Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri ile ilgili konuşan Erdoğan, "Bu seçimlerde milli iradenin üstünlüğü anlayışından taviz vermeden mücadelemizi yürüttüğümüzde vesayetin de darbelerin de iç ve dış kumpasların da üstesinden geleceğimizi ispatladık. Cumhur İttifakı'nın bu süreçte sergilediği sağlam ve ilkeli duruş, tarihe altın harflerle nakş olunmuştur. Bu vesileyle MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli başta olmak üzere Cumhur İttifakı'ndaki tüm ortaklarımıza bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" dedi.
"İnşallah Türkiye Yüzyılı destanını Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak, gelecek nesillere armağan edeceğiz" diyen Erdoğan, "Ülkesinin ve milletinin bekası, istiklali ve istikbali uğrunda verdiğimiz mücadeleye katılmak isteyen herkese Cumhur İttifakı'nın kapısının, tabii ortaklarımızın da rızası şartıyla açık olduğunu belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.
"Seçimden sonra verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz"
Konuşmasında 6'lı Masa'ya yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Seçimden sonra olup bitenleri, verilen koltuk kavgalarını, yapılan kirli pazarlıkları hep birlikte görüyoruz. Allah kimseyi böyle bir duruma düşürmesin diyoruz" diye konuştu.
"Bizim bıraktığımız her boşluk muhalefetin yalanlarıyla doldurulacaktır" ifadesini kullanan Erdoğan şunları kaydetti:
Çağ atlatmış bir kadro olarak bize yakışan neyse onu yapacağız. Muhalefetin üretken değil çığırtkan tavrı sizi şaşırtmasın. Bunlar hep böyleydi. Bunların gündeminde sadece belediyelerin asansörüne kimin bineceği vardı. Bugün de koltuklarını korumaktan başka dertleri yok.
"Hükümet olarak aldığımız tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık"
Konuşmasında Türkiye'deki yüksek enflasyona da değinen Erdoğan, "Birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle bu sorundan mustarip durumdayız. Yeni yol ve yöntemlerle enflasyonun ve yol açtığı sıkıntıların üstesinden gelecek bir program uyguluyoruz. 85 milyonun tamamının kararlılığıyla mümkündür. Hayat pahalılığı bazı alanlarda ne enflasyonla izah edilemeyecek seviyelere ulaşmıştır. Fırsatçıların foyaları dökülmektedir. Hükümet olarak aldığımız tedbirlerin etkilerini yavaş yavaş görmeye başladık. Emeklilere ödeme kasım ortasında. Enflasyon farkıverefah payı düzenlemelerini yılbaşında vereceğiz. Emeklilerimizle aldığımız kararın tekrar hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
"İsrail örgüt gibi davranıyor"
İsrail-Filistin çatışması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şunları kaydetti:
İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine karşı çıkıyoruz, Gazze'deki sivillerin katledilmesini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu elektriğini kesip, ibadethanelerini okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, utanç verici yöntemle yapılanlar çatışma değil katliamdır. Sivil insanları katletmek devlet değil örgüt refleksi olabilir. İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, örgüt muamelesi görmeye başlayacağını unutmamalıdır. Ne bölgenin ne de dünyanın inansın trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur.
DAHA FAZLA OKU
"Biz bu coğrafyanın ve medeniyetin hancısıyız, yolcusu değil"
Gündemdeki bir başka meselenin de sınırları tehdit eden terör örgütleriyle mücadele olduğunun altını çizen Erdoğan, Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyindeki inlerinden Türkiye'ye saldırma hazırlığı yapan, Türkiye'nin bölgedeki unsurlarını taciz eden teröristlere nefes aldırmadıklarını söyledi.
Hava harekatlarıyla, topçu birlikleriyle, gerektiğinde kara unsurlarıyla her an teröristlerin tepelerinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
Bir süredir yürüttüğümüz yoğun hava operasyonlarını daha da artırarak, terör örgütü mensuplarını, onları her an ve her yerde imha edeceğimizi göstererek devam ettireceğiz. Bu mücadelemizde, teröristlerin yanında yer alarak bize zarar verenlere cevabımızı önünde sonunda vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Körfez Savaşı döneminden kalma hesaplarını Suriye'deki terör örgütüne arka çıkarak sürdürmeye çalışanların, artık ortak milli çıkarlarımızın gerektirdiği aklıselim politikalara döneceklerini umut ediyoruz. Türkiye, müttefiklik ilişkileri içinde olduğu her devletin ve kurumun hukukuna saygılıdır, onlardan da aynı şekilde kendi hukukuna saygı göstermelerini beklemektedir. Şayet bu denge kurulamazsa, o zaman herkesin kendi politikalarını belirleme ve kendi yolunu çizme opsiyonu meşru hak haline dönüşür. Biz samimiyetle, müttefiklerimizle birlikte güvenli, huzurlu, müreffeh bir ortak geleceğe yürümek istiyoruz. Bu ülkeye artık dayatmalarla, gizli-açık siyasi oyunlarla, sinsi ekonomik tuzaklarla istikamet çizilemeyeceğini herkesin kabul etmesi şart. Hala mandacılık hayalleri görenleri, eşit ortaklık temelinde yeni bir siyasi, diplomatik, ekonomik ilişki modelini özümsemeye ve gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz. Biz, tam bin yıldır bu topraklarda bedel ödeyerek yaşıyoruz. Biz bu coğrafyanın ve medeniyetin hancısıyız, yolcusu değil. Burada yolcu durumunda olanların, konumlarını bir kez daha gözden geçirmeleri ve ona göre davranmaya başlamaları kendi menfaatlerinedir.