Güney Afrika'dan UCM'ye, İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında tutuklama kararı çağrısı

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Pandor, UCM'ye Filistin'de kadınların, yaşlıların ve çocukların öldürülmesinden sorumlu olan İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkarması çağrısında bulundu

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)
TT

Güney Afrika'dan UCM'ye, İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında tutuklama kararı çağrısı

Binyamin Netanyahu (AA)
Binyamin Netanyahu (AA)

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanı Naledi Pandor, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM), Filistin'de kadınların, yaşlıların ve çocukların öldürülmesinden sorumlu olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve üst düzey İsrailli yetkililer hakkında tutuklama kararı çıkarması çağrısında bulundu.

Bakan Pandor, Ulusal Meclis oturumunda yaptığı konuşmada, "Çocukların, kadınların ve yaşlıların İsrail tarafından öldürülmesi, UCM'nin, uluslararası ceza hukukunun ihlallerinden sorumlu olan Netanyahu da dahil olmak üzere kilit karar vericiler için derhal tutuklama emri çıkarmasıyla sonuçlanması gereken bir eylemdir" dedi.

Pandor, Güney Afrika'nın da Filistin'de işlenen, sivilleri, kamu altyapısını, Birleşmiş Milletler (BM) binalarını ve diğer savunmasız hedefleri hedef alan savaş suçları karşısında dehşete düştüğünü belirterek, "Bu eylemler biz Güney Afrikalı siyahlara, apartheid döneminde yaşadığımız deneyimleri hatırlatıyor" ifadelerini kullandı.

Güney Afrikalı siyahların Filistin'de olanlara öfkelerini ve endişelerini ifade etmek için sokaklara döküldüklerini belirten Pandor, Filistin'de yaşanan yıkımın sonuçlarının korkunç olduğuna dikkati çekti.

Pandor, Güney Afrika'nın acil ve kapsamlı bir ateşkes çağrısını tekrarlayarak, İsrail'in saldırılarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ifade etti.

İsrail'in kendini askeri yollarla savunma hakkının, bazı çevreler tarafından bilinçli yahut bilinçsiz şekilde, Filistin'de yaşananları haklı çıkarmak için yanlış yorumlandığı değerlendirmesinde bulunan Pandor,"Sistem Filistin halkını hayal kırıklığına uğrattı" diye konuştu.



Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
TT

Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)

Hindistan ve Maoist isyancılar arasında onlarca yıldır süren çatışmalarda önemli bir dönüm noktasına gelindi. 

Hindistanlı güvenlik güçlerinin Çatisgarh eyaletinde geçen hafta düzenlediği operasyonda, ülkenin en çok aranan Maoistlerden Nambala Keşava Rao ve 26 isyancı öldürüldü. Çatışmalarda bir polis memuru da hayatını kaybetti.

İçişleri Bakanı Amit Şah, ülkede yasaklı Hindistan Komünist Partisi (Maoist) HKP (M) lideri Rao'ya düzenlenen operasyonu "son 30 yılın en kararlı saldırısı” diye niteledi. 

BBC'nin analizinde, Basavaraju lakaplı Rao'nun ölümünün Maoistlerin 1980'lerden bu yana en sağlam kalesi olan Bastar'daki son savunma hattında gedik açıldığı anlamına geldiğini yazıyor. 

Haberde, 2009'da terör örgütü listesine alınan HKP (M) altında birleşen hareketlerin kökenlerinin, Telangana köyünde 1946'da gerçekleşen köylü ayaklanmasına kadar uzandığı belirtiliyor. Hindistan ordusuyla gerillalar arasındaki çatışmalar, 1967'deki Naksalit isyanıyla patlak vermişti. 

Hindistan yönetiminin rakamlarına göre 2000'den bu yana yaşanan çatışmalarda toplamda yaklaşık 12 bin kişi yaşamını yitirdi. 

Başbakan Narendra Modi, Mart 2026'ya kadar Maoist isyancılara karşı net galibiyet kazanılacağını vaat etmişti. Analizde, gerillaların bir yol ayrımına geldiği belirtiliyor. Maoist direniş hareketlerinin dağılabileceği ya da kanlı çatışmalara uzun bir ara verilebileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Hindistan İçişleri Bakanlığı'nda Maoistlere karşı operasyonları yöneten en üst düzey yetkililerden biri olan MA Ganapathy, "Maoist hareket özünde ideolojik bir mücadeleydi ama bu, özellikle genç kuşaklar arasında etkisini kaybetti" görüşünü paylaşıyor. Yetkili, "Basavaraju etkisiz hale getirildiği için moralleri düştü. Son demlerini yaşıyorlar" ifadelerini kullanıyor. 

Maoist hareketin ülkedeki gelişimini takip eden Hindistanlı gazeteci N Venugopal ise tersini iddia ediyor:  

Bir durgunluk olacaktır. Ancak Marksist-Leninist hareketler, 1970'lerde Naksalitlerin üst düzey liderleri öldürüldüğünde bu tür zorlukları aşmayı başardı, biz de hâlâ Naksalizmden bahsediyoruz.

Venugopal, direnişin liderlerin ölmesiyle tarihe karışmayacağını belirterek, bu hareketlerin ülkedeki sorunlar sürdükçe başka biçimlere bürüneceğini ifade ediyor: 

Liderler ölebilir ama öfke sürer. Adaletsizliğin olduğu her yerde hareketler olacaktır. Onlara artık Maoizm demeyebiliriz ama devam edeceklerdir.

Independent Türkçe, BBC, India Today