Mısır’dan Sudan krizinin çözümüne yönelik ‘yeni girişim’ adımı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Sudan- Sudan diyalog projesi koordinatörlerinden Cemal Ankara perşembe akşamı Kahire’de görüşme gerçekleştirdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Sudan- Sudan diyalog projesi koordinatörlerinden Cemal Ankara perşembe akşamı Kahire’de görüşme gerçekleştirdi. (Şarku’l Avsat)
TT

Mısır’dan Sudan krizinin çözümüne yönelik ‘yeni girişim’ adımı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Sudan- Sudan diyalog projesi koordinatörlerinden Cemal Ankara perşembe akşamı Kahire’de görüşme gerçekleştirdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Sudan- Sudan diyalog projesi koordinatörlerinden Cemal Ankara perşembe akşamı Kahire’de görüşme gerçekleştirdi. (Şarku’l Avsat)

Kahire’de bulunan bazı Sudanlı yetkililer ve aktivistler, Sudan krizini çözmek ve savaşın harap ettiği ülkenin yeniden imarına başlamak amacıyla Mısır Dışişleri Konseyi himayesinde gerçekleştirilen Sudan- Sudan diyalogu için yeni bir girişim geliştirmek üzere görüşmelere devam ediyor.

Perşembe akşamı Kahire’de Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Malik Akar, Sudan- Sudan diyalog projesi koordinatörlerinden Cemal Ankara ve Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Salah Halime’nin bir araya geldiği görüşmelerde bulunuldu. Bu toplantı, tamamen gizlilik içinde gerçekleşti ve önceden duyurulmadı.

Ankara, Şarku’l Avsat’a toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Toplantı, tüm Sudanlı taraflar arasında kapsamlı bir diyalog girişimini netleştirme adımın kapsamında gelişti. Bu toplantı, Mısır’ın Sudan halkını destekleme ve Sudanlılardan gelen çözümlerin doğasını ve önemini anlama konusundaki tutumuyla tutarlıdır.”

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ile yapılan görüşmenin dostane ve gayrı resmi bir çerçevede gerçekleştiğine dikkat çeken Ankara, “Önümüzdeki günlerde Kahire’de Sudanlı farklı taraflarla başka toplantıların yapılacağına tanık olacağız” şeklinde konuştu.

Halime de açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Mısır Dışişleri Konseyi’nin rolü, yalnızca girişim projesine sponsorluk yapmakla sınırlıdır. Girişim projesinin amacı, dışlama olmaksızın tüm taraflara açılmak ve Sudan krizini iki ana yoldan ele alacak kapsamlı bir vizyon oluşturmaktır. İlk yol, çeşitli taraflar arasındaki diyalog ve fikir birliğine bağlıdır. İkincisi, Sudan hususunda aktif olan aktörler ve kuruluşlarla bir koordinasyon mekanizması yoluyla gerçekleşirken, bunların başardıklarından faydalanmak için önceki tüm girişimleri de içerir.”

Malik Akar geçen ağustos ayında, Sudan silahlı kuvvetleri çerçevesi dışında askeri oluşumların varlığının bulunmadığı güvencesiyle ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında ateşkes ve siyasi güçler arasında ‘geçiş aşaması ve seçimleri sağlayacak’ bir diyalogun başlatılmasıyla gerçekleşecek bir yol haritası önermişti.

Diğer yandan Cemal Ankara, ‘mümkün olan en büyük fikir birliğini sağlama ve herkesin savaşı durdurup ülkeyi yeniden inşa etmeyi umduğu hedefe ulaşma girişimi çerçevesinde taleplerini net bir şekilde netleştirmek için’ Sudan’daki partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi hareketlerin temsilcileriyle iletişimin sürdüğünü vurguladı.

Fotoğraf Altı: Sudan’a yönelik insani yardım çabaları sürüyor. (BM)
Sudan’a yönelik insani yardım çabaları sürüyor. (BM)

Mısır geçen ay Sudanlı sivil toplum kuruluşlarının büyük bir bölümünü temsil eden 400’den fazla katılımcıyla ‘Sudan’daki İnsani Sorunlar 2023’ konferansına ev sahipliği yaptı. Söz konusu konferans, Sudan’daki Özgürlük ve Değişim Güçleri koalisyonunun Kahire’de üç gün süren toplantılarından birkaç gün sonra gerçekleşti. Toplantılar sırasında Sudan’daki savaşı durdurmak için destek güçlerinin şemsiyesinin genişletilmesi çağrısı yapılması kararlaştırıldı.

Bu bağlamda Salah Halime, Mısır Dışişleri Konseyi’nin bu girişime sponsor olduğunu ifade etti. Halime şu açıklamada bulundu:

“Çünkü bu, tüm Sudanlı partilerin bir araya geldiği bir toplantıdır ve yeniden yapılanmanın yanı sıra güvenlik, insani ve siyasi yönlerle ilgili dört ana eksenin tartışılmasını içermektedir. Bunlar şu anda Sudan için en acil konulardır. Mevcut krizin çözümü, ancak bizzat Sudanlılar aracılığıyla olacaktır. Mısır Dışişleri Konseyi, yalnızca diyalog ortamının yaratılması için çabalıyor.”



Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
TT

Filistinliler yardım kuyruğunda katlediliyor: Kıyamet günü gibi

GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)
GHF'nin erzak noktalarında yaşanan saldırılar dünya gündeminden düşmüyor (AFP)

Gazze'deki sağlık çalışanları, ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) erzak dağıtım noktalarında her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü anlatıyor.

Han Yunus’taki Nasser Hastanesi’nden Dr. Muhammed Sakr, haftalardır yüzlerce kişinin acile getirildiğini belirterek şunları söylüyor: 

Görüntüler gerçekten şok edici, kıyamet gününün dehşetini andırıyor. Bazen yarım saat içinde 100 ila 150 arasında, ağır yaralanmalardan ölümlere kadar çeşitli vakalar geliyor. Bu yaralanma ve ölümlerin yaklaşık yüzde 95'i ‘Amerikan gıda dağıtım merkezleri’ olarak adlandırılan erzak noktalarından geliyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Guardian’a konuşan doktor, GHF’nin yarattığı kaosun halihazırda çökmenin eşiğindeki sağlık sistemine daha fazla yük bindirdiğini belirtiyor: 

Zaten her yatakta bir hasta var ve bu ek vakalar bize inanılmaz bir yük getiriyor. Hastaları acil servisin zemininde tedavi etmek zorunda kalıyoruz. Yaralanmaların çoğu göğüs ve kafaya ateşli silahla yapılan saldırılarla oluşmuş. Bazı hastalar bacakları ve kolları ampute edilmiş halde geliyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden yapılan açıklamada da doktorların büyük bir yük altında ve çok zor koşullarda çalıştığı ifade ediliyor. Özellikle yaralı sayısında ciddi artış olduğuna dikkat çekiliyor: 

Bir aydan biraz fazla bir sürede tedavi edilen hasta sayısı, önceki yıl boyunca meydana gelen tüm kazalarda tedavi edilen toplam hasta sayısını aştı. Yaralılar arasında bebekler, gençler, yaşlılar ve anneler var. Yaralıların çoğunu genç erkekler ve çocuklar oluşturuyor. Birçok kişi sadece aileleri için yiyecek veya yardım almaya çalıştıklarını söylüyor.

Komitenin Refah’taki hastanesinde çalışan sağlık görevlilerinden Haytam Hasan, günde 30 ya da 40 kişinin ameliyathaneye alındığını belirtiyor.

İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten beri sürdürdüğü saldırılarda Gazze’deki 36 hastanenin neredeyse yarısını kullanılmaz hale getirdi. Kalan hastanelerse çok düşük kapasitede çalışıyor. Bunlara ek olarak Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre İsrail, savaşın başından bu yana en az 1580 doktoru ve sağlık görevlisini öldürdü.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, pazartesi günü yaptığı açıklamada, orduya Gazze'nin güneyindeki Refah şehrinde "insani yardım kenti" kurulması talimatını verdiğini duyurmuştu. Gazze'deki tüm sivillerin kademeli olarak bu bölgeye toplanması, daha sonra da başka ülkelere sürülmesi hedefleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi "Ortadoğu'nun Rivierasına" çevirme planı da tepki çekmişti. Trump, Filistinlilerin çevre ülkelere yerleştirilmesiyle bölgenin kontrolünün ABD'ye geçmesini ve Gazze'nin turizm merkezine dönüştürülmesini önermişti. 

Reuters’ın görüştüğü Gazzeliler, ABD ve İsrail’in sürgün planını kabul etmeyeceklerini söylüyor. Filistinli Mansur Ebu Hayer, şu ifadeleri kullanıyor: 

Burası bizim toprağımız. Kime bırakacağız, nereye gideceğiz?

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Reuters