ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Donald Trump'ın göreve geldikten sonra tartışmalı emirler vermesi durumunda neler yapacağını düşünüyor.
5 Kasım'daki başkanlık seçimlerini kazanan Trump, kampanyasında ülkede hukukun uygulanması ve mültecilerin sınır dışı edilmesi için gerektiğinde silahlı kuvvetleri kullanacağını söylemişti.
Ulusal güvenlik kurumlarındaki "yozlaşmış kişileri temizleyeceğini" de belirten Trump, seçim sonrası zaferini protesto edecek kesimleri "radikal solcu deliler" ve "içimizdeki düşman" diye nitelemiş, bu grupları Ulusal Muhafızlar'ı devreye sokmakla tehdit etmişti.
Seçim kampanyasında bu açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Trump'ın ülkenin başına geçmesi Pentagon'da endişe yaratıyor.
Amerikan medya kuruluşu CNN'in görüştüğü ve kimliğinin paylaşılmasını istemeyen bir Pentagon yetkilisi şu ifadeleri kullanıyor:
Hepimiz en kötü senaryoya hazırlanıyoruz, buna göre plan yapıyoruz ancak gerçekte neler yaşanacağını henüz bilmiyoruz.
Başka bir Pentagon yetkilisi, Trump'ın 2017-2021'deki ilk döneminde Beyaz Saray'la Savunma Bakanlığı arasındaki ilişkinin "korkunç derecede kötü olduğunu" belirtiyor. Cumhuriyetçi liderin, savunma bakanı olarak kimi atayacağı henüz belli değil fakat kaynaklar, Trump yönetiminin Pentagon'la ilk dönemki kadar sürtüşmek istemeyeceğini savunuyor.
Trump özellikle görevdeki son yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Mark Milley'le gerginlik yaşamıştı. Milley, 2023'te emekliye ayrılırken yaptığı konuşmada Trump'a ithafen "Diktatör özentilerine bağlılık yemini etmiyoruz" demişti. Trump yönetiminde çalışan eski Beyaz Saray Genel Sekreteri ve emekli general John Kelly de seçimlerden önce Cumhuriyetçi lidere "faşist" demişti.
Diğer yandan CNN, ocakta göreve geldiğinde Başkomutan sıfatını kazanacak Trump'ın yetkilerini kötüye kullanması halinde Pentagon'un kendisini korumak için yapabileceği çok şey olmadığını yazıyor. Trump'ın Amerikan askerlerini sokaklarda görevlendirmesini engelleyecek yasal bir güvence bulunmadığına işaret ediliyor.
Amerikan gazetesi Washington Post'un (WP) analizinde, Trump'ın orduya ve Pentagon'a yönelik çatışmacı tavrını değiştireceğine dair bir emare olmadığı belirtiliyor. Kuzey Karolina Üniversitesi'nden Richard Kohn, WP'ye şunları söylüyor:
Ordunun karşılaşacağı en büyük tehlike, profesyonelliğin hızla erozyona uğraması olacak. Bu da ordunun Amerikan halkı nezdindeki statüsünü zayıflatacak ve saygınlığını azaltacak. Trump, partizan ve siyasi olmayan bir ordunun önemini gerçekte anlamıyor.
Independent Türkçe, CNN, Washington Post, Politico