ECOWAS’taki çatlak Cezayir'in Afrika’daki nüfuzunu güçlendiriyor

ECOWAS örgütünden çekilen ülkeler doğal kaynaklar açısından zengin olup, ticari alışveriş ve ekonomik baskıların hafifletilmesi için bir alanı temsil ediyor.

Cezayir, Moritanya ile serbest ticaret ve değişim bölgesi kurulduğunu duyurdu (Reuters)
Cezayir, Moritanya ile serbest ticaret ve değişim bölgesi kurulduğunu duyurdu (Reuters)
TT

ECOWAS’taki çatlak Cezayir'in Afrika’daki nüfuzunu güçlendiriyor

Cezayir, Moritanya ile serbest ticaret ve değişim bölgesi kurulduğunu duyurdu (Reuters)
Cezayir, Moritanya ile serbest ticaret ve değişim bölgesi kurulduğunu duyurdu (Reuters)

Emin Lounisi

Cezayir, çevresindeki ülkeleri, ekonomik genişleme açısından hayati alanı içerisine yerleştirip Afrika kıtasındaki yatırımlarını genişletme koşullarını oluşturma konusunda büyük ilerleme kaydetti. Batı Afrika Devletleri Topluluğu (ECOWAS) ile Fransa ve askeri darbelerle iktidara gelen üç hükümet arasında son dönemde yaşanan gerginlikler, coğrafya, insani ve tarihi bağlar sayesinde ‘boşluğun doldurulması’ şansını artırdı.

Afrika’daki Sahel Bölgesi, terörizm, organize suçlar ve düzensiz göç gibi sorunların artmasıyla karmaşık krizlerin merkezi haline geldi. Fransa'nın geleneksel nüfuz alanlarında (Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi) gerçekleşen askeri darbelerin etkisiyle, bu krizler daha da kötüleşti. Bu durum, Cezayir'in geniş sınırlarını güvence altına almak için üzerine düşen ek yükleri artırdı.

Bu arka planın ardında, ECOWAS ile geçtiğimiz Eylül ayında kurulan ve Bamako, Niamey ve Ouagadougou'yu içeren ‘Sahel Ülkeleri İttifakı’ arasında giderek derinleşen bir ayrışma vardı. Sonunda Batı Afrika ülkelerinden 15 üyenin yer aldığı örgütten toplu olarak çekildiklerinin duyurulmasıyla sona erdi. Üçlü, ortak bir bildiride, ‘geri çekilmenin, örgütün hedeflerine ve temel ilkelerine karşı çalışan bazı yabancı güçlerin etkisine boyun eğmesi sonucu geldiğini’ belirtti.

Anayasal olmayan değişiklikler nedeniyle, ECOWAS Nijer'e ekonomik bir abluka uyguladı ve Mali ile sınırları kapattı ve Mali'ye ait bankalardaki finansal varlıklarını dondurdu. Bu durum, ilgili ülkelerin vatandaşlarının yaşam koşullarını doğrudan olumsuz yönde etkiledi.

Bu doğal kaynaklar açısından zengin ve aşırı yoksul olan ülkelerdeki siyasi ve güvenlik dönüşümler, Cezayir'e ECOWAS'a muhalif olan ülkelerin ekonomik baskısını hafifletme fırsatı sağladı. Bu, Cezayir'in onlarca yıllık aradan sonra Afrika ile yeniden bağlantı kurma kararlılığıyla aynı zamana denk geldi. Cezayir, birkaç aydır yeni "ekonomik diplomasi" çerçevesinde ticari girişimleri yeniden başlattı ve stratejik derinliğe yönelik bir eğilimle, Cezayir ile Brüksel arasında 2005 yılında yürürlüğe giren ticari ortaklık anlaşmasına rağmen Avrupa Birliği ile ekonomik iş birliği hedeflerinin gerçekleştirilememesi nedeniyle, Sahel bölgesine doğru yöneldi.

Cezayirli siyasi analist ve Uluslararası İlişkiler Profesörü Mulay Boumjoot, Cezayir'in Afrika'ya yönelme planından bahsetti ve ülkesinin kıtada yatırım yapmak için 1 milyar dolarlık bir kalkınma fonu ayırdığını belirtti. Bu fon, stratejik tarım alanına giriş yaparak gerçek bir gıda sepeti oluşturmayı ve tarımın gelişimini sağlamayı hedeflediğini, böylece ihracat yapabilir hale geleceğini ifade etti. Boumjoot, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, bu ülkelere ihracatını kolaylaştırmak için malların taşınmasına yönelik Afrika birlik yolu ve bölge ülkelerinin demiryoluyla izolasyonunun kırılması gibi Cezayir'in üzerinde durduğu diğer projelere dikkat çekti. Özellikle Nijer gibi Sahel ülkeleri büyük güçlerin tükenmesinden mustarip olduğundan, örneğin Nijer'in yeteneklerinin ve zenginliğinin yüzde 70'i Fransa'nın hesaplarına, geri kalanı yardıma gittiğinden bahsetti.

Cezayirli siyasi araştırmacı, Paris'in Niamey'deki askeri konsey ve Bamako'daki askeri yönetimle olan mücadelesinden sonra, ECOWAS'ın birçok ayrıcalığını kaybettiğini ifade etti. Boumjoot’a göre, ECOWAS, özellikle Fransız ayrıcalıklarına hizmet eden bir örgüt, çünkü grup hükümetlerine Fransız frangını dayatır ve vergilerin Paris'e ödenmesini sağlar. Hatta mali varlıkların transferine bile Fransız Maliye Bakanı'nın izni olmadan izin verilmez.

Nijeryalı siyasi analist Tiyam Sawuli, Kuraklık ve yoksulluktan kurtulmak için bir cankurtaran sandalı arayışıyla Sahra'dan Kuzey Afrika kıyılarına gizli göç olgusunun kötüleşmesini açıklayan ECOWAS ekonomik ablukasına ek olarak, askeri yöneticileri çatışmaya eğilimli olan Mali'deki gerilim sorununu gündeme getirdi.

Sawuli, Niamey ve Cezayir'in, Nijer'in stratejik bir ekonomik ortağı olan istikrarından yana olduklarını açıkladı. Bu, iki ülkenin Sahra Çölü'nü geçen bir gaz boru hattı projesini tamamlama çabalarını içerir. Bu proje, Nijerya'dan gelen doğalgazı Cezayir üzerinden Avrupa'ya taşımak için tasarlandı. Ayrıca, Afrika Birliği'nin Birlik Yolu projesini tamamlama ve fiber optik ağa bağlanma gibi diğer projeler de bulunuyor.

Cezayir'in, petrol dışı ihracatının yıllık 7 milyar dolarlık bir değerden 15 milyar dolara çıkarılmasını hedefleyen yeni politikası çerçevesinde, Batı Afrika ülkelerini ürünleri için umut verici bir pazar olarak görüyor.

Serbest ticaret bölgesi

Cezayir, gelecek yılın 2024 yılının ilk döneminin bitiminden önce Moritanya ile bir serbest ticaret ve değişim bölgesi kurulduğunu duyurdu. Tarım malzemeleriyle ilgili olarak Sahel'deki üç ülkeyle (Moritanya, Mali ve Nijer) oluşturmaya karar verdiği üç serbest ticaret bölgesinden biri.

Bu serbest ticaret bölgesi, Cezayir ile Atlas Okyanusu kıyısındaki Batı Afrika ve Gine Körfezi'ne bakan ülkeler arasındaki ticaretin artmasına olanak tanıyacak. Bu özellikle Cezayir'in Tinduf şehrini ve Moritanya'nın Zouérat şehrini birbirine bağlayan karayolunun tamamlanmasından sonra daha da mümkün hale gelecek. Ayrıca, Cezayir Havayolları, Senegal'in Dakar şehri, Fildişi Sahili'nin Abidjan şehri, Burkina Faso'nun Ouagadougou şehri, Moritanya'nın Nuakşot şehri ve Mali'nin Bamako şehri gibi yeni destinasyonlara uçuşlar başlattı. Ayrıca, Cezayir, Moritanya ve Senegal'e deniz ticareti için yeni hatlar açtı.

Bu adımlar, Cezayir hükümetinin, takas sistemine dahil olan listeye daha fazla ürün dahil etmesi nedeniyle, sınır bölgelerinin koşullarına uygun olarak finansal işlem yapılmadan mal ve ticari mallar için takas sistemini genişletme kararıyla paralel olarak atıldı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre takas sistemi, Cezayir'in sınırında bulunan altı eyalet arasında uygulanan bir sistem ve Mali, Nijer ve Moritanya ile sınırdaş olan bu eyaletlerde yaşayan insanların tedarikini kolaylaştırmayı amaçlar. Bu eyaletler, Cezayir'in merkezinde ve kuzeyinde bulunan tedarik ve üretim merkezlerinden uzak oldukları için bu sistemi kullanıyorlar.

Cezayir Ticaret Bakanlığı'na göre, yetkililer Nijer ve Mali tüccarları lehine kuru hurma, ham ve rafine tuz, ev eşyaları, plastik, alüminyum, demir, çelik, battaniye, giysiler, sabun, zeytin, zeytinyağı ve temizlik malzemeleri gibi malların ihracatı ve takasına izin veriyor.

Karşılığında, Nijer ve Mali'den hayvanlardan sığır, koyun, keçi, deve; kına, yeşil çay, baharatlar, mısır, mango, hayvan yemi, yer fıstığı, çeşitli kuruyemişler, Afrika meyveleri, ananas ve hindistancevizi gibi malların ithalatına izin veriliyor.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.