BMGK bugün, BM Şartı’nın 99. maddesi uyarınca Gazze’de ‘derhal ateşkes’ yönünde oy kullanacak

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ediyor (EPA)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ediyor (EPA)
TT

BMGK bugün, BM Şartı’nın 99. maddesi uyarınca Gazze’de ‘derhal ateşkes’ yönünde oy kullanacak

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ediyor (EPA)
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı devam ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün toplanarak, göreve geldiğinden beri ilk kez BM Şartı’nın 99. maddesini devreye sokarak, Gazze’deki savaşın ‘uluslararası barış ve güvenliğe yönelik mevcut tehditleri daha da kötüleştirebileceği’ konusunda uyarıda bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i dinleyecek.

Bu konuda Arap ve uluslararası destekli bir karar taslağı üzerinde oylama hazırlıkları sürerken, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi hala böyle bir yaklaşımı reddediyor.

BM Şartı’nın 99. maddesi, herhangi bir BM Genel Sekreteri’nin uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlere karşı koymak için kullanabileceği en güçlü araç olarak kabul ediliyor.

Bu madde, BM’nin kurulduğu 1945 yılından bu yana yalnızca 10 kez kullanıldı.

Söz konusu madde, Kongo (13 Temmuz 1960), Doğu Pakistan (3 Aralık 1971), Kıbrıs (16 Temmuz 1974), İran’daki ABD rehine krizi (25 Kasım 1979) ve İran-Irak Savaşı (23 Eylül 1980), Lübnan (15 Ağustos 1989), Demokratik Kongo Cumhuriyeti (15 Mayıs 2003), Liberya (28 Haziran 2003) ve Lübnan (29 Temmuz 2006) için kullanıldı.

Şu anda da Guterres’in inisiyatifi ile Gazze için kullanılmak üzere sunuldu.

İnsani sistemin çöküşü

Guterres, BMGK üyelerine yazdığı mektubunda, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebileceğini düşündüğü her türlü konuya BMGK’nın dikkatini çekerek, Gazze’de insani sistemin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.

BM Genel Sekreteri, “Durum hızla bir felakete dönüşüyor ve bir bütün olarak Filistinliler ile bölgedeki barış ve güvenlik üzerinde geri dönüşü olmayan etkiler yaratma potansiyeli var. Böyle bir sonuçtan ne pahasına olursa olsun kaçınılması gerek” ifadelerini de kullandı.

FOTO: Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta gece boyunca süren İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın enkazı arasında bir adam yürüyor (AFP)
Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta gece boyunca süren İsrail bombardımanında yıkılan bir binanın enkazı arasında bir adam yürüyor (AFP)

Karar taslağı

Guterres’in talebine yanıt olarak, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), BMGK’dan derhal insani ateşkes yapılmasını talep eden bir kısa bir karar taslağı hazırladı.

Taslakta tüm taraflara, özellikle sivillerin korunmasına ilişkin olarak, uluslararası insancıl hukuk da dahil olmak üzere, uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uyma çağrısı yapıldı. Genel Sekreter’den, bu kararın uygulanma durumu hakkında acil ve sürekli olarak konseye rapor vermesi talep edildi.

Karar taslağının önsözünde, Gazze Şeridi’ndeki felaket niteliğindeki durum ve Filistinli sivil halkın çektiği acılara ilişkin derin endişelerin ifade edildiği, Guterres’in 6 Aralık tarihli mektubuna da atıfta bulunuldu.

ABD’nin itirazı

Guterres’in acil ateşkes hakkındaki karar taslağı hazırlama hamlesine Başkan Joe Biden yönetiminden ilk tepki, ABD’nin Birleşmiş Milletler delegesi Robert Wood’dan geldi.

Wood konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

“Pozisyonumuz değişmedi. Sahadaki durumla ilgili olarak yapabileceğimiz en iyi şey, sessiz diplomasinin perde arkasında devam etmesine izin vermektir. Çünkü bu, Filistinliler ile İsrailliler arasında insani yardım, rehinelerin serbest bırakılması ve bir tür siyasi sürece doğru ilerlemek açısından sahadaki durumu iyileştirmeye çalışmak için en iyi umuttur.”

Durumun zor olduğunu kabul eden Wood, ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Bu nedenle Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Başkan Biden, bölgesel liderlerle birlikte iki kat daha fazla çabayla çalışıyor. Yaklaşımını değiştirmesi, Hamas tesisleri ve liderlerine yönelik saldırılar konusunda daha net olması için İsrail ile iletişim halindeyiz. Ölen ve yaralanan sivillerin sayısından endişe ediliyor. Birkaç gün önce söylediğim gibi İsrail bizi dinliyor ve biz de bunu başarmak için çalışıyoruz.”

Wood, ABD’nin karar taslağı sunan BAE ile herhangi bir görüşme yapmadığını vurgulayarak, “Şu anda başka herhangi bir BMGK karar taslağının verimli olacağına inanmadığımızı çok açık bir şekilde ifade ettik” dedi.

İsrail’e verdiği güçlü destekle tanınan, Senato’daki Cumhuriyetçi azınlıktan olan senatör James Risch de Guterres’in BM Şartı’nın 99. maddesini devreye sokarak attığı adımı eleştirdi.

Risch, “Bu, Birleşmiş Milletler’in İsrail’e karşı bariz önyargısını ve dünya çapındaki çatışmalarla mücadelede ikiyüzlülüğünü gösteriyor” şeklinde bir yorum yaptı.

Senatör sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şunları yazdı:

“Kuzey Etiyopya’daki savaş, Tigray’a insani yardımın uzun süre engellenmesi, kitlesel zulüm ve yaygın açlığın yaşandığı, 2022’nin en kanlı çatışmasıydı. Bu bölgesel güvenliğe yönelik bir tehditti. Neden 99. maddeyi o zaman veya şimdi Sudan için devreye sokmadınız?”

İsrail’in öfkesi

BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail’in sert eleştirileriyle karşı karşıya kaldı.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Guterres'in görev döneminin ‘dünya barışı için tehdit’ olduğunu savunarak, ateşkes çağrısının Hamas’a destek anlamına geldiğini ileri sürdü.

Cohen, X hesabından yaptığı açıklamada, Guterres’in yaptığı ateşkes çağrısının yaşlıların öldürülmesi, bebeklerin kaçırılması ve kadınlara tecavüz edilmesinin onaylanması anlamına geldiğini de iddia etti.

İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise Guterres’in adımını, İsrail’e karşı önyargısının kanıtı olarak değerlendirdi.

Erdan ayrıca, ateşkes talebini ‘Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki yönetimini sürdürme çağrısı’ olarak nitelendirdi.

FOTO: Gazze’deki savaşla ilgili İİT-Arap Birliği’nin Bakanlar Komitesi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yakın zamanda yaptığı toplantıda (Birleşmiş Milletler)
Gazze’deki savaşla ilgili İİT-Arap Birliği’nin Bakanlar Komitesi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yakın zamanda yaptığı toplantıda (Birleşmiş Milletler)

Arap ülkeleri ve uluslararası açıdan destek

Arap Parlamentosu Başkanı Adil bin Abdurrahman el-Usumi, Guterres’in çağrısını ‘Arap Parlamentosu’nun talebiyle tutarlı, önemli ve gerekli bir adım’ olarak değerlendirerek memnuniyetle karşıladı.

Irak Hükümet Sözcüsü Basım Avadi ise “Irak hükümeti, Guterres’in işaret ettiği, birkaç haftadır Gazze’de yaşananların uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit oluşturduğu yönündeki açıklamasını takdir ediyor” dedi.

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da BM Genel Sekreteri’nin ‘insani bir felaketin önlenmesi’ yönündeki çağrısını memnuniyetle karşıladı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Guterres’in BM Şartı’nın 99. maddesini yürürlüğe koymasının ardından mesajının desteklenmesi çağrısında bulundu.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de Guterres’in BMGK’ya yazdığı ve Gazze Şeridi’nde insani ateşkes sağlanmasını talep eden mektubuna ‘tam destek’ verdiğini ifade etti.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.