'Gazze'yi yok edecek' bir savaşın başlatılmasına en büyük engel: İsrailli esirler

Askeri ve güvenlik uzmanları: İstihbarat körlüğünün var olduğunu ve artık hedefin Hamas'ı ortadan kaldırmak olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok

Gazze'ye savaş başlatılmasına ilişkin yoğun tartışmalar ve fikir ayrılıkları söz konusu (AFP)
Gazze'ye savaş başlatılmasına ilişkin yoğun tartışmalar ve fikir ayrılıkları söz konusu (AFP)
TT

'Gazze'yi yok edecek' bir savaşın başlatılmasına en büyük engel: İsrailli esirler

Gazze'ye savaş başlatılmasına ilişkin yoğun tartışmalar ve fikir ayrılıkları söz konusu (AFP)
Gazze'ye savaş başlatılmasına ilişkin yoğun tartışmalar ve fikir ayrılıkları söz konusu (AFP)

Emel Şehade 

İsrail hükümeti ve Güvenlik Kabinesi Hamas'a karşı ilan ettikleri savaşın niteliği konusunda karar vermiş olmasa da İsrailliler, 1948 savaşı, 1967 savaşı, Ekim Savaşı, Birinci Lübnan Savaşı ve İkinci Lübnan Savaşı'nın ardından altıncı bir savaşla karşı karşıya oldukları konusunda hemfikir.

Binyamin Netanyahu, Hamas'ı ortadan kaldırmak, askeri gücünü yok etmek ve liderlerini ortadan kaldırmak hedefine ulaşmak için güvenlik konseyinin onayından sonra savaş başlatılması fikrini destekledi.

İsrail Dışişleri ve Güvenlik Komitesi, nihai kararı vermek üzere operasyonu iki gün içinde görüşerek operasyon tarihi ve niteliğine karar verecek.

İsrail Askeri İstihbarat Teşkilatının Eski Başkanı Amos Yadlin ve Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Eliezer Marom'un da aralarında bulunduğu güvenlik ve askeri personele göre, bu savaş İsrail Devleti'nin çehresini değiştirecek:

Farklı bir ülkeyle karşı karşıya kalacağız. Bu savaş daha önceki savaşlara benzemeyecek. Bu kadar çok sayıda ölü ve yaralı varken, bu kadar çok sayıda mahkum göz önünde bulundurulduğunda savaş sert olacak ve savaş kararı almak da zor olacak. Eşi benzeri görülmemiş sayıda bir savaş esiri var.

Hamas operasyonunun ikinci gününde öğleden sonra dörde kadar İsrail ordu güçleri, polis ve sınır muhafızları İsrail'in güneyindeki altı noktada saklanan Filistinli savaşçılarla hâlâ sert çatışmalar sürdürüyordu.

Bin Filistinli savaşçı İsrail'e girdi, ordu çatışmalar sırasında bunlardan 350'sini öldürdü, en az 200'ünü tutukladı.

Geri kalanlardan bir kısmı Gazze'ye döndü bir kısmı da güney İsrail'in çeşitli yerlerinde konuşlandı.

Ordu ya da herhangi bir İsrailli grup onların nerede olduğunu bilmiyor ve bu da başlı başına İsrail'in çatışmaların devam etmesi ve daha fazla ölüm olasılığı konusundaki endişelerini artırıyor.

Gazze'ye yönelik güvenlik durumunun görüşülmesi sırasında mini bakanlık konseyi, Şeba Çiftlikleri'nin bombalanmasının ardından kuzey cephesindeki durumu tartıştı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, sınıra komşu evlerin boşaltılması talimatını verdi. Takviyeli ordu güçleri konuşlandırılarak bölgeye askeri ve zırhlı araçlar sevk edildi.

Düzinelerce zırhlı aracın Fasouma ve başka kuzeydeki Arap kasabalarının önünde Lübnan sınırına doğru ilerleme emrini beklediği görüldü.

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, askeri güvenlik servislerinin İsrail'e yakın noktalardaki Hizbullah üyelerinin faaliyetlerini gözetlediğini söyleyerek Lübnan'a sert tepki göstererek tehdit etti.

İlk aşama henüz bitmedi

İsrail, Gazze savaşının ilk aşamasını, savaşçılarla ordu arasında yaşanan çatışmalar ve tüm İsrail bölgelerinin taranarak Filistinli savaşçıların tahliye edilmesi olarak değerlendirdi.

Bir askeri yetkilinin söylediği gibi bu hâlâ kolay bir iş değil, sokaklara dağılmış düzinelerce mahkum ve ceset var, İsrail tarafı bunların ve durumlarının tam ayrıntısını bilmiyor, bu da çatışmaları daha da zorlaştırıyor.

Gazze'ye savaş başlatılmasına ilişkin yoğun tartışmalar ve fikir ayrılıkları arasında kabine, hükümet ve güvenlik güçleri, durumu değerlendirmek üzere toplantılarına devam ediyor.

Yüzbinlerce asker ve askeri teçhizatın kuzey bölgede konuşlandırılarak savaş kararının ilan edilmesi beklenirken, bu kararı engelleyen şey esas olarak Gazze'deki esirler ve onların bulundukları bölgelere herhangi bir bombalama ya da topçu saldırısı olması durumunda zarar görmeleri korkusudur.

Mossad'ın Eski Başkanı Danny Yatom, İsrail'in bekleyip mahkumları kurtarmak için müzakerelere başlaması gerektiğine inanıyor.

Yatom, "Bu, gözlerimizi kapatıp hedeflere ulaşmak için acımasız bir savaşa girmemizden daha iyidir. Böylece İsrail'in caydırıcı gücünü artırırız. Hamas her esiri koruyucu bir kalkan olarak kullanacak, dolayısıyla uluslararası toplumun Gazze'deki esirlerin durumunu tartışmak üzere harekete geçmesi gerekiyor" dedi.

Ayrıca Netanyahu, hükümetteki ilgili tüm yetkililer ile güvenlik teşkilatı arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, kaçırılan kişiler ve mahkumlarla ilgili konulardan sorumlu makama yedek general Gal Hirsch'i atadı.

Esirlerin aileleri pazar akşamı basın toplantısı düzenlediler ve evlatlarının akıbeti hakkında bilgi almak için liderliğe yöneldiler.

Netanyahu ve ordunun ailelerini ihmal edemeyeceklerini düşünmekle birlikte onlara dokunacak herhangi bir zarardan Netanyahu ve orduyu sorumlu tutuyorlar.

Müzakereler ve "düşmanın kemiklerini kırmak" seçenekleri arasında

Savaşın temel amacı sadece esirlerin geri verilmesi değil, aynı zamanda tüm İsraillilerin üzerinde mutabakata vardığı hedef olan Hamas'ı muhalefetten, koalisyondan, sağdan ve soldan ortadan kaldırmaktır.

Ancak yüksek sesler, esirlerin konumu ve statüsü ne olursa olsun, Gazze'nin tamamını yok edecek bir savaş çağrısı yapıyor.

Aşırı sağ görüşlü İsrailli gazeteci Ariel Kahane, Gazze'ye yönelik, düşmanın ölümcül bir darbe almasına yol açacak acımasız bir savaş çağrısında bulundu:

Yom Kippur Savaşı'ndan tam 50 yıl sonra İsrail kendisini bir kez daha ani bir saldırı altında buldu, sonuçları korkutucu ve dehşet verici oldu. Bunun istihbarat körlüğü olduğunu ve İsrail ordusunun böylesine beklenmedik bir saldırıya hazırlıklı olmadığını anlamak için çok büyük bir uzman olmaya gerek yok. Artık yapılması gereken yenilgiyi zafere dönüştürmektir. Başbakanın dediği gibi büyük bedeller ödetmek yetmez. Bize dayatılan şartlar altında düşmanın kemiklerinin kırılması, yani düşmana diz çöktürülmesi ve düşmanın 'yeter' diye bağırması, acımasızca dövülmesi, vahşice ezilmesi gerekir. Bunlar Yüksek Adalet Divanı ve B'Tselem olmadan, sınırlama olmadan, kısıtlama olmadan, denge olmadan ve şefkat olmadan yapılmalı. Eğer korku Lahey'den geliyorsa, o zaman misyonun ömrünün sonuna dek ülkede kalmasına yetecek kadar gönüllü var demektir. Bu, Gazze'nin Taş Devri'ne döndürülmesi, üst düzey Hamas figürlerinin ve aile üyelerinin kaçırılmasına karşı önlem alınması ve Gazze'deki evlerinin, yüksek binalarının, restoranlarının ve parklarının yok edilmesi anlamına geliyor.

Kahane, karar vericilere tüm savaşlara benzemeyen bir savaş yapmaktan çekinmemeleri çağrısında bulunarak şunları söyledi:

Düşmanı ummadığı zor günler bekliyor. Savaşta dudaklarımızı ısırmalı, şokun ve acının üstesinden gelmeli ve düşmana, içinden çıkamayacağı inanılmaz bir darbe indirecek ve ayrıca bölgedeki tüm oyunculara açık bir darbe vuracak zafere ulaşmalıyız. Şimdi sevinçten ellerini ovuşturuyorlar, İsrail yine şoka uğratılmış olabilir ama yıllar geçtikçe en azından önümüzdeki elli yıl içinde İsrail'e bir daha kimse saldırmayacak.

"Aşağılanma anları"

Film yönetmeni ve yazar Shlomi Eldar ise şunları söyledi:

Hamas birçok İsrail vatandaşını gözaltına aldığında, İsrail'in, denklemdeki en büyük güç olmaktan çıktığını anlamaktan başka seçeneği yok. Hamas ne yarın ne de önümüzdeki aylarda yenilmeyecek ve devrilmeyecek. Savaşı ve müzakereleri de o belirleyecek. Netanyahu'yu, kabineyi ve İsrail'i, İsrail ile Filistinliler arasındaki çatışmaya sihirli, güçlü çözümlere sahip olduğu yanılsamasıyla dolduran mutlak sağcı hükümeti yönetecek. Muhalefet de İsrail vatandaşlarının hayatından endişe duyduğu için safını düzeltmek zorunda kalacak. Önümüzdeki saatlerde, önümüzdeki gün ve haftalarda Hamas ciddi etki yaratacak videolar yayınlayacak. Bunlar zor ve çetin anlar olacak ve hayatımızda tanık olduğumuz büyük bir aşağılanma ve çaresizlik anı olarak İsrail bilincine kazınacaktır. Gazze enerji santralini bombalamak ya da sivil altyapıyı yok etmek mümkün değil çünkü herhangi bir bombalama ya da saldırı, kaçırılan bir kişiyi daha tehlikeye atacaktır.

Savaşı ve çatışmaları "sert" olarak nitelendiren Eldar şunları söyledi:

Liderleri akıllı ve aldatıcı olan bir düşmanla karşı karşıyayız ve üzülerek söylüyorum ki onlar şu anda İsrail'deki liderlerden daha akıllı, daha bilge ve daha kararlı. Gazze açlıktan ölmeyecek ve Hamas bu kadar çabuk düşmeyecek. Daha önce onları alt etmeyen, güçlerini ve yeteneklerini geliştirmelerine izin veren, onlara para dolu çekler aktaran kişi, daha önceden tanık olduğumuz hiçbir şeye benzemeyen yeni bir ulusal şoka dönüşen korkunç gerçekliğin önünde duran kişidir. Yahya Sinvar ve arkadaşlarının gülen yüzü önümüzdeki aylarda çokça göreceğimiz bir şey olacak. Daha önce bunları ortadan kaldırmamış olmamıza yazık demekten başka bir şey elimizden gelmiyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Çad ile sınır bölgelerindeki kontrolü tamamladıklarını duyurdu ve oradaki birliklerinin konuşlanmasını gösteren videolar yayınladı; Sudan ordusundan ise resmi bir açıklama yapılmadı.

HDK, operasyonun amacının silahlı grupları ortadan kaldırmak ve Sudan ordusu ile müttefik "ortak güçlerinin" yerel yönetim liderlerine ve sivillere karşı gerçekleştirdiği intikam ve kaos eylemlerini durdurmak olduğunu belirtti. HDK, istikrarı yeniden sağlamak amacıyla bu bölgelerde sivilleri, yolları ve kamu tesislerini güvence altına almak için güçlerin konuşlandırıldığını vurguladı.

Bir diğer gelişmede, Sudan ordusunun Babanusa'daki 22. Piyade Tümeni komutanı Tümgeneral Muaviye Hamad Abdullah'ın ölümü doğrulandı. Aralık ayı başlarında HDK tarafından şehre düzenlenen bir saldırı sırasında öldürüldü. Ordu, komutanının ölümüyle ilgili bir açıklama yapmamış olsa da Kuzey Eyaleti hükümetinin resmi internet sitesinde, askeri vali Abdul Rahman İbrahim'in merhumun ailesine başsağlığı dileklerini ilettiği bildirildi.


Suriye, Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortak operasyonda DEAŞ'ın sözde Şam valisini yakaladı

Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
TT

Suriye, Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortak operasyonda DEAŞ'ın sözde Şam valisini yakaladı

Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)

Suriyeli yetkililer, dün gece, ABD öncülüğündeki Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile birlikte Şam'da ‘titiz bir güvenlik operasyonu’ düzenleyerek terör örgütü DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden birini yakaladıklarını duyurdu.

Suriye İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamaya göre Şam Kırsalı İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed el-Dalati, “Özel birimlerimiz, Genel İstihbarat Servisi ve Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortaklaşa titiz bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdi” dedi. Operasyon sonucunda örgütün sözde Şam valisi yakalandı.

ABD, geçtiğimiz hafta bir pusuda öldürülen iki Amerikan askerinin intikamını almak için Başkan Donald Trump'ın talimatını yerine getirerek, Suriye’de DEAŞ’a ait olduğu düşünülen yerlere hava saldırıları düzenledi.

Suriye geçtiğimiz ay Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu’na resmi olarak katıldığını duyurmuş ve Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, DEAŞ’ın kalıntılarını ortadan kaldırma çabalarında ABD ile iş birliği yapma sözü vermişti.

Saraya el-Cevad adlı bir terör hücresine mensup bir grup hedef alındı

Öte yandan Suriye'nin kuzeybatısındaki Lazkiye ilindeki İç Güvenlik Komutanı Abdulaziz Hilal al-Ahmed, komutanlığa bağlı özel kuvvetlerin, terörle mücadele birimi ve bir ordu birimi ile ortaklaşa dün sabah Cable kırsalında, Saraya el-Cevad adlı bir terör hücresine yönelik bir güvenlik operasyonu düzenlediklerini açıkladı.

Ahmed, eski rejimin önde gelen yetkililerinden Suheyl el-Hasan’a bağlı hücrenin ‘suikastlar, sahada infazlar ve bombalı saldırılar gerçekleştirdiği, iç güvenlik ve ordu kontrol noktalarını hedef aldığı ve ayrıca yeni yıl kutlamalarını hedef almaya hazırlandığını’ belirtti.

Çatışmanın yaklaşık bir saat sürdüğünü söyleyen Ahmed, çatışma sonucunda hücrenin bir üyesinin tutuklandığını ve diğer üç üyesinin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Ahmed açıklamasında, güvenlik güçlerinden dört kişinin hafif yaralandığını ve hücre çökertilene kadar çalışmaların devam ettiğini de sözlerine ekledi.


İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah militanını hedef aldığını duyurdu

Lübnan askerleri, İsrail'in güney Lübnan'a düzenlediği baskında hedef alınan bir aracın enkazının yanında, (AFP)
Lübnan askerleri, İsrail'in güney Lübnan'a düzenlediği baskında hedef alınan bir aracın enkazının yanında, (AFP)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah militanını hedef aldığını duyurdu

Lübnan askerleri, İsrail'in güney Lübnan'a düzenlediği baskında hedef alınan bir aracın enkazının yanında, (AFP)
Lübnan askerleri, İsrail'in güney Lübnan'a düzenlediği baskında hedef alınan bir aracın enkazının yanında, (AFP)

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee dün akşam yaptığı açıklamada, ordunun Lübnan'ın güneyindeki Jannata bölgesinde Hizbullah grubuna mensup bir kişiyi hedef aldığını söyledi.

Lübnan medyası, İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) Jannata kasabasında bir aracı hedef aldığını bildirdi. İlk etapta can kaybı bildirilmedi.

Lübnan resmi haber ajansına göre, İsrail savaş uçakları dün erken saatlerde Lübnan'ın güneyindeki el-Numeyriye ve Humin vadilerini hedef alan bir dizi hava saldırısı düzenledi.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın "fırlatma noktalarına" saldırdığını duyurdu.

İsrail, 27 Kasım 2014'te yürürlüğe giren Lübnan ile yapılan ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail güçleri, güney Lübnan'da buldozerle yıkım ve tahribat operasyonlarına devam ediyor ve baskınlar düzenliyor. Ayrıca bölgedeki çeşitli noktalarda da varlıklarını sürdürüyorlar.