Mısır İsrail’in Gazze’nin güneyine saldırılarından endişeli

Mısır-İsrail sınırında kriz uyarısı

İsrail topçusu Gazze Şeridi’ndeki hedefleri bombaladı (EPA)
İsrail topçusu Gazze Şeridi’ndeki hedefleri bombaladı (EPA)
TT

Mısır İsrail’in Gazze’nin güneyine saldırılarından endişeli

İsrail topçusu Gazze Şeridi’ndeki hedefleri bombaladı (EPA)
İsrail topçusu Gazze Şeridi’ndeki hedefleri bombaladı (EPA)

İsrail ordusunun Gazze’nin güneyindeki operasyonlarını özellikle de Mısır ile Gazze şeridindeki Philadelphia Koridoru’nu genişletmesi, iki ülke arasında krizin patlak vermesi yönündeki uyarıları arttırdı. Bu durum Mısır’ın endişelerini artırırken Kahire, Filistinliler’in Mısır’ın Sina Yarımadası’na doğru zorla yerlerinden edilmesinden endişe duyuyor.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre, İsrail ordusu geçtiğimiz günlerde, Mısır sınırına yakın bulunan Refah ilinin ilk hattaki evlerine, savaşın başlamasından bu yana türünün en büyüğü olan saldırısını düzenledi. İsrail, Hamas’ın, tünellerden silah, esirler ve hareketin liderlerini Mısır’a kaçırmasından korkuyor.

İsrail haber sitesi Bhol, bu tüneller silah kaçakçılığı için tahsis edilmiş ve güvenlik güçleri arasında Hamas’ın bu tünelleri, hareketin önde gelen komutanlarını ve esirleri kaçırmak için kullanacağına dair korku var, dedi. Bu arada İsrail’de yayın yapan Kanal 11 TV muhabiri Elior Levy, İsrail,  “Philadelphia Koridoru altında Mısır’ın Refah iline giden kaçakçılık tünellerini işleten Hamas militanlarına yönelik bir saldırı gerçekleştirildiğine dikkat çekti.

Foto: Perşembe günü İsrail’in Refah’ı bombalamasının ardından yıkılan binaların ortasında Filistinliler (AFP)
Foto: Perşembe günü İsrail’in Refah’ı bombalamasının ardından yıkılan binaların ortasında Filistinliler (AFP)

Mısır Parlemanto üyesi Mustafa Bekri, İsrail’in hamlelerinin yansımaları konusunda uyarıda bulundu. X hesabından yaptığı açıklamada, “İsrail’in tünelleri yok etme iddiasıyla Mısır-Filistin sınırına saldırısı tehlikeli bir gelişmedir. Mısır ile İsrail arasındaki durum krize neden olabilir” diyerek, özellikle “Mısır sınırına birkaç metre mesafede saldırılar” devam ediyor dedi.

Philadelphia Koridoru nedir?

Mısır yıllardır devam eden yasadışı geçişleri durdurmak için 2014 yılından beri Gazze Şeridi ile olan tünelleri kapatmaya çalışmış ve sınır şeridini tamamen boşaltarak Refah Şehri’ni yeni bir lokasyonda yeniden inşaa etmişti.

Oslo Görüşmeleri’ne göre doğrudan İsrail ordusu kontrolünde kalan yaklaşık 100 ila 200 metre genişliğindeki alanı kapsayan koridor Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınır boyunca uzanmaktadır. 2005 yılına kadar İsrail kontrolü altındaki yer alan sınır koridoru, bu tarihten itibaren kontrollü olarak Mısır’a bırakılmıştır. Ancak öncesinde 2004 yılının eylül ayında gerçekleştirdiği “Gökkuşağı Operasyonu” sırasında İsrail, bu koridor içindeki en az 1600 evi yerle bir etmiştir. Ayrıca söz konusu koridorun altına kazılan tünellerden silah kaçakçılığı yapıldığı yönündeki iddialara binaen bunu önlemek için duvarları ve zırhlı karakolları olan bir tahkimat sistemi kurmuştur. 2005 yılının eylül ayında İsrail ordusu Philadelphia Koridoru’nun kontrolünü günümüzde bölgenin güvenliğinden ve herhangi bir kaçakçılığın önlenmesinden sorumlu olan Mısır ordusuna teslim etmiştir. 2009 yılının ocak ayında İsrail, Dökme Kurşun Operasyonu adını verdiği saldırıda, söz konusu koridor içindeki 300 tane tüneli bombalayarak imha etmiştir. Ancak sonrasında bu hat üzerinde açılan yeni tünellerin varlığı sebebiyle bu kez Mısır yönetimi 2014 yılından itibaren bölgedeki tünellere yönelik operasyonla tümünü yerle bir etti.

