İsrail, bölgede çalışır durumdaki en büyük hastane olan ‘Nasır Tıp Kompleksi’ni kuşatırken, bu durum binlerce Filistinlinin sağlık durumunu olumsuz yönde etkiliyor. Diğer yandan Refah'a yapılması beklenen saldırının benzeri görülmemiş bir insani felaket oluşturması riski ise her geçen gün artıyor. Bu durum, birçok kişide Mısır'ın Sina bölgesine doğru kitlesel bir göç dalgası başlatacağı ve ‘ertesi gün’ün manzarasını derinden etkileyeceği endişesine yol açıyor.
İsrail'in en yakın müttefiklerinden gelen ‘Filistin Devleti’ kurma çağrıları, bombardıman ve yıkımın gölgesinde daha da güçleniyor. Bu çağrılar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve aşırı sağ kesimlerde ciddi rahatsızlığa sebep oldu. ‘Times of Israel’ gazetesinin belirttiğine göre, ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi sonrası Netanyahu, İsrail'in Filistin Devleti’ni kabul etme yönündeki baskılara boyun eğmeyeceğini ifade etti.
Paris'te, Ürdün Kralı II. Abdullah ile bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise ‘Fransa için Filistin Devleti’ni tanımanın tabu olmadığını’ ilk kez dile getirdi. Macron, İsrail'in yanında bir Filistin devletinin kurulmasını öngören iki devletli çözüm çağrısını yineledi ve bu konuda kesin ve geri dönüşü olmayan bir adım atılması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan Netanyahu "Tüm İsrail bir savaş cephesidir" diyerek, tam bir zafer kazanılana kadar savaşmaya devam edeceklerini belirtti. Bu açıklama, Doğu Kudüs'ten bir Filistinli tarafından yapılan, iki İsraillinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına yol açan silahlı saldırı sonrası yapıldı.