Paris, Gazze’ye yönelik ihlalleri nedeniyle İsrail’e verdiği ‘sınırsız desteği’ yeniden gözden geçirmeye yöneliyor

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Şifa Hastanesi’ndeki askeri baskınlardan ‘derin endişe duyduklarını’ açıkladı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dünkü İsviçre ziyareti sırasında sağında İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset ile birlikte (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dünkü İsviçre ziyareti sırasında sağında İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset ile birlikte (Reuters)
TT

Paris, Gazze’ye yönelik ihlalleri nedeniyle İsrail’e verdiği ‘sınırsız desteği’ yeniden gözden geçirmeye yöneliyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dünkü İsviçre ziyareti sırasında sağında İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset ile birlikte (Reuters)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dünkü İsviçre ziyareti sırasında sağında İsviçre Konfederasyonu Başkanı Alain Berset ile birlikte (Reuters)

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Ortadoğu’da görev yapan en az 12 büyükelçisi tarafından bakanlığa hitaben kaleme alınan mektuba yanıt vermekte gecikmedi. Mektupta, anayasaya göre ülkesinin dış politikasını belirleme yetkisi olan cumhurbaşkanı tarafından kararlaştırılan, ardından da dışişleri bakanlığı tarafından uygulamaya konan Fransa’nın Gazze savaşına ilişkin diplomasisi protesto edilerek eleştirildi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Anne-Claire Legendre, salı günü internet üzerinden gerçekleştirdiği basın toplantısında, büyükelçilerin mektubuyla ilgili sorulan bir soruya, mektubun önemini küçümsemeye çalışarak yanıt verdi. Legendre, “Herhangi bir uluslararası konu, diplomatlarımızın daha fazla katkı sağlamasına imkan tanır ve günlük görevleri diplomatik düşünceye katkıda bulunmaktır” ifadelerini kullandı.

Ancak en önemli nokta açıklamanın ikinci bölümündeydi. Sözcü Legendre, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fransa’nın dış politikasının belirlenmesinden ister cumhurbaşkanı olsun, ister hükümet olsun, ister parlamentodan sorumlular olsun, isterse dışişleri bakanı olsun Fransızlar tarafından seçilen siyasi otoritelerimiz sorumlu. Diplomasi, basında ifade edilen bireysel görüşlerden ibaret değildir. Kişisel bir görüş açıklamada takdir yetkisi ile devlete ve onu yönetenlere bağlı kalma, tüm çalışanların olduğu kadar diplomatların da üstlenmesi gereken bir sorumluluktur.”

Dışişleri Bakanlığı'nın Arap ülkelerinin başkentlerinde Fransa’yı temsil eden hoşnutsuz diplomatlara, içeriği Elysee Sarayı ile kararlaştırıldığına şüphe olmayan mesajı “Uygula ve itiraz etme” şeklinde özetlenebilir.

Fransız polisi, Paris’teki Milipol sergisinin girişinde ‘İsrail’i silahlandırmayı bırakın’ pankartı taşıyan göstericilerin etrafını sardı (Reuters)
Fransız polisi, Paris’teki Milipol sergisinin girişinde ‘İsrail’i silahlandırmayı bırakın’ pankartı taşıyan göstericilerin etrafını sardı (Reuters)

Fransa’nın günlük gazetelerinden Le Figaro, mektubu gören diplomatlara dayanarak bazı alıntıları aktaran ilk gazeteydi. Gazetenin aktardığına göre, mektuptaki en önemli nokta, Fransa'nın Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail'e yönelik tutumunun Ortadoğu'da ‘anlaşılmaz’ olduğunun ve bunun, Fransa'nın İsrailliler ile Filistinliler arasında geleneksel olarak sahip olduğu dengeli pozisyonla çeliştiğinin belirtilmesiydi. Mektuba göre, bu durum, ‘Fransa'nın itibarını ve nüfuzunu kaybetmesi ve Arap dünyasındaki imajının bozulması’ da dahil olmak üzere çeşitli sonuçlar doğuruyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, savaşın başlamasıyla İsrail’in Hamas'ı yok etme çabalarına bizzat ve mutlak destek vermesi ve İsrail'in ABD, İngiltere ve Almanya’nın desteğiyle reddettiği ateşkes talebini haftalarca engellemesi nedeniyle eleştiriliyor. Macron, geçtiğimiz hafta İngiltere merkezli BBC’ye verdiği röportajda, İsrail'e çocukları, kadınları ve yaşlıları öldürmeyi durdurması ve ateşkes çağrısı yaptı. İsrail’de ve Fransa'da Yahudiler tarafından düzenlenen protestoların ardından cumartesi günü geri adım atarak daha önce yaptığı gibi ‘ateşkesin önün açabilecek insani bir ateşkes’ çağrısında bulundu.

Fakat İsrail’in uygulamaları öyle bir noktaya geldi ki gerek Fransa gerek diğer ülkelerin diplomatları, artık İsrail ordusunun yaptıklarını görmezden gelemiyor. Fransa Dışişleri Bakanlığı’ndan önceki gün İsrail ordusunun Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne baskın düzenlenmesiyle ilgili yapılan açıklamada, İsrail'in hastaneye yönelik askeri operasyonlarından duyulan ‘derin endişe’ dile getirildi.

İsrail’in salı günü Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef almasının ardından enkazda hayatta kalanları arayan Filistinliler (AP)
İsrail’in salı günü Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef almasının ardından enkazda hayatta kalanları arayan Filistinliler (AP)

İsrail'in, uluslararası insancıl hukukun hastaneler gibi sağlık altyapısının korunmasını öngören, asker-sivil ayrımı, sağduyu ve orantılılık gibi her zaman ve her yerde geçerli olan açık ilkeler dayatan hükümlerine saygı duyması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, “Hamas’ın suçlarının bedeli, Filistinli sivillere, özellikle de en savunmasız olanlara, yaralılara, hastalara ve insani yardım çalışanlarına ödettirilemez” denildi.

Ancak İsrail lehine çifte standart uygulamakla suçlanan Paris, bu tutumunun sonuçlarını gözden geçiriyor gibi görünüyor. Dolayısıyla geçtiğimiz cuma günü Elysee Sarayı'nın ev sahipliğinde düzenlenen Gazze için Uluslararası İnsani Konferans gibi girişimlerle durumu toparlamaya çalıştığı anlaşılıyor. Paris, Gazze için Uluslararası İnsani Konferans’ta 100 milyon eurosu Fransa’dan olmak üzere Gazze’ye bir milyar doları aşan uluslararası yardım vaadi toplamayı başardı.

Paris'teki Elysee Sarayı'nda düzenlenen Gazze için Uluslararası İnsani Konferans’tan bir kare (AP)
Paris'teki Elysee Sarayı'nda düzenlenen Gazze için Uluslararası İnsani Konferans’tan bir kare (AP)

Ancak eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın danışmanı ve eski bir büyükelçi olan Maurice Gourdault-Montagne, geçtiğimiz hafta Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “İnsani girişimler politika oluşturmaz” ifadelerini kullandı. Gourdault-Montagne, tarihin Hamas tarafından İsrail'e karşı düzenlenen ve İsrail’den yapılan açıklamaya göre, aralarında sivillerin ve askerlerin olduğu bin 200 kişinin ölümüne ve 240 kişinin rehin alınmasına neden olan saldırının düzenlendiği 7 Ekim'de başlamadığını vurguladı.

Fransa'nın Ortadoğu’da büyükelçiliğini yapmış olan Gourdault-Montagne, röportajda şunları söyledi:

“Paris’in eli kolu bağlı görünüyor. Bir şeylere cesaret edebilse bile ABD’nin tutumundan uzaklaşması zor gibi. Macron’un İngiliz kanalına (BBC) yaptığı açıklamalarından sonra olduğu gibi birisi gelip onun ellerine vuruyor ve o da geri adım atıyor.”

Netanyahu ve Macron'un geçtiğimiz ekim ayında Kudüs'te yaptıkları görüşmeden bir kare (AFP)
Netanyahu ve Macron'un geçtiğimiz ekim ayında Kudüs'te yaptıkları görüşmeden bir kare (AFP)

İsrail'in Macron'un açıklamalarına verdiği sert tepkilere ve kelimenin tam anlamıyla İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun söylemini benimseyen Fransa'daki Yahudi Kurumları Temsilcileri Konseyi’nin (CRIF) protestolarına da değinen Gourdault-Montagne, “İsrail propagandasının Fransız kamuoyu üzerindeki etkisi büyük. Ancak Macron, bundan sonra herhangi bir seçim yarışına girmeyeceği için bunun üstesinden gelebilir. Bu yüzden prensipte Fransa’da aktif olan lobicilerin baskılarından uzak kalabilir. Ancak Hamas ya da diğer Filistinli grupların elinde rehin olduğuna inanılan 39 kişinin öldürülmesinin ve 9 kişinin kayıp olmasının Paris'in politikasını etkilediğine şüphe yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve BM Genel Kurul'da her zaman aktif olan Paris'in, BMGK’ya Gazze’deki savaşla ilgili herhangi bir karar taslağı sunmadığı için bu kez ortalıkta hiç yokmuş gibi görünmesi dikkat çekiyor. Fransa, şu ana kadar Rusya’nın ve Brezilya’nın BMGK’ya sunduğu karar taslakları lehine oy vermek dışında önemli bir faaliyette bulunmadı.

Ancak Paris, Arap ülkeleri arasında popülaritesinin azalmasına ve Tunus, Beyrut ve  Bağdat gibi birçok Arap başkentinde düzenlenen protesto gösterilerine rağmen halen Ortadoğu’da rol oynamak istiyor. Irak, Fransa-Irak ortaklığında bu ayın sonlarında başkent Bağdat’ta toplanması planlanan Üçüncü Bağdat Konferansı’nın ertelenmesini talep etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El-Sisi, dün Kahire'deki başkanlık sarayında Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’yu kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El-Sisi, dün Kahire'deki başkanlık sarayında Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’yu kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Macron’a yakın isimlerden Savunma Bakanı Sebastien Lecornu’nun dün Mısır ziyareti ile başlayan, Suudi Arabistan, Birleşik Arp Emirlikleri (BAE) ile Katar'ı kapsayan ve cuma günü İsrail'de sona erecek turunun önemini bu açıdan baktığımızda anlayabiliriz. Lecornu’dan hükümetinin politikasını açıklaması, ilkelerinin geçerliliğini ortaya koyması ve oynayabileceği (veya oynamayı umduğu) rolün altını çizmesi bekleniyor.

Bu ayın başlarında Lübnan'a 3 günlük bir ziyaret gerçekleştiren Lecornu, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) bünyesinde görev yapan Fransız askerleriyle görüşmek üzere ülkenin güneyine geçti. Macron, savaşın ilk günlerinde de Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'yı bölgeye göndermişti. Ancak savaşın başlamasından sonra bölgeyi ziyaret eden ilk Fransız yetkili, İsrail'e sınırsız destek veren Fransa Ulusal Meclis Başkanı Yael Braun-Pivet’ti. Ancak Braun-Pivet, İsrail'in savaş kurallarına ve uluslararası insancıl hukuka saygı duyması gerektiğini söylemekten kaçındı.

Burada “Macron son derece karmaşık olan bu meselede nihai olarak bir denge noktasına ulaşmayı başarabilecek mi?” sorusu ortaya çıkıyor. Macron’u etkileyen ve onu şu ya da bu yöne iten faktörler dikkate alındığında yanıt olumlu da olabilir olumsuz da.



Binlerce Amerikalı Trump karşıtı gösteri düzenledi

New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
TT

Binlerce Amerikalı Trump karşıtı gösteri düzenledi

New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)

Binlerce Amerikalı, iki hafta içinde ikinci kez düzenlenen Trump karşıtı protestolar için dün New York ve diğer büyük ABD kentlerinde sokaklara çıktı.

New York'taki göstericiler, üzerinde ‘Zorbalığa direnelim’ gibi ifadelerin yer aldığı pankartların yanı sıra ABD Başkanı'nın yüzünde Hitler benzeri bir bıyık bulunan resimlerini taşıdılar.

Holokost'tan kurtulan bir ailenin kızı olan 73 yaşındaki Kathy Valle AFP'ye verdiği demeçte, “Demokrasi büyük bir tehlike altında” dedi. Valle, anne ve babasının 1930'larda Nazizmin yükselişi hakkında kendisine anlattıklarının ‘şu anda burada (ABD) yaşandığını’ belirtti.

“Diğer faşistlerden farkı, Trump'ın etkili olamayacak kadar aptal olması” diyen Valle, Trump’ın ekibinin bölünmüş durumda olduğunu söyledi.

dsvfgfrt
Trump karşıtı protestocular Idaho'daki Broadway Köprüsü'nde toplandı. (AFP)

Protestocular özellikle, Yüksek Mahkeme'nin Trump'ın başvurduğu ve geçmişi 1798 yılına dayanan ‘yabancı düşmanlar’ yasası yoluyla göçmenlerin sınır dışı edilmesini askıya aldığı bir dönemde Beyaz Saray'ın göçmen karşıtı politikasını kınadı.

Cumhuriyetçi milyarderin sahibi olduğu ünlü Trump Tower’ın yakınında, ABD'nin en büyük şehrinin kütüphanesinin önünde protestocular ‘Göçmenler buraya hoş geldiniz’ diye slogan attı.

Protestocular ayrıca, Washington'daki Beyaz Saray'ın önünde de toplandılar. Ancak 5 Nisan'da on binlerce kişinin katıldığı bir önceki gösteriden daha az sayıda oldukları görüldü.

juı
ABD'nin Illinois eyaletinin Chicago kentinde Trump karşıtı bir gösteri sırasında protestocular ‘Demokrasiden elinizi çekin’ yazılı bir pankart tutuyor. (AFP)

41 yaşındaki Benjamin Douglas, Trump yönetiminin ‘hukukun üstünlüğüne saldırdığını’ söyledi.

Başına kefiye takan Douglas, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı protestolar düzenlediği için geçen ay New York'ta gözaltına alınan ve sınır dışı edilmekle tehdit edilen Filistinli öğrenci Mahmud Halil'e destek veren bir pankart tuttu.

cdfvgt
‘Göçmenleri Koru... Gezegeni Koru’ sloganı altında New York'ta düzenlenen yürüyüş (AFP)

Douglas, Cumhuriyetçi yönetimi ‘yabancı düşmanlığını arttırmak ve köklü yasal korumaları baltalamak için’ bireyleri hedef almakla suçladı.

Muhafazakâr Teksas eyaletinde, Meksika Körfezi kıyısındaki 50 bin nüfuslu Galveston kentinde bir gösteri düzenlendi.

63 yaşındaki yazar Patsy Oliver, “Bu benim dördüncü gösterim. Genelde bir sonraki seçime kadar beklerim ama bu artık mümkün değil. Zaten çok şey kaybettik” ifadelerini kullandı.

fgthy
Trump karşıtı protestocular Cocoa, Florida'da bir miting için toplanıyor. (AFP)

Batı Yakasında ise yüzlerce kişi San Francisco'da bir meydanda toplanarak kuma dev harflerle ‘İstifa et’ yazdı.

Trump tarafından hükümetteki sivil iş gücünü küçültmekle görevlendirilen Elon Musk'ın sahibi olduğu Tesla otomobillerini satan bayilerin önünde de gösteriler düzenlendiği bildirildi.

Protestolar, Cumhuriyetçi milyardere karşı tek bir harekete yönelik olarak ülkenin 50 eyaletindeki 50 gösteriye eşdeğer bir sayı olan ‘50501’ adlı bir grup tarafından organize edildi.

Grup internet sitesinde bunun ‘Trump yönetimi ve müttefiklerinin anti-demokratik ve yasadışı eylemlerine karşı hızlı ve merkezi olmayan bir yanıt’ olduğunu açıkladı.

sdfgth
Protestocular 50501 pankartını taşıyarak Chicago şehir merkezinde toplandılar. (AFP)

Milyonlarca insanı sokağa çıkmaya çağıran gruba göre, gün boyunca yaklaşık 400 gösteri planlanıyor.

Yin ve Yang

Çin'in ABD Büyükelçisi Xie Feng, Washington'a Pekin ile uzlaşma ve barış içinde bir arada yaşama çağrısında bulunurken, ticaret savaşının şiddetlenmesi halinde Çin'in karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Washington'da düzenlenen ve ayrıntıları Çin Büyükelçiliği'nin internet sitesinde yayınlanan bir etkinlikte konuşan Xie, gümrük vergilerinin küresel ekonomiyi tahrip edeceğini söyledi ve Büyük Buhran ile ABD'nin 1930 yılında uyguladığı gümrük vergilerini karşılaştırdı.

Geleneksel Çin tıbbındaki yin ve yangın karşıt güçlerini dengeleme ihtiyacı gibi kavramlara atıfta bulunan Xie, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ilişkilerin uyum içinde olması gerektiğini söyledi.

cvfgh
Trump karşıtı protestocular Chicago şehir merkezinde bir araya geldi. (AFP)

Xie, “Dünya hem Çin'i hem de ABD'yi barındıracak kadar geniş. Yüz yüze çatışmak yerine barış içinde bir arada yaşamaya çalışmalı ve birbirimizin başarısına yardımcı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki devasa ticaret, ticaret savaşı nedeniyle neredeyse durma noktasına geldi. Her iki yönde de yüzde 100'ü aşan gümrük tarifeleri ve bir dizi ticaret, yatırım ve kültürel kısıtlamalar var.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Çin'in en büyük gemi inşa birliği dün ABD'nin Çin bağlantılı gemilere liman ücreti uygulama planına tepki gösterdi.

Japonya, Tayvan ve diğer ülkeler Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileri konusunda Washington ile görüşmelerde bulunurken ya da görüşmeye hazırlanırken, Çin ile şu anda planlanan üst düzey bir diyalog yok.

Trump cuma günü yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret savaşının ortasında ABD'nin Çin ile iyi görüşmeler yaptığını söyledi.

Beyaz Saray'da gazetecilere verdiği demeçte “Bu arada Çin ile iyi görüşmelerimiz var” diyen Trump, başka herhangi bir ayrıntı vermedi.

Çin, iki taraf arasında herhangi bir görüşmenin gerçekleşebilmesi için ABD'nin saygı göstermesi gerektiğini söylüyor.

Çin Büyükelçisi ülkesinin ticaret savaşına karşı olduğunu vurguladı, ancak kendisine gümrük vergisi uygulayan her ülkeye karşılık vereceğini kaydetti.