Mısır tarafındaki sınır şeridinde olayların ortaya çıkmasından bu yana yoğun güvenlik önlemleri alındı. Mısır Ordusu Keşif Kolordusu eski Başkanı Tümgeneral Nasr Salim, “İsrail’in Gazze Şerdi’nde tüm uluslararası hukuku çiğneyecek ve ihlal edecek şekilde hareket ettiği” bilincine rağmen “Mısır’ın, sınırlarındaki hiçbir ihlali kabul etmeyeceğini “ vurguladı.

Şark’ul Avsat’a konuşan Salim, “Mısır’ın Gazze Şeridi ile olan sınırı tamamen güvenlik altındadır ve bu sınıra tünel açılması mümkün değildir. Dolayısıyla İsrail’in hamlelelerinin, farklı alanlarda kontrol ve varlık gösterme hedefine ulaşmaktan başka bir anlamı yoktur”  ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyine girdiği bölge “Camp David” Anlaşması kapsamında yer alması ve İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesinin ardından Filistin kontrolüne geçmeden önce tampon bölge olması nedeniyle izleniyor. Uzunluğu yaklaşık 14 km olup Kerem Ebu Salim geçişinden Akdeniz’e kadar yaklaşık 14 km uzanıyor.

Eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Haridi, Şarku’l Avsat’a “Mısır’ın İsrail’in barış anlaşmasını ihlal etmesini kabul etmeyeceğini” teyit ederek “Mısır’ın bu tür hassas konularda diplomatik görüşmelere öncelik verdiğini belirtti. Tüm meseleler, özellikle de durumun kontrolden çıkmasını önleme konusundaki kararlılık ışığında tartışmaya açık olacak bu da ancak diplomasi yoluyla başarılabilecek” dedi.

Foto: Perşembe günü Refah üzerinde bir İsrail insansız hava aracı (AFP)                                                  
Perşembe günü Refah üzerinde bir İsrail insansız hava aracı (AFP)                                                  

Anket kuruluşunun eski başkanı da bu görüşe katılıyor ve uluslararası toplumun daha büyük bir rol alması gerektiği, sahada uygulabilecek çözümlere ulaşmak için diplomatik çalışmanın önemini vurguladı. Çünkü Irak’ta yaşanan hareketlerin yanısıra Lübnan’daki gergin durum, Husilerin Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılarıyla ortaya çıkan mevcut gerilimin sonuçları, bölgeyi ve dünyayı etkileyecek.

Ahlaki İşler Dairesi eski Müdürü Tümgeneral Samir Ferac Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şerdi çevresinde 2 ila 3 kilometrelik bir tampon bölge inşaa etmek için çalıştığını belirttikten sonra “Bu fikir kabul edilemez” dedi. Bu fikir ister Mısırlı ister Arap hatta Amerikalı olsun bunun uygulanması kabul edilemez. Çünkü İsrail’in hedefi Gazze Şeridi’ni çevresinden tamamen izole etmek, ifadelerini kullandı.

Ferac, Mısır’ın siyasi ve askeri tüm seçeneklerle ilgilenmeye hazır olduğunu, Mısır’ın güvenliğini ve egemenliğini sağlamak için her şeyi yapacağını ve kırmızı çizgilerin aşılmasına izin vermeyeceğini, belirtti.

Mısır daha önce Gazze halkını yerinden etme girişimleri konusjnda uyarmıştı. Ancak savaş üçüncü ayınba girerken nüfusun çoğunluğu evlerini terk etmek zorunda kaldı ve Gazze Şeridi’nin en güneyine doğru yola çıktı. Bu da Mısır’ın sınırındaki Refah şehrinde aşırı kalabalığa yol açtı.

Pazar günü, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mısır’a kitlesel göç yönünde artan baskı konusunda uyarıda bulunmuştu.



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters