İsrail'in Beyrut'ta Filistinli yetkililere yönelik suikastları ve gelişen saldırı yöntemleri

Sivil savunma ekipleri, dün güney mahallesinde Salih el-Aruri'nin öldürülmesine yol açan ve İHA ile gerçekleştirilen saldırının gerçekleştiği binanın önünde duruyor (AP)
Sivil savunma ekipleri, dün güney mahallesinde Salih el-Aruri'nin öldürülmesine yol açan ve İHA ile gerçekleştirilen saldırının gerçekleştiği binanın önünde duruyor (AP)
TT

İsrail'in Beyrut'ta Filistinli yetkililere yönelik suikastları ve gelişen saldırı yöntemleri

Sivil savunma ekipleri, dün güney mahallesinde Salih el-Aruri'nin öldürülmesine yol açan ve İHA ile gerçekleştirilen saldırının gerçekleştiği binanın önünde duruyor (AP)
Sivil savunma ekipleri, dün güney mahallesinde Salih el-Aruri'nin öldürülmesine yol açan ve İHA ile gerçekleştirilen saldırının gerçekleştiği binanın önünde duruyor (AP)

İsrail’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan Filistinli yetkililere yönelik suikastları geçen yüzyılın yetmişli yıllarına kadar uzanıyor. Yıllar geçtikçe bu operasyonlarda kullanılan silahlar kurşundan, Salı akşamı Hamas yetkilisi Salih el-Aruri’ye suikast düzenlemek için kullanılan insansız hava aracına (İHA) varıncaya kadar farklı türlere evrilmeye başladı.

İsrail'in Lübnan'da gerçekleştirdiği operasyonlarının ilki, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nin resmi sözcüsü olan Filistinli romancı ve siyasetçi Gassan Kenefani'yi hedef alan saldırıydı. Kenefani, 8 Temmuz 1972'de Beyrut'ta arabasına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetti.

Yine aynı yıl Münih'te 11 İsrailli sporcu ‘Kara Eylül’ olarak bilinen bir grup tarafından kaçırıldı ve ardından hepsi öldürüldü.

Kenefani suikastından yaklaşık bir yıl sonra 1973 yılında, Filistin silahlı örgütlerinin İsrail hapishanelerindeki tutukluların serbest bırakılması için uçak kaçırmak da dahil olmak üzere gerçekleştirdikleri eylemlere karşılık ‘Ferdan Operasyonu’ olarak bilinen operasyon gerçekleştirildi.

Bu operasyonlara karşılık olarak İsrail, Filistinli liderleri, özellikle de İsraillilerin kaçırılmasından sorumlu tuttuğu ‘Kara Eylül’ örgütü liderlerini hedef alarak suikastlarının düzeyini arttırdı. Eski Başbakan Ehud Barak’ın komutasında 10 Nisan 1973'te Beyrut'ta üç Filistinli lidere (Kemal Nasır, Kemal Advan ve Muhammed Yusuf en-Neccar) suikast düzenlendi. Aynı tarihte İsrail komando birliği denizden gelerek Beyrut'a sızdı ve Filistin Kurtuluş Cephesi'ne ait bir binada patlama gerçekleştirdi.

Bu operasyonun Lübnan’daki yansımalarına bakıldığında ise dönemin Başbakanı Saib Selam istifa etti ve Filistinlileri koruyamamakla suçlandı.

Bu seri suikast operasyonları kapsamında İsrail, Ocak 1979'da bazı ülkelerde yaklaşık beş yıl süren bir takipten sonra Beyrut'ta Filistin Kurtuluş Örgütü lideri ve ‘Kızıl Prens’ olarak anılan Kara Eylül grubundan Ali Hasan Seleme'yi hedef alan bir suikast düzenledi. Bombalı saldırıda Seleme, dört arkadaşı ve dört sivil öldürüldü.

Son yıllarda Hizbullah yetkililerine kadar uzanan çok sayıda suikast ve saldırı girişimi de gerçekleştirildi. Suikastlar, aralarında İslami Cihad hareketinin liderlerinden Mahmud ve Nidal el-Meczub kardeşlerin de bulunduğu, Filistinli örgütlerde lider konumunda bulunan Lübnanlı isimlere kadar uzandı. 26 Mayıs 2005 tarihinde Güney Lübnan'da Mahmud ve Nidal el-Meczub kardeşlerin evlerinin önünde bir araba havaya uçuruldu.

Ortadoğu ve Körfez Askeri Analiz Merkezi – Enigma Başkanı Riyad Kahveci, bu yıllardaki İsrail suikastları ile ilgili olarak Şarku'l Avsat'a suikastların öncelikle istihbarat operasyonları olduğunu, böylece saldırgan tarafın hedeflenen kişinin hareketlerini ve bulunduğu yeri bildiğini, suikastın hassas bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti. Kahveci, "Daha önceki operasyonlar, bugün olduğu gibi insansız hava araçlarının, akıllı silahların olmadığı bir dönemde yapılmıştı. İnsanı tasfiye edecek, arabayı havaya uçuracak mermilerle özel kuvvetler tarafından yapılıyordu ama bugün, el-Aruri suikastında teknolojinin İHA aracılığıyla kullanıldığına tanık olduk. Yüksek irtifadan yüksek hassasiyetli akıllı füzeler fırlatıldı ve çevredeki binalara zarar vermeden veya sivillerin ölümüne neden olmadan belirli bir ofisi (hassas cerrahi vuruşla) hedef aldı. Böylece istenilen hedeflere ulaşıldı” dedi. Doğrudan sızmak ve müdahale etmek için özel kuvvetlerin konuşlandırılmasına gerek kalmadan hassas hedef almaya yönelik gelişen teknolojinin yeni imkanlar sağladığına dikkati çeken Kahveci, Hizbullah’ın güney bölgelerinde hava sahasında kontrolü sağlayamaması hakkında ise "Hizbullah bu durumda 20 bin feet irtifaya kadar uçan ve 10 km mesafeden birkaç saniye farkla füze fırlatan bir İHA’ya karşı hiçbir şey yapamaz. Hızlı ve isabetli bir saldırıydı" değerlendirmesinde bulundu.



İsrail: Gazze'de ‘cehennemin kapıları’ açıldı

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
TT

İsrail: Gazze'de ‘cehennemin kapıları’ açıldı

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, ordunun Gazze şehrindeki bir binayı vurmadan önce tahliye edilmesi için ilk uyarıyı yaptığını söyledi.

Katz, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Gazze'de ‘cehennemin kapılarının’ açıldığını ve Hamas'ın savaşı sona erdirmek için İsrail'in koşullarını kabul edene kadar İsrail ordusunun saldırılarını yoğunlaştıracağını belirtti.

İsrail ordusu bugün, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın mali yetkilisi Nureddin Debabeş'in, bu hafta başında ordu ve Şin-Bet güvenlik servisi tarafından yürütülen ortak bir operasyonda öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü, savaş sırasında Debabeş'in ‘on milyonlarca dolar topladığını ve bunları Gazze Şeridi'ndeki Hamas’ın askeri kanadına aktardığını’ bildirdi.

Sözcü, ‘bu fonların askeri kapasiteyi güçlendirmek ve savaş faaliyetlerini finanse etmek için kullanıldığını, bu sayede hareketin savaşmaya devam etmesini ve Gazze Şeridi'ndeki varlığını sürdürmesini sağladığını’ ifade etti.

İsrail ordusu dün, şu anda Gazze şehrinin yüzde 40'ını operasyonel kontrolü altında tuttuğunu açıkladı.

Ordu ayrıca, Hamas'ın, kesin bir yenilgiye uğrayana kadar Gazze şehrinde tüm gücüyle orduya karşı koyacağını kaydetti.

fgthyu
Gazze'deki bir patlamanın ardından yükselen dumanlar, 4 Eylül 2025 (Reuters)

İsrail ordusu bugün, Gazze şehrini kontrol altına almak için saldırısını yoğunlaştırmaya hazırlanırken, Hamas'ın kullandığını iddia ettiği Gazze şehrindeki bir binayı vurduğunu duyurdu. Ordu tarafından yapılan açıklamada, ‘kısa süre önce Gazze şehri bölgesinde Hamas tarafından kullanılan bir binanın vurulduğu’ belirtildi; Hamas, ‘bölgedeki İsrail güçlerine karşı saldırılar düzenlemekle’ suçlandı. Daha önceki bir açıklamada ordu, ‘önümüzdeki günlerde Gazze şehrindeki binaları hedef alan bir dizi saldırı başlatacağını’ duyurmuş ve bu binaların Hamas tarafından kullanıldığını belirtmişti.


Şara: Suriye yeni bir inşa ve yeniden yapılanma aşamasının eşiğinde bulunuyor

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam Kalesi'nde Suriye Kalkınma Fonu'nun açılış töreninde (videodan)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam Kalesi'nde Suriye Kalkınma Fonu'nun açılış töreninde (videodan)
TT

Şara: Suriye yeni bir inşa ve yeniden yapılanma aşamasının eşiğinde bulunuyor

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam Kalesi'nde Suriye Kalkınma Fonu'nun açılış töreninde (videodan)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam Kalesi'nde Suriye Kalkınma Fonu'nun açılış töreninde (videodan)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, Suriye'nin yeni bir inşa ve yeniden yapılanma aşamasının eşiğinde olduğunu ve yeni bir tarihin yazıldığını söyledi.

Şam Kalesi'nde düzenlenen Suriye Kalkınma Fonu'nun lansman töreninde konuşan eş-Şara, “Bugün yeni bir aşamanın eşiğindeyiz, kendi ellerimizle, kendi paramızla ve kendi çabalarımızla Suriye'nin yeni tarihini yazacağımız bir inşaat ve yeniden inşa aşaması” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye haber ajansı SANA'dan aktardığına göre eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Eski rejim ekonomimizi mahvetti, paramızı yağmaladı, evlerimizi yıktı ve halkımızı kamplara ve sığınma yerlerine dağıttı. Bugün burada, sevgili Suriye'mizin yaralarını sarmak, halkının elleriyle yeniden inşa etmek ve yerinden edilmiş, sürgüne gönderilmiş insanları topraklarına geri döndürmek için bir araya geldik.”

“Bugün, Suriye Kalkınma Fonu'nun kurulduğunu duyurmak için bir araya geldik. Bu fon aracılığıyla, eski rejimin tahrip ettiklerini yeniden inşa etmek için cömert bağışlarınızı bekliyoruz.” dedi. “Fon son derece şeffaf olacak ve stratejik projeler için harcanan tüm fonlar kamuoyuyla paylaşılacak” diye vurguladı.


İsrail ordusu: ‘Ana saldırı’ hazırlıkları kapsamında Gazze şehrinin yüzde 40'ını kontrol altına aldık

TT

İsrail ordusu: ‘Ana saldırı’ hazırlıkları kapsamında Gazze şehrinin yüzde 40'ını kontrol altına aldık

İsrail ordusu: ‘Ana saldırı’ hazırlıkları kapsamında Gazze şehrinin yüzde 40'ını kontrol altına aldık

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin dün yaptığı açıklamada, ordunun Gazze şehrinin yaklaşık yüzde 40'ını kontrol ettiğini ve şehri tamamen ele geçirme planlarını sürdürdüğünü duyurdu. Defrin, ordunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan şehrin yarısını ele geçirmek üzere olduğunu belirtti.

Defrin bir video açıklamasında şunları söyledi: “Bugün Gazze şehrinin yüzde 40'ını kontrol ediyoruz. Operasyon önümüzdeki günlerde genişlemeye ve yoğunlaşmaya devam edecek. Hamas yenilene kadar baskıları artıracağız.”

İsrail geçen hafta Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre, İsrail ordusu Filistinlilere ‘yoğun çatışma beklentisiyle’ tahliye emri verdiğinden, şehrin bazı kısımları zaten ‘kırmızı bölge’ olarak kabul ediliyordu.

Defrin, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in Gazze'yi kontrol altına alma operasyonuna karşı çıktığı yönündeki haberleri yalanladı. Zamir'in Gazze şehrini kontrol altına alma planını ‘tamamen desteklediğini’ söyleyen Defrin, Genelkurmay Başkanı’nın, ‘savaşın ertesi günü’ için alternatif bir çerçeve ortaya çıkmazsa, İsrail'in Gazze Şeridi'nde askeri bir hükümet kuracağını açıkça belirttiğini bildirdi.

Bu hamle, İsrail ordusunun, Gazze şehrinde yaşayan bir milyon kişinin yaklaşık 200 bininin, şehri işgal etmek için planlanan askeri operasyon yaklaşırken tahliyeyi reddedeceği tahminleri üzerine geldi.

Dün yayınlanan haberlere göre, şu ana kadar 70 bin ila 80 bin Filistinli şehirden ayrıldı; bunların çoğu son 72 saat içinde gitti. Times of Israel'e göre bu sayı, Gazze şehrinin toplam sivil nüfusunun halen çok altında.

yu7ı8
Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteren İsrail askeri buldozeri (AP)

İsrail ordusunun Filistinlilere eylül ayı ortasında beklenen saldırıdan önce güneye gitmeleri konusunda defalarca uyarıda bulunmasına rağmen, Gazze sakinleri Gazze Şeridi’nde güvenli bir yer olmadığını ve gidecek hiçbir yerleri kalmadığını söylüyor.

Birçoğu, önceki çatışmalarda birden fazla kez yerinden edilmenin yorgunluğuna ve özellikle yaşlılar, hastalar ve yetersiz beslenenler için yer değiştirmenin zorluklarına ve maliyetlerine dikkat çekti.

Tahliye için topçu bombardımanı kullanımı

İsrail medyası, İsrail ordusunun Gazze şehrini ele geçirme operasyonundan önce sivilleri kaçmaya zorlamak için Gazze şehri yakınlarındaki ıssız bölgelere topçu bombardımanı yaptığını bildirdi.

İsrail ordusu bu suçlamalar hakkında yorum yapmayı reddetti.

Geçtiğimiz ayın sonunda İsrail ordusu, Gazze şehri sakinlerinin yerinden edilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu doğrulayarak, şehri ‘tehlikeli bir savaş bölgesi’ ilan etti.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), şehir sakinlerinin tahliyesini ‘imkânsız’ ve bu konudaki planları ‘uygulanamaz’ olarak değerlendirdi.

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) geçen hafta başında, ‘bölge sakinlerini korumak için onları güneye taşıma’ hazırlıklarını duyurdu. Bu hazırlıklar arasında Mısır'dan el-Mevasi'ye su taşımak için yeni bir boru hattının inşası, İsrail'den gelen su borularının bakım çalışmaları ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir tuzdan arındırma tesisinin elektrik şebekesine bağlanması yer alıyor.

COGAT ayrıca, İsrail'in Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Sinvar'ı öldürdüğünü söylediği bir operasyonun ardından haftalarca kapalı kalan Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'nin yeniden açılması için çalışmaların başladığını da belirtti.