İsrail Lübnan’ı tehdit etti: Sonunuz Gazze gibi olur

İsrail Savunma Bakanı Gallant Lübnan Hizbullahı’nı sınır çatışmalarını topyekûn savaşa dönüştürmemesi konusuda tehdit etti

Hizbullah’ın bombalaması sonrasında Celile bölgesindeki Ramim kışlası çevresinden dumanlar yükseliyor (AFP)
Hizbullah’ın bombalaması sonrasında Celile bölgesindeki Ramim kışlası çevresinden dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail Lübnan’ı tehdit etti: Sonunuz Gazze gibi olur

Hizbullah’ın bombalaması sonrasında Celile bölgesindeki Ramim kışlası çevresinden dumanlar yükseliyor (AFP)
Hizbullah’ın bombalaması sonrasında Celile bölgesindeki Ramim kışlası çevresinden dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah’ı İsrail sınırında çatışmaları tırmandırmaması konusunda uyardı ve İsrail’in Gazze’de yaptığını Beyrut’ta da yapabileceğini söyleyerek Lübnanlıları tehdit etti. Gallant, İsrail televizyon kanallarında yayınlanan bir videoda “Hizbullah, Lübnan’ı çıkabilecek bir savaşın içine sürüklüyor. Hatalar yapıyor. Bunun bedelini ilk ödeyecek olanlar ise Lübnan vatandaşlarıdır. Gazze’de yaptığımızı Beyrut’ta da yapabiliriz” dedi.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah dün yaptığı konuşmada, “çatışmada yeni bir faktör oluşturan İsrail silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) daimi varlığına rağmen operasyonların 8 Ekim’den bu yana devam ettiğini” söyledi. Hizbullah’ın “geçen hafta operasyon sayısını ve kullanılan silah çeşitliliğini artırdığına” dikkat çeken Nasrallah “İlk kez kamikaze İHA’ları kullanıyoruz. Ağırlığı 300 kg ile yarım ton arasında değişen Burkan füzeleri ve Katyuşa füzeleri de ilk kez bu çatışmada kullanıldı” dedi. İHA’ların ve Katyuşa füzelerinin İsrail’in daha derin bölgelerine girdiğini ve bunun Gazze’deki savaşın doğası ve güneyde tırmanan gerilim nedeniyle gerektiğini de sözlerine ekledi.

Nasrallah, “günlük olarak keşif İHA’ları göndermeye başladıklarını, bunların bazılarının İsrail’in kuzeyindeki Hayfa, Akka ve Safed’e kadar ulaştığını ve bazen de kuzeyi geçtiğini” belirtti. Nasrallah “Son günlerde bu cephede kaydedilen niceliksel ve niteliksel ilerleme nedeniyle İsrail’den Lübnan’a doğru yeni bir tehdit dalgasına tanık oluyoruz. Güney Lübnan cephesindeki genel gidişat devam ediyor ve burası bir baskı cephesi olarak kalmaya devam edecek” dedi.

İsrail ordusu dün sabah Lübnan sınırının 40 kilometre derinliğindeki bir yere hava saldırısı düzenlerken, bu, Hizbullah’ın karşılık verme niyetlerinin ve askeri gücünün bir sınanması olarak değerlendirildi. Hava saldırısında, Lübnan kıyısındaki Zehrani bölgesinin el-Akbiye bölgesindeki muz bahçesinde bulunan bir tarım kamyonu hedef alınırken, herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

Saha kaynaklarının Şarku’l Avsat’a verdiği bilgiye göre bombalama, gece yarısı başlayan yoğun İHA uçuşlarının ardından dün sabah gerçekleşti. Kaynaklar hemen sahilde bulunan yerin “bölgedeki sık muz bahçeleri ile sahilden ayrıldığını” belirttiler.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.