Gizemli şekilde kaybolan kömür gemisi 120 yıl sonra bulundu

Geminin 32 mürettebatı bulunuyordu

Nemesis'in batmadan önce yapılan bir çizimi (CSIRO)
Nemesis'in batmadan önce yapılan bir çizimi (CSIRO)
TT

Gizemli şekilde kaybolan kömür gemisi 120 yıl sonra bulundu

Nemesis'in batmadan önce yapılan bir çizimi (CSIRO)
Nemesis'in batmadan önce yapılan bir çizimi (CSIRO)

1904'te gizemli bir şekilde kaybolan SS Nemesis isimli kömür gemisi 120 yıl sonra Avustralya açıklarında bulundu.

Geminin enkazının, kayıp kargosunu arayan bir şirket tarafından okyanus dibinde yanlışlıkla bulunduğu belirtildi.

SS Nemesis ve 32 mürettebatı, 9 Temmuz 1904'te Birleşik Krallık'ın Newcastle kentinden kömür yüklü şekilde yola çıkmıştı.

73 metre uzunluğundaki geminin varış noktası Melbourne'dü ancak SS Nemesis yolculuk sırasında kayboldu. Gemi son olarak Sidney'in güneyindeki Wollongong kasabasının açıklarında dalgalarla boğuşurken görülmüştü.

Takip eden haftalarda gemideki Avustralya, Britanyalı ve Kanadalı mürettebattan bazılarının cesetleri, gemi enkazından parçalarla birlikte karaya vurmuştu.

O dönem kamuoyunun yoğun ilgisine rağmen SS Nemesis'in enkazına ulaşılamamıştı.

Ancak 2022'de Sidney açıklarında kayıp kargo konteynerları arayan bir şirket okyanusun dibinde geminin enkazına denk geldi.

SS Nemesis'in kıyıdan 26 kilometre uzakta ve 160 metre derinlikte bulunduğu kaydedildi.

İngiliz Milletler Topluluğu Bilim ve Sanayii Araştırmaları Örgütü (CSIRO) ağır hasarlı geminin eski fotoğrafları ve çizimleriyle su altında çekilen fotoğrafları karşılaştırarak enkazın SS Nemesis'e ait olduğunu teyit etti.

Keşfi yapan şirketin genel müdürü Ed Korber, "Bu enkazı bulmak kesinlikle büyük bir onur. Nihayet kayıp mürettebatın ailelerine bir son sunulabilecek" dedi.

Independent Türkçe



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances