Eleştirmenler "kötü yazarlığın tanımı" demişti: İzlenmeler de çakıldı

Netflix'in çok beğenilen dizisi son sezonuyla seyircilerin ilgisini çekmeyi başaramadı

6. sezonun ilk kısmı 16 Kasım Perşembe günü gösterime girdi (Netflix)
6. sezonun ilk kısmı 16 Kasım Perşembe günü gösterime girdi (Netflix)
TT

Eleştirmenler "kötü yazarlığın tanımı" demişti: İzlenmeler de çakıldı

6. sezonun ilk kısmı 16 Kasım Perşembe günü gösterime girdi (Netflix)
6. sezonun ilk kısmı 16 Kasım Perşembe günü gösterime girdi (Netflix)

Netflix'in sevilen dizisi The Crown'ın son sezonu medyanın büyük ilgisini çekti. Ancak medyanın ilgisi izleyicilere yansımadı.

Yüzde 35'lik düşüş

İzleme ölçümü servisi Samba TV'ye göre The Crown'ın 6. sezon prömiyeri, 5. sezonun ilk bölümünden çok daha az izleyici topladı.

Samba TV, The Crown'ın 6. sezon birinci bölümünün yayımlandığı ilk üç gün boyunca, ortalama 778 bin hane tarafından izlendiğini duyurdu. 

Bu rakamın, geçen yıl 5. sezonun ilk bölümünü izleyen 1,2 milyon haneye kıyasla yüzde 35 düşüş gösterdiği açıklandı.

Netflix dizisi bugüne dek eleştirmenlerden olumlu yorumlar almış ve yayın platformunun güvendiği yapımlarından biri olmuştu. Ancak bu sezon bazı sert eleştiriler aldı.

"Diana'ya takıntılı"

BBC, iki yıldız verdiği altıncı sezonu "yetersiz" ve "tahmin edilebilir" diye nitelendirerek ekledi:

Hikayeyi kendimiz yazabilirdik.

Guardian'dan Lucy Mangan ise, bir yıldızlı eleştirisinde şöyle demişti:

Diana'ya takıntılı dizi, kötü yazarlığın tam tanımı.

"Modası geçmiş klişeler"

Diğer yayın organları, Prenses Diana öldüğünde onunla birlikte olan Dodi Fayed'in tasvirinden şikayet ederek, hayatını kaybetmiş adamın şeytanlaştırıldığını ve yazarların onu tasvir ederken modası geçmiş klişelere başvurduğunu ekledi.

Forbes'a göre The Crown, elbette bir belgesel değil ve büyük ölçüde tarihi kayıtlara sadık kalsa kalıyor. Ancak dizi, kraliyet mensuplarının özel hayatlarında ne söylediklerini kimse kesin olarak bilemeyeceği için bazı özgürlüklere de sahip.

İzleyicinin ilgisi neden düştü?

Yine de The Crown'ın önceki sezonlarından farklı olarak izleyicilerin çoğu hikayenin bu bölümünü yaşadı. 

Tecrübeli gazeteci Toni Fitzgerald'a göre izleyiciler, ölümcül araba kazasından önce paparazziler tarafından takip edilen Prenses Diana ve Fayed'in trajik ölümlerini yeniden hatırlamak istememiş olabilir.

Independent Türkçe



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances