OpenAI: ChatGPT ile entegre DALL-E 3 hazır

"ChatGPT" ile tam entegrasyon, yüksek kalite ve doğrulukta sanatsal görüntülerin üretilmesini sağlıyor. (AFP)
"ChatGPT" ile tam entegrasyon, yüksek kalite ve doğrulukta sanatsal görüntülerin üretilmesini sağlıyor. (AFP)
TT

OpenAI: ChatGPT ile entegre DALL-E 3 hazır

"ChatGPT" ile tam entegrasyon, yüksek kalite ve doğrulukta sanatsal görüntülerin üretilmesini sağlıyor. (AFP)
"ChatGPT" ile tam entegrasyon, yüksek kalite ve doğrulukta sanatsal görüntülerin üretilmesini sağlıyor. (AFP)

ABD merkezli yapay zekâ araştırma şirketi OpenAI, görsel sanatlar platformu DALL-E’nin üçüncü versiyonunun kullanıcılara sunulduğunu duyurdu. Bu sürümde niteliksel bir sıçrama oluşturan yeni özellik, resmi web sitesi veya resmi uygulamalar aracılığıyla ChatGPT platformuyla tam entegrasyona sahip.

DALL-E, metin komutlarını otomatik bir şekilde sanatsal görüntülere dönüştürmek için geliştirildi. Devam eden çalışmalarla üçüncü versiyon, kullanıcılar tarafından sağlanan metinsel talimatların daha derin ve daha doğru bir şekilde anlaşıldığını göstererek yüksek kalite ve doğrulukta sanatsal görüntülerin üretilmesine olanak sağladı. ChatGPT ile tam entegrasyon sayesinde kullanıcılar artık daha sorunsuz bir deneyimden faydalanabiliyor. Kullanıcılar ayrıntılı metin yönlendirmeleri yapmak yerine ChatGPT'den DALL-E'yi otomatik ve sorunsuz bir şekilde yönlendirmesini isteyebilirler. Bu entegrasyon, metin, yol tarifi, yazma deneyimleri ve insanların yapay zeka sanatından yararlanabilecekleri daha etkili bir kullanıcı deneyimi sağlamayı amaçlıyor.

Gelişmiş entegrasyona rağmen, kullanıcılar isterlerse kendi metin yönlendirmelerini manuel olarak sağlama özgürlüğüne sahip. OpenAI bu entegrasyon sayesinde kullanıcı tabanını genişletmeyi ve yapay zeka teknolojilerini herkes için erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor.

Bu teknolojilerin gücünün bir örneği olarak, bağımsız bir oyun geliştiricisi modern yapay zeka tekniklerini kullanarak heyecan verici yeni bir sanal dünya yarattı. DALL-E 3 sayesinde tüm grafikler geliştirici tarafından sağlanan girdi ve talimatlara göre oluşturulurken, GPT-4, oyunun kaynak kodunun yazılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulundu.

Geliştirici, bu başarıya ulaşmak için izlediği süreç ve girdilere genel bir bakış sunarak bu teknolojilerin fikirleri elle tutulur sanal gerçekliğe dönüştürmedeki gücünü ve potansiyelini ortaya koydu. Bu yeni proje, gelişmiş teknolojilerin oyun ve uygulama geliştirmede yaratıcılık dünyalarına ve sonsuz olasılıklara nasıl kapı açabileceğini gösteriyor.

OpenAI’nin bu özelliği bir süre önce duyurmuş olması dikkat çekiyor. Artık bu deneyim kullanıcılara da sunulmuş durumda. Bununla birlikte, bu özellikten ve gelişmiş entegrasyondan tam olarak yararlanmanın, kullanıcıların ChatGPT Plus aboneliğine sahip olmalarını gerektirdiğini belirtmek gerekiyor.

OpenAI, geliştirici ve kullanıcı topluluğuna en iyisini sunma taahhüdünü teyit ederken, alanın gelişmesine ve ufkunun genişlemesine katkıda bulunan teknolojik yenilikler elde etmek için araştırma ve geliştirmeye devam ediyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging