Fas şehri Tiznit: "Gümüşün başkenti"

Tiznit şehri, tüm dünyada "geleneksel mücevher" olarak tanınan özel geleneksel mirasıyla neredeyse benzersiz

Gümüş metali bu şehrin kimliğinin ve ekonomik ve sosyal dokusunun önemli bir dayanağı haline geldi (Fas Haber Ajansı)
Gümüş metali bu şehrin kimliğinin ve ekonomik ve sosyal dokusunun önemli bir dayanağı haline geldi (Fas Haber Ajansı)
TT

Fas şehri Tiznit: "Gümüşün başkenti"

Gümüş metali bu şehrin kimliğinin ve ekonomik ve sosyal dokusunun önemli bir dayanağı haline geldi (Fas Haber Ajansı)
Gümüş metali bu şehrin kimliğinin ve ekonomik ve sosyal dokusunun önemli bir dayanağı haline geldi (Fas Haber Ajansı)

Hasan el-Eşref 

Fas'ın güneyinde bulunan Tiznit'e boşuna "Gümüşün Başkenti" ya da "Nukra'nın Başkenti" denilmedi.

Ülkedeki geleneksel gümüş takılar için en büyük pazar ve bu geleneksel miras metalinin satışı ve üretimi için oluşturan yüzlerce mağaza burada yer alıyor.

Gümüş takı üretimi, huzurlu ve uysal bir Amazigh şehri olan Tiznit sakinlerinin yaşamlarının temel taşı.

Bu geleneksel zanaat, şehrin ekonomisini canlandırıyor ve gümüş endüstrisine yönelik her yıl düzenlenen "Timizar Festivali"ne ev sahipliği yapıyor.

Bu zanaatın karşı karşıya olduğu birçok zorluğun ortasında, yumuşak parmak uçları bu erkek mesleğinin sırlarına nüfuz etti.

Nukra Evi

Başkent Rabat'a 700 kilometre uzaklıktaki Tiznit şehri, yakından tanıyanların söylediği gibi, güzel Amazigh topraklarında yaşamak ve yerleşmek için göze rahat ve sakin görünüyor.

Geleneksel takıların, özellikle de gümüş veya "nukra"nın işlenmesiyle huzur ve asalet daha da artıyor.

Ünlü turistik şehir Agadir'in sadece 90 kilometre güneyinde bulunan Tiznit şehri, dünya çapında tanınan özel bir geleneksel mirasa sahip olması bakımından benzersiz.

Bu şehrin kimliğinin ve ekonomik ve sosyal dokusunun önemli bir dayanağı haline gelen şey, başta gümüş olmak üzere geleneksel takılar.

"Nukra Ülkesi" antikaları Fas'ta turistlerin ilgisini çekiyor (Fas Haber Ajansı)
"Nukra Ülkesi" antikaları Fas'ta turistlerin ilgisini çekiyor (Fas Haber Ajansı)

Tiznit'in gümüşle ya da Faslıların tercih ettiği isimle "Nukra" ile olan yakın ilişkisi yeni değil.

Bu şehir, 1882 yılında Sultan Mulay Hasan tarafından güneydeki asi Berberi kabilelerine karşı bir kale olarak inşa edildiğinden, geçmişi daha eski zamanlara kadar uzanıyor.

Burası, mücevher tüccarlarının o zamanlar "Nukra Evi" anlamına gelen "Tekmi'n Nukrat" olarak adlandırılan müstakil bir ev tahsis ettiği gümüş ticaretiyle ünlü.

Yüksek kalitede saf geleneksel gümüşün işlenmesine, üretilmesine ve satışına adanmış yüzlerce mağaza ve atölye Tiznit'in her yerine yayılmış durumda.

Bu mağazaların çoğu, Faslı ve yabancı turistlerin bu geleneksel miras mücevherlerini alıp sattıkları ticari alanlar olarak bilinen "Kayseriyyat" bünyesinde organize ediliyor.

Muhteşem antikalar

Geleneksel zanaatkarların ve kuyumcuların parmakları, turistleri ve geleneksel takı ürünlerini sevenleri cezbeden gümüş antikalar yaratmada yenilik yapıyor.

Bunlar, binlerce ziyaretçinin ziyaret ettiği kalıcı ve tanınmış bir etkinlik haline gelen "Timizar" adlı yıllık festivalde sıklıkla sergilenen antikalar.

Tiznit, gümüşçüleri ve ustaları sayesinde ana malzeme olarak gümüşün kullanıldığı diğer sanatsal şaheserlere ek olarak, dünyanın en büyük gümüş hançeri, dünyanın en büyük kilidi, en büyük gümüş kapısı, en büyük anahtarı, nukradan yapılmış en büyük tacı ve en büyük gümüş kemeri gibi gümüş antikalarda dünya rekorlarına ev sahipliği yapmasıyla ünlü.

Fas'ın güneyindeki bölgelerdeki her Amazigh ailesinin hayatında geleneksel gümüş takılar var (Fas Haber Ajansı)
Fas'ın güneyindeki bölgelerdeki her Amazigh ailesinin hayatında geleneksel gümüş takılar var (Fas Haber Ajansı)

Tiznit'te Reşid Bagaş ve yardımcıları tarafından yapılan, Guinness Dünya Rekorları Kitabı'na giren ve 27 kilo ağırlığındaki dünyanın en büyük hançeri sergileniyor.

Hançer ahşaptan yapılmış, uzunluğu yaklaşık üç metre ve tamamlanması yaklaşık iki ay sürdü.

Geleneksel zanaatkar Abdulsellam Filali, gümüş hançerden sonra uzunluğu iki metreyi aşan, gümüşle süslenmiş dünyanın en büyük kaftanını (geleneksel Fas kadın kıyafeti) yaptı.

2 kilogramdan fazla saf gümüş içeren kaftanın tamamlanması yaklaşık 6 ay sürdü.

Tiznit kentindeki geleneksel zanaatkarlar ayrıca 2,15 metre uzunluğunda ve yaklaşık 9 kilogram saf gümüş içeren dünyanın en büyük "terzit"ini (Berber takısı) yaptı.

Tiznit ayrıca, usta Ahmed el-Keraş’ın gözetiminde gümüşle kaplanmış en büyük anahtarın yapımıyla da ziyaretçilerini ve turistlerini etkiledi.

1,10 metre uzunluğunda, 3 kilodan fazla ağırlığa sahip ve üzerinde 3 ay çalışıldı.

Geleneksel zanaatkarlar ayrıca "Taunza" olarak bilinen, sekiz kilo ağırlığında, kaliteli saf gümüşten yapılmış ve uzunluğu bir metreyi aşan değerli taşlarla süslenmiş en büyük Berberi tacı üzerinde de çalıştılar.

Sosyal varlık

Tiznit'te gümüşçülük ve gümüş imalatı, özellikle mutlu aile günlerinde, gümüş ve "nukra"yı altına tercih eden kadınların artan talebi nedeniyle oldukça yaygınlaşıyor.

Bu bağlamda Tiznit Gümüş Festivali Timizar Derneği Başkanı Abdulhak Arhevi, özellikle Souss bölgesindeki her Amazigh ailesinin hayatında geleneksel gümüş takıların bulunduğunu söyledi.

Bir Amazigh şehri olan Tiznit'te muhafazakar gelenekler nedeniyle kadınlar bu işi yapmıyordu (Fas Haber Ajansı)
Bir Amazigh şehri olan Tiznit'te muhafazakar gelenekler nedeniyle kadınlar bu işi yapmıyordu (Fas Haber Ajansı)

Arhevi, gümüşün küpeler, yüzükler veya zincirlerle süslenmek üzere güzel geleneksel takılar şeklinde hazırlandığı için kadınların günlük yaşamlarında önemli bir bileşen olduğunu belirtti.

Ayrıca bu geleneksel takılar aile içinde ve sosyal etkinliklerde de kullanılıyor.

Arhevi’ye göre, gümüş ile Souss Berberilerinin hayatındaki bu önemli olaylar arasındaki yakın bağlantı göz önüne alındığında, Souss bölgelerindeki hiçbir Berberi düğünü veya yeni doğanlara yönelik herhangi bir parti, kırmızı, yeşil ve mavi olmak üzere çeşitli şekil ve renklerde gümüş takılar olmadan olmaz.

Yumuşak parmak uçları

Gümüşçülük mesleği artık sadece erkeklerle sınırlı değil, çeşitli nedenlerden dolayı artık bu alanda çalışmayı tercih eden kızların yumuşak ellerine de yayılmış durumda.

Gümüşçü Fadema Ofloz bunu şu sözlerle özetledi:

Gümüş takı yapımında çalışmak, onları ihtiyaç ve talepten kurtaran bir geçim kaynağı sağlıyor.

Fedama’ya göre, babasının da Tiznit Kayseriyyatı’ndan birinde gümüşçü olduğu göz önüne alındığında, bu alana girişi tutku ve mirastan kaynaklandı.

Fadema, "Amazigh şehrinde muhafazakar gelenekler nedeniyle kadınların bu işi yapmadığını" vurguladı.

Fadema, "Ancak kooperatiflerin ortaya çıkışı; artan fiyatlar ve yüksek yaşam maliyetinin ortasında ekonomik güçlenme ve bir tür finansal bağımsızlığa ulaşma amacıyla bu geleneksel zanaatı benimseyen kızların ve kadınların ortaya çıkmasına katkıda bulundu" dedi.

Fadema açıklamasında, "Gümüşçülük ve geleneksel mücevhercilik alanında çalışmak, bazı aile öncelikleri pahasına olsa bile çok fazla sabır ve fedakarlık gerektirir. Ancak en büyük zorluklar, üreticilerin bu alandaki şiddetli rekabetin ortasında çalışmak için gereken hammadde ve ekipmana olan ihtiyaçları" ifadelerini kullandı.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)

Arabulucuların Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden başlamasıyla ilgili olarak tarafların tutumlarında ‘kısmi ilerleme’ kaydedildiğine dair güvencelerinin ortasında, Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasının, özellikle ‘savaşın nasıl sonlandırılacağı’ konusunda bir anlaşma sağlanamaması nedeniyle ‘zor’ olduğu tahmin ediliyor.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de yeni bir ateşkese ulaşma çabalarında ‘bazı ilerlemeler kaydedildiğini, ancak İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılmasının zor olduğunu’ söyledi. Al Sani, “Perşembe günü diğer toplantılara kıyasla bazı ilerlemeler kaydettik. Ancak en önemli soruya bir cevap bulmamız gerekiyor: Bu savaşı nasıl sona erdireceğiz? Tüm müzakerelerin odak noktası bu” ifadelerini kullandı.

Al Sani’ye göre Hamas, İsrail Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirirse kalan tüm İsrailli esirleri serbest bırakmaya hazır. Ancak İsrail, Hamas’ın ‘savaşı sona erdirmek için net bir vizyon ortaya koyulmadan esirleri serbest bırakmasını’ istiyor. Al Sani, “Taraflar arasında ortak bir hedef olmadığında, savaşı sona erdirme şansının çok zayıfladığını düşünüyorum” dedi.

Fidan, Türk yetkililerin Hamas'la yaptığı görüşmelerin, hareketin Gazze'deki ateşkesin ötesine geçen ve İsrail'le yaşanan krize iki devletli çözüm de dahil olmak üzere kalıcı bir çözüm getirmeyi amaçlayan bir anlaşmaya daha açık olacağını gösterdiğini söyledi.

Kapsamlı bir vizyon

Öte yandan Hamas, Gazze Şeridi'ne gönderilen yardım malzemelerinin azalmasının yarattığı baskı ve İsrail'deki sivil itaatsizlik çağrıları arasında ‘kapsamlı’ olmasını istediği ‘bir anlaşmaya varma çabalarının başarısını’ desteklemekten bahsediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık iki hafta sonra bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde yaşanan bu gelişmeler, ‘yakın bir ateşkes için geri sayımın her zamankinden çok daha olası hale geldiğini’ gösteriyor. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre, kapsamlı mı yoksa geçici mi olduğu konusunda görüş ayrılıkları bulunan olası bir anlaşmayı, ziyaret öncesi ABD'nin baskısı çözecek gibi görünüyor.

Dün Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas'tan bilgili bir kaynağa göre, hareket cumartesi günkü toplantıda Mısırlı arabulucu aracılığıyla, entegre bir girişim de dahil olmak üzere savaşı sona erdirmek için kapsamlı vizyonunu sundu. Kaynak, “Hamas tarafından Mısır aracılığıyla sunulan bu girişim, geniş çapta memnuniyetle karşılandı” dedi.

zxscdfrg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından Filistinli bir adam yaralı bir çocuğu taşıyor. (AFP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak, girişimin ‘saldırganlığın durdurulması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi, Filistin halkına acil yardım sağlanması, beş ila yedi yıl arasında değişen uzun vadeli bir ateşkesin kabul edilmesi, Gazze Şeridi'nin bir toplum destek komitesi aracılığıyla yönetilmesi için Mısır vizyonuna bağlılık, yeniden inşa çabalarının desteklenmesi ve anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştırmak için açık ve uygulanabilir garantiler sağlanması karşılığında tüm İsrailli esirleri içeren bir takas anlaşmasının uygulanmasını’ öngördüğünü söyledi.

Hamas'ın Kahire ziyareti, geçen hafta Türkiye'de Fidan ile yapılan görüşmenin ardından bir hafta içinde ikinci kez gerçekleşirken, hareketten iki kaynak o dönemde Şarku’l Avsat'a, Hamas’ın ‘aralarındaki iyi ilişkiler’ ışığında ‘kapsamlı anlaşma’ konusundaki vizyonunu Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek istediğini doğruladı.

Büyük bir fırsat

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, ‘üç ay önce göreve başlamasının arifesinde yaptığına benzer bir anlaşmayı tekrarlamak isteyen Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye gelecek olması nedeniyle müzakerelerde somut ilerleme sağlamak için büyük bir fırsat olduğuna’ inanıyor. Enver, “Sadece insani ya da geçici bir ateşkes değil, savaşın sona erdirilmesi konusunda da iyi haberler gelmesi muhtemel” dedi.

Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, ‘Hamas'ın önerilen bu anlaşmayla seçeneklerini tüketmesinden sonra, bir atılım için geri sayımın artık kesin olduğuna’ inanıyor. El-Ferra, ‘bir sonraki anlaşmanın şu anda kapsamlı olmayacağını, daha ziyade kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakereleri içerecek geçici bir anlaşma olacağını’ belirtti.

Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun, ‘hareketin girişimi ve ciddiyetinden sonra topun tamamen İsrail'in sahasında olduğu’ değerlendirmesinde bulundu. El-Medhun'a göre ‘İsrail işgali, kapsamlı ve nihai bir anlaşmaya varmayı reddederek oyalamaya devam edecek.’

cvdfg
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından yıkılan evlerin enkazı arasında duran Filistinli bir kadın (AFP)

Medhun, “Hamas'ın, işgalin öldürme ve yıkıma geri dönmesine izin verecek herhangi bir kısmi ya da kırılgan geçici çözümü reddeden kesin tutumunda ısrar etmesi muhtemel. Hamas'ın kesin tutumu ışığında kısmi bir anlaşmaya varma olasılığı pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray'dan yapılan son açıklamaya göre Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken ve Binyamin Netanyahu hükümeti savaşın sona ermesini talep eden ve sivil itaatsizlik tehdidinde bulunan gösterilerle baskı altındayken, İsrail Hamas'ın gündeme getirdiği öneri hakkında yorum yapmadı.

Sivil itaatsizlik

İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) eski direktörü Ami Ayalon, cumartesi günü binlerce İsraillinin Netanyahu hükümetine karşı esirlerin iadesi talebiyle düzenlediği gösterilere katılımı sırasında yaptığı açıklamada, İsrail'i korumanın bir görev olduğunu düşünerek barışçıl sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.

Mart ayının başından bu yana sınır kapılarının kapatılması, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım malzemelerinin girişinin engellenmesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını yeniden başlatmasıyla birlikte, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) işgal altındaki Filistin topraklarındaki kıdemli insani işler görevlisi Jonathan Whittall dün yaptığı basın açıklamasında malzemelerin tükenmekte olduğunu doğruladı.

Enver, İsrail'in iç baskılarının arttığına ve Trump'ın baskısının Netanyahu'nun bir anlaşmayı kabul etmesiyle sonuçlanabileceğine inanırken, el-Medhun ‘ciddi ve kararlı bir ABD müdahalesinin denklemi değiştirebileceğini’ vurguladı. El-Ferra'ya göre bu baskılar ışığında Trump'ın ziyareti yakın bir atılımı kolaylaştırabilir ve önce kısmi bir anlaşmaya, ardından da bölgedeki çıkarlarını güvence altına almak için ciddi ve gerçek bir ABD baskısının ardından kapsamlı bir anlaşmaya varılabilir.