Apple, küresel akıllı telefon satışlarında zirvenin yeni sahibi oldu

ABD'li teknoloji şirketi Apple, 2023'te akıllı telefon satış hacmi bakımından Samsung'u geride bırakarak ilk sıraya yerleşti

(AA)
(AA)
TT

Apple, küresel akıllı telefon satışlarında zirvenin yeni sahibi oldu

(AA)
(AA)

Pazar araştırma şirketi International Data Corporation'dan (IDC) yapılan açıklamada, küresel akıllı telefon pazarında zorlukların devam ettiğine dikkat çekilirken, ivmenin toparlanmaya doğru ilerlediği aktarıldı.

Küresel akıllı telefon satışlarının, 2023'te yıllık bazda yüzde 3,2 düşüşle 1,17 milyar adede gerilediği kaydedilen açıklamada, bunun son 10 yılın en düşük satış hacmi olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Samsung dışında bir şirketin akıllı telefon pazarının zirvesinde yer aldığı son yılın 2010 olduğu anımsatılarak, geçen yıl Apple'ın, aldığı yüzde 20,1'lik pazar payıyla ilk sıraya yerleştiği bildirildi.

IDC verilerine göre, geçen yıl Samsung yüzde 19,4 pazar payıyla ikinci sırada yer alırken, Xiaomi'nin pazar payı yüzde 12,5 ve Oppo'nunki yüzde 8,8 oldu.

Bir önceki yıla göre, 2023'te Apple'ın akıllı telefon satış hacmi yüzde 3,7 artarken, Samsung'un yüzde 13,6, Xiaomi'nin yüzde 4,7 ve Oppo'nun yüzde 9,9 azalış gösterdi.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal