Reformist Taczadeh: Hamaney milyonlarca İranlının taleplerine kulağını tıkıyor

Reformist Mustafa Taczadeh, Mayıs 2021’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine kayıt sırasında hapsedildi (AFP)
Reformist Mustafa Taczadeh, Mayıs 2021’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine kayıt sırasında hapsedildi (AFP)
TT

Reformist Taczadeh: Hamaney milyonlarca İranlının taleplerine kulağını tıkıyor

Reformist Mustafa Taczadeh, Mayıs 2021’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine kayıt sırasında hapsedildi (AFP)
Reformist Mustafa Taczadeh, Mayıs 2021’de cumhurbaşkanlığı seçimlerine kayıt sırasında hapsedildi (AFP)

İran’da reform hareketinin en önemli isimlerinden olan siyasi aktivist Mustafa Taczadeh, seçimlere katılma çağrılarını kabul etmezken, İran’daki siyasi sistemin kusurlu yapısından İran rejiminin zirvesindeki lideri Rehber Ali Hamaney’i sorumlu tuttu.

Taczadeh, Evin Hapishanesi’nden yazdığı bir mektupta “Ahlaksızlığa hayır demek için oy vermeyeceğim” diyerek, “Hamaney, İran’daki feci gerçekleri görmezden geliyor ve milyonlarca İranlının talebine kulağını tıkıyor” ifadelerini kullandı. Taczadeh, “Ayrıca İranlıların çoğunluğu, ülkedeki trajik durumu protesto etmek amacıyla lideri ve medyasını görmezden gelme ve oy kullanmama kararı aldı” dedi.

Taczadeh, Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde İçişleri Bakanlığı’nda siyasi işlerden sorumlu milletvekiliydi. Son cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmak üzere Reform Cephesi tarafından aday gösterildi, ancak yetkililer onun bu talebini geri çevirdi.

Taczadeh, seçimlerin ardından tutuklandı. Ekim 2022’de İran yargısı, ‘güvenliğe karşı komplo kurmak, yalan haber yaymak ve rejim aleyhine propaganda yapmak’ suçlamasıyla kendisine 5 yıl hapis cezası verdi.

Reformistlere bağlı Telegram hesapları tarafından yayınlanan mesajında Taczadeh, “İran, İran liderinin yanlış ve tehlikeli yönelimi nedeniyle bir çıkmaza saplanmış durumda” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre aktivist ayrıca, “Sayın Hamaney, ülkeyi kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir kalkınmaya doğru yönlendirecek bilgeliğe sahip değil. Ancak ülkeyi yetkin insanlarının hizmetlerinden mahrum etme, radikal ve gerekli reformları engelleme becerisine sahip” değerlendirmesinde bulundu. Mustafa Taczadeh, “Birleşik hükümetin korkunç başarısızlığını kabul etmek, halka geri dönmek, referandum düzenlemek ve en azından özgür seçimler yapmak, siyasi anlayış ve ahlaki cesaret gerektirir. Bu iki unsur, Rehber’in pek sahip olmadığı unsurlardır” şeklinde konuştu.

Taczadeh, ülkenin ilk yetkilisinin, seçimlerin anlamını boşaltarak ve başta parlamento olmak üzere seçim kurumlarını anlamsız hale getirerek stratejik hatalar yaptığını söyledi.

“Parlamentonun yetkilerinin kısıtlanması, paralel yasama organlarının oluşturulması, bağımsız ve deneyimli isimlerin dışlanması ve kalkınma karşıtı politikaların yaygınlaştırılması nedeniyle, hangi bileşim ve hangi miktarda oyla olursa olsun, bir sonraki parlamentonun başarısızlığı kaçınılmazdır” diyen Mustafa Taczadeh, mevcut parlamentonun tek yasama organı olmadığını söyleyerek, “Tüm davaları soruşturma yetkisi yok, cumhurbaşkanının uygunluğunu tartışamaz ve temsilciler siyasi görüşlerini ifade ederken yargı dokunulmazlığından yararlanamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Taczadeh, Hamaney’in ABD ile ilişkileri, başörtüsü özgürlüğünü, arzu edilen denetimi (Koruma Konseyi’nin seçimleri denetlemesi) ve alıkonulan muhalif liderler (Mir Hüseyin Musevî ve Mehdi Kerrubi) üzerindeki ev hapsinin kaldırılmasını kırmızı çizgiler arasında gördüğünü söyledi.

Reformist hareketin Tahran’daki adayların bir listesini sunduğuna dair haberlere atıfta bulunan Taczadeh, “Aday göstermek ve bir reform bloğu oluşturma çabaları, işlerin parlamentonun elinde olduğu ve rakibin Rehber değil katı siyasi hareket olduğu durumlarda faydalı ve haklı olabilir” dedi. Aktivist ayrıca “Meclis’in artık bir işlevi yok, sert tutumlar Rehber’e ait ve onun için kırmızı çizgidir” şeklinde konuştu.

Hükümetin içinden meseleleri reforme etme yolunu bulanların sivil direnişi seçtiğini kaydeden Mustafa Taczadeh, “Ülkenin mevcut krizlerden şiddet içermeyen çıkışı, yöneticilerin sivil hakları tanıması yönündeki çok yönlü baskıya bağlıdır” dedi.

Taczadeh, siyasi güçleri, demokrasinin istikrarında bir dönüm noktası olmak için önceki acı deneyimleri tekrarlamak yerine sivil protestoları ve sivil direnişi savunmaya çağırdı.



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.