Hrant Dink cinayeti tetikçisi Samast 26 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak

Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis istemiyle düzenlenen iddianame, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi

Ogün Samast (AA)
Ogün Samast (AA)
TT

Hrant Dink cinayeti tetikçisi Samast 26 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak

Ogün Samast (AA)
Ogün Samast (AA)

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapis istemiyle düzenlenen iddianame, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, savcılıkça hazırlanan iddianame üzerindeki incelemelerini tamamladı.

İddianameyi kabul eden mahkeme, hazırladığı tensip zaptında ilk duruşmanın 26 Aralık'ta yapılmasını kararlaştırdı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Arat, Delal, Hasrof, Rahil Dink ve Sera Dink Nazarıan müşteki olarak yer alırken, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin suç duyurusunda bulunduğu kaydediliyor.

Yasin Hayal'in "suç örgütü yöneticisi olmak", Erhan Tuncel ve Ogün Samast'ın ise "suç örgütü üyesi olmak" suçundan ceza aldıkları ifade edilen iddianamede, Samast'ın 5 Aralık 2014'te savcılıktaki ifadesine de yer verilerek, şunları söylediği aktarılıyor:

Mektupta yazdığım gibi Yasin önce beni Erhan Tuncel'in evine götürdü. Ben evde bilgisayarda oyun oynuyordum. O sırada benim bulunduğum yerin 3 metre arkasında mutfak bölümü vardı, mutfağın kapısı açıktı. Erhan'la Yasin konuşuyordu. Ben de kulak misafiri oldum. Erhan'ın 'Ramazan Akyürek ve Fuat müdür' diye konuştuğunu duyunca döndüm dinledim. Yasin dedi ki, 'O zaman sırtımız sağlam.' dedi. Evden çıkınca Yasin'e sordum. Yasin dedi ki, 'Ben Ramazan Akyürek'i tanıyorum. İsmen de tanıyorum, Trabzon'da müdürlük yaptı biliyorum ama Fuat müdür kim? dedim. Yasin de bana, 'Erhan'ın tanıdıkları, biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık. Çocuk vazgeçti, Erhan onlardan referans almış, Ramazan müdür hatta 'İstanbul emniyet amiri bile biliyor ama arkanızda hepsi, düşün, büyük kahraman olacaksın, cayarsan fena olur yakarım seni.' dedi. Ben de önce dediğim gibi tekrar 'peki' dedim. Ben Yasin’e 'Olay nasıl olacak?' dedim. Yasin de bana 'Direkt olarak vuracaksın, bu şekilde imzanız olacak.' Ayrıca bana bayrak verdi otobüsten Trabzon’a dönerken 'Samsun’dan seni alacaklar, eğer burada alınırsan Ramazan müdür açığa çıkar.' dedi.

FETÖ'nün devletin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmeye yönelik nihai hedefleri doğrultusunda askeriye, mülkiye, emniyet, yargı ve stratejik öneme sahip diğer kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personeli sistem dışına çıkardığı anlatılan iddianamede, örgüt üyelerinin bu makamlara getirildiği ifade ediliyor.

İddianamede, örgütün, devletin kurumlarını ele geçirmek için izlediği stratejiler anlatılarak, Dink cinayeti sonrası öncelikli olarak örgütün İstanbul İstihbarat Müdürlüğünü ele geçirdiği, daha sonra ise bu şubenin imkanlarıyla Ergenekon, Balyoz, Ayışığı, Askeri Casusluk, Cizre/Temizöz, Devrimci Karargah, Tahşiye, Selam Tevhid, 17-25 Aralık operasyon ve davalarını, devamında 15 Temmuz hain darbe girişimine giden süreci başlattığı vurgulanıyor.

Ogün Samast hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna ilişkin somut delil elde edilemediği ifade edilen iddianamede, Samast hakkında ele geçirilen bir kısım delillerin örgütün yönetici ve üyeleriyle belli bir irtibatının olduğunu, bu irtibatla şüpheliler Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender'le birlikte Samast'ın Dink cinayetini işlerken ve sonrasında örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini ortaya koyduğu anlatılıyor.

Ogün Samast'ın "suça sürüklenen çocuk" olarak yer aldığı iddianamede, Samast'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütü adına suç işlemek" suçundan 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsi isteniyor.



MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
TT

MİT Başkanı siyasi krizin ortasında Libya'yı ziyaret etti

Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)
Türkiye İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın (Reuters)

Trablus hükümetinin destekçileri petrol ihracatını durduran ve dört yıllık göreceli istikrarı tehlikeye atan siyasi çıkmazdan bir çıkış yolu ararken, Türkiye'nin istihbarat şefi Libya'yı ziyaret etti.

Bir Türk güvenlik kaynağı bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin ulusal istihbarat servisinin başkanı İbrahim Kalın'ın dün Başbakan Abdulhamid Dibeybe ve diğer yetkililerle görüştüğünü söyledi. Dibeybe Libya'nın BM tarafından tanınan ve Türkiye tarafından desteklenen ulusal birlik hükümetine başkanlık ediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre kaynak, Kalın'ın Ankara'nın Libya'daki çatışmaları “ulusal anlaşma ve gerilimi daha da azaltma yoluyla” çözme umudunu dile getirdiğini ve Ankara'nın Libya'nın birliği ve istikrarına olan bağlılığını vurguladığını belirtti.

Kalın'ın ziyareti, Dibeybe’nin mayıs ayı sonunda Ankara'ya yaptığı ziyaretten beri iki taraf arasındaki en üst düzey temas olup, rakip Libyalı yetkililerin geçen ay Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir'in görevden alınmasına odaklanan siyasi açmazı yatıştırmaya çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Libya Merkez Bankası, neredeyse tüm ulusal gelirin ana kaynağı olan Libya'nın petrol ihracatından elde edilen gelirleri alıyor ve dağıtıyor.

Kriz sırasında Libya'nın doğusundaki gruplar, Kebir'in görevden alınmasının geri alınmasını talep ederek, tüm petrol üretimini durdurduklarını açıkladılar. Bu gelişme, 2011'den bu yana çok az barış yaşayan ve 2014'te doğu ve batıdaki gruplar arasında bölünen Libya'da dört yıllık göreceli istikrarı sona erdirme riski taşıyor.