İsrail ordusu, Han Yunus'u izole etme politikası yürütüyor

İsrail “Hamas liderlerinin son kalesi olduğu” iddiasıyla, "insani bölge" olarak ilan edilen Han Yunus'u savaş alanına çevirdi

BM Gazze'ye insani yardım akışının durmasından korkuyor (Meryem Ebu Dakka- Independent Arabia)
BM Gazze'ye insani yardım akışının durmasından korkuyor (Meryem Ebu Dakka- Independent Arabia)
TT

İsrail ordusu, Han Yunus'u izole etme politikası yürütüyor

BM Gazze'ye insani yardım akışının durmasından korkuyor (Meryem Ebu Dakka- Independent Arabia)
BM Gazze'ye insani yardım akışının durmasından korkuyor (Meryem Ebu Dakka- Independent Arabia)

İsrail askeri araçları 48 saat önce, savaşın başında "insani bölge" olarak ilan ettiği ve kuzey bölge sakinlerine evlerini tahliye edip gitmelerini emrettiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrini işgal etmeye başladı.

Bu kara saldırısı, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'a güneydeki sakinlere evlerini boşaltmalarını emreden broşürler atmasının ardından gerçekleştirdiği şiddetli ve yoğun hava saldırılarıyla aynı zamana denk geldi.

Han Yunus izole edildi

İki gün süren çatışmaların ardından İsrail, Han Yunus şehrini Gazze Şeridi'ndeki diğer şehirlerden tamamen izole etmeyi başardı.

İsrail ordusu, Gazze'de yaptığına benzer şekilde güneyde kapsamlı bir kuşatma ve saldırı planını devreye koydu. 

Hatta bir hafta süren "insani ara"nın 1 Aralık'ta sona ermesinin ardından İsrail, savaş alanını Gazze'nin güneyine taşımış, Han Yunus şehrini savaş alanı olarak kabul etmiş ve buraya karşı geniş bir askeri harekat başlatmıştı.

İsrail ordu sözcüsü Peter Lerner'e göre "Gazze şehri, Hamas hareketinin beynini temsil ediyor ve Han Yunus ili, Gazze Şeridi'ne komşu İsrail şehirlerine saldırı düzenleyen hareketin kalbidir."

Şehirleri birbirinden ayırmak

İsrail kara kuvvetleri şehre girdi ve ilerleyişleri yalnızca il sınırlarına yakın yerlerde yoğunlaştı.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'ndeki tüm illeri birbirine bağlayan ana yolu kesti ve bölge sakinlerinin merkez ile güney arasındaki bağlantısını tamamen koparttı.

Coğrafi haritaya göre Han Yunus şehri doğuda İsrail, batıda Akdeniz, güneyde Refah ili, kuzeyde Merkez Valiliği ve Gazze Şehri ile sınır komşusu.

Gazze haritası dikdörtgen şeklinde olup, ortasında illeri birbirine bağlayan ana yol olan Selahaddin Caddesi yer alıyor.

En güneyde ise Refah şehrinden başlayıp en kuzeyde Beyt Hanun'a kadar uzanıyor. 

İsrail'in Han Yunus'u işgalinin başlamasıyla birlikte, askeri araçları, güneyden Refah şehrinin bulunduğu ve kuzeyden Merkez Valiliğin bulunduğu Selahaddin Caddesi'ni keserek buraya konuşlandı.

Bu da bütün şehirleri birbirinden ayırmak anlamına geliyor.

Askeri topografya araştırmacısı Halil Ebu Acva, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

İsrail, kendisini Merkezi Valiliğe bağlayan Selahaddin Yolu'nun yanı sıra onu güneydeki Refah şehrine bağlayan yolun aynısını kesti. Böylece şehir diğer illerden sıkı bir şekilde izole edildi. İsrail'in uyguladığı plan, Gazze Şehri'ni kuşattığında Selahaddin Caddesi'ni keserek Gazze Şehri ve kuzeyi üzerinde kontrolü sıkılaştırdığı planın aynısıdır. Askeri yoruma göre bu, izole edilen tüm bölgelere girmeyi planladığı anlamına geliyor.

İsrail, karada Gazze Şehri'ni tamamen izole etti ve merkezi valiliği (El-Magazi, El-Bureyc ve Deyr El-Balah) tamamen kuşattığı Han Yunus'tan ayırarak askeri bir bariyer kurdu ve böylece Refah şehri otomatik olarak Gazze Şeridi'nin geri kalanından ayrılmış oldu.

Han Yunus savaş alanına döndü

Ebu Acva, sözlerine şöyle devam etti:

İsrail ordusu, Han Yunus ilinin Hamas hareketinin liderlerinin son kalesi olduğunu iddia ediyor ve izole etme politikası, İsrail ordusuna gıda ve yakıt da dahil olmak üzere yardım akışı üzerinde daha geniş yetkiler veriyor ve nüfus üzerindeki kısıtlamaları artırıyor. Bu da onları mümkün olan ilk fırsatta Gazze Şeridi'ni boşaltmak için daha büyük bir istek duymaya itiyor. Ellerine geçen ilk fırsatta, her bir ilde askeri tekel kurmayı hedefliyorlar. Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yönetimini ortadan kaldırma yönünde iddiada bulunup tüm illeri kontrol altına almaya çalışıyorlar. İsrail ordusu, coğrafi alan bakımından en büyük il olarak kabul edilen Han Yunus'a saldırıp yaşam kaynaklarını ortadan kaldırmanın Gazze Şeridi'ne yıkıcı bir darbe indirme anlamına geldiğine inanıyor.

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de şu iddialarda bulundu:

Han Yunus bölgesi tehlikeli bir savaş alanı haline geldi. Bu şehir Hamas faaliyetlerinin kalesi ve biz bu silahlı grubu yok etmeye kararlıyız ama bölgede yaşayanlar için bir koridor var. Güneyde yaşayanların şehrin merkezine gitmeleri gerekiyor.

Yardımın kesilmesi

İsrail ordusuna göre Han Yunus artık insani bölge değil, güneydeki Refah şehrine ve Deyr el-Balah şehrinin merkezi valiliğine taşındı, ancak bu sözler hükümet ve uluslararası kurumların eleştirilerine yol açtı.

BM, şehrin Gazze Şeridi'ndeki diğer illerden izole edilmesinin, güneydeki Refah sınır kapısından gelen ve geri kalan illere dağıtılan insani yardımın dağıtımını durdurma tehdidi oluşturduğuna inanıyor.

Hükümetin medya ofisi müdürü İsmail Savabta, şunları söyledi:

Son dönemde İsrail tarafından kuzey Gazze sakinlerinin güneye, Han Yunus şehrine taşınmaları istendi, ancak onların Han Yunus'a gelişinden sonra İsrail, savaş alanını insani bölge olduğunu iddia ettiği bu şehre taşıdı. Güneyde güvenlik arayışı içinde bombalamadan kaçanlar baskınlara maruz kaldı.

Gazze Şeridi'nde insani ve güvenli bir yer olmadığına ve tüm alanların acımasız uçakların hedefi haline geldiğine inanıyorum. İsrail'in yalnızca sivilleri aç bırakma ve yok etme politikası izlediğini teyit ediyoruz.

Independent Arabia - Independent Türkçe



ABD-Irak toplantısı çekilme takvimini netleştirecek

Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
TT

ABD-Irak toplantısı çekilme takvimini netleştirecek

Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)
Uluslararası Koalisyon’un askeri eğitmeni, eğitim kampında Iraklı bir askerle tokalaşıyor. (CENTCOM)

Üst düzey bir Iraklı yetkili bugün Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Bağdat ve Washington hükümetleri arasında Uluslararası Koalisyon güçlerinin çekilmesine ilişkin varılan nihai anlaşmanın iki ülke arasında mutabık kalınan tarihlere göre uygulanacağını belirtti. Bir başka yetkili de planın onaylanması için yakında toplantı yapılacağını doğruladı.

Iraklı yetkilinin açıklamaları, ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir yetkilinin Washington'un ‘şu anda çekilme konusunda herhangi bir açıklaması olmadığını’ söylemesinden saatler sonra geldi.

Cuma akşamı sekiz ABD'li ve Iraklı yetkili, iki ülkenin Uluslararası Koalisyon güçlerinin Irak topraklarından çekilmesine ilişkin bir plan üzerinde anlaşmaya vardığını doğruladı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, “Söz konusu plan, yüzlerce koalisyon gücünün Eylül 2025'e kadar, geri kalanının da bir sonraki yılın sonuna kadar Irak'tan ayrılmasını içeriyor” denildi.

Sudani'nin ofisi tarafından yayınlanan ve Ocak 2024'te Uluslararası Koalisyon yetkilileriyle yapılan bir toplantı fotoğrafı (AFP)Sudani'nin ofisi tarafından yayınlanan ve Ocak 2024'te Uluslararası Koalisyon yetkilileriyle yapılan bir toplantı fotoğrafı (AFP)

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan Iraklı yetkili, “Hükümet, Uluslararası Koalisyon’un misyonlarını sona erdirmeye ve Uluslararası Koalisyon’un parçası olan ülkelerle ikili ilişkilere geçmeye kararlı” dedi.

Yetkili, “Bölgede son dönemde yaşanan gerginlik, Dışişleri Bakanlığı tarafından geçen ay yapılan açıklamada da belirtildiği üzere, görüşmelerin nihai sonuçlarının açıklanmasını geciktirdi” ifadesini kullandı.

Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü: “Plan geçen hafta Başbakan ile Uluslararası Koalisyon misyonunun komutanı arasında görüşüldü ve misyonun ikili ilişkiler çerçevesine aktarılması ele alındı.”

Şarku’l Avsat'a konuşan bir hükümet kaynağı ise kısa süre önce açıklanan anlaşmanın yeni bir anlaşma olmadığını, Irak-ABD Yüksek Askeri Komitesi toplantıları sırasında üzerinde mutabık kalınan bir çerçevenin parçası olduğunu söyledi.

Reuters'e göre anlaşma, iki ülke liderliğinin onayını ve duyurulması için bir tarih belirlenmesini bekliyor. Reuters üst düzey bir ABD'li yetkilinin şu sözlerini aktardı: “Bir anlaşmaya vardık ve şimdi tek mesele bunun ne zaman duyurulacağı.”

Iraklı kaynak, ‘Ocak 2024'te Irak hükümetinin Uluslararası Koalisyon’un görevlerini sona erdirmek için siyasi bir karar aldığını ve Irak ile Uluslararası Koalisyon ülkeleri arasında Ortak Yüksek Askeri Komite'nin kurulduğunu açıkladığını’ belirtti.

Kaynağa göre komite, takvimi belirlemek için temel vizyonlar üzerinde fikir birliğine vardığı ortak bir diyalog başlattı. Ancak bölgedeki gerilimin artması ortak duyuruyu erteledi. Her şeye rağmen diyaloglar yine de devam etti ve çekilme takviminin netleştirilmesi konusunda bir anlaşmayla sonuçlandı.

Irak ile ABD ve Uluslararası Koalisyon’un geri kalanı arasındaki ikili ilişkinin ‘Irak güvenlik güçleriyle eğitim, uzmanlık ve bilgi alışverişine’ kayması bekleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Nisan 2024'te Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile yaptığı görüşme sırasında (AFP)  Ortaklığa geçişABD Başkanı Joe Biden, Nisan 2024'te Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile yaptığı görüşme sırasında (AFP)

Ortaklığa geçiş

Irak Başbakan Danışmanı Hüseyin Allavi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Sudani’nin ABD Başkanı Joe Biden ile zirve toplantısında yürüttüğü diyalogların, Ortak Yüksek Askeri Komite'nin Uluslararası Koalisyon’un görevlerini sona erdirme, görevlerin sona erdirilmesi için takvim belirleme ve Uluslararası Koalisyon’un tüm ülkeleriyle ilişkileri ikili ortaklığa devretme sonuçlarını takip ettiğini’ söyledi.

Allavi, “İki ülke, DEAŞ'a karşı 10 yıllık ortak eylemin ardından görevlerin ortaklık ve iş birliğine devredilmesine ilişkin takvimi onaylamak için bir toplantı düzenlemek üzere” dedi.

Karada ise Irak güçleri ülkenin çeşitli bölgelerinde DEAŞ unsurlarını takip etmeye devam etti. Ortak Operasyonlar Komutanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre Irak uçakları, Diyala operasyonları bölgesindeki Hamrin dağlarında bir DEAŞ mevzisini hedef alarak üç teröristi öldürdü.

Açıklamada, “İstihbarat servisinden bir keşif gücü saldırı bölgesini inceledi ve patlayıcı kemerler, el bombaları, silahlar, lojistik malzemeler, cep telefonları ve çeşitli teçhizat buldu” denildi.