Mısır kritik kurumlara yönelik askeri denetimi artırıyor

Parlamento, Silahlı Kuvvetlere "yargı denetimi yetkisi" tanıyan bir yasayı kabul etti

Hükümet vatandaşların temel mallara ulaşmasını sağlamaya çalışıyor (Mısır Bakanlar Kurulu)
Hükümet vatandaşların temel mallara ulaşmasını sağlamaya çalışıyor (Mısır Bakanlar Kurulu)
TT

Mısır kritik kurumlara yönelik askeri denetimi artırıyor

Hükümet vatandaşların temel mallara ulaşmasını sağlamaya çalışıyor (Mısır Bakanlar Kurulu)
Hükümet vatandaşların temel mallara ulaşmasını sağlamaya çalışıyor (Mısır Bakanlar Kurulu)

Mısır hükümeti, özellikle toplumun temel ihtiyaçlarına yönelik gıda ve tedarik ürünleri gibi alanlarda, devletin hayati kurumlarına yönelik askeri denetimi genişletmeyi hedefliyor. Bu amaçla, parlamento Silahlı Kuvvetlerden subayların, pazarı denetleme ve stratejik mallarda manipülasyonu önleme sürecine katılımını içeren yeni bir yasayı onaylandı.

Millet Meclisi (Parlamentonun alt kanadı), Pazar günü hükümet tarafından sunulan ve "Devletin Kamu ve Hayati Tesislerinin Güvenliği ve Korunmasını" hedefleyen yasayı onayladı. Yeni yasa, Silahlı Kuvvetlerin, polis güçleriyle birlikte kamu ve hayati tesislerin korunmasına devam etmesine ve toplumun temel ihtiyaçlarına zarar verebilecek suçlarla mücadeleye izin veriyor. Bu suçlar arasında gıda ve tedarik ürünleri ile diğer temel devlet unsurları ya da milli güvenlik gereklilikleri yer alıyor ve bu konuda Cumhurbaşkanına karar alabilme yetkisi veriliyor.

Meclis tarafından oluşturulan ortak komitenin raporuna göre, bu yasa "önceki tüm ilgili yasaları tek bir yasada birleştiriyor" ve "Silahlı Kuvvetlerin kamu ve hayati tesisleri koruma ve güvenlik görevi sırasında işlenen tüm suçların sivil mahkemeler yerine askeri mahkemeye sevk edilmesini" öngörüyor. Bu uygulamayla, hızlı ve etkili adalet sağlanması amaçlanıyor.

Komiteye göre yasanın felsefesi, Silahlı Kuvvetlerin anayasanın ikinci bölümünde belirtilen görevlerine dayanıyor ve bu görevler, devletin temel unsurlarını korumakla ilişkilendiriliyor. Ayrıca, yasanın üçüncü maddesi, "Savunma Bakanının, Silahlı Kuvvetler personelinin, yerlerinin ve görevlerinin tesisler ve tesisat içinde belirlenmesine ilişkin yetkilerini" düzenliyor.

Yasa, Savunma Bakanı tarafından belirlenen Silahlı Kuvvetler subaylarına ve astsubaylarına "adli kontrol yetkisi" veriyor. Yasanın, Resmi Gazete'de yayımlanmasını takiben ertesi gün yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Millet Meclisi Ekonomik Komite Başkan Yardımcısı, Milletvekili Muhammed Ali Abdülhamid'in Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaya göre, Meclis'in Silahlı Kuvvetler personeline adli kontrol yetkisi verilmesine onay vermesi, "bazı tüccarların malları tekel altına alma ve piyasalarda manipülasyon yapma faaliyetlerine karşı mücadele amacıyla" gerçekleşti. Abdülhamid, "denetimle ilgili dosyadan sorumlu birçok bakanlıkta yeni atamaların olmamasının, bu kurumların rollerini yerine getirmede etkinliklerini azalttığını" belirtti.

Silahlı Kuvvetler, 2013 yılından bu yana, aynı yıl çıkarılan 1 sayılı yasaya dayanarak, kamu ve hayati tesislerin güvenliğini ve korunmasını sağlama görevlerini üstleniyor. Bu yasayı, 2014 yılında 136 sayılı yasa takip etti ve iki yıl sonra 2021'e kadar süresinin uzatılması için değiştirildi. Daha sonra süresiz hale getirilmek üzere bir değişiklik daha yapıldı.

Ekonomi Komitesi Başkan Yardımcısı'nın belirttiğine göre, "Silahlı Kuvvetler, yeni yasa gereği piyasaların denetlenmesi ve stratejik ürünlerdeki manipülasyonların engellenmesi sürecine katılacak." Bu durumun, devletin yolsuzlukla mücadele çabalarına destek olması bekleniyor.

Geçtiğimiz aylarda Mısır, özellikle şeker ve pirinç gibi bazı temel ürünlerde, bir kıtlıkla karşı karşıya kaldı. Tedarik Bakanı Ali el-Mesilhi bir televizyon programında, bu durumun sorumluluğunu "tüccarların hırsına ve bu malların stoklanması ve tekel altına alınmasına" bağladı.

Parlamento üyesi, "Silahlı Kuvvetlerin bakanlıklar ve ilgili otoritelerle birlikte piyasaların denetlenmesinde aktif rol alacağını ve yasanın istisnasız olarak uygulanmasını sağlayacağını" belirtiyor. Bu görüş, Millet Meclisi Kültür, Medya ve Eski Eserler Komitesi Başkan Yardımcısı ve milletvekili Nadir Mustafa tarafından da destekleniyor.

Mustafa, yasanın kabulünden önce Meclis'te yaptığı konuşmada, yeni yasanın "Mısır'a yönelik iç ve dış saldırılara karşı bir tepki olduğunu, vatandaşların üzerindeki yükü hafifleteceğini, devlet denetimini güçlendireceğini ve bazı bakanlıklarda gevşeyen denetim mekanizmalarını sıkılaştıracağını" vurguladı. Mustafa, yasanın "iç cepheyi güvence altına alacağını ve denetim etkinliğini artıracağını" belirterek, yasanın önemini vurguladı.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.