Titan faciasının ardından Titanik enkazına yeni bir keşif gezisi düzenlenebilir

RMS Titanic Inc. Araştırma Müdürü'nün geçen yılki Titan patlamasında hayatını kaybetmesinin ardından sefer planlarının ölçeği küçültülmüştü

ABD yönetimi enkazın bir anma alanı olarak görülmesi gerektiğini savunuyor (AP)
ABD yönetimi enkazın bir anma alanı olarak görülmesi gerektiğini savunuyor (AP)
TT

Titan faciasının ardından Titanik enkazına yeni bir keşif gezisi düzenlenebilir

ABD yönetimi enkazın bir anma alanı olarak görülmesi gerektiğini savunuyor (AP)
ABD yönetimi enkazın bir anma alanı olarak görülmesi gerektiğini savunuyor (AP)

Titanik'in yattığı yere yapılması planlanan bir keşif gezisi, geçen yıl meydana gelen ölümcül Titan patlamasından sonra planların ölçeğinin küçültülmesinin ardından devam edebilir.

ABD'li savcı yardımcısı Kent Porter çarşamba günü Virginia'daki bir federal yargıca, ABD yönetiminin mayısta başlaması planlanan seferin revize edilmiş planları hakkında daha fazla bilgi istediğini söyledi.

Associated Press'in aktardığı üzere Porter, yeni planların yasaları ihlal edip etmeyeceğini ABD'nin henüz belirlemediğini de sözlerine ekledi.

Geminin enkazını çıkarma haklarına sahip olan Georgia merkezli RMS Titanic Inc. şirketi, ilk başta geminin içinde bir yere bağlı olmadan duran nesneleri kurtarmaya çalışmak, geminin gövdesinin içinden görüntü almak ve enkaz alanından eserler çıkarmak istiyordu.

Ancak ABD yönetimi geçen yıl ağustosta yasal bir itirazda bulunarak plana karşı çıkmıştı.

Savcılar, geminin 1912'de bir buzdağına çarparak batması sonucu meydana gelen trajedide ölen 1500'den fazla kişi için enkazın bir anma alanı olarak kullanılmasını öngören, Büyük Britanya'yla yapılan bir anlaşmayı ve 2017 tarihli federal bir yasayı gerekçe göstermişti.

AP'nin haberine göre ABD, bölgeye girmenin ya da bölgeyi fiziksel olarak değiştirip zarar vermenin hem yasalar hem de aralarındaki uluslararası anlaşma tarafından düzenlendiğini savunuyor ve halen orada yatıyor olabilecek insan kalıntıları ya da eserlere zarar verilmesi ihtimalinden endişe duyuyor.

RMST Su Altı Araştırmaları Direktörü Paul-Henri Nargeolet'nin, Titan adlı deniz gözlem aracının geçen haziranda enkazın yakınlarında içe doğru patlaması sonucu hayatını kaybetmesi, şirketin ekimde planlarının ölçeğini küçültmesine yol açmıştı.

Titan, Titanik'e doğru yapılan dalıştan birkaç saat sonra infilak etmiş ve Nargeolet'yle birlikte OceanGate Expeditions CEO'su Stockton Rush, baba-oğul Şehzade ve Süleyman Davud ve Hamish Harding de hayatını kaybetmişti.

Geçen ay mahkemeye yapılan başvurularda RMST'nin bölgeye mürettebatsız bir deniz gözlem aracı göndererek Titanik'in sadece dış görüntülerini almayı planladığı belirtilmişti.

"Şirket enkazla temasa geçmeyecek" diye belirten RMST, "herhangi bir eser kurtarma veya içeri nüfuz ederek görüntü alma girişiminde bulunmayacağını" eklemişti.

Çarşamba günkü duruşmada, Titanik'in kurtarılmasıyla ilgili konulara başkanlık eden deniz hukukçusu ABD Bölge Yargıcı Rebecca Beach Smith, davanın devam etmesi halinde ABD yönetiminin davasının bazı ciddi yasal soru işaretlerine yol açacağını söyledi.

AP'nin haberine göre, Kongre'nin deniz hukukunu değiştirme yetkisi olsa da yüzyıllardır yasal emsali olan bir hareketle, mahkemelerin gemi enkazları üzerindeki yargı yetkilerini de ellerinden alıp alamayacağına dair Yargıç Smith'in soruları var.

Yargıç ayrıca, enkazı okyanus tabanında çürüyen Titanik'in içine yapılacak keşifler için zamanın tükeniyor olabileceğini belirtti.

Bu, Titanik'e yapılacak bir keşif gezisi konusunda ABD'de hukuki soruların ortaya çıktığı ilk olay değil.

2020'de Yargıç Smith, tehlike sinyalleri gönderen bir telsizi gemiden almak üzere RMST'nin bir keşif gezisine izin vermişti. Bu gezi, enkazın kesilerek açılmasını gerektirecekti.

ABD, yasayı ve anlaşmayı gerekçe göstererek yasal itirazda bulunmuş ama RMST'nin planı pandemi nedeniyle askıya alınmıştı.

Independent Türkçe



10 bin yıl önce eriyen buzulların, kıta kaymasını hızlandırdığı bulundu

Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
TT

10 bin yıl önce eriyen buzulların, kıta kaymasını hızlandırdığı bulundu

Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)
Grönland Buz Tabakası yaklaşık 3 milyon kilometreküp buz içeriyor (NASA)

Bilim insanları 10 bin yıl önce buzulların erimesinin, kıtaların hareketini hızlandırmış olabileceğini buldu. 

26 bin yıl önce Kuzey Amerika'nın büyük bir bölümünü kaplayan Laurentide Buz Tabakası erimeye başlamıştı. Buzun erimesiyle su, okyanusa akmış ve küresel çaptaki deniz seviyeleri yılda ortalama 1 santimetre yükselmişti.

Colorado Boulder Üniversitesi'nden jeofizikçiler, Dünya'nın bu döneme ait bilgisayar modelini oluşturarak buz tabakasının erimesinin sonuçlarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (23 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre buzların erimesi,  Kuzey Amerika kıtası levhasının hareketini yüzde 25 hızlandırmış olabilir. 

Hesaplamalar ayrıca Kuzey Amerika ve Avrasya levhaları arasındaki Atlantik Ortası Sırtı'nın genişleme hızının 6 bin ila 12 bin yıl önce yüzde 40 oranında arttığına işaret ediyor.

Araştırmacılar trilyonlarca ton buzun eriyip okyanusa karışmasıyla kıtanın ağırlık kaybettiğini ve levhanın saat yönünde döndüğünü düşünüyor. Modele göre Atlantik Ortası Sırtı'nın genişlemesindeki artış da bundan kaynaklanıyor.

Makalenin yazarlarından Tao Yuan, "Buz hacmi büyük ölçüde azaldığında, yerkabuğunda büyük bir hareket meydana geldi" diyerek ekliyor: 

Bilim insanları, buzun erimesinin plakaların yükselmesine neden olduğunu biliyordu. Ancak biz, buzun erimesi nedeniyle plakaların yatay olarak da epey hareket edebildiğini gösterdik.

Yeni çalışma, kıta kayması ve deniz tabanı genişlemesinin, milyonlarca yıla yayılan yavaş süreçlerin yanı sıra çok daha kısa zaman aralıklarında da gerçekleşebileceğini gösteriyor.

Bilim insanları Grönland buz tabakasının erimesinin, bugün İzlanda'da yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini de söylüyor. 

Atlantik Ortası Sırtı, İzlanda'dan geçiyor ve yaklaşık 10 bin yıl önce adada yoğun bir volkanik aktivite yaşandığı biliniyor. Bu volkanik faaliyetlerin, sırtın genişlemesindeki artışla bağlantılı olup olmadığı henüz kesinlik kazanmadı. Ancak böyle bir durumda genişleme, magmanın yüzeye çıkmasına ve volkanların patlamasına yol açmış olabilir.

Çalışmanın diğer yazarı Shijie Zhong "Bu volkanizma örüntüsü, kısmen bizim incelediğimiz buzul erimesinden kaynaklanmış olabilir" diyor.

Grönland'daki buzların günümüzdeki erime hızı, kıtaların hareketini etkileyecek seviyede değil. Ancak araştırmacılara göre özellikle bu hız artarsa gelecek birkaç yüz yıl içinde İzlanda'da ciddi etkiler yaratabilir.

Yuan, "Grönland ve Batı Antarktika'daki buz tabakaları hâlâ eriyor" diyerek ekliyor: 

Buzların erimesinin gelecekte deniz tabanının yayılmasını ve yakınlardaki okyanus ortası sırtlarında volkanizmayı artırabileceğini düşünüyoruz.

Independent Türkçe, Phys.org, Discover Magazine, IFLScience, Nature