İsrail eski Başbakanı Ehud Barak 'Şifa Hastanesi'ndeki sığınakları İsrail inşa etti' ifşaatı sonrası ülkesinde ihanetle suçlandı

Ehud Barak'ın itirafları, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nin altında "Hamas'ın ana askeri karargahı" olduğuna dair iddialarının ciddi şekilde sorgulanmasına yol açtı

 Ehud Barak - AA
Ehud Barak - AA
TT

İsrail eski Başbakanı Ehud Barak 'Şifa Hastanesi'ndeki sığınakları İsrail inşa etti' ifşaatı sonrası ülkesinde ihanetle suçlandı

 Ehud Barak - AA
Ehud Barak - AA

İsrail yönetiminin Gazze'deki Şifa Hastanesi'nin altında Hamas'ın tünelleri olduğuna dair iddialarını, hastanenin altındaki sığınakları 40 yıl önce İsrail'in inşa ettiğini ifşa ederek çürüten eski Başbakan Ehud Barak, İsrail'de bazı kesimler tarafından "hain" ve "ajan" olarak suçlandı.

İsrail ordusu, 3 boyutlu grafiklerle hazırladığı sunumda, Şifa Hastanesi'nin altının Hamas'a ait ana askeri karargah olduğunu savunmuştu.

Başbakan Binyamin Netanyahu da aynı iddiayı tekrarlayarak, hastanede askeri komuta merkezi bulunduğunu öne sürmüştü.

İsrailli yetkililer ayrıca Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin de Gazze'deki hastanelerin altındaki tünellerde tutulduğu iddiasını ortaya atmıştı.

İsrail ordusu, "Hamas'ın ana karargahı olduğu için uluslararası korunma statüsünün kalmadığını" savunarak Şifa Hastanesi yerleşkesini defalarca bombalamış ve işgal etmiş, yüzlerce can kaybına neden olmuştu. İsrail'in hastaneye saldırıları Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından da savaş suçu olarak nitelendirilmişti.

Ordunun, "Hamas'ın ana askeri karargahı" olduğunu iddia ettiği Şifa Hastanesi'yle ilgili 22 Kasım'da yayımladığı görüntüler ve Ordu Sözcüsü Daniel Hagari'nin anlatımları yine tartışma konusu olmuştu.

Hagari'nin anlatımlarındaki çelişkiler, görüntülerin eksik verilmesi, silah veya askeri ekipmanın bulunmaması ve daha önce hiç kullanılmadığı izlenimi veren sığınaklar nedeniyle İsrail'in yeni tünel iddiaları, Barak'ın "Şifa Hastanesi'nin altında sığınaklar inşa ettik" itirafıyla ilişkilendirilmişti.

İsrail güçleri, hastaneyi işgal etmesine rağmen hastanenin altındaki yapının "askeri amaçlı" kullanıldığına dair geçerli kanıt sunamadı.

Barak'ın ifşaatları

Eski İsrail Başbakanı Barak, 21 Kasım'da CNN televizyonunda İsrail'in 40-50 yıl önce Şifa Hastanesi'nin altına sığınaklar inşa ettiğini söyledi. Barak, sunucu Christiane Amanpour'un aldığı bilgi karşısında şaşırarak tekrar sorduğu eski sığınak meselesine aynı yanıtları verdi.

Barak'ın sözleri, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'nin altında "Hamas'ın ana askeri karargahı" olduğuna dair iddialarının ciddi şekilde sorgulanmasına neden oldu.

Ehud Barak'ın ofisi aynı gün Facebook hesabından, İsrail'in hastane altına sığınaklar inşa etmedeki rolüne ilişkin açıklamalarını ve itiraflarını düzeltmek amacıyla bir açıklama yayınladı.

Barak'ın sözlerinin "propaganda amacıyla çarpıtıldığı" ileri sürülen açıklamada, eski Başbakan'ın "on yıllar önce İsrail'in Gazze'yi kontrol ettiği zamanlarda kapasitenin artırılması için hastanenin altına sığınakların inşa edildiğine dair bilinen bir gerçeğe değindiği" ifade edildi.

Bu düzeltme açıklamasına rağmen Barak, ülkede kendisini hedef alan eleştiri dalgasından kurtulamadı.

İlk tepki İsrail Eğitim Bakanı Yoav Kish'ten geldi. Kish, 21 Kasım'da X sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Ehud Barak'ın İsrail'e verdiği zarar ve yabancı medyaya verdiği röportajlardaki anlaşılmaz tavırları akıl almıyor. Yardım etmek niyetinde değilse en azından zarar vermekten kaçınmalı." ifadelerini kullandı.

"İsrail'in propaganda anlatısını yok etti"

"Israel Hayom" gazetesinin yazarlarından Noam Fathi, konuyla ilgili aynı günkü yazısında Barak'ın itiraflarının, "İsrail'in propaganda anlatısını yok ettiği" yorumunu yaptı.

"Bu yabancı ve bize karşı sert tutum alan bir medyaya yapılan aptalca ve üzücü bir açıklamaydı." ifadelerini kullanan İsrailli yazar, açıklamanın Arap dünyasında ve tüm Batılı medya kuruluşlarında yer bulduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Fakat yapılabilecek hiçbir şey yok. Bir aptal kuyuya taş attı. 200 medya kuruluşu bile bunu çıkaramayacak. Bu açıklamalar İsrail ordusunun ve ordu sözcüsü Daniel Hagari'nin, Hamas'ın Şifa Hastanesi'nin altına tünel ağı inşa ettiğini ve burayı askeri karargah olarak kullandığını kanıtlama çabalarını birdenbire elinden aldı."

"Barak, CNN'e verdiği aptalca röportajda İsrail'i ölümcül bir şekilde vurdu"

İsrail’de sağ ve aşırı sağ yayın politikasıyla tanınan Kanal14 televizyonunda görev yapan gazeteci Yitzhak Abuhacira ise kanalın internet sitesinde yayınlanan konuyla ilgili yazısında "Barak, CNN'e verdiği aptalca röportajda İsrail'e ölümcül bir şekilde darbe vurdu." değerlendirmesinde bulundu.

Abuhacira, yazının devamında ise "Savaşın ortasında ve güçlerimizin Şifa Hastanesi altındaki Hamas'ın yer altı şehrini ortaya çıkarma çabalarının devam ettiği bir dönemde, kendisi Amerikan CNN'e röportaj veriyor ve yerleşkenin altındaki tünelleri İsrail'in inşa ettiğini iddia ediyor." ifadelerini kullandı.

New York'tan yayın yapan haftalık The Jewish Voice gazetesi de 23 Kasım'da X sosyal medya hesabındaki paylaşımda Barak'ı "ihanetle" suçladı.

İsrail'de medya ve siyasetçilerin yanı sıra ülkedeki ünlü isimlerden bazıları da Barak'ın ifşaatlarına tepkilerini sosyal medya hesaplarından paylaştı.

İsrailli şarkıcı Kobi Peretz, eski Başbakan Barak'ı "teröre destek vermekle" suçlayarak, vatandaşlığının iptal edilmesi gerektiğini söyledi.

Model Natali Dadon ise Instagram hesabından Barak'ın açıklamalarını paylaştığı mesajında, "Aptallığın sınırı yok." yazdı.

Barak'ın itiraflarına öfkelenen bazı İsrailliler, ülkenin eski Başbakanı'nı sosyal medyada "hain" "ajan" "vatan haini" diyerek hedef aldı.



İran füzesinin laboratuvarlarını vurmasının ardından bilim insanları deneylerini kurtarmak için çabalıyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
TT

İran füzesinin laboratuvarlarını vurmasının ardından bilim insanları deneylerini kurtarmak için çabalıyor

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'ın füze saldırısı sonucu hasar gören Weizmann Enstitüsü'nü ziyaret etti. (AP)

İsrail'in prestijli Weizmann Enstitüsü araştırmacıları, İran'dan atılan bir füzenin onlarca gelişmiş laboratuvarın bulunduğu bir binayı yerle bir etmesinin ardından deneylerini kurtarmak için çabalıyor.

Pazar sabahı erken saatlerde Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta bulunan enstitü kampüsüne isabet eden füze, birkaç binaya hasar verdi. Araştırmacılar, enkaz ve şiddetli yangına rağmen deneylerinden numuneleri kurtarmak için içeri koştular.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, kampüs gece boyunca boş olduğu için kimse yaralanmadı, ancak binanın bir kısmı tamamen çökerken, binanın kalan kısmındaki duvarlar yıkılarak bükülmüş demirler, moloz yığınları ve tozdan oluşan bir karmaşayı ortaya çıkardı.

Weizmann Enstitüsü Geliştirme ve İletişim Başkan Yardımcısı fizikçi Roee Ozeri Reuters'a yaptığı açıklamada, “Yangınla mücadele ederken laboratuvarlardan mümkün olduğunca çok numune kurtarmak için elimizden geleni yaptık” dedi.

Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta Herzl Caddesi üzerinde bulunan Weizmann Enstitüsü (Enstitünün internet sitesi)

Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot'ta Herzl Caddesi üzerinde bulunan Weizmann Enstitüsü (Enstitünün internet sitesi)

İsrail, düşmanının nükleer silah geliştirmenin eşiğinde olduğunu söyleyerek geçtiğimiz cuma günü İran'a saldırmaya başladı. Nükleer programının sadece barışçıl amaçlı olduğunu söyleyen İran ise İsrail'e roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarıyla karşılık verdi.

İsrail saldırıları, İran'ın önde gelen nükleer bilimcilerini, üst düzey askeri liderlerini ve yüzlerce sivili öldürdü ve İran'ın nükleer kapasitesine zarar verdi.

İran saldırıları, İsrail'de 24 sivili öldürdü ve güneydeki Beerşeba kentindeki bir hastane de dahil olmak üzere yüzlerce binaya zarar verdi.

İran, Weizmann Enstitüsü'nü hedef alıp almadığını ya da neden hedef aldığını açıklamadı.

Enstitünün araştırmalarının çoğu tıp ve bilimsel bilgi için potansiyel faydaları olan alanlara yönelik olsa da, enstitünün savunma sektörüyle de bağlantıları var. Ekim 2024'te enstitü, İsrail'in en büyük savunma şirketi Elbit ile ‘savunma uygulamaları için biyo-esinlenmiş malzemeler’ konusunda bir iş birliği yaptığını açıkladı.

1934 yılında kurulan Weizmann Enstitüsü, genetik, immünoloji ve astrofizik gibi alanlarda araştırmalar yürüten çok disiplinli bir kurumdur; uluslararası bilim camiasında dünya standartlarındadır.

Enstitü, 286 araştırma grubu, 191 öğretim üyesi ve yüzlerce doktora ve yüksek lisans öğrencisi ve doktora sonrası bursiyeriyle İsrail'in en önemli bilimsel araştırma enstitüsüdür.

‘Her şey kayboldu’

İran füzesi, özellikle yetişkin kalp hastalıklarıyla ilgili rejeneratif tıbba odaklanan Eldad Tzahor gibi araştırmacıların çalışmalarını vurdu. Tzahor, uzun süredir devam eden deneylerin parçası olan birçok numune ve dokunun yok olduğunu söyledi.

 İsrail'deki Weizmann Enstitüsü, İran bombardımanında hasar gördü. (New York Times)

    İsrail'deki Weizmann Enstitüsü, İran bombardımanında hasar gördü. (New York Times)

Reuters’a konuşan Tzahor, “Her şey kayboldu. Her şeyin yeniden çalışır hale gelmesinin neredeyse tam bir yılımızı alacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.

Enstitü fiziksel hasarın 300 ila 500 milyon dolar arasında olduğunu tahmin ediyor. Enstitü, genellikle birkaç laboratuvar ya da araştırma grubu tarafından paylaşılan karmaşık ve pahalı makinelere sahip.

Embriyonik kök hücre bilimine odaklanan bir moleküler genetik ekibini yöneten Yacoub Hanna, bilim dergisi Nature’a verdiği demeçte, laboratuvarının çatısının çöktüğünü ve merdivenlerin yerinden çıktığını ifade etti.

Derginin haberine göre, öğrencileri yüzlerce donmuş insan ve fare hücre dizisini Hanna'nın bodrum katına yerleştirdiği yedek sıvı nitrojen tanklarına aktararak kurtarmayı başardı.

Hanna, “Bir savaş çıkarsa onları (tankları) kaybetmek istemediğim için hep endişeleniyorum” dedi.