Riyad görüşmeleri Mısır'ın Suriye ve İran ile yakınlaşmasını güçlendirdi mi?

Sisi, Esed ve Reisi ile ilk kez ikili görüşmeler gerçekleştirdi

Mısır Cumhurbaşkanı İranlı mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı İranlı mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Riyad görüşmeleri Mısır'ın Suriye ve İran ile yakınlaşmasını güçlendirdi mi?

Mısır Cumhurbaşkanı İranlı mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı İranlı mevkidaşı ile Riyad'da görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Filistin'le dayanışma amacıyla Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği (AL) Olağanüstü Ortak Zirvesi oturum aralarında Şam rejimi lideri Beşşar Esed ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile ilk kez ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Bunun üzerine Riyad’daki görüşmelerin Mısır'ın Suriye ve İran ile yakınlaşmasını güçlendirip güçlendirmediği soruları gündeme geldi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Kahire Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tarık Fehmi, Sisi’nin Esed ve Reisi ile yaptığı görüşmelerin ‘diplomatik protokoller’ çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi. Prof. Dr. Fehmi, her bir görüşmenin uzun yıllar sonra bir ilk olma özelliği taşısa da Mısır'ın Şam ve Tahran'la ilişkilerinin farklı mahiyetleri bakımından da ayrı ayrı anlamları olduğunun altını çizdi.

Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Sisi-Esed görüşmesinde Filistin meselesinin çözümü, Filistinlilerin yerinden edilmesinin reddedilmesi ve ateşkes ilan edilmesi ihtiyacı gibi konular ele alındı. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler ve Suriye'deki gelişmelere de değinildi. Sisi, Mısır'ın, kardeş ülke Suriye’de halkın çıkarlarını gözeten, Suriye'nin birliğini ve güvenliğini koruyan ve ülkede güvenlik ve istikrarı yeniden tesis eden kapsamlı bir siyasi çözüm bulunmasını istediğini vurguladı.

Mısır-Suriye ilişkileri, geçtiğimiz şubat ayında Suriye’yi ve Türkiye’yi vuran yıkıcı depremin ardından iki ülkenin dışişleri bakanlarının karşılıklı ziyaretleriyle gelişme kaydetti.

Sisi-Esed görüşmesinin ‘beklenen bir görüşme’ olduğunu ifade eden Prof. Fehmi, görüşmenin ‘iki ülke arasındaki iletişim ve Mısır’ın Suriye dosyasındaki varlığının teyit edilmesi çerçevesinde’ gerçekleştiğine dikkati çekti. Son dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerde, kalkınma alanındaki yavaşlıkla öne çıkan bir gelişme yaşandığına işaret eden Prof. Fehmi, liderlerin bir birilerini ziyaret etmemelerinin ortak komiteler düzeyinde herhangi bir toplantı yapılmamasından ve ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunulmamasından kaynaklandığını söyledi. Prof. Fehmi, bu durumun aynı zamanda Şam’ın AL üyeliğine dönmesinin ardından hızlı bir ilerleme kaydedilemeyen Suriye-Körfez ülkeleri ilişkilerindeki gelişmelerle de paralellik gösterdiğini ifade etti.

Ancak Sisi ile Esed arasındaki görüşmenin diplomatik protokoller gereği olmasına rağmen iki ülke arasındaki ilişkilere ivme katabileceğini belirten Prof. Fehmi, önümüzdeki dönemde Mısır-Suriye ilişkilerinde cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir ilerleme kaydedilebileceğini öngördü.

Sisi, Riyad’da Esed ile görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Riyad’da Esed ile görüştü (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Arap Birliği Dışişleri Bakanları Konseyi, geçtiğimiz mayıs ayında, Suriye hükümetinden heyetlerin, AL Konseyi ve ona bağlı tüm kuruluşların ve organların toplantılarına yeniden katılmaya başlamalarını onaylamıştı. Suriye’de protestoların başlamasından 8 ay sonra, Şam Arap Birliği üyeliğinin 2011 kasımında askıya alınmasına ilişkin verilen kararın süresinin sona ermişti. Ancak kararda Suriye ile Arap ülkeleri arasındaki ikili ilişkilerin yeniden kurulmasına yönelik zaman çizelgesinin ve yönteminin belirlenmesinde inisiyatif Arap ülkelerine bırakıldı.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, dün yapılan İİT ve AL Olağanüstü Ortak Zirvesi oturum aralarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile de bir araya geldi. Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre toplantıda Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmede Filistinlilerin Gazze Şeridi'nde maruz kaldığı insani acıların yükünü hafifletmeye yönelik eylem planları da ele alındı. Mısır ve İran cumhurbaşkanları, savaşın bölgeye yayılmamasının ve bölgenin güvenliğinin ve istikrarının korunmasının önemini vurguladılar.

Mısırlı siyaset bilimi profesörü Fehmi, İran’ın daha önce de birçok kez böyle bir toplantının yapılması talebinde bulunduğunu, ancak Mısır’ın temkinli davrandığını söyledi. Tahran'ın Kahire ile ilişkileri geliştirmeye çalıştığına, Kahire'nin ise buna ihtiyatla ve ertelemeyle karşılık vermeyi sürdürdüğüne dikkati çeken Prof. Fehmi, her ne kadar son dönemde iki ülkenin yetkilileri arasında yapılan görüşmeler ve İran’ın vatandaşlarını Mısır’a turistik seyahat için teşvik etme yönünde yaptığı çalışmalar sayesinde İran-Mısır ilişkilerinde bir miktar gelişme yaşanmış olsa da kısa vadede ilişkilerde bir atılım beklenmediğinin altını çizdi. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önünde engel olan çok sayıda dosyanın olduğunu söyleyen Prof. Fehmi, bu ilişkilerin zaman zaman değerlendirilerek bölgedeki çeşitli dosyalar üzerinde Tahran'ın tutumunun incelendiğini kaydetti. Prof. Fehmi, Sisi ile Reisi arasındaki görüşmenin diplomatik protokoller gereği olduğunu ve ilişkiler üzerinde herhangi bir etkisi ya da etkili olması beklentisi olmadığını vurguladı.

Mısır ve İran dışişleri bakanlarının geçtiğimiz eylül ayında, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları oturum aralarında bir araya gelmelerinden birkaç gün sonra İran Ekonomi Bakanı'nın Mısır Maliye Bakanı ile görüşmesiyle son dönemde Mısır ile İran arasında yakınlaşmaya yönelik adımlar atıldı.

İran Cumhurbaşkanı Reisi, geçtiğimiz mayıs ayında Dışişleri Bakanlığı’na Mısır ile ilişkilerin güçlendirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması talimatı vermişti. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 1979 yılında kesilmiş, ancak bundan 11 yıl sonra, karşılıklı çıkarlar çerçevesinde maslahatgüzar düzeyinde yeniden başlamıştı.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.