Gazze'deki kara operasyonunun ikinci aşamasında İsrail'in karşılaştığı büyük zorluklar

Karar vericiler ile rehinelerin aileleri ve onların on binlerce destekçisi arasında derin uçurum

Gazze Şeridi sınırına yakın İsrail askeri araçları, 3 Aralık 2023 (AFP)
Gazze Şeridi sınırına yakın İsrail askeri araçları, 3 Aralık 2023 (AFP)
TT

Gazze'deki kara operasyonunun ikinci aşamasında İsrail'in karşılaştığı büyük zorluklar

Gazze Şeridi sınırına yakın İsrail askeri araçları, 3 Aralık 2023 (AFP)
Gazze Şeridi sınırına yakın İsrail askeri araçları, 3 Aralık 2023 (AFP)

Katar’da Hamas ile yapılan dolaylı müzakereleri yürüten İsrail dış istihbarat servisi Mossad Başkanı David Barnea'nın Katar'dan dönmesi ve ateşkes ile rehine değişimine ilişkin müzakerelerin sona ermesiyle birlikte, İsrail Gazze'ye yönelik bombardımanını ve kara operasyonunun ikinci aşamasına hazırlığını yoğunlaştırdı. İsrail'in iç kesimleri, bir yanda siyasi ve askeri karar alıcılar, diğer yanda rehinelerin aileleri ve onları destekleyen onbinlerce İsrailli arasındaki uçurumu derinleştiren bir krize tanık oluyor.

Halen Gazze'de bulunan Rehinelerin Aileleri Forumu, İsrail liderliğinin müzakereleri yeniden başlatmak ve rehinelerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü sağlamak için gerekli adımları atmaması halinde, yerel ve uluslararası düzeyde gerilimi tırmandırmakla tehdit etti. Rehinelerin aileleri, İsrail hükümetine hem kendileriyle hem de çatışmalar devam ederken Hamas'ın elinde bulunmanın tehlikelerini bilmek için Gazze'den serbest bırakılan rehinelerle görüşme yapılması çağrısında bulundu. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu bu istekleri görmezden geldi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, hareketin liderliğine yönelik tehditlerini artırdı. Ordunun, özellikle Han Yunus'ta hedeflerine ulaşmadan Gazze'deki operasyonlarından geri çekilmeyeceğini vurguladı. İsrailli bakana göre Hamas'ı boyunduruk altına almak, İsrail'in ateşkes şartlarını kabul ettirmek ve rehine anlaşmasını hayata geçirmek için tek yol, yoğun çatışma.

Bir yandan çatışmalar sırasında daha fazla İsrail askerinin öldürüldüğü, diğer yandan İsrail'in bombalaması sonucu rehinelerin öldürüldüğüne dair haberlerin gelmeye devam etmesi, iç çatlağı derinleştirdi. İsrail Hamas'ı ortadan kaldırma ve rehineleri geri alma şeklindeki savaş hedeflerine ulaşmak ve bombalamanın yol açtığı zararın sorumluluğunu üstlenmemek arasında büyük bir ikilemle karşı karşıya kaldı. Bu arada askeri ve güvenlik personeli, güney Gazze'de, özellikle de Han Yunus ve Refah'ta askeri operasyonun ikinci aşamasının yansımaları konusunda uyarıda bulunuyor.

İsrail'in kara operasyonuna ilişkin raporuna göre Filistin nüfusunun aşırı kalabalıklaşması, salgın hastalıkların yayılma tehlikesinin artması ve İsrail askerleri için de tehlikeye işaret eden sağlık koşulları nedeniyle ordu, net bir plan olmadan Han Yunus'a girdi. Raporda şu ifadeler yer aldı: “Savaşın ilk sekiz haftasından alınan derslerden biri, Gazze bölgelerini Filistinli savaşçılardan temizlemenin kolay olmadığıdır. 57 gün geçti ve Şucaiyye hâlâ çeşitli bölgelere gruplar halinde dağılmış durumda savaşıyor,”

Hamas'ın yeteneklerinin ortadan kaldırılması aylar alacak

İsrail kabinesi üyeleri, hükümet bakanları ve güvenlik servislerinin liderleri, İsrailli rehinelerin Gazze'den dönmelerine yalnızca askeri baskının karar vereceği konusunda hemfikirdi. İsrail raporuna göre, “Hamas'ı yenilgiye uğratmak ve onun askeri yeteneklerini tamamen ortadan kaldırmak için İsrail ordusunun daha birçok aya ihtiyacı var. Bu; Han Yunus, Refah şehri ve mülteci kamplarındaki çatışmalar da dahil olmak üzere ordunun savaşında karşılaştığı ciddi zorluklardan biridir. Bunun yanı sıra orduyu bekleyen başka zorluklar da bulunuyor. 

İsrail ordusuna göre Gazze Şeridi'nin ikinci büyük şehri olan Han Yunus, Hamas ve Yahya Sinvar liderliğinin kalesi konumunda. Ordu, hareketin İsrailli rehineleri Han Yunus'a nakletmesini bekliyor. Bölgedeki nüfusun aşırı kalabalığına ilave olarak bu büyük bir zorluk. İsrail raporlarının aktardığı bu bilgiler, rehine ailelerinin öncülük ettiği protestoların yoğunluğunun artmasına katkıda bulundu. Aileler, İsrail ordusunun açtığı ateşin Gazze'deki rehineler için yarattığı tehlike konusunda uyarıda bulunuyor.

Gazze savaşının ikinci aşamasını ele alan İsrail raporu, “savaşın Şucaiyye mahallesinde olacağını” belirtiyor. Cebeliye ve eski Gazze kentinde beklenen zorlu savaşlar ise Hamas'ın bu savaşta ordu güçlerine karşı mücadelede yazmaya çalışacağı bir sembol ve hikâye olmaya hâlâ yetiyor.

Kuzeyde on gün, güneyde aylar

İsrail ordusunun tahminlerine göre Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki savaşın ilk aşamasının tamamlanması on gün sürecek, güneydeki operasyonun ise daha uzun bir süreye ihtiyacı olacak. Ancak kuzey hamlesinin sona ermesi, diğer güçlerin başka cephelerdeki eylemlere yönlendirilmesine olanak tanıyacak. İsrail ordusuna göre Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki eylemler gelecekte de devam edecek ancak farklı bir saldırı biçiminde. Bir yetkilinin, bu operasyonlara paralel olarak "ordunun, İsrail ile Filistin toprakları arasında ayrım oluşturan duvarın batısında bir güvenlik bölgesini korumayı planladığını" söylediği aktarıldı.

Bu raporlar ve ordu tahminleri çerçevesinde rehinelerin iade edilmesi sürecinin artık yetkililer için bir öncelik olmaması, İsrail genelinde "İsrail esirlerini terk ediyor" sloganının ortaya çıktığı bir tartışmaya yol açtı. Askeri Kabine üyesi Benny Gantz, rehinelerin aileleriyle anlaşmaya varmaya çalıştı. Ancak Binyamin Netanyahu'nun görüşme taleplerine yanıt vermeyi reddetmesi durumu gerginleştirdi. Rehine Aileleri Forumu, uluslararası toplumu rehinelerin geri dönüşlerine baskı yapmak üzere harekete geçirmek için yurt dışına çıkma niyetlerini açıkladı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre üst düzey bir kaynak, hükümete yeni ve ciddi bir plan sunulması durumunda, çatışmaları yeniden durdursa bile, önceki planı onayladığı gibi bunu da onaylayacağını kaydetti.

Rehineleri iade etme girişimlerinin engellenmesi

İsrail toplumu rehine anlaşması müzakerelerini kimin baltaladığı konusunda bölünmüş durumda. Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levi, “Müzakereleri berhava etmenin ve tamamen savaşa geri dönmenin İsrail'in önceliklerine ilişkin açık bir beyan" olduğuna inanıyor. Levi, “İsrail rehineleri kurtarmak yerine savaşı tercih ettiği için başından beri müzakerelerin berhava edilmesinden şüpheleniliyordu. İsrail, kaçırılanları kurtarmak yerine, yıkımın anlamı ne olursa olsun, açıkça Hamas'ı yok etmeyi tercih etti. Hiçbir kelime oyununun faydası yok. Bu çıplak gerçektir. İsrail, savaşı yeniden başlatarak yalnızca kaçırılanların hayatlarına yönelik bir tehdit oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda onları serbest bırakma girişimlerini de engelliyor. Bütün bunlar, rehine takası zirvedeyken ve beklenenden daha iyi giderken gerçekleşti.”

Bu bölünme, krizin hükümet koalisyonu ve hatta askeri kabine içinde derinleştiği bir dönemde ortaya çıkıyor. Söz konusu bölünme, Savunma Bakanı'nın, Netanyahu ile basın toplantısı düzenlemeyi reddettiği cumartesi akşamı (Önceki gün) ortaya çıktı. İkiliye yakın olanlara göre kriz, Netanyahu'nun rehinelerin dönüşüyle ilgili her konuda Gallant'ın rolünü marjinalleştirmeye çalışmasıyla başladı. Netanyahu bu konuyu kendisi için kişisel bir başarı olarak göstermeye hevesliydi. Bazıları ise ikili arasındaki krizin Gazze Savaşı'ndan önce, yargı reformu planına yönelik protestolar ve Gallant'ın hükümetten istifası sırasında başladığına inanıyor.

İktidardaki Likud Partisi'nden üst düzey bir kaynak, Gallant'ın partideki işinin bittiğini ve önümüzdeki seçimlerde Likud Partisi'nden aday olmayacağı ya başka bir partiye geçeceğini ya da yeni bir parti kuracağını belirtti.

Netanyahu ile kabine üyesi Benny Gantz arasında hükümetin onayladığı bütçeyle ilgili bir kriz daha ortaya çıktı. Netanyahu'nun izlediği politika sonucunda birçok taraf Gantz'ı savaş kabinesinden ayrılmaya davet etti. Kudüs'teki Hedasa Akademik Koleji Siyaset ve Medya Bölümünde Öğretim Görevlisi olan Baruch Leshem, “Gantz'ın istifasını isteyenlerin gerekçesi, Netanyahu'nun krizin ortasında bile siyasi hayatta kalmak için çalışıyor olması. Netanyahu imajına zarar vereceğini bilmesine rağmen, koalisyonun mali tahsisat akışının devam etmesi anlamına gelecek olan bütçeyi destekledi.” değerlendirmesinde bulundu.



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.