DNA testleri İsraillileri korkutuyor

Katı haham mahkemeleri, Yahudi olduğundan şüphelenilen kişilerin Yahudi olduklarını kanıtlamak için bu işlemi şart koşuyor

İsrail Adli Tıp Enstitüsü (AFP)
İsrail Adli Tıp Enstitüsü (AFP)
TT

DNA testleri İsraillileri korkutuyor

İsrail Adli Tıp Enstitüsü (AFP)
İsrail Adli Tıp Enstitüsü (AFP)

İsrail Geri Dönüş Yasası 1950'de kabul edildiğinde, dünyadaki her Yahudi'nin İsrail'e göç etmesine ve otomatik olarak tüm yetkilere sahip bir İsrail vatandaşı olmasına izin veriyordu, ancak o sırada Yahudiliğin kimliği belirtilmemişti.

Ta ki İsrail Geri Dönüş Yasası 1970 yılında değiştirilene kadar.

Değiştirilen yasaya göre bir Yahudi, Yahudi bir anneden doğmak veya Yahudi dini yasası veya "Halaha" uyarınca Yahudi dinine geçmek zorunda.

Bu, Ultra-Ortodoks Hahamlar Yüksek Konseyi'nin (Haredi) İsrail'deki resmi ve en yüksek dini kuruma hâkim olduğu ve evlilikten sosyal hayata, cenazeden boşanmaya ve diğer meselelere kadar tüm konulardan tamamen sorumlu olduğu Ortodoks Yahudi görüşüne çok yakın bir değişiklik.

İsrail Demokrasi Enstitüsü'ne göre, İsrail'de haham kurumu tarafından tam Yahudi olarak tanınmayan yaklaşık 500 bin İsrailli var.

İsrail vatandaşlığına sahip olmalarına rağmen "dini kimlikleri olmayan kişiler" olarak sınıflandırılıyorlar.

Çoğu ya Sovyet kökenli (Doğu Avrupa ve Asya ülkelerinden) ya da Etiyopyalı.

Hahamlar Yüksek Konseyi, bu Yahudilerin kökenlerinden şüphe ediyor ve onların Yahudi olmayan İsrailliler olduğuna veya Yahudi olduklarına ancak İsrailoğullarından olmadıklarına inanıyor.

Ulusal eserler

İsrail'deki haham mahkemeleri, Yahudi olduklarını haham mahkemesinde kanıtlamak isteyenlerin, yalnızca anneden geçen Yahudi soyunun kanıtı olarak mitokondriyal DNA analizi sonuçlarını sunmalarını şart koşuyor.

Halaha'ya göre Yahudiliği şüpheli olan düzinelerce İsrailli DNA testine tabi tutulmuş olsa da İsrail'deki pek çok Yahudi bu tür testlere girme eğiliminde değil.

Bazıları laik ve Yahudi hukukunun öğretilerini umursamaz; bazıları ise haham mahkemelerinde Yahudiliği kanıtlamak için kullanılan katı prosedürlerin, uğraşılamayacak kadar yorucu ve karmaşık olduğunu düşünüyor.

İsrail gazetesi "Jerusalem Post" daha önce İsrail'in, bu test ve analiz sonuçlarının, Yahudilerin tek bir ırka mensup olduğu yönündeki temel Siyonist efsaneyi çürüteceğinden korktuğunu belirtmişti.

Gazete, özellikle gerekli numuneleri posta veya internet yoluyla uzaktan göndererek hizmet veren uzman ABD şirketleri için benzer analizlerin yapılması adına gerekli araç ve gereçlerin mevcut olduğuna ancak bunun İsrail'de tamamen yasak olduğuna şu sözlerle dikkat çekti:

İsrail'in tanınmış bir Yahudi dini devleti olduğu göz önüne alındığında, bu testlerin ulusal sonuçları olabilir.

İsrail'in en kıdemli hahamlarından biri olarak kabul edilen David Lau ise şunları söyledi:

İnsanlar kendilerini Yahudi olarak tanımlıyor ancak bunu kanıtlayan belgeleri yok ya da iddiaları ile daha sonra açığa çıkanlar arasında çelişkili durumlar var. Bu davada mahkeme, başvurucuya yardımcı olmak amacıyla iddiasını güçlendirmek adına DNA testi yapılmasını öneriyor.

ABD'nin Baltimore eyaletindeki Johns Hopkins Enstitüsü'ndeki Yahudi araştırmacı Irene Hayek'in araştırması, ortak Yahudi kökeninin birliğine ilişkin Siyonist anlatıyı "saçmalık" olarak tanımladı.

Bu, İsrail'deki Yahudi cemaati içinde yaygın bir kargaşaya neden oldu.

Hayek, 2012 yılında yaptığı genetik araştırmada ise Yahudilerin genel olarak tek bir kökene ait olmadıkları sonucuna vardı.

Adli tıp doktorlarından oluşan bir ekip, kalıntıları bir şahıs adıyla ilişkilendirilmek için yoğun bir şekilde çalışıyor (AFP)
Adli tıp doktorlarından oluşan bir ekip, kalıntıları bir şahıs adıyla ilişkilendirilmek için yoğun bir şekilde çalışıyor (AFP)

Araştırmasında "Yahudi milliyetçiliğini" eleştiren tek kişi Hayek değildi.

İsrailli tarihçi ve "Yahudi Halkının İcadı" kitabının yazarı Shlomo Zand, "Dünyada bu konuda araştırma yapan tek halk Yahudilerdir" dedi.

Tel Aviv Üniversitesi'nde halen Yahudi genetik genleri ve DNA'sı üzerinde araştırmalar yapıldığını; ancak sonuca ulaşılamadığının altını çizen İsrailli tarihçi, şöyle devam etti:

Tarih boyunca Yahudiler, insanlarla dilini, yemeğini, hatta kıyafetlerini bile paylaşmıyorlardı.

Bilinmeyen kimlikler

Geçen ekim ayının 7'sinde Hamas'ın Gazze Şeridi'ni çevreleyen yerleşimlere düzenlediği saldırılardan sonra İsraillilere artık DNA testi yapılmaya başlandı.

DNA testleri, cinsel saldırı mağdurları, ani genç ve bebek ölümleri için klinik muayene yapmak, bilinmeyen cesetleri tespit etmek, iş kazalarını, intiharları ve suçları araştırmak, babalığı veya Yahudi soyunu kanıtlamaya yönelik testler yapmak isteyenlerle sınırlıydı.

Saldırı sırasında yüzlerce İsraillinin öldürülmesi, yakalanması ve ortadan kaybolması, yüzlerce İsrailli ailenin, kayıp üyelerini aramak ve onların ölü mü yoksa Hamas tarafından esir mi alındığını öğrenmek için DNA testine başvurmalarına yol açtı.

Bu yüzden sonuçlar esas olarak İsrail polisine gönderiliyor ve polis bu sonuçları aile üyelerinin DNA veri tabanıyla karşılaştırıyor.

ABD gazetesi Wall Street Journal'ın haberine göre, İsrail Adli Tıp Enstitüsü uzmanları cesetlerin kimliklerini belirlemek için zamana karşı yarışıyor.

Gazete, enstitüde adli tıp doktorları, antropologlar, laboratuvar teknisyenleri ve gönüllülerden oluşan küçük bir ekibin bulunduğunu belirtti.

Doktorlar kalıntıları biri ile irtibatlandırmak için gece geç saatlere kadar yoğun bir şekilde çalışıyorlar.

Testlerin sonuçlarını bir an önce öğrenmek için daha yoğun çalışmalarını talep eden ordu ve ailelerin büyük baskısına maruz kalıyorlar.

İsrail Adli Tıp Enstitüsü DNA laboratuvarı sorumlusu Nurit Boublil, "Ceset kamyonu günde 2-3 kez enstitüye gelip gidiyor. Çalışmalar durmuyor" dedi.

Enstitü yetkilileri, saldırının sadece ilk üç haftasında adli tıbba ulaşan toplam kalıntı sayısının, yaklaşık olarak bir yıl boyunca ele alınanlara eşdeğer olduğunu söyledi.

7 Ekim'den önce yalnızca sekiz çalışanı bulunan DNA laboratuvarı, bugün gönüllü adli antropologlar, laboratuvar teknisyenleri, doktorlar ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu 30 çalışana sahiptir.

Anında imtiyazlar

Ayrıca, geçen kasım ayının sonunda Knesset Sağlık Komitesi, doktorların içinde bulunduğu zorlukları ve İsrail Adli Tıp Enstitüsü'ndeki çalışma koşullarını ele aldı.

Knesset Sağlık Komitesi Başkanı MK Yonatan Mashreki, her yıl ilave adli tıp doktorları alınması için Maliye Bakanlığı'na acil imtiyazlar çağrısında bulundu.

Oturumu başlatan Knesset Üyesi Vladimir Bilyak'a göre, Adli Tıp Enstitüsü, harap bina, bütçe ve insan gücü eksikliği nedeniyle işlevini yerine getiremiyor.

Bilyak, adli tıp raporlarındaki gecikmenin "cesetlerin kimliklerinin belirlenmesindeki gecikmelerden kaynaklandığına" dikkat çekti.

Bilyak, İsrail'deki Adli Tıp Enstitüsü'nün büyüklüğünün dünyada kabul edilebilir olanın yalnızca yüzde 10-15'i kadar olduğunu, zira her 100-200 bin vatandaş için bir adli tıp doktorunun çalışması gerektiğini vurguladı.

Cesetler, soğutmalı kamyonların boşalttığı torbalarda sabah akşam durmaksızın geliyor (AFP)
Cesetler, soğutmalı kamyonların boşalttığı torbalarda sabah akşam durmaksızın geliyor (AFP)

İsrail'in resmi tahminlerine göre, kadrosu şu anda altı uzman doktor, iki stajyer doktor, beş teknisyen, iki sekreter ve bir fotoğrafçıyı aşmayan İsrail Adli Tıp Enstitüsü'nde en az 50 adli tıp doktoru çalışıyor.

İstihbarat bilgileri

Ciddi insan gücü ve kaynak sıkıntısının İsrail Adli Tıp Enstitüsü'nün görevlerini yerine getirme kabiliyetine zarar verdiğine dair defalarca yapılan uyarılara rağmen, Askeri Hahamlık ve İsrail Adli Tıp Enstitüsü, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'deki saldırıda öldürülen bini aşkın Filistinlinin cesetlerinden diş ve DNA örnekleri alınmasına karar verdi.

Bundaki amaç aralarında ölü İsraillilerin bulunmadığından emin olmak.

Zira Gazze Şeridi'ni çevreleyen ve sınıra yakın yerleşim birimlerinde bugüne kadar kayıp İsrailliler bulundu.

İsrail kamu yayıncısı Kan'ın birkaç gün önceki haberine göre, en az iki hafta sürebilecek bu operasyon İsrail'in güneyindeki bir askeri üste gerçekleştirilecek.

Buna paralel olarak İsrail güçleri, Gazze Şeridi'ni çevreleyen kasabalarda ve Gazze Şeridi'ni çevreleyen güvenlik çitlerine bitişik bölgelerde ceset aramaları yapacak.

İsrail ordusuna göre, tüm Filistinlilerin cesetlerinden DNA örnekleri almanın amacı, 7 Ekim'den bu yana kayıp olan mahkumların ve kayıp kişilerin tam bir resmini çıkarmak.

Ordu, bu operasyonun saldırıya katılan savaşçılar hakkında istihbarat bilgisi toplamaya olanak sağlayacağını düşünüyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Çin, kamu çalışanlarının pasaportlarını neden topluyor?

Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
TT

Çin, kamu çalışanlarının pasaportlarını neden topluyor?

Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)
Pekin'in yurtdışına gitmek isteyen kamu görevlilerinin yabancılarla temas etmesinden korktuğu iddia ediliyor (AFP)

Ülkedeki "ideolojik sadakat" ve "siyasi disiplini" artırmayı amaçlayan Pekin; aralarında ilkokul öğretmenleri, hemşireler ve alt kademedeki pozisyonlarda görev yapanların da bulunduğu kamu çalışanlarının yurtdışı seyahatlerini zorlaştırıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberine göre çok sayıda kişiden pasaportlarını iade etmeleri istendi.

Kişisel nedenlerle de olsa Çin topraklarının dışına çıkmaya niyetlenenlerin birden fazla makamdan onay alması gerekiyor. 

Bazı emekliler, pasaportlarını geri almak için iki yıl beklemek zorunda kalıyor. 

Yaşadıkları kentten ayrılmak isteyenlerin sosyal medya hesaplarını yetkililere göstermesi de beklenebiliyor. 

Çin'in güneyindeki bir ilkokulda edebiyat dersleri veren Tina Liu, işe girerken "Okulun izni olmadan yurtdışına seyahat etmek kovulma nedenidir" maddesinin de olduğu bir sözleşmeyi imzaladığını aktarıyor. 

Sonrasında çalışanların olduğu bir grup sohbetine şu mesaj gelmiş:

Üst makamların düzenlemelerine göre öğretmenler disiplin konusundaki farkındalıklarını güçlendirmeli. Şu anda herhangi bir yurtdışı tatiline izin vermeyeceğiz.

Pasaportlarını teslim etmesi istenenler, bir hafta içinde bu talebe yanıt vermezse 5 yıla varan sürelerde seyahat yasağı alabiliyor.

Pekin bu politikaları ulusal güvenlik, yolsuzlukla mücadele ve masrafları kısma gibi gerekçelerle uyguladığını savunsa da hassas bilgiye sahip olmayan bireylerin de artan biçimde bu durumdan etkilendiği bildiriliyor. 

Bazı yerel yönetimlerin en fazla üç kişinin birlikte dışarıda yemek yemesine izin verdiği öne sürülüyor. 

7 kamu çalışanıyla konuşan NYT, dış istihbarat örgütlerine dair korkuların Çin'de paranoyaya dönüştüğünü savunurken, bu durumun Pekin'in dış yatırım ve yabancı turist çekme arzusuyla bağdaşmadığını belirtiyor. 

Çin dışındaki üniversitelerden mezun olanların kamuda iyi kariyerler yapmalarını sağlayabilecek işlere alınmadığı da Amerikan gazetesinin haberinde iddia ediliyor. 

Hong Kong Şehir Üniversitesi'nden Dongshu Liu, Pekin'in orta kademe yöneticilere baskı yaparken net kanunlar sunmadığını, bu durumun da riskli olabilecek her şeyin yasaklanmasıyla sonuçlandığını söylüyor:

ABD-Çin ilişkileri ve rekabet yüzünden Çin toplumunun yabancı ülkelere karşı daha hassas olduğunu söylemek mümkün. Dış ülkelere dair her şeyi riskli görüyorlar.

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü şubatta yaptığı açıklamada Pekin'in Çin yurttaşlarının seyahat hakkına keyfi kısıtlamalar getirdiğini bildirmişti. Tibetliler ve Uygurların yoğun olduğu yerlerdeki uygulamaların ülkenin başka yerlerine yayıldığı da vurgulanmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, İnsan Hakları İzleme Örgütü