İsrail ve Hamas'ın yeni bir esir takası anlaşmasındaki çıkarları neler?

ABD basınında yer alan bir habere göre Hamas Hareketi’nin Gazze’deki lideri Sinvar, Mısırlı arabuluculara savaşın hemen bitmeyeceğini söyledi.

Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenleyen İsrailli rehinelerin aileleri, 21 Kasım (AFP)
Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenleyen İsrailli rehinelerin aileleri, 21 Kasım (AFP)
TT

İsrail ve Hamas'ın yeni bir esir takası anlaşmasındaki çıkarları neler?

Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenleyen İsrailli rehinelerin aileleri, 21 Kasım (AFP)
Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenleyen İsrailli rehinelerin aileleri, 21 Kasım (AFP)

Gazze Şeridi'nde hem çatışmaların hem de İsrail'in Gazze’nin orta kesimlerine ve güneyine yönelik saldırılarının şiddeti artarken ABD basınında yer alan bir habere göre Hamas Hareketi’nin Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar, esir takası müzakereleri sırasında Mısırlı arabuluculara ‘savaşın hemen bitmeyeceğini’ söyledi.

ABD gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ) pazar günü, kimliği açıklanmayan ‘Mısırlı arabuluculara’ dayandırdığı haberinde, Sinvar’ın İsrail’e baskı yapmak amacıyla Tel Aviv ile esir takası müzakerelerini birkaç kez durdurduğunu aktardı.

Hamas Hareketi’nin Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar’ın Buhayra Salonu’nda düzenlenen bir toplantıya katıldığı arşiv görüntüleri, 30 Nisan 2022 (AP)
Hamas Hareketi’nin Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar’ın Buhayra Salonu’nda düzenlenen bir toplantıya katıldığı arşiv görüntüleri, 30 Nisan 2022 (AP)

WSJ’nin haberine göre Sinvar Mısırlı arabuluculara, mevcut savaşın Gazze Şeridi'nde daha önce yaşanan çatışmalar gibi kısa sürede bitmeyeceğini söyledi. Hamas'ın önde gelen liderlerinden biri olan Sinvar’ın şu an Gazze Şeridi'nde İsrail'e karşı silahlı çatışmaları yönettiğinin altını çizen gazete, çatışmaların haftalarca sürebileceğini söyleyerek, Hamas’ın alıkoyduğu İsrailli rehineler konusunda İsrail'e elinden geldiğince baskı yapmak istediğini belirtti.

İsrail ve Hamas'ın, Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 24 Kasım'da varılan ilk insani ateşkesin bozulmasının ardından ateşkesin uzatılmamasının sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaları dikkati çekmişti. İsrail, Hamas’ı rehin aldığı tüm kadınları serbest bırakmayı reddetmekle suçlarken, Hamas, İsrail'i önerdiği alternatiflere yanıt vermemekle suçladı.

Savaşan taraflar, yeni bir ateşkes için müzakere masasına geri dönme ve esir takası konusunda katı tutumlarını dile getirirken İsrail, Hamas’ın elindeki tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve Hamas liderlerinin İsrail ordusuna teslim olmasını şart koştu. Buna karşın Hamas, düşman (İsrail) saldırılarını tamamen durdurmadıkça ve askerleri Gazze Şeridi'nin tamamından çekilmedikçe müzakere masasına geri dönmeyeceğini açıkladı.

Savaş hükümeti

Kudüs Üniversitesi'nden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Eymen er-Rakab, yaptığı değerlendirmede, İsrail’in Hamas ile esir takası anlaşmasını da kapsayan yeni bir ateşkes konusunda müzakerelerin yeniden başlatılması yönündeki her türlü çabayı ‘engelleyen taraf’ olduğunu söyledi. Dr. Rakab, İsrail savaş hükümetinin müzakere edilecek rehinelerin kategorilerin değişmesine, yani kadınlar ve çocuklardan sonra sıranın erkek ve kadın askerlere gelmesine rağmen müzakerelere eski şartlarda devam etmek istediğine işaret etti.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takası anlaşmasında serbest bırakılan Filistinli esir Marah Bakir (Reuters)
Hamas ile İsrail arasındaki esir takası anlaşmasında serbest bırakılan Filistinli esir Marah Bakir (Reuters)

Şarku’l Avsat’a konuşan Prof. Dr. Rakab, sahadaki durumun karmaşıklığına ve Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların yoğunlaşmasına rağmen, ateşkes ve rehine takası anlaşmasına varılmasında her iki tarafın da çıkarları olduğunu vurguladı. İsrail'e Gazze Şeridi'ndeki ölüm makinesini durdurmanın ve müzakerenin başlayacağı yeni şartların belirlenmesi için baskı yapılmasının Hamas için faydalı olacağının altını çizen Prof. Dr. Rakab, İsraillilerin de işgalci İsrail ordusunun yakalanan askerlerden birinin bulunduğu yere ulaşmasına yardımcı olan gelişmiş İngiliz casusluk cihazlarını Gazze Şeridi’ne sokmalarına rağmen, defalarca kez başarısız olduktan sonra daha fazla Filistinli mahkumu serbest bırakarak fayda sağlayacağının altını çizdi. İsrail, geçtiğimiz hafta rehin alınan askerlerinden birini kurtarmak için operasyon düzenlemiş, ancak operasyon rehin İsrail askerinin öldürülmesiyle sonuçlanmıştı. İsrailli asker Hamas tarafından değil, diğer Filistinli direniş gruplarından biri tarafından alıkonuluyordu.

Öte yandan İsrail, Gazze’de ateşkesi uzatmanın yollarını görüşmek üzere Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen ve Mısır, ABD ve İsrail istihbarat servislerinin başkanlarının yanı sıra Katarlı yetkililerin de katıldığı üst düzey güvenlik toplantılarından çekildi.

İsrail dış istihbarat servisi Mossad Başkanı David Barnea, müzakerelerin çıkmaza girmesi üzerine Doha'daki ekibinden İsrail'e dönmelerini istedi. İsrail, bu adımdan sadece birkaç saat sonra Gazze Şeridi'ni yeniden şiddetli şekilde bombalamaya başladı.

Hamas ile İsrail arasında yapılan esir takası ve geçici ateşkes anlaşması çerçevesinde bir Hamas üyesi, İsrailli rehineleri Kızılhaç üyelerine teslim ederken (Reuters)
Hamas ile İsrail arasında yapılan esir takası ve geçici ateşkes anlaşması çerçevesinde bir Hamas üyesi, İsrailli rehineleri Kızılhaç üyelerine teslim ederken (Reuters)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Filistin ve İsrail Çalışmaları Programı Başkanı Dr. Subhi Asile, İsrail'in Gazze'deki direniş gruplarıyla girilen çatışmalarda ordusunun ağır kayıplar vermesi nedeniyle esir takası konusunda en kısa sürede bir anlaşmaya varmaya ihtiyacı olduğuna inandığını ifade etti. İsrail ordusunun verdiği ağır kayıpların, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun siyasi aşırılığını haklı çıkaracak saha kazanımları elde etme girişimlerinin insani maliyetini artırdığına ve ordunun Gazze’deki İsrailli rehinelerden birine bile ulaşmayı başaramadığına dikkat çeken Dr. Asile, bunun da Gazze'deki rehinelerin ailelerinin, yakınlarının serbest bırakılması için siyasi sürecin yeniden tesis edilmesi yönündeki baskısını yoğunlaştıracağını söyledi.

Prof. Dr. Rakab ve Dr. Asile, önümüzdeki dönemde yeni bir ateşkes süreci için ‘ciddi müzakerelerin’ başlayabileceğinde hemfikirler. Filistinli akademisyen Dr. Asile, söz konusu müzakerelerin 20 Aralık sonrası başlayabileceğini düşündüğünü ve müzakerelerin sonuca ulaşmasının bir hafta sürebileceğini tahmin ettiğini belirtti. İngiliz casus uçaklarının çalışmaları iki haftadan kısa bir süre içinde sona ererken, Beyaz Saray’a yakın bazı çevreler, ABD’nin savaşın bitmesi için bu yılın sonunun işaret edildiği bir son tarih olduğunu açıkladı. Tüm bunlar, İsraillilerin yeni bir esir takası anlaşması için müzakere masasına oturmayı yakında kabul edeceğinin göstergeleri olarak görülüyor.

ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Robert A. Wood, New York’ta bulunan BM Genel Merkezi’nde Gazze konulu BMGK toplantısı sırasında ateşkes önerisini veto etmek için elini kaldırırken (AFP)
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Büyükelçi Robert A. Wood, New York’ta bulunan BM Genel Merkezi’nde Gazze konulu BMGK toplantısı sırasında ateşkes önerisini veto etmek için elini kaldırırken (AFP)

Uluslararası toplumun İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarına karşı sabrının ‘hızla tükendiğini’ söyleyen Dr. Asile, ABD’nin, ABD kamuoyunda ve uluslararası toplumda artan eleştirilerle karşı karşıya olduğunu söyledi. ABD’nin BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) tek başına ‘veto’ oyu kullanarak Gazze'de ateşkesi engelleyen taraf olarak ortaya çıkmasının eleştirileri artırdığını ifade eden Dr. Asile, “Bu yüzden ateşkesin onaylanması ve esir takası tüm taraflar için uygun bir çıkış yolu olabilir” diye ekledi.

​Öte yandan Mısır ve Katar, Gazze’deki geçici ateşkesin ilan edilmesinden sadece bir hafta sonra bozulmasından duydukları üzüntüyü dile getirirken yaptıkları açıklamalarda, Gazze Şeridi'nde kötüleşen insani krizle birlikte yeni bir ateşkes anlaşması için İsrail ve Hamas arasında arabuluculuk çabalarını sürdürdüklerini de ifade ettiler.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.