Büyük ikramiyeyi "kazanan" kişi, şans oyunu şirketiyle mahkemelik oldu

"340 milyon dolar kazanmıştı"

Powerball'da büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı 292,2 milyonda bir (AA)
Powerball'da büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı 292,2 milyonda bir (AA)
TT

Büyük ikramiyeyi "kazanan" kişi, şans oyunu şirketiyle mahkemelik oldu

Powerball'da büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı 292,2 milyonda bir (AA)
Powerball'da büyük ikramiyeyi kazanma olasılığı 292,2 milyonda bir (AA)

ABD'de ünlü Powerball şans oyunundan 340 milyon dolar kazanan kişi, numaranın hatalı açıklandığı anlaşılınca piyango firmasına dava açtı.

Başkent Washington'da yaşayan John Cheeks, Powerball biletini geçen yıl 6 Ocak'ta aldı. 

Ertesi gün yapılan çekiliş sonuçlarını canlı olarak takip etmediğini belirten Cheeks, bunun yerine kazanan rakamları resmi sonuç sitesi DC Lottery'den 8 Ocak'ta öğrendiğini söyledi.

Cheeks, o sıralar yoğun çalıştığını ve büyük ikramiyeyi kazandığını öğrenince "biraz heyecanlandığını ama çığlık atıp sevinmediğini ve sakin kaldığını" ifade etti.

340 milyon dolarlık ikramiyeyi almak için devlete bağlı DC Lottery'nin bir şubesine giden Cheeks, bilete ikramiye vurmadığını öğrenince şaşkına döndüğünü belirtti.

Ayrıca şubede çalışan bir kişinin, kendisine "Bu bilet işe yaramaz, çöpe at gitsin" dediğini de söyledi. Cheeks, bunun yerine bileti saklayıp bir avukatı arayarak Powerball ve DC Lottery'e dava açmaya karar verdiğini anlattı.

Dava metninde, sonuçların üç gün boyunca internet sitesinde durduğuna dikkat çekildi. 

Ancak Powerball sonuçlarının yayımlandığı internet sitesini yöneten Taoti Enterprises, süreçte teknik arıza yaşandığını savundu. 

Firma, onarım ve kalite kontrol çalışması yapılırken ana sitenin bir kopyasının hazırlandığını, numaraların da deneme amaçlı olarak buraya yüklenmesi gerektiğini aktardı. Fakat ekibin bunun yerine numaraları sonuçların canlı yayınlandığı ana siteye yüklediği, bu hatanın da ancak üç gün sonra anlaşıldığı bildirildi. 

Cheeks'in avukatı Richard Evans ise hata yapılmış olsa bile bununla ilgili yapıcı bir adım atılması gerektiğini söyledi. Evans, ikramiyenin müvekkiline verilmesini istediklerini belirtti.

Evans, kasımda Iowa eyaletinde de benzer bir durum yaşandığına ve buradaki piyano firmasının yapılan hataya rağmen ikramiyeleri geri toplamadığına dikkat çekti.

Independent Türkçe



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe