Mısır arabuluculuğunun seçenekleri

Dört günlük insani aranın sona ermesinden sonraki seçenekler görüşülmeye devam ediliyor.

Londra’nın merkezinde düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrakları ve pankartları açıldı. (AFP)
Londra’nın merkezinde düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrakları ve pankartları açıldı. (AFP)
TT

Mısır arabuluculuğunun seçenekleri

Londra’nın merkezinde düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrakları ve pankartları açıldı. (AFP)
Londra’nın merkezinde düzenlenen yürüyüşte Filistin bayrakları ve pankartları açıldı. (AFP)

Mısır, yürüttüğü yoğun temaslar ve toplantılar aracılığıyla, Gazze’deki dört günlük insani ara sonrasında Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardımın girmesi ve Filistin ve İsrail tarafları arasında daha fazla sayıda esir ve mahkum takasına olanak sağlayacak senaryoların belirlenmesi yönündeki çabalarını ve arabuluculuğunu sürdürüyor. Kahire’nin insani aradan sonrasına ilişkin seçenekleri merak konusu.

Gazze Şeridi’nde Hamas ile İsrail arasında Katar-Mısır arabuluculuğu ve ABD’nin çabalarıyla varılan dört günlük insani ara kararı cuma günü yürürlüğe girmişti ve böylece İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaklaşık 50 gündür süren savaşına ara verilmişti. Savaş sırasında 15 bine yakın kişinin hayatını kaybedip 30 binden fazla kişinin yaralandığı kaydedilmişti.

Kahire Haber uydu kanalına göre Mısır dün, Gazze’de daha fazla esir ve Filistinli mahkumun serbest bırakılması amacıyla insani aranın bir veya iki gün daha uzatılması için temaslarını sürdürdü. Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) göre kanal, Mısır’ın insani aranın uzatılması yönünde tüm taraflardan ‘olumlu’ işaretler aldığını bildirdi.

Kahire Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi öğretim üyelerinden İkram Bedreddin, insani aranın ‘birkaç sefer birkaç gün daha uzatılmasını’ bekliyor. Bu beklentisinin arka planını açıklayan Bedreddin “Uzun süren kuşatmanın ardından Gazze Şeridi’ne yoğun bir şekilde yardımların getirilmesine ciddi bir ihtiyaç var ve aynı zamanda esirlerin çıkarılma sürecinin tamamlanması için zaman kısıtlı” dedi.

Kudüs Üniversitesi Siyaset Bilimi öğretim üyelerinden Eymen er-Rakab da ‘Mısır’ın, Filistinlileri desteklemeye yönelik uluslararası kamuoyunu harekete geçirme çabalarına devam etmesinin gerekliliğine’ dikkat çekti. Rakab Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Mısır’ın son dönemdeki çabalarının ateşkesle sonuçlandığını belirterek “Mısırlı hareketler artık Filistin devletinin tanınmasını destekleme yönünde ilerleme kaydediyor” dedi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi cuma günü Kahire’de İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile düzenlediği basın toplantısında, Filistin devletini tanıma ve onu Birleşmiş Milletler’e (BM) dahil etme yönünde hareket edilmesi gerektiğini belirtmişti. Sisi ‘adaletin sağlanması, barışın tesis edilmesi ve Filistin halkının meşru haklarının güvence altına alınması için Mısır’ın nihai ve sürdürülebilir çözümlere ulaşma yönündeki çabalarının devam ettiğini’ vurgulamıştı.

xac
Belçika ve İspanya başbakanları, cuma günü Mısırlı yetkililer eşliğinde Refah Kapısı’nı ziyaret ettiler. (Mısır Bakanlar Kurulu)

Kahire’de geçtiğimiz haftalarda, ilgili taraflar arasında onlarca toplantı ve temas gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Mısır’ı ziyaret etmesine ek olarak İsrail basınına göre İsrail İç Güvenlik Teşkilatı (Şin-Bet) Başkanı Ronen Bar da, Hamas tarafından tutulan esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin anlaşmayı görüşmek üzere üst düzey Mısırlı yetkililerle temaslarda bulunmak için bu ayın ortasında Mısır’ı ziyaret etti. Kahire ayrıca Hamas’ın liderleriyle de kapsamlı temaslarda bulundu. İsmail Heniyye başkanlığındaki Hamas liderlerinden oluşan bir heyet bu ay Mısır’ı ziyaret etti ve burada Mısır Genel İstihbarat Teşkilatı Başkanı ile Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumu görüşmek üzere bir toplantı yaptı

Gözlemciler ‘krize siyasi çözümler bulmaya yönelik ortam oluşturmak amacıyla ateşkes zamanından faydalanmanın önemli olduğuna’ işaret ettiler. Gözlemciler, ‘Mısır diplomasisi ve Mısır’daki ilgili kurumlar tarafından yürütülen yoğun temasların, kaydedilen başarılar üzerine daha fazlasını inşa etmeyi ve sürdürülebilir bir ateşkese doğru ilerlemeyi amaçladığına’ dikkat çektiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri dün, Mısır’ın ‘tam ve koşulsuz ateşkesin gerekliliğine ve İsrail sınır kapıları aracılığıyla da olmak üzere Gazze Şeridi’ne insani yardımların girişinin kolaylaştırılmasına’ yönelik tutumuna dikkat çekti.

Ateşkes döneminden sonra İsrail’in Gazze’de savaşa devam etme olasılığı hakkında Bedreddin Şarku’l Avsat’a şunları söyledi:

İsrail hükümetinin savaşın devam etmesi nedeniyle ülke içinde tanık olduğu eleştirilerin yanı sıra özellikle ekonomik nedenlerle savaşın başında çağrılan yedek kuvvetlerin geri çekilmesi kararından sonra İsrail’in savaşa devam etmesi Tel Aviv için zor olabilir.

Rakab’ın değerlendirmesi ise şöyle oldu:

Filistinli grupların hâlâ baskı kartı (asker esirler) var. Bu, önümüzdeki dönemde Gazze Şeridi’ndeki duruma ilişkin herhangi bir siyasi çözümden veya savaşın yeniden dönüşünden bahsederken yeni bir zemin kazanmanın yolu olabilir.



Lübnanlı bakan ülkesinin “ikinci Gazze” olmasından korkuyor

İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik devam eden bombardımanında dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik devam eden bombardımanında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Lübnanlı bakan ülkesinin “ikinci Gazze” olmasından korkuyor

İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik devam eden bombardımanında dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik devam eden bombardımanında dumanlar yükseliyor (Reuters)

Lübnan Enformasyon Bakanı Ziyad Makari, 19. Frankofon Zirvesi'ne katılırken İsrail'in son günlerde Hizbullah'a yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırması nedeniyle ülkesinin “ikinci bir Gazze”ye dönüşmesinden korktuğunu ifade etti.

AFP’ye konuşan Makari, “Diplomatik açıdan her zaman çok az umut olduğunu düşünüyoruz çünkü Lübnan her gün bombalanıyor. Beyrut her gün, her gece, günün 24 saati bombalanıyor. Bekaa, Lübnan Dağı, güney” dedi.

Lübnanlı bakan ülkesinin “Fransa'ya çok güvendiğini” vurguladı. Diğer ülkelerden çok daha fazla. Ayrıca New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde hazırlanan ve Avrupa Birliği, İngiltere ve diğerleri gibi çeşitli taraflarca desteklenen Fransız-Amerikan girişimine de güveniyoruz” dedi.

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib bu hafta basın açıklamalarında, İsrail ve Hizbullah'ın Amerika-Fransa'nın 21 günlük ateşkes önerisini kabul ettiğini doğruladı. Ancak İbrani devleti, Beyrut'un güney banliyösünde büyük bir hava saldırısıyla Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a suikast düzenledi.

Ziyad Makari, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "suç niteliğindeki tutumunu" kınadı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Makari, “(Hamas siyasi büro şefi) İsmail Heniyye'yi ateşkes görüşmeleri yaparken öldürdü” dedi. Hasan Nasrallah'a da ateşkes görüşmeleri sırasında suikast düzenledi. Dolayısıyla ne olacağını biliyordu” diyerek, bunun Lübnan açısından ‘kabul edilemez’ olduğunu belirtti.

Bakan, İsrail'in eylemlerinin "tüm ülkeyi ve belki de bölgeyi asla bitmeyecek bir savaşa sürüklediğine" inanıyordu.

Şöyle devam etti: “Bir Lübnanlı olarak... Lübnan'da bir hafta içinde 2 bin ölü, 10 bin yaralı ve 1,2 milyon yerinden edilmiş insanla nasıl bir arada yaşayabiliriz? "Bu çok korkunç."

Makari ayrıca ABD'nin pozisyonunun "kabul edilemez" olduğunu belirtti. Ateşkes ve gerilimi azaltma çağrılarına rağmen Washington, müttefiki İsrail'e askeri destek sağlamaya devam ediyor.