Kadir Gecesi dualarla idrak edildi

Ramazan ayının 27'nci gecesinde olduğu genel kabul görmüş olan ve Kur'an-ı Kerim'de "bin aydan daha hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi idrak edildi.

Kadir Gecesi dualarla idrak edildi
TT

Kadir Gecesi dualarla idrak edildi

Kadir Gecesi dualarla idrak edildi

İslam dininde "bin aydan daha hayırlı olduğu" kabul edilen Kadir Gecesi vesilesi ile vatandaşlar camilere akın etti.

Kadir Gecesi İstanbul'daki camilerde idrak edildi

Kentte vatandaşlar, Kadir Gecesi'ni idrak etmek için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih, Büyük Çamlıca ve Taksim camileri başta olmak üzere tüm camileri doldurdu.

Akşam namazını cemaatle kılanlar, yatsı namazını da camilerde ve çevrelerinde bekledi.

Vatandaşların birçoğu, oruçlarını da Sultanahmet Meydanı'ndaki çimlerin üzerinde açtı. Çevredeki lokantalarda da iftar için uzun kuyruklar oluştu.

İftarın ardından çok sayıda vatandaşın aileleriyle camilere geldiği görüldü. Yatsı namazının eda edilmesinden sonra teravih namazına geçildi.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde Kadir Gecesi için program düzenlendi.

İlahilerin okunup duaların edildiği programa, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş da katıldı.

Yoğun kalabalık nedeniyle Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ve Sultanahmet Camisi içerisinde yer kalmayınca vatandaşlar Sultanahmet Meydanı'nı doldurdu.

Kur'an-ı Kerim tilavetini dinleyen vatandaşlar, dua etti.

Öte yandan, Kadir Gecesi dolayısıyla Büyük Çamlıca Camisi'ne "Kadir Gecemiz Mübarek Olsun" yazılı mahya asıldı.

Deprem bölgesinde Kadir Gecesi idrak edildi

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'de meydana gelen depremin merkez üssü ile afetin etkilediği Gaziantep, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Kilis ve Malatya'da Kadir Gecesi dolayısıyla programlar yapıldı.

Gaziantep'te Kadir Gecesi dolayısıyla vatandaşlar camileri doldurdu.

İl Müftülüğünce kentteki camilerde düzenlenen programlarda Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi.

Şahinbey Millet Camisi ve Külliyesi avlusunda ise cemaate ikramda bulunuldu.

Şanlıurfa

"Peygamberler şehri" olarak da adlandırılan Şanlıurfa'da, Kadir Gecesi nedeniyle vatandaşlar Balıklıgöl Yerleşkesi'ndeki camilere akın etti.

Akşam ezanından itibaren yerleşkeye gelenler, camilerde namaz kıldı, Kuran-ı Kerim okudu, dua etti.

Yatsı namazının ardından Şanlıurfa Müftülüğünce Dergah Camisi'nde mevlit okutuldu.

Kentteki camilerin tamamında kandil dolayısıyla özel programlar düzenlendi.

Malatya

Malatya'da Battalgazi ilçesinde Kernek Karagözlüler Cami de Kadir Gecesi dolayısıyla program düzenlendi. Bazı vatandaşlar, camiye gelenlere çikolata ikram etti.

İl Müftüsü Şahin Yıldırım, camiyi inşa eden hayırsever Nüvit Kargözlü'ye Diyanet İşleri Başkanlığınca gönderilen teşekkür belgesini verdi.

Kur'an-ı Kerim ve ilahilerin okunmasının ardından Yıldırım, ramazan ayı ile Kadir Gecesi'nin önemiyle ilgili vaaz verdi.

Kilis

Kilis'te Kadir Gecesi dolayısıyla vatandaşlar, camilere akın etti. İl Müftülüğü tarafından kentteki camilerde Kadir Gecesi dolayısıyla program düzenlendi.

Akşam namazının ardından camileri dolduranlar namaz kılarak dua etti. Yoğunluk nedeniyle bazı vatandaşlar namazlarını dışarıda kılmak durumunda kaldı.

Hacı Mustafa Cümbüş Camisi'ndeki programa katılan İl Müftüsü Alettin Bozkurt’un namaz öncesi verdiği vaazla başlayan programda, Kur'an-ı Kerim okundu.

Kahramanmaraş

Kahramanmaraş'ta Kadir Gecesi dolayısıyla program düzenlendi.

Türkiye’nin 4. büyük camisi Abdülhamid Han Camisi’nde bin aydan daha hayırlı geceyi idrak etmek isteyen vatandaşlar cami ve avluyu doldurdu.

Burada namazlarını kılıp dua eden vatandaşlar, cam fanustaki Sakal-ı Şerif'i görmek için yoğunluk oluşturdu. Sakal-ı Şerif, dua ve salavatlar eşliğinde vatandaşlara gösterildi.

Kent geneli ve ilçelerdeki camilerde de yatsı namazından önce Kur'an-ı Kerim, mevlit ve ilahiler okundu, dua edildi.

Dernek ve vatandaşlar tarafından ikramda bulunuldu.

Adıyaman

Adıyaman'da Kadir Gecesi dolayısıyla program düzenlendi.

Emir Sultan Camisine akşam ezanından itibaren vatandaşlar namaz kıldı, Kuran-ı Kerim okudu, dua etti.

Kentteki camilerin tamamında kandil dolayısıyla özel programlar düzenlendi.

Namaz sonrası çeşitli ikramlar dağıtıldı.

Erzurum, Ardahan ve Tunceli'de Kadir Gecesi dolayısıyla camilerde program düzenlendi.

Erzurum'da iftardan sonra camiler dolmaya başladı.

Başta tarihi Ulu Cami, Lalapaşa Camisi ve Muratpaşa Camisi olmak üzere camileri dolduran cemaat, namaz kılıp dua etti.

Düzenlenen programlarda Kur'an-ı Kerim ve ilahiler okundu.

Erzurum İl Müftüsü Rüstem CanLalapaşa Cami'sinde Filistin ve şehitler için dua etti.

Vatandaşların yoğun olarak katıldığı programda cemaate cami çıkışında ikramda bulunuldu.

Ardahan’da da camilerde Kadir Gecesi programları düzenlendi.

Kentteki camilere gelenler ibadet yaptı, dua etti.

Tunceli’de ise İl Müftülüğü tarafından kentteki camilerde program düzenlendi.

Vatandaşlar, Kur'an-ı Kerim ve Mevlid-i Şerif dinledi, namaz kılıp dua etti.

Yatsı namazının ardından cemaate ikramda bulunuldu.

Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye'de de Kadir Gecesi dolayısıyla camilerde program düzenlendi.

Adana Müftülüğü tarafından Hacı Sabancı Merkez Camisi'nde düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Camiye gelenler namaz kıldı, dua etti.

İlahi ve kasidelerin okunduğu programa katılan vatandaşlar, gecenin manevi atmosferini yaşadı.

Mersin

Mersin'de Kadir Gecesi dolayısıyla kentin en büyük camileri arasında yer alan Muğdat Camisi'nde program düzenlendi.

Camiye gelenler dua edip, namaz kıldı.

Programda Kur'an-ı Kerim okundu, ilahiler seslendirildi.

Cami çıkışında vatandaşlara ikramda bulunuldu.

Hatay

Hatay’ın İskenderun ilçesinde Kadir Gecesi münasebetiyle Nihal Atakaş Camisi’nde program düzenlendi.

Hatay Müftüsü Mevlüt Topçu tarafından verilen vaazın ardından Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi.

Kılınan akşam ve teravih namazının ardından hatim duası yapıldı.

Cami çıkışı vatandaşlara "Hediyem Kuran Olsun" kampanyası kapsamında Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Kur’an-ı Kerim hediye edildi.

Osmaniye

Osmaniye'de Kadir Gecesi münasebetiyle Zafer Camisi'nde program düzenlendi.

Verilen vaazın ardından Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi.

Kılınan akşam ve teravih namazının ardından hatim duası yapıldı.

Cami çıkışı vatandaşlara Osmaniye Belediyesince ikramda bulunuldu.

Trakya'da Kadir Gecesi dualarla idrak edildi

Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da Kadir Gecesi dolayısıyla camilerde Kur'an-ı Kerim okundu, dualar edildi.

Edirne'de Selimiye, Eski ve Üç Şerefeli camiler başta olmak üzere selatin camilerde Kadir Gecesi programı düzenlendi.

Batı Trakya ve çevre illerden gelen vatandaşlar, restorasyonu devam eden Selimiye Camisi'nin ibadete açık bölümünü doldurdu.

Kur'an-ı Kerim, mevlit ve ilahilerin okunduğu gecede dualar edildi.

Eski Cami'deki programda İl Müftüsü Hasan Başoğlu, Kadir Gecesi'nin öneminden bahsetti.

Edirne Valisi Yunus Sezer, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun ve vatandaşlar programın ardından yatsı ve teravih namazını kıldı.

Namazın ardından sakal-ı şerif ziyarete açıldı. Sakal-ı şerifi görmek isteyenler yoğunluk oluşturdu.

Vali Sezer, camiden ayrıldığı sırada vatandaşların Kadir