Tunus Maliye Bakanlığı’nın iki üst düzey yetkilisi yolsuzluk şüphesiyle tutuklandı

Aynı zamanda üç sanığa da yurt dışına çıkış yasağı getirildi

Tunus Cumhurbaşkanı pek çok fırsatta, devlet kurumlarındaki yolsuzlukla ve yolsuzluğa bulaşmış kişilerle mücadele etmeyi bırakmayacağını söyledi (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı pek çok fırsatta, devlet kurumlarındaki yolsuzlukla ve yolsuzluğa bulaşmış kişilerle mücadele etmeyi bırakmayacağını söyledi (EPA)
TT

Tunus Maliye Bakanlığı’nın iki üst düzey yetkilisi yolsuzluk şüphesiyle tutuklandı

Tunus Cumhurbaşkanı pek çok fırsatta, devlet kurumlarındaki yolsuzlukla ve yolsuzluğa bulaşmış kişilerle mücadele etmeyi bırakmayacağını söyledi (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı pek çok fırsatta, devlet kurumlarındaki yolsuzlukla ve yolsuzluğa bulaşmış kişilerle mücadele etmeyi bırakmayacağını söyledi (EPA)

Dün Tunus Ekonomi ve Mali Yargı Kurulu Başsavcılığı, Maliye Bakanlığı’na bağlı Vergiler Genel İdaresi Büyük Kuruluşlar Departmanı’nın bir yöneticisini ve Tunuslu iş insanlarından birine bağlı şirketlerden birinde maliyeden sorumlu bir müdür hakkında tutuklama kararı çıkardı. İki yönetici, devletin oldukça önemli vergi kaynaklarından mahrum kalmasına sebep olacak şekilde vergi ihlalleri yapmakla suçlanıyor. Aynı zamanda kamu çalışanlarına ve iş adamlarına rüşvet verip rüşvet almakla suçlanıyorlar. Ayrıca Tunus Maliye Bakanlığı Vergiler Genel İdaresi Büyük Kuruluşlar Departmanı Başkanlığı’na bağlı üç çalışana da seyahat yasağı getirilmesine karar verildi.

Bu davaya ilişkin bilgiler ışığında, Tunus Asliye Mahkemesi Başsavcılığı, Maliye Bakanlığı’nda genel yönetimlerden birinde çalışan ‘merkezi müfettiş’ rütbesindeki iki hükümet çalışanının, bir kamu görevlisinin konumunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla istismar etmesi, idareye zarar vermesi, dolandırıcılık ve kamu görevlisinin bağış ve hediye kabul etmesine ilişkin şüphelerden soruşturulması için Mali Suçları Araştırma Ulusal Birimi yetkililerine talimat verdi.

Eldeki veriler, iki şüphelinin, el konulan mal varlığı, rüşvet, vergi kaçakçılığı ve gümrük suçlarının yanı sıra kara para aklama suçlarından soruşturması devam eden tutuklu bir iş adamına ait özel bir şirketin mali müdürü ile temas halinde olduğunu gösteriyor.

Birkaç aydır Tunuslu yetkililer, yolsuzluk dosyalarına karıştığı veya bu dosyalarda payı olduğu kanıtlanan kişilere karşı geniş çaplı bir operasyon yürütüyor. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus yönetimini suistimallerin her türünden arındırmaya devam edeceğini ve ‘yolsuzluk yapanlara’ karşı savaşını sürdüreceğini vurguluyor. Devlet dairelerinde bir dizi yolsuzluğun ortaya çıkarıldığı sık sık duyuluyor.

Tunus Cumhurbaşkanı’nın politikası, Tunus hükümetinin üyelerinin yanı sıra bir grup siyasi taraftan da önemli bir destek aldı. Ancak siyasi taraflar, sanıkları yargılarken yasalara saygı gösterilmesini talep ediyor ve adli dosyalara bakılırken ayrımcılık yapılmaması gerektiğini vurguluyor.

Tunus Cumhurbaşkanı, yolsuzluk ve nüfuzu kötüye kullanmakla suçlanan bazı iş insanlarına devletle uzlaşma anlaşması yapmalarını ve zimmete geçirilen fonları Tunus’un yoksul bölgelerinin yararına kalkınma projelerini finanse etmek üzere geri vermelerini teklif etmişti. Ancak bu yönde bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmasının üzerinden bir yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen kaydedilen sonuçlar pek iç açıcı değildi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.