ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.



ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a: Tahran'ın önünde iki seçenek var; ya anlaşma ya da kötü bir kader

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Şarku'l Avsat'a: Tahran'ın önünde iki seçenek var; ya anlaşma ya da kötü bir kader

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell (Şarku'l Avsat)

ABD'li bir yetkili, Tahran'ın Başkan Donald Trump yönetiminin taleplerine uymadığı takdirde ‘kötü’ bir cezalandırma tuzağına düşmeye yakın olduğunu vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Bölge Sözcüsü Michael Mitchell, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Başkan Trump, ABD'nin İran'ın nükleer silah edinmesine izin veremeyeceği konusunda net bir tutum sergilerken, aynı zamanda İran'la bir anlaşmayı görüşmeye istekli olduğunu da gösterdi. Eğer İran rejimi bir anlaşmaya varmak istemezse, Başkan Trump, sonuçları İran için çok ciddi olacak başka seçenekleri de benimseyeceğini açıkça ifade etti.”

Mitchell sözlerini şöyle sürdürdü: “İran'ın dünya genelindeki davranışları ABD'nin ulusal çıkarlarına tehdit oluşturuyor. Bu nedenle Başkan Trump, İran'ın nükleer tehdidini sona erdirmeyi, balistik füze programını kısıtlamayı ve terörist grupları desteklemesini engellemeyi amaçlayan maksimum baskı politikasını yeniden uygulamaya koydu.”