Endonezya'nın Sumatra adasındaki sahilde 170 Arakanlı Müslüman mülteci bulundu

Endonezya'nın Sumatra adasının kuzeyindeki bir sahilde, çoğu kadın ve çocuk 170 Arakanlı Müslüman mültecinin bulunduğu bildirildi

Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan Arakanlı Müslüman mültecinin, okyanusta haftalar geçirdikten sonra kıyıya vardığı açıklandı (Arşiv - AA)
Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan Arakanlı Müslüman mültecinin, okyanusta haftalar geçirdikten sonra kıyıya vardığı açıklandı (Arşiv - AA)
TT

Endonezya'nın Sumatra adasındaki sahilde 170 Arakanlı Müslüman mülteci bulundu

Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan Arakanlı Müslüman mültecinin, okyanusta haftalar geçirdikten sonra kıyıya vardığı açıklandı (Arşiv - AA)
Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan Arakanlı Müslüman mültecinin, okyanusta haftalar geçirdikten sonra kıyıya vardığı açıklandı (Arşiv - AA)

Konuya ilişkin açıklama yapan yetkililer, Sumatra'nın Kuala Besar bölgesindeki bir balıkçı köyünün sakinleri tarafından bulunan mültecilerin, dün gece geç saatlerde sahile vardığını tespit ettiklerini duyurdu.

Yetkililer, çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 170 Arakanlı Müslüman mültecinin, okyanusta haftalar geçirdikten sonra kıyıya vardığını açıkladı.

Balıkçı köyünün muhtarı Muhammad Amiruddin, yetkililer olay yerine ulaşana kadar mültecilerin açlık ve susuzluğunu gidermeye çalıştıklarını ancak birçok köylünün mültecilerin köye yerleşmesine çekimser yaklaştığını söyledi.

Endonezya Donanması, 28 Aralık'ta, Açe bölgesinin kıyılarına yaklaşan ve Arakanlı Müslüman mültecileri taşıyan bir tekneyi uluslararası sulara ittiğini açıklamıştı.

Ülkede öğrencilerden oluşan bir grup gösterici de 27 Aralık'ta, Arakanlı Müslüman mültecilerin kaldığı sığınma evini basmış, kıyafetlerini ve kişisel eşyasını dışarı attıkları mültecileri başka bir sığınma evine taşınmak zorunda bırakmıştı.

Endonezya hükümeti, kasımdan bu yana ülkeye 1500'den fazla Arakanlı Müslüman mültecinin teknelerle gelmesi üzerine, uluslararası topluma yardım çağrısında bulunmuştu.

Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çıkan çatışmalarda, çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçilerin uyguladıkları kitlesel şiddetten kaçan 1 milyona yakın kişi, komşu ülke Bangladeş'e sığınmıştı.

Çok sayıda Arakanlı Müslüman, Bangladeş'in Cox's Bazar bölgesindeki aşırı kalabalık mülteci kamplarından kaçarak diğer Müslüman ülkelere gitmek için hayatını tehlikeye atıp derme çatma teknelerle denize açılıyor.

Bangladeş, halihazırda 1,2 milyondan fazla Arakanlı Müslüman mülteciye ev sahipliği yapıyor.



Trump, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirirken İsrail sessiz kalıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
TT

Trump, Ortadoğu’yu yeniden şekillendirirken İsrail sessiz kalıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Trump ve Suriye lideri Ahmed Şara bir araya geldi (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Ortadoğu turuyla bölgeyi yeniden şekillendirirken İsrail sürecin dışında kaldı.

Reuters’ın analizinde, Trump’ın bu hafta Suudi Arabistan ziyaretiyle başlattığı önemli Ortadoğu turunda İsrail’i ziyaret etmemesinin, Tel Aviv yönetiminde hayal kırıklığı yarattığı belirtiliyor.

Haberde, radikal sağcı Binyamin Netanyahu yönetiminin, Trump’ın İsrail’i “es geçmesi karşısında diplomatik sessizliğe gömüldüğü” ifade ediliyor. 

Gazze savaşı nedeniyle Suudi Arabistan’la ilişkileri normalleştirme umudunu kaybeden İsrail’in, Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesi sürecine izleyici kaldığı yorumu yapılıyor. 

Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nden Jonathan Panikoff, Trump’ın “önceliklerinin açıkça değiştiğini” belirterek, ABD’nin İsrail'e uyguladığı özel muamelenin artık geçerli olmayabileceğini söylüyor: 

Trump açıkça ticaret ve yatırım odaklı bir gündemle ilerlemeye kararlı. ABD ve İsrail'in tarihsel açıdan her zaman yakın işbirliği içinde olduğu geleneksel politika ya da güvenlik konuları Trump'ın öncelikleriyle uyuşmasa bile yine de bunlara odaklanacaktır.

CNN’in analizinde de ABD Başkanı’nın “ideolojik ruh ikizi” olarak görülen Netanyahu’yla Trump’ın arasının açıldığına dikkat çekiliyor. 

Trump’ın ekibinin Katarlı ve Suudi Arabistanlı yetkililerle Gazze savaşını sonlandırmak için perde arkasında görüştüğü, İsrail’inse çatışmaları sürdürmekte ısrarcı davrandığı belirtiliyor. 

Trump'ın müttefiklerinden Senatör Lindsey Graham, Suriye’ye yaptırımların kaldırılması kararını “doğru koşullar altında destekleyeceğini” söylemişti. Graham, Trump’ın bu süreçte İsrail’in taleplerini göz önünde bulundurması gerektiğini de sözlerine eklemişti.  

Trump, özellikle son iki haftada Netanyahu'yu köşeye sıkıştıracak hamleler yaptı. Husilerle barış ilan etti, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırı planını desteklemek yerine Tahran'la müzakere başlattı ve Suudi Arabistan'la nükleer görüşmelerin ilerlemesi için Riyad-Tel Aviv hattında normalleşme şartını askıya aldı.

Trump, 5 Ocak'ta göreve başladığında Netanyahu, Beyaz Saray'a davet edilen ilk yabancı liderdi. İsrail Başbakanı, Cumhuriyetçi liderin zaferini de ilk tebrik edenler arasındaydı. Diğer yandan analizlerde, Gazze savaşındaki tavrı nedeniyle Netanyahu'nun Trump'tan aldığı desteği kaybedebileceği belirtiliyor. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da ABD-İsrail vatandaşı esir asker Idan Alexander'in Hamas tarafından serbest bırakılmasının ardından Netanyahu yönetimine yüklenmişti: 

Esirleri geri getirmek istiyoruz ama İsrail savaşı bitirmeye hazır değil. İleriye dönük net bir yol göremiyoruz, bir anlaşmaya varılması gerekiyor ama Netanyahu yönetimi savaşı uzatıyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters