CNN: İsrail politikası Biden yönetimi içinde öfke yarattı

Gazze'de artan sivil kayıpların ABD Dışişleri'nde ciddi rahatsızlık yarattığı iddia edildi

61 yaşındaki Antony Blinken, 1994'ten bu yana ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor (Reuters)
61 yaşındaki Antony Blinken, 1994'ten bu yana ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor (Reuters)
TT

CNN: İsrail politikası Biden yönetimi içinde öfke yarattı

61 yaşındaki Antony Blinken, 1994'ten bu yana ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor (Reuters)
61 yaşındaki Antony Blinken, 1994'ten bu yana ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapıyor (Reuters)

ABD merkezli yayın kuruluşu CNN, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları nedeniyle Joe Biden yönetimi içinde rahatsızlıkların arttığını yazdı.

CNN'e konuşan birden fazla kaynak, yönetim için ABD'nin ateşkesi desteklemesini talep eden ve Filistinli sivillerin öldürülmesinden derin rahatsızlık duyan farklı bakış açılarının olduğunu söyledi.

Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili, "Yaşananlar büyük ahlaki kaygı yarattı" diye konuştu.

Haberde Biden yönetiminin İsrail politikasına en ciddi itirazların Dışişleri Bakanlığı'nın içinden geldiği ifade edildi.

Geçen ay ABD Dışişleri'nden üst düzey bir yetkili konuyla ilgili rahatsızlığını dile getirerek görevinden istifa etmişti. Gazze'deki sivil kayıplarının sayısının tırmanmasıyla birlikte, bakanlık içindeki öfkeli kişi sayısının da arttığı kaydedildi.

Biden yönetiminden yetkililerin, Washington'dan İsrail'e yapılan sivil ölümlerini sınırlama, insani duraklama uygulamasını kabul etme, Batı Şeria'daki şiddetin durdurulması ve Gazze'yle ilgili uzun vadeli planlar oluşturulması çağrılarının yanıt bulmamasından şikayetçi oldukları ifade edildi.

Biden yönetiminin birçok seviyesinden yetkililerin, İsrailli mevkidaşlarıyla sivillerin korunması ve hava bombardımanının hafifletilmesine ilişkin görüşmeler yaptığı öne sürüldü.

CNN'e konuşan bir kaynak, "Onlara buradaki gidişatı değiştirmeleri gerektiği söylendi. Geri çekilip, bombardımanı durdurduktan sonra, daha özenli ve hassas bir terörle mücadele operasyonu yürütmeliler" dedi.

İsrailli üst düzey bir yetkiliyse, Biden yönetiminin kaygılarını Tel Aviv'e aktardığını doğrularken, "Hamas'ın nüfusun tamamen içinde olduğu yoğun alanlarda sivil ölümlerini azaltmak oldukça zor. Olası ikincil hasarların farkındayız ve sivillerle teröristleri ayırmak için çok fazla çaba sarfediyoruz" diye konuştu.

ABD yönetiminden bir yetkili günün sonunda kimin ve hangi bölgenin hedef alınacağına İsrail ordusunun karar verdiğini belirtirken, "Bu bizim ordumuz değil. Bu bir ABD operasyonu da değil. Bu yüzden, oturduğu yerden ahkâm kesen kişi olmak istemiyorum. Ancak bazı olaylarla ilgili, İsraillilerle görüşüyoruz" ifadelerini kullandı.

ABD yönetimi içinde rahatsızlıklar yaşandığına ilişkin peş peşe gelen haberlerin ardından bu hafta Tel Aviv'le Washington arasında Gazze'nin geleceğine yönelik bir fikir ayrılığının belirginleştiğine dikkat çekildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hafta başında verdiği röportajda, İsrail'in "süresiz bir periyot" için Gazze'nin güvenliğini sağlayacağını söylemişti. 

Çarşamba günü bu sözlere yanıt veren ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Gazze'nin yeniden işgal edilmesine net bir şekilde karşı olduklarını vurgulamıştı.

7 Ekim'de Hamas'ın Gazze sınırındaki İsrail yerleşimlerine yönelik saldırılarında 1400 kişi hayatını kaybetmişti.

Saldırıların ardından İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik düzenlediği saldırılardaysa şu ana kadar, 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın olmak üzere 10 bin 569 kişi öldürüldü.

Independent Türkçe



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.