Mısırlılar cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy vermeye devam ediyor

Mısırlılar yeni cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemek için oy kullanıyor. (Reuters)
Mısırlılar yeni cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemek için oy kullanıyor. (Reuters)
TT

Mısırlılar cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy vermeye devam ediyor

Mısırlılar yeni cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemek için oy kullanıyor. (Reuters)
Mısırlılar yeni cumhurbaşkanının kim olacağını belirlemek için oy kullanıyor. (Reuters)

Mısırlı seçmenler, cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy kullanma işlemini bugün de sürdürürken resmi verilere göre seçimlere katılım oranı yüksek görünüyor.

Mısır Ulusal Seçim Kurulu İcra Direktörü Ahmed Bendari, cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oy oranlarının seçmen veri tabanında kayıtlı vatandaşların yüzde 45'ini aştığını söyledi.

Mevcut Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin kazanması muhtemel olan seçimlerde yaklaşık 67 milyon Mısırlı oy kullanmaya davet edildi. Sisi, Mısır Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Ferid Zehran, Vefd Partisi Genel Başkanı Abdussened Yemame ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazım Ömer ile rekabet ediyor.

Bendari düzenlediği basın toplantısında, seçim kurulunun seçmenlerin oylamaya büyük bir katılım olduğunu gözlemlediğine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Birçok sandıkta oy kartları tükendi, bu nedenle kurul  sandıkların daha fazla kartla güçlendirilmesi yönünde talimat verdi ve sonuç olarak seçim komiteleri ve merkezleri daha fazla sandık ve oy kartıyla desteklendi.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bendari ayrıca iki gündür süren oylama sürecini “Benzeri görülmemiş ve tüm beklentileri aştı” ifadeleriyle niteledi. Yüksek katılıma rağmen seçim sürecinin aksamamasına övgüde bulundu.

Fotoğraf Altı: Oylama komitelerinde yoğunluk gözlemleniyor. (AFP)
Oylama komitelerinde yoğunluk gözlemleniyor. (AFP)

Bakanlar Kurulu Merkezi Operasyon Odası'nda valilerin katılımıyla video konferans teknolojisiyle toplantı düzenleyen Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli de seçimlere yüksek katılımın Mısır vatandaşlarının hali hazırda devletin karşı karşıya olduğu zorluklara dair farkındalığın kanıtı olduğunu söyledi.

El-Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi'nden bir araştırmacıya göre Beşir Abdülfettah, şimdiye dek seçime katılımın iyi yönetildiğini belirterek, “Seçimlerin rekabete dayalı doğasının devlet kurumlarının görevlerini ideale daha yakın bir şekilde yerine getirmesine neden oldu.  Bu da birçok insanı oy vermek için sandık başına gitmeye teşvik ediyor” dedi.

Abdulfettah, Ulusal Seçim Kurumu'nun, yabancıların yabancı komitelerde oy kullanma prosedürlerini kolaylaştırma konusundaki istekliliğinin, 7 ila 10 milyon arasında değişen sayıda seçmenin oy kullanabilmesine olanak sağladığını vurguladı. Ayrıca, partilerin hareketleri ve vatandaşların katılım isteğinin ‘katılım yoğunluğu’ tablosunda en öne çıkan unsur olarak değerlendirildiğini kaydetti.

Yeni Bağımsızlar Partisi Başkanı Dr. Hişam Anani’ye göre, Gazze’deki savaşın seçimlere katılımın yoğun olmasında rol oynadığını, vatandaşların seçimlerde yoğun oy kullanma isteğinin bölgedeki çatışmalarla ülkenin içinden geçtiği yol ayrımının farkındalığından kaynaklandığını vurguladı. Ayrıca, bunun çok partili deneyim sağlayan siyasi hareketin ve ulusal diyalog oturumlarının meyvelerinden biri olduğunu aktardı.

Fotoğraf Altı: Oy kullanan Mısırlıların parmaklarına fosforlu mürekkep sürülüyor. (EPA)
Oy kullanan Mısırlıların parmaklarına fosforlu mürekkep sürülüyor. (EPA)

Cumhurbaşkanı olmaya talip dört adayın seçim kampanyalarından hiçbirini seçim sürecinin bütünlüğünü etiketleyen bir ihlale yol açmazken, Mısır Ulusal Seçim Kurulu İcra Direktörü seçim sürecine ilişkin kurula yönelik yapılan şikayetlere dikkat çekti. Genel merkezin seçim merkezi içinde değiştirilmesi, zemin kat yerine üst kata dönüştürülmesi, yaşlılar için oy verme işleminin zorlaştırılması veya aşırı yağışlar nedeniyle komitede elektrik kesintisi yaşanması gibi durumlar yaşandığını bildirdi. Bendari, seçim kurulunun tüm bu sorunlara müdahale ettiği bilgisini paylaştı.

Devlet Enformasyon Merkezi, yüzlerce yabancı muhabir, gözlemci ve takipçinin seçim merkezlerinde görevlerine hiçbir engelle karşılaşmadan devam ettiğini, komitelerin içinde veya dışında seçim sürecinin güvenliğini ve bütünlüğünü etkileyecek açık bir ihlal gözlemlenmediğini, devlet yetkililerin seçmenlere seçme özgürlüğünü etkilemeye müdahale etmediğine dair açık göstergeler olduğunu açıkladı.

Seçimlerle ilgili çok sayıda raporu izleyen Enformasyon Merkezi, Mısırlıların yüksek fiyatlarla karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukların yanı sıra enflasyona rağmen seçime katılım konusunda komiteler arasında neredeyse oybirliğiyle bir anlaşma olduğunu aktardı. Mısırlılar seçilecek cumhurbaşkanın enflasyonu düşürme, yabancı para sıkıntısına çözüm bulma ve Gazze'deki savaşın olumsuz yansımalarıyla yüzleşme adımlarını sabırsızlıkla bekliyor.

Abdulfettah Sisi de yaptığı açıklamada yaşanan bazı olayların ihlal değil herhangi bir seçim ortamında yaşanabilecek aksaklıklar olduğuna değindi.

Anani de ‘seçmen katılımının yoğunluğunun her türlü ihlalden kaçınmanın ve seçmenlerin oylarını korumanın gerçek garantisi olduğunu’ vurguladı.

Mısır’da oy verme işlemlerinin bugün yerel saatle 9’a kadar sürmesi bekleniyor. Sonuçlar 18 Aralık’ta açıklanacak.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters