Necef Çölü neden Gazze halkının yerinden edilmesinin varış noktası olarak dile getiriliyor?

Necef Çölü'ndeki bir Bedevi köyü. AFP)
Necef Çölü'ndeki bir Bedevi köyü. AFP)
TT

Necef Çölü neden Gazze halkının yerinden edilmesinin varış noktası olarak dile getiriliyor?

Necef Çölü'ndeki bir Bedevi köyü. AFP)
Necef Çölü'ndeki bir Bedevi köyü. AFP)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Necef (Negev) Çölü’nü, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını sona erdirene kadar Gazzeli Filistinlilerin gönderilmesi için alternatif bir yer olarak bahsetmesi, dikkatleri yeniden o bölgeye çekti. Bu bölge, Filistinlilerin Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nden kitlesel olarak tahliye edilmesi projelerinde veya ‘arazi takası’ olarak bilinen projelerin farklı biçimlerinde her zaman önemli bir unsur oldu.

Şarku'l Avsat'a konuşan İsrail meselelerinde uzman isimlere göre 1950'li yıllardan bu yana Necef Çölü fikri, Filistinlilerin sürgün edileceği alternatif bir hedef olarak önerildi. Ancak bölgesel ve uluslararası alanda defalarca reddedilmesi sonucu kayda değer sonuçlar elde edilemedi..

Sisi konuşmasında, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların devam etmesi konusunda uyarıda bulunarak, bunların ‘kontrolden çıkabilecek güvenlik ve askeri yansımaları’ olacağını söyledi. Sisi, Berlin'de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, Filistinlilerin Sina Yarımadası'na tahliyesinin, ‘savaşların oraya taşınmasına ve İsrail'e saldırmak için bir üs haline gelmesine yol açacağını’ ifade etti. Sisi, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden tahliyesinin, Batı Şeria'dan Ürdün'e tahliye ile sınırlı olmayacağını  belirterek, ‘İsrail'in Gazze'deki operasyonlarını sona erdirene kadar Filistinlilerin Necef Çölü'ne taşınmasının mümkün olduğuna’ dikkat çekti.

Ortak sınırlar

Necef Çölü, işgal altındaki Filistin topraklarının güneyinde 14 bin kilometrekareden fazla bir alanı kaplıyor. Sınırları doğuda Ürdün, batıda Sina Çölü, Güneyde Eylat şehri onu Kızıldeniz'den ayırıyor. Kuzeyde, el-Halil şehri (Batı Şeria'nın güneyi) ona en yakın Filistin şehri.

DSF
Necef'teki Bedevi köyleri İsrail'den su, elektrik veya sağlık hizmeti alamıyor. (AFP)

Necef Çölü'nün geniş bir alanı olmasına rağmen, nüfusu sınırlı. Filistinlilerin tahminlerine göre nüfusu 100 bini geçmiyor ve yaklaşık 46 köyde yaşıyorlar. Bunlardan 36'sı işgal makamları tarafından tanınmıyor ve köylerin nüfusları 400 ile 5 bin arasında değişiyor.

Filistinli medya raporlarına göre, Necef Çölü'ndeki Arap toplulukları, İsrail işgal makamları tarafından ‘açık bir ihmale’ maruz kalıyor. Bu ihmal, işgal makamlarının, bölgedeki sınırlı alanlarda yerleşim ve askeri projeler inşa etmesine rağmen gerçekleşiyor. Bu projelerden en önemlisi, Dimona nükleer reaktörü.

Yoksulluk ve potansiyel

Diğer yandan Mısır'ın Al-Ahram Stratejik ve Politik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail araştırmacısı olan Dr. Said Ukkaşe, Necef Çölü'nün kaynakları açısından fakir bir bölge olduğunu ve sahip olduğu potansiyelin değerlendirilmesi için büyük bir maliyet gerektirdiğini belirtti. Ukkaşe bu durumun, İsrail'in bu bölgeyi ‘daha faydalı yerleşim projeleri veya Filistinlileri komşu ülkelere göç ettirmeye hizmet eden projeler için elde etme arzusundan’ kaynaklandığını düşünüyor.

SD
Necef'in resmi olarak tanınmayan ve zor yaşam koşullarından mustarip Bedevi köyü Savanin'deki Filistinli öğrenciler. (AFP)

Ukkaşe, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Necef Çölü'nün komşu ülkeler veya Filistin Yönetimi ile toprak takas fikirleri arasında yer almasının ‘1950'lerden beri gündemde olduğunu’ söyledi. Bu fikir ilk olarak eski Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdunnasır'a sunuldu ve o sırada reddedildi. Ukkaşe, toprak takas fikrinin 2000 yılında, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'a, İsrail'in Batı Şeria'da 600 kilometrekarelik bir alanı genişletmesi karşılığında sunulduğunu ancak Arafat'ın da bu teklifi reddettiğine dikkat çekti.

Ukkaşe, İsrail'in kalıcı hedefinin, Gazze'deki Filistinlileri Mısır'a, Batı Şeria'dakileri ise Ürdün'e yerleştirerek, Filistinli nüfus yükünü komşu ülkelere kaydırmak olduğunu belirtti. İsrail'in güvenlik vizyonunun, sınırlarında yeni Filistin toplulukların ortaya çıkmasından korktuğunu belirten Ukkaşe, Filistin halkının güvenliğinin ‘İsrail'in düşünebileceği en son şey’ olduğunu vurguladı.

Yenilenen senaryolar

İsrail'in eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Giora Eiland, 2010 yılının başlarında “Yeni Ürdün Krallığı Filistinlilerin anavatanı" olduğunu belirten bir çalışma yayınlaması dikkat çekicidir.  Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'nin yanı sıra Mısır'dan bir kısmı da içeren üç bölge fikrini ortaya atmıştır.

Diğer yandan, 2004'ten 2011'de Mısır Eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in iktidarının sonuna kadar Mısır Dışişleri Bakanı olarak görev yapan ve halen Arap Birliği Genel Sekreteri olan Ahmed Ebu Gayt, 2012'de yayınlanan ‘Şehadeti (Tanık Olduklarım)’ başlıklı hatıratında, İsrail'in Filistinlilere Sina Yarımadası'nda toprak tahsisi ve Mısır'a Necef Çölü'nde toprak vermeyi içeren bir toprak takası projesini önerdiğini açıklamıştı.

Ebu Gayt, anılarında, İsrail'in bu teklifinin, eski Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'a ve eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e de sunulduğunu belirtti. Sedat, bu teklifi reddetti, ancak Mübarek, bu teklifi daha da sert bir şekilde reddetti. Ebu Gayt, Mübarek'in bu teklifi bir tuzak olarak niteleyerek, “Sakın bu tuzağa düşmeyin” dediğini ifade etti.


 

XCS
Necef Çölü'nde bin 200 yıldan daha eskiye dayanan ve 2019'da keşfedilen bir caminin kalıntıları. (AFP)

Mısırlı yazar ve siyasi analist Süleyman Cevdet, İsraillilerin topraklarının stratejik derinliğinin sınırlı olduğu hissinin, fırsat buldukça ve ellerinde araçlar olduğunda sürekli genişleme arzularının nedeni olduğunu düşünüyor. Cevdet, İsraillilerin bunu 1967'deki savaşta olduğu gibi savaş yoluyla, ayrıca çeşitli vesilelerle toprak takası projeleri veya Filistinlilerin Mısır ve Ürdün'e göç ettirilmesi yoluyla başarmaya çalıştıklarını belirtiyor.

Cevdet, mülteciler için projelerin uzun süredir gündemde olduğunu ve toprak değişimi projelerinin ‘ciddi olmadığını’ belirtiyor. İsrail'in daimi amacının, Filistinli demografik yükünden kurtulmak ve onu komşu ülkelere doğru kaydırmak olduğuna işaret etti. Bunun, mevcut kriz sırasında Mısır ve Ürdün'den tekrarlanan ve yenilenen bir ret ile karşılandığını belirten Cevdet, ayrıca yalnızca ABD'nin farklı zamanlarda ve farklı biçimlerde desteği hariç, bölgesel ve uluslararası olarak reddedildiğinin altını çizdi. Cevdet Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte "Filistinlilerin kovulma projesinin ‘başarısızlığa mahkum olduğunu ve  bunun sözlerden eyleme geçemeyeceğini’ belirtti. Projenin yeniden gündeme getirilmesi bir ‘test balonu’ ise İsrail ve ABD bu konuda Mısır'dan resmi ve kesin bir yanıt almıştır." değerlendirmesinde bulundu.



Gazzeliler, Trump'ın barış planına nasıl yaklaşıyor?

İsrail ordusunun, çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 kişiyi öldürdüğü Gazze'de, Han Yunus şehrindeki lunapark binlerce çadırla doldu (AFP)
İsrail ordusunun, çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 kişiyi öldürdüğü Gazze'de, Han Yunus şehrindeki lunapark binlerce çadırla doldu (AFP)
TT

Gazzeliler, Trump'ın barış planına nasıl yaklaşıyor?

İsrail ordusunun, çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 kişiyi öldürdüğü Gazze'de, Han Yunus şehrindeki lunapark binlerce çadırla doldu (AFP)
İsrail ordusunun, çoğu çocuk ve kadın en az 65 bin 500 kişiyi öldürdüğü Gazze'de, Han Yunus şehrindeki lunapark binlerce çadırla doldu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze savaşının sonlandırılmasını öngören 20 maddelik planının yankıları sürüyor. Plana uluslararası çapta destek gelirken, bazı Filistinliler teklife şüpheyle yaklaşıyor.

Trump'ın, Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla düzenlediği ortak basın toplantısından önce paylaşılan plana göre Gazze Şeridi'nin teknokrat bir Filistinli komite tarafından geçici olarak yönetilmesi öngörülüyor. Trump'ın başkanlık edeceği "Barış Kurulu" da bu komitenin faaliyetlerini denetleyecek.

Netanyahu'nun da onayladığı plan kapsamında, kurulda eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair da yer alacak. Blair ve Trump'ın damadı Jared Kushner, planın şekillendirilmesinde önemli rol oynamıştı.

Komitenin faaliyetleri, Filistin Ulusal Yönetimi "yeniden yapılandırılana" dek sürecek. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump'ın planını desteklediğini söyleyerek, bunun "iki devletli çözüme giden yolu inşa edeceğini" savundu.

Bölgede güvenlikten "Uluslararası İstikrar Gücü" (International Stabilization Force – ISF) sorumlu olacak. Başta Türkiye olmak üzere Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır gibi ülkelerden de destek alan plan kapsamında İsrail ordusunun Gazze'den kademeli olarak çekilmesi öngörülüyor. Bunun karşılığında da Hamas'ın silah bırakıp rehineleri salıvermesi isteniyor.

Wall Street Journal'ın analizinde, Trump'ın aylardır Hamas'a karşı baskıyı artırdığına, pazartesi günü de Filistinli örgüte ültimatom verdiğine dikkat çekiliyor. Trump, dünkü açıklamasında örgütün 72 saat içinde planı kabul etmemesi halinde "ortadan kaldırılacağı" tehdidini savurmuştu: 

Böyle bir durumda İsrail, Hamas tehdidini ortadan kaldırma görevini tamamlamak için benden tam destek alacaktır.

WSJ'nin haberinde, planda "iki devletli çözüm" ifadesinin geçmediğine de işaret ediliyor.

Hamas teklife ilişkin henüz açıklama yapmadı. Ancak Katar merkezli medya kuruluşu El Cezire'nin aktardığına göre Filistinli örgüt, teklifi "sorumluca" değerlendirme taahhüdü verdi.

"Türkiye, Hamas'a baskıyı artırmalı"

Guardian'ın haberinde, eski ABD liderleri Joe Biden ve Barack Obama'nın yönetimlerinde görev yapan diplomatların plana olumlu yaklaştığına dikkat çekiliyor.

Obama döneminde ABD'nin İsrail Büyükelçisi olarak görev yapan Dan Shapiro, henüz çözülmesi gereken birçok ayrıntı olduğunu ancak Trump'ın planını "inandırıcı" bulduğunu belirterek şöyle devam ediyor:

Bir sonraki adım Hamas'ın bunu kabul etmesini sağlamak, bunun için Katar ve Türkiye'nin Hamas'a yoğun baskı uygulaması gerekiyor.

Diğer yandan bazı Gazzeliler, ABD-İsrail ortaklığıyla hazırlanan plana şüpheyle yaklaşıyor. AFP'nin görüştüğü İbrahim Cude şunları söylüyor:

Bu planın gerçekçi olmadığı açık. ABD ve İsrail, bu teklifi Hamas'ın asla kabul etmeyeceğini bildiği koşullarla hazırlamış. Bizim için bu, savaşın ve acının devam edeceği anlamına geliyor.

Ebu Mazen Nassar da karamsar olduğunu belirtiyor:

Bunların hepsi manipülasyon. Savaşı sona erdirmek için resmi garantiler olmadan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını istemek ne anlama geliyor? Hamas bizi kaybetti ve kendi yarattığı selde boğdu.

Muhammed Beltaci, "Tüm bunlar bir oyundan ibaret. Bedelini biz ödüyoruz" derken, Anas Surur ise iyimser olduğunu ifade ediyor:  

Bu savaşta yaşadığımız ve kaybettiğimiz her şeye rağmen hâlâ umudum var. Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmez. Bu sefer çok iyimserim ve Allah'ın izniyle acımızı ve ıstırabımızı unutturacak bir sevinç anı yaşayacağız.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Wall Street Journal


Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının şartları neler?

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının şartları neler?

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için 20 maddelik kapsamlı bir plan açıkladı. Bu plan, Gazze Şeridi'ni ‘radikalleşmeden ve terörden arındırılmış bölge’ ilan etmeyi ve Trump'ın başkanlık ettiği, eski Birleşik Krallık Başbakanı Tony Blair gibi isimlerin de katıldığı uluslararası bir ‘barış konseyinin’ denetimi altında geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını içeriyor.

Plan, Hamas'ın elinde tuttuğu tüm rehinelerin serbest bırakılması ve İsrail'in yüzlerce Filistinli mahkûmu salıvermesi karşılığında, derhal ateşkes ve İsrail güçlerinin aşamalı olarak geri çekilmesini öngörüyor. Ayrıca, özel bir ekonomik planla Gazze Şeridi'nin yeniden inşası, gümrük ayrıcalıkları olan bir ekonomik bölgenin kurulması ve uluslararası mekanizmalara uygun olarak Refah Sınır Kapısı’nın açılması da planın bir parçası.

Girişim, Filistinli grupların tamamen silahsızlandırılmasını ve tünellerin ve silah üretim tesislerinin imha edilmesini, savaşmayı reddeden Hamas üyelerinin rehabilitasyon programlarına dahil edilmesini vurguluyor. Ayrıca, Filistin polisini eğitmek ve iç ve sınır güvenliğini sağlamak için Mısır ve Ürdün ile koordineli olarak Gazze'ye bir ‘uluslararası istikrar gücü’ konuşlandırılmasını öneriyor.

Plan, Filistin Yönetimi reform programını tamamlarsa, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme ve devlet kurma yolunu açarak, sonraki siyasi sürece kapıyı açık bırakıyor. Plan metni şu şekilde:

- Gazze Şeridi, terörden arındırılmış, komşularına tehdit oluşturmayan bir askerden arındırılmış bölge olacak. Gazze Şeridi, yeterince acı çeken sakinlerinin yararına yeniden geliştirilecek.

- Her iki taraf da bu öneriyi kabul ederse, savaş derhal sona erecek. İsrail güçleri, rehinelerin serbest bırakılmasına hazırlık olarak kararlaştırılan hatta çekilecek. Bu süre zarfında, hava ve topçu saldırıları da dahil olmak üzere tüm askeri operasyonlar askıya alınacak ve tam aşamalı çekilme koşulları yerine getirilene kadar çatışma hatları dondurulmuş olarak kalacak.

- İsrail'in bu anlaşmayı kabul ettiğini açıklamasından itibaren 72 saat içinde, (ölü ya da diri) tüm rehineler iade edilecek.

- Tüm rehinelerin serbest bırakılmasının ardından İsrail, 7 Ekim 2023'ten sonra tutuklanan bin 700 Filistinlinin yanı sıra, müebbet hapis cezasına çarptırılan 250 mahkûmu da serbest bırakacak. Cesedi iade edilen her İsrailli rehine için İsrail, 15 Filistinlinin naaşını teslim edecek.

- Tüm rehineler iade edildikten sonra, barış içinde bir arada yaşamayı taahhüt eden ve silahlarını teslim eden Hamas üyeleri genel af ile serbest bırakılacak. Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyenlere, kendilerini kabul eden ülkelere güvenli geçiş sağlanacak.

- Anlaşmanın kabul edilmesi üzerine, yardımlar tam olarak ve derhal Gazze Şeridi'ne gönderilecek. Yardım miktarları, altyapının (su, elektrik ve sanitasyon) rehabilitasyonu, hastanelerin ve fırınların rehabilitasyonu ve molozların temizlenmesi ve yolların açılması için gerekli ekipmanların temini dahil olmak üzere, en azından 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasında belirtilen miktarlarla tutarlı olacak.

- Yardımlar, her iki tarafın da müdahalesi olmaksızın, Birleşmiş Milletler (BM) ve onun kurumları, Kızılay ve her iki tarafa da bağlı olmayan diğer uluslararası kurumlar aracılığıyla Gazze Şeridi'ne girecek ve dağıtılacak. Refah Sınır Kapısı, 19 Ocak 2025 tarihli anlaşma kapsamında uygulanan aynı mekanizmaya göre her iki yönde de açılacak.

d
ABD Başkanı Donald Trump, Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken (EPA)

- Gazze Şeridi, bölge sakinleri için kamu hizmetlerini ve belediyeleri yönetmekten sorumlu olan, Filistinli teknokratlardan oluşan geçici bir geçiş otoritesi tarafından yönetilecek. Komite, nitelikli Filistinliler ve uluslararası uzmanlardan oluşacak ve Trump'ın başkanlık ettiği, daha sonra açıklanacak diğer üyeler ve devlet başkanlarının da dahil olduğu, ‘barış konseyi’ adlı yeni bir uluslararası geçiş organının denetimi altında çalışacak. Bu organ, Filistin Yönetimi'nin Trump'ın 2020 barış planı ve Suudi Arabistan – Fransa önerisi dahil olmak üzere çeşitli önerilerde belirtildiği gibi reform programını tamamlayana kadar Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için çerçeveyi oluşturacak ve finansmanı yönetecek. Söz konusu organ, yatırımı çekecek ve Gazze halkına hizmet edecek modern ve etkili yönetişim standartları oluşturmayı hedefliyor.

- Ortadoğu'da bazı başarılı modern şehirlerin kurulmasına katkıda bulunmuş uzmanlardan oluşan bir komite aracılığıyla Gazze Şeridi'ni yeniden inşa etmek ve canlandırmak için Trump liderliğinde bir ekonomik plan hazırlanacak. Uluslararası kuruluşlar tarafından sunulan çok sayıda yatırım önerisi ve kalkınma fikri, güvenlik ve yönetişim çerçevelerine entegre edilmek üzere değerlendirilecek ve Gazze Şeridi'nin geleceği için istihdam, fırsatlar ve umut yaratılmasına katkıda bulunacak.

- Katılımcı ülkelerle müzakere edilerek, tercihli tarifeler ve özel erişim oranları sunan bir ‘özel ekonomik bölge’ kurulacak.

- Hiç kimse Gazze Şeridi'ni terk etmeye zorlanmayacak ve ayrılmak isteyenler bunu yapmakta ve geri dönmekte özgür olacak. Sakinler kalmaya teşvik edilecek ve daha iyi bir Gazze inşa etme fırsatı verilecek.

- Hamas ve diğer gruplar, Gazze Şeridi'nin yönetiminde doğrudan veya dolaylı olarak ya da başka herhangi bir şekilde rol almayacak. Tüneller ve silah fabrikaları dahil olmak üzere tüm askeri altyapı imha edilecek ve yeniden inşa edilmeyecek. Bağımsız gözlemcilerin denetimi altında bir silahsızlanma süreci uygulanacak. Bu süreç, uluslararası fonlarla desteklenen bir geri alım ve yeniden entegrasyon programı ile desteklenen, üzerinde anlaşmaya varılan bir terhis mekanizması yoluyla silahların kalıcı olarak imha edilmesini de içerecek ve tüm süreç bağımsız gözlemciler tarafından belgelenecek. Yeni Gazze, müreffeh bir ekonomi inşa etmeye ve komşularıyla barış içinde bir arada yaşamaya kararlı olacak.

- Bölgesel ortaklar, Hamas ve diğer grupların taahhütlerine uymalarını ve Gazze'nin komşularına veya sakinlerine tehdit oluşturmamasını garanti edecek.

- ABD, Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte, Gazze Şeridi'ne derhal konuşlandırılacak geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (International Stabilization Force – ISF) oluşturmak için çalışacak. Bu güç, Ürdün ve Mısır ile istişare halinde, Gazze Şeridi'nde güvenlik kontrolünden geçirilmiş bir Filistin polis gücünü eğitecek ve destekleyecek. Bu güç, iç güvenlik için uzun vadeli bir çözüm olacak. Ayrıca, İsrail ve Mısır ile iş birliği yaparak, yeni Filistin polisi ile sınır bölgelerinin güvenliğini sağlayacak, Gazze'ye silah girişini önleyecek ve yeniden inşa için mal akışını kolaylaştıracak. Taraflar arasında çatışmaları önlemek için bir mekanizma üzerinde anlaşmaya varılacak.

- İsrail, Gazze Şeridi'ni işgal etmeyecek veya ilhak etmeyecek. ISF kontrolü ele geçirip istikrarı sağladıkça İsrail ordusu, garantörler ve ABD arasında mutabık kalınan silahsızlanma kriterleri ve takvimine göre kademeli olarak geri çekilecek. Gazze Şeridi'nin işgal altındaki bölgelerinin uluslararası güce devri, geçiş otoritesi ile koordineli olarak, tamamen çekilene kadar kademeli olarak gerçekleştirilecek ve Gazze'nin terör tehdidinden tamamen kurtulduğu garanti edilene kadar geçici bir güvenlik tampon bölgesi kalacak.

- Hamas öneriyi geciktirir veya reddederse, yardımın genişletilmesi de dahil olmak üzere yukarıda belirtilen hükümler, İsrail ordusu tarafından ISF’ye devredilen terörden arındırılmış bölgelerde uygulanacak.

- Hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşama değerlerine dayalı bir dinler arası diyalog başlatılacak ve barışın getireceği faydalar üzerinde durularak Filistinliler ve İsrailliler arasındaki zihniyet ve anlatıların değiştirilmesi hedeflenecek.

- Gazze Şeridi'nin yeniden inşası ilerledikçe ve Filistin Yönetimi'nin reform programı ciddiyetle uygulandıkça, Filistin halkının arzuladığı gibi, kendi kaderini tayin etme ve bir Filistin devleti kurma yolunda güvenilir bir yol için koşullar nihayet olgunlaşabilir.

- ABD, barışçıl ve müreffeh bir birlikte yaşama için siyasi bir ufuk üzerinde anlaşmak üzere İsrail ve Filistinliler arasında bir diyalog başlatacak.


Hamas, Trump'ın planını değerlendiriyor... İstişareler birkaç gün sürebilir

Gazze İnsani Yardım Vakfı'na bağlı bir yardım dağıtım merkezinden aldıkları insani yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı'na bağlı bir yardım dağıtım merkezinden aldıkları insani yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Hamas, Trump'ın planını değerlendiriyor... İstişareler birkaç gün sürebilir

Gazze İnsani Yardım Vakfı'na bağlı bir yardım dağıtım merkezinden aldıkları insani yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze İnsani Yardım Vakfı'na bağlı bir yardım dağıtım merkezinden aldıkları insani yardım malzemelerini taşıyan Filistinliler (AFP)

Bilgi sahibi Filistinli bir yetkili, Hamas'ın bugün liderlik kadrosu ve Filistinli gruplarla birlikte ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı barış planını incelemeye başladığını doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Hamas'a yakın olan yetkili, ‘hareketin bugün Filistin ve yurtdışındaki siyasi ve askeri liderliği içinde bir dizi istişareye başladığını ve hareketi ve direniş gruplarını temsil eden ulusal bir yanıt sunacağını’ söyledi. Yetkili, istişarelerin ‘birkaç gün sürebileceğini’ belirtti.

Diğer yandan Katar, Trump'ın planını görüşmek üzere Hamas ve Türk heyetinin Doha'da bir toplantı yapacağını duyurdu ve Hamas heyetinin planı ‘sorumlu bir şekilde’ inceleyeceğine söz verdiğini bildirdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Doha'da düzenlediği basın toplantısında, “Katar ve Mısır dün, Doha'da Hamas müzakere heyeti ile yapılan toplantılar aracılığıyla planı iletti ve müzakere heyeti planı sorumlu bir şekilde inceleyeceğine söz verdi” dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Washington tarafından desteklenen bir barış önerisi için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun onayını aldı. Trump ve Netanyahu'nun Washington'daki görüşmelerinin ardından Beyaz Saray, acil ateşkes, Hamas'ın elindeki rehinelerin İsrail'in elindeki Filistinli mahkûmlarla takas edilmesi, İsrail'in Gazze Şeridi'nden aşamalı olarak çekilmesi, Hamas'ın silahsızlandırılması ve uluslararası liderlikteki bir geçiş hükümetini içeren 20 maddelik bir plan açıkladı.