IBM, X'teki reklamlarını geri çekti: "Yahudi düşmanlığı teşvik ediliyor"

"X'teki tüm reklamları derhal askıya aldık"

Musk, X'te yanlış bilgi veren kullanıcılara ödeme yapılmayacağını söylüyor (AFP)
Musk, X'te yanlış bilgi veren kullanıcılara ödeme yapılmayacağını söylüyor (AFP)
TT

IBM, X'teki reklamlarını geri çekti: "Yahudi düşmanlığı teşvik ediliyor"

Musk, X'te yanlış bilgi veren kullanıcılara ödeme yapılmayacağını söylüyor (AFP)
Musk, X'te yanlış bilgi veren kullanıcılara ödeme yapılmayacağını söylüyor (AFP)

ABD'li teknoloji ve bilişim devi IBM, Elon Musk'ın X'te (eski adıyla Twitter) Yahudi düşmanlığını teşvik ettiğini öne sürerek reklamlarını platformdan çektiğini duyurdu.

Financial Times'a konuşan bir şirket sözcüsü, "IBM'in nefret söylemi ve ayrımcılığa karşı sıfır toleransı var" ifadelerini kullandı.

Şirketin, Yahudi düşmanı tweetlerin yanında kendi reklamlarının yayımlanmasını istemediği aktarıldı. Sözcü, "X'teki tüm reklamları derhal askıya aldık" dedi.

Son günlerde Musk, Yahudi karşıtı hesapları ve materyalleri öne çıkarmakla suçlanıyor. Milyarderin 15 Kasım'da yorum yaptığı bir paylaşım da tartışma konusu olmuştu.

Söz konusu paylaşımda bir kullanıcı, "Yahudiler, kendilerine karşı kullanılmasını istemedikleri türden diyalektik düşmanlığı beyazlara karşı dayatıyor" diye yazmıştı.

Musk da bu gönderiye, "Doğru söylüyorsunuz" yanıtını vermişti.

Eylül ayında Musk, Yahudi düşmanlığıyla mücadele amacı güden Hakaretle Mücadele Birliği'ni (Anti-Defamation League) eleştirmişti. 

Milyarder söz konusu birliğin, reklam verenleri Twitter'dan uzaklaştırmaya çalıştığını öne sürerek dava açmakla tehdit etmişti.

X'in CEO'su Linda Yaccarino ise IBM sözcüsünün açıklamalarının hemen ardından bir gönderi paylaşarak, "X'in bakış açısı her zaman çok açıktı: Tüm kesimle yönelik ayrımcılığına son verilmeli" ifadelerine yer verdi.

"X, Yahudi düşmanlığı ve Yahudilere yönelik ayrımcılıkla mücadele çabalarında son derece net" diyen Yaccarino şöyle ekledi:

Dünyanın hiçbir bölgesinde buna yer yok.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging