Suriye Milli Ordusu, Türkiye’nin desteğiyle Suriye’nin kuzeyinde yeniden yapılandırılıyor

Kaynaklar askeri poliste reform yapılması, geçişlerin kontrol edilmesi ve Savunma Bakanlığı’nın yetkilendirilmesinden bahsetti

Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanı Hasan el-Hammadi (sağdan sekizinci), Milli Ordu gruplarının liderleriyle birlikte (Suriye Geçici Hükümet hesabı)
Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanı Hasan el-Hammadi (sağdan sekizinci), Milli Ordu gruplarının liderleriyle birlikte (Suriye Geçici Hükümet hesabı)
TT

Suriye Milli Ordusu, Türkiye’nin desteğiyle Suriye’nin kuzeyinde yeniden yapılandırılıyor

Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanı Hasan el-Hammadi (sağdan sekizinci), Milli Ordu gruplarının liderleriyle birlikte (Suriye Geçici Hükümet hesabı)
Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanı Hasan el-Hammadi (sağdan sekizinci), Milli Ordu gruplarının liderleriyle birlikte (Suriye Geçici Hükümet hesabı)

Suriye muhalefetindeki kaynaklar, Türkiye’nin desteklediği ‘Suriye Milli Ordusu’nun yeniden yapılandırılmasına yönelik ‘bazı oluşumların birleştirilmesi ve unsur sayısının azaltılmasını’ içeren bir planı ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, söz konusu plan, Suriye’nin kuzeyinde güvenliği kontrol etmenin yanı sıra sürekli eleştiri ve yetersizlik suçlamalarına maruz kalan Suriye Geçici Hükümeti’nin Savunma Bakanlığı’nı güçlendirme amacı taşıyor.

Yeniden yapılandırma, Danışma Konseyi’nin feshedilmesi ve yerine üst düzey subayların yer aldığı bir Yüksek Askeri Konsey’in getirilmesini, Milli Ordu kadrolarına takviye olarak subay ve astsubay yetiştirmek üzere yakın zamanda kurulan Harp Okulu’na güvenilmesini öngörüyor.

Aynı zamanda plan, Milli Ordu saflarındaki grup sayısının azaltılması ve Suriye’nin kuzeyinde son iki yılda ortaya çıkan ‘Ortak Güç’, ‘Birleşik Güç’ gibi oluşumların feshedilmesini de içeriyor.

FOTO: Heyetu Tahriru’ş Şam üyeleri 14 Haziran'da İdlib kırsalında (AFP)
 Heyetu Tahriru’ş Şam üyeleri 14 Haziran'da İdlib kırsalında (AFP)

Aynı kaynaklara göre, söz konusu plan, Heyetu Tahriru’ş Şam’ın (HTŞ), Milli Ordu kontrolündeki bölgelerde nüfuzunun artmasının ve buralara yönelik defalarca gerçekleştirdiği saldırıların ardından, geçtiğimiz yılın sonunda onaylandı.

Bu saldırılardan en sonuncusu, HTŞ’ye bağlı Genel Güvenlik Servisi’nden bir gücün, muhalif lider Cihad İsa eş-Şeyh’i (Ebu Ahmed Zakur) tutuklamak amacıyla, aralık ortasında Halep’in kuzeyindeki Azez şehrine yönelik saldırısıydı.

Suriye Geçici Hükümeti’ni kuran Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ndan (SMDK) bir yetkili, planın geçen yılın başlarına dayandığını, ancak Türkiye’nin seçimlerle meşgul olması ve Suriye konusunda bazı Türk yetkilileri etkileyen değişiklikler olması nedeniyle uygulanmasının ertelendiğini bildirdi.

Planın içeriği

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, plan, Milli Ordu’yu oluşturan kuvvetlerin yeniden yapılandırılmasını, askeri poliste reformlar yapılmasını, iç geçişlerin kontrol edilmesini ve ayrıca Savunma Bakanlığı’nın ‘yetkilerini yerine getirmesine’ olanak sağlanmasını öngörüyor.

Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanlığı’ndaki yetkililere plana ilişkin uygulama, bu yılın başında (2024) Milli Ordu’dan ayrılarak Şehba Grubu’nu kuran yerel oluşumları, HTŞ ile ittifaklarına son vermeye zorlayarak saflarına geri dönmelerini sağlamayı amaçlıyor.

Kaynaklara göre, HTŞ kontrolündeki bölgeler ile Milli Ordu kontrolündeki bölgeler arasında gayri resmi olarak çalışan geçişlerin kapatılarak tek bir resmi geçişin hayata geçirilmesi planlanıyor. Buradaki amaç, güvenliği kontrol etmek ve HTŞ’nin herhangi bir müdahalesini önlemek.

İdeolojik etiketlere son verme

Yeniden yapılanmayla ilgili olarak, bazı silah türleri ve teknik uzmanlıklar bazında birleştirildikten sonra, Milli Ordu saflarındaki grup sayısının 27’den 18’e düşürülmesi planlanıyor.

Tümen ve tugayların mevcut atamalarının iptal edilmesi ve bunların yerine ‘şu anda dayandıkları bölgesel veya ideolojik temellerden kurtulmak amacıyla’ kod numaralarının getirilmesine de karar verildi.

Plan aynı zamanda, aylarca süren birkaç aşamada asker sayısının yarıya indirilmesi, bu unsurların çoğunun askeri polise devredilmesi, askeri polisin reforma tabi tutulması ve kendisine verilen yetkilerin artırılmasını da içeriyor.

FOTO: Milli Ordu mensupları Suriye’nin kuzeyindeki noktalarından birinde (Suriye Geçici Hükümeti’nin Facebook hesabı)
Milli Ordu mensupları Suriye’nin kuzeyindeki noktalarından birinde (Suriye Geçici Hükümeti’nin Facebook hesabı)

Suriye Geçici Hükümeti’nin tüm bakanlıkları gibi Savunma Bakanlığı da kuruluşundan bu yana zayıflık içerisinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre söz konusu plan, bakanlık ve Milli Ordu liderliğinin öngörülen yetkileri kullanabilmesini sağlamayı amaçlıyor.

Bu bağlamda Albay Heysem Afisi, genelkurmay başkanlığı için en öne çıkan aday olarak kabul ediliyor.

İhtiyatlı iyimserlik

Geçmişte başarılı olamayan planların uygulamaya konması nedeniyle, Savunma Bakanlığı’nı güçlendirecek bir reform planından bahsetmek, pek çok kişi için cesaret verici görünmüyor.

Suriye Milli Ordusu liderlerinden Hişam Askif de bunu kabul ediyor, ancak bu sefer durumun farklı olduğunu vurguluyor.

Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Askif, “Bugün bu planın ciddiyetini teyit eden konu, gerek Türkiye gerekse Milli Ordu’yu oluşturan grupların liderlerinin çoğundan alınan mutlak desteğin yanı sıra planın uygulamaya girmiş ve bazı aşamalarını tamamlamış olmasıdır” dedi.

Askif, bu türden herhangi bir reform planı karşısında engeller ve zorlukların olduğuna şüphe olmadığını, bunların en önemlisinin ‘mevcut kaos gerçekliğinden faydalananların direnişi’ olduğunu vurguladı.

Askif, “Ancak çeşitli etkili tarafların bu dönüşümü gerçekleştirmeye yönelik ortak arzusu, dönüşümün başarısını sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Görünüşe göre planda ilerleme olasılığı hakkındaki şüpheler, plandan sorumlu olanların gözlerden uzakta ilk adımları atmasına neden oldu.

Gözlemciler, onaylanmasından yaklaşık üç ay sonra, planın başarı şansının eskiye oranla daha yüksek olduğuna inanıyor.

Uygun zamanlama

Suriyeli muhalif gruplar konusunda uzman bir araştırmacı olan Abdulvahab El-Asi, söz konusu planın ‘uygun bir zamanda geldiğine’ inanıyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Asi, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı Savunma Bakanlığı, Türkiye’nin desteğiyle göreve başladı. Bakanlığın Milli Ordu’ya bağlı grupların işleri üzerindeki kontrolünü artırmayı ve grupların bileşenleri arasında sürekli olarak meydana gelen iç çatışmaların devam etmesini önleme amacı taşıyan bir dizi adımı atmasıyla, Milli Ordu reform planı 2023 yılı sonundan bu yana hayata geçiriliyor.”

Asi, iç çatışmaların önlenmesinin, oluşumların kendi aralarında iç ittifaklar kurmasını engelleyerek HTŞ’nin önünü tıkadığına ve örgütün bu sorunlara yatırım yapmasını engellediğine de dikkat çekti.

FOTO: Suriye’nin kuzeybatısında, Ankara’ya yakın Suriye Milli Ordusu’na ait bir nokta (AFP)
Suriye’nin kuzeybatısında, Ankara’ya yakın Suriye Milli Ordusu’na ait bir nokta (AFP)

Jusoor Araştırma Merkezi’nden araştırmacı olan Asi, değerlendirmesine şu ifadelerle devam etti:

“Yeniden yapılandırma için koşulların her zamankinden daha uygun olduğuna inanıyorum. Türkiye, daha önce Suriye’nin kuzeyinde istikrarın korunması ve terörle mücadele gibi daha önemli öncelikleri nedeniyle böyle bir planı desteklemeye tüm ağırlığını koymamıştı. Ancak şu anda, HTŞ’nin kendisi de dahil olmak üzere muhalif gruplar arasındaki iç anlaşmazlıklar ve bölünmeler nedeniyle bölgedeki istikrar tehdit altında.”

Olaylara yakın bazı kişiler, bu planın arkasında Türkiye ile Rusya arasında Suriye’nin geleceğine ilişkin siyasi saikler ve anlayışlar yattığına inanıyor.

Bir diğer kesim ise Milli Ordu’nun reform edilmesindeki gecikmenin ana sebebinin, Suriye konusunda sorumlu Türk ekibinde, ülkelerinin bu konudaki öncelikleri ve Suriye’nin kuzeyinde HTŞ ve ona bağlı oluşumlarla nasıl başa çıkılacağı konusunda hakim olan bölünme olduğunu iddia ediyor.

Ancak ekip içinde son zamanlarda meydana gelen değişikliklerle birlikte, Milli Ordu’nun yeniden yapılandırılması ve HTŞ’nin etkisinin sınırlandırılması konusunda istekli olanlar baskın çıktı.



Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Trump'ın danışmanıyla görüşmesi Mısır-ABD ilişkilerine ‘sıcaklık’ getirir mi?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı parlamenterler ve siyasetçiler, bölgesel krizlerin nasıl ele alınacağına ilişkin farklı görüşlerin olduğu bir ortamda, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin dün Kahire'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos'u kabul etmesinin, ‘Kahire ile Washington arasındaki stratejik ortaklığın önemini ve bölgesel konularda devam eden istişarelerin kaçınılmazlığını’ teyit ettiğini belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Boulos, Trump'ın cuma günü sona eren bölge turunun ardından bir ABD yetkilisiyle ilk kez bir araya gelen Mısır Cumhurbaşkanı'na Trump'ın ‘iki ülke arasındaki stratejik ilişkilerin derinliğine’ dair güvencelerini iletirken, bölgesel istikrarın yeniden tesis edilmesi, Gazze Şeridi'nde acil ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi konularını ele aldı.

Sisi, Mısır, ABD ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde arabuluculuk yapmak için gösterdikleri ortak çabaları takdir ederek, Mısır'ın önümüzdeki dönemde de bu koordinasyonu sürdürme isteğini vurguladı ve Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların bölgeye girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

dfrgty
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos arasındaki görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı ve İstihbarat Başkanı'nın katılımıyla gerçekleşti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Geçtiğimiz şubat ayı başında Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan resmî açıklamada Sisi'nin Trump'tan bir telefon aldığı ve Trump'ın ‘Mısır Cumhurbaşkanı’na Washington'u ziyaret etmesi ve Beyaz Saray'da kendisiyle görüşmesi için açık bir davette bulunduğu’ belirtildi. Sisi ise Trump'ı iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri güçlendirmek, Ortadoğu bölgesindeki karmaşık sorunları ve krizleri görüşmek, bölgenin istikrarını desteklemeye katkıda bulunmak ve yeni Mısır Müzesi'nin açılışına katılmak üzere mümkün olan en erken fırsatta Mısır'ı ziyaret etmeye davet etti. Ancak Beyaz Saray aynı telefon görüşmesiyle ilgili kısa bir açıklama yayınladı ve söz konusu açıklamada Sisi ya da Trump'ın herhangi bir ziyaret davetine atıfta bulunulmadı.

Trump geçen hafta çıktığı bölge turunda Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti. Riyad'da bir Mısır-ABD zirvesine sahne olan 2017'deki bir önceki ziyaretin aksine Sisi ve Trump bu kez bir araya gelmedi.

Mısır Cumhurbaşkanı, Trump'ın Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması önerisini birkaç kez açıkça reddetti. Sisi, Mısır tarafından Gazze Şeridi için hazırlanan ve Arap Birliği tarafından kabul edilen yeniden inşa planında ısrar etti.

Bazıları ABD ve Mısır'ın Gazze savaşındaki farklı tutumlarını, Trump ve Sisi'nin henüz görüşmemiş olmasına bağlarken, Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Seher el-Bezzar, Trump'ın danışmanının Kahire ziyaretinin, görünürdeki siyasi farklılıklara ve bazılarının şu anda iki taraf arasındaki ilişkilerde ‘sıcaklık eksikliği’ olarak tanımlayabileceği duruma rağmen, Kahire ile Washington arasındaki anlaşma alanlarının varlığını ve karşılıklı koordinasyonun önemini yansıttığına inanıyor.

El-Bezzar Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, iki ülkenin bölgede dahil olduğu konuların çok yönlü olduğunu ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması için Katar ile ortak arabuluculuk çabalarıyla sınırlı olmadığını ifade etti.

Boulos'un ziyaretinin ‘iki ülke arasında karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde ortaklık köprülerinin kurulmasında yeni bir adımı temsil ettiğini’ belirten el-Bezzar, iki ülke arasındaki diplomatik ve parlamenter iletişim kanallarının iki ülkenin çıkarlarını gerçekleştirmeye devam ettiğini kaydetti.

o90
Mısır-ABD görüşmesinde çeşitli bölgesel konular ele alındı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

ABD işlerinden sorumlu eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hacer el-İslambuli Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Kahire ile Washington arasındaki ilişki ve iş birliğinin sadece başkanlık düzeyinde ziyaretler ya da ikili görüşmelerle bağlantılı olmadığını, ABD Başkanı'nın ekonomik boyutun ağır bastığı Körfez turu sırasında koşulların görüşmeye izin vermemiş olabileceğini söyledi. El-İslambuli, Sisi ile Trump arasında doğru zamanı bekleyen ziyaretler için karşılıklı davetler olduğuna dikkat çekti.

Mısırlı eski diplomat, ABD başkanlarının dış ziyaretlerinden önce genellikle kapsamlı hazırlıklar ve istenen hedeflere ulaşmak için düzenlemeler yapıldığına dikkat çekti. Dolayısıyla Trump'ın ziyaretlerinin gündeminde Kahire'nin yer almaması, Kahire'nin siyasi rolünün göz ardı edilmesi ya da Trump'ın ekonomik dosyaya odaklanması nedeniyle gerilen ilişkilerin bir yansıması olarak görülemez. Öte yandan Trump'ın bölge turunun amacı Mısır, ABD ve Katar'ın arabuluculuk çabaları yürüttüğü gerilimi azaltma müzakerelerine katılmak da değildi.

Mısır Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Gade Acemi, Boulos'un ziyaretini bölgesel konularda devam eden istişarelerin bir teyidi olarak nitelendirdi. Zira Acemi’ye göre Washington'un Kahire'nin rolünün farkında olduğu pek çok açık dosya var. Acemi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Washington'un Mısır'ın siyasi rolünün ve bölgesel krizlerin çözümünde oynadığı rolün farkında olduğunu belirterek, Boulos'un Cumhurbaşkanı Sisi ile yaptığı görüşmede ele aldığı dosyaların da bunu gösterdiğini söyledi.