John Wick 5, önceki filmin finalinin üstesinden nasıl gelecek?

Serinin yaratıcısı, 9 filme yetecek kadar fikri olduğunu açıklamıştı

John Wick 4, dünya yapında 436 milyon dolar hasılat yaparak serinin en çok kazandırak filmi olmuştu (Lionsgate)
John Wick 4, dünya yapında 436 milyon dolar hasılat yaparak serinin en çok kazandırak filmi olmuştu (Lionsgate)
TT

John Wick 5, önceki filmin finalinin üstesinden nasıl gelecek?

John Wick 4, dünya yapında 436 milyon dolar hasılat yaparak serinin en çok kazandırak filmi olmuştu (Lionsgate)
John Wick 4, dünya yapında 436 milyon dolar hasılat yaparak serinin en çok kazandırak filmi olmuştu (Lionsgate)

2014'te başlayan, üç devam filmi çekilen ve daha fazlası da yolda olan aksiyon serisi John Wick, başroldeki Keanu Reeves'in başarılı performansıyla çok sevildi ve en iyiler arasındaki yerini aldı. 

Ancak 4. filmin sonu, serinin geleceği için büyük bir engel teşkil ediyor.

John Wick dirilince seri nasıl devam edecek?

Bu yıl vizyona giren John Wick 4'ün (John Wick: Chapter 4) sonunda, kanlı bir düelloya tutuşan serinin ana karakteri, yaralarına yenik düşüyordu. 

Aksiyon kahramanlarının hikayeleri tamamlanmadan ölmeleri alışılmadık bir durum değil. Bu yüzden eleştirmenlere göre asıl soru şu: John Wick dirildikten sonra seri nasıl devam edecek?

Eğer seri John Wick'i öldürüp sonra diriltirse, bu onu bir daha öldürmeyi deneyemeyecekleri anlamına geliyor. Çünkü izleyiciler artık kahramanın gerçekten öldüğüne güvenmeyecektir. 

Seri, John Wick'i sonraki bir filmde sonsuza dek öldürse bile onun daha önce bir kez "öldüğünü" görmüş izleyiciler için bu tatmin edici olmayabilir.

Akıllardaki bir diğer soru da serinin John Wick'i öldürmeden ya da diriltmeden nasıl sona erebileceği.

Seri 9 filme kadar uzayabilir

Eleştirmenlere göre John hayatta kalırsa, serinin yapabileceği en iyi şey ona tam olarak istediğini yani özgürlüğünü vermek olacaktır. Bu final hem John'u hem de seyirciyi tatmin edebilir.

Öte yandan seri, John'u çok erken öldürmüş olabilir. Yaratıcısı Chad Stahelski, Inverse'e verdiği röportajda seriyi John Wick 9'a kadar sürdürebilecek fikirleri olduğu açıklamıştı. 

Eğer seri Stahelski'nin söylediği gibi devam ederse, John'un ölümü çok erken gerçekleşmiş olacak.

Özetle John'un ölümü, John Wick serisinin nereye gittiği ve iyi olup olmayacağı konusunda birçok soru işareti bırakıyor.

Independent Türkçe



Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Büyük keşfin ardından bilim insanlarından "yoga hapı" adımı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Çığır açan bir beyin devresi keşfi, anksiyete ve stres bozuklukları için yeni tedavilere ve potansiyel olarak yoganın faydalarını sağlayan bir hapa önayak olabilir.

ABD'deki Salk Enstitüsü'nden araştırmacılar, farelerin beyinlerinde istemli nefes alma ve duygusal düzenlemenin arkasındaki yolu keşfetti.

Nature Neuroscience adlı akademik dergide kısa süre önce yayımlanan çalışmalarında, beynin daha karmaşık bölgeleriyle nefes almanın duygusal durumla koordinasyonunu sağlayan ilkel beyin sapının nefes alma merkezi arasındaki bağlantıları ortaya çıkardılar.

Nefes almak çoğunlukla otomatik olsa da insanlar ve bazı hayvanlar soluk almayı yavaşlatarak kendi kendilerini sakinleştirebiliyor. Bu yaklaşım farkındalık ve yoga gibi uygulamaların ana parçalarından biri.

Beynin nefes almayı tam olarak nasıl düzenlediği ve bunun anksiyeteyi ve kişinin duygusal durumunu nasıl etkilediği çok az anlaşılmış durumda. Bilim insanları şimdiye kadar sadece beyin sapındaki bilinçaltı nefes alma mekanizmalarının tam olarak anlaşıldığını söylüyor.
 

cyju
Fare beyninde nefes almayı düzenleyen nöronlar (Salk Enstitüsü)

Yeni çalışmada araştırmacılar, duygusal düzenleme ve nefes almayı birbirine bağlayan, bilinçli yukarıdan aşağıya mekanizmaları bulmak için yola çıktı.

İlk olarak farklı beyin bölgeleri arasındaki bağlantıları araştırmak için bir beyin bağlantı veri tabanını değerlendirdiler. Analiz, anterior singulat korteks adı verilen frontal bir bölgeyi, daha sonra hemen altındaki medullaya bağlanan bir ara beyin sapı bölgesine bağlayan potansiyel bir solunum devresini ortaya çıkardı.

Önceki çalışmalar, medullanın aktif olduğunda nefes almayı başlattığını ancak beyin sapı bölgesinden gelen sinyallerin bu aktiviteyi engellediği ve nefes almayı yavaşlattığını ortaya koymuştu.

Araştırmacılar, belirli duyguların veya davranışların beyin sapı bölgesinin aktivasyonuna yol açabileceğini, bunun da medulladaki aktiviteyi azaltabileceğini ve nefesi yavaşlatabileceğini varsaydı.

Teoriyi test etmek için, farelerde koklama, yüzme ve içme gibi aktivitelerin yanı sıra korku ve endişe uyandıran koşullar sırasında nefes alış verişleri değiştiğinde beyin aktivitesini kaydettiler.

Araştırmacılar, korteks ve beyin sapı bölgesi arasındaki bağlantı aktive edildiğinde, farelerin daha sakin olduğunu ve daha yavaş nefes aldığını buldu.

Kaygı uyandıran durumlardaysa bu iletişim azaldı ve nefes alma hızları arttı.

Araştırmacılar bu yolu takip ederek, farelerin beyninin ön korteksinde beyin sapına bağlanan ve nefes alma gibi temel işlevleri yöneten bir grup nöron keşfetti.

Araştırmacılar, bu bağlantının farelerin nefes alış verişlerini mevcut davranışları ve duygusal durumlarıyla koordine etmelerini sağladığını söylüyor.

Bağlantının daha ileri analizleri, bilim insanlarının ilaçlarla hedeflenebileceğine inandığı yeni bir dizi beyin hücresi ve molekülü ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bulguların anksiyete, stres ve panik bozukluğu olan insanlar için uzun vadeli çözümlere yol açabileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Jinho Jhang, "Bulgularımız beni düşündürdü: Bu nöronları aktive edecek ve panik bozukluğunda nefesimizi kendi kendimize yavaşlatacak veya hızlı solumayı önleyecek ilaçlar geliştirebilir miyiz?" dedi.

Çalışmanın başka bir yazarı Sung Han, "Bu bulguları bir yoga hapı tasarlamak için kullanmak istiyorum. Kulağa aptalca gelebilir ve çalışmamızın pazarlanabilir bir ilaca dönüştürülmesi yıllar alacak ancak artık nefes almayı anında yavaşlatabilecek ve huzurlu, meditatif bir durumu başlatabilecek ilaçlar üretmek için potansiyel olarak hedeflenebilir bir beyin devresine sahibiz" dedi.

Independent Türkçe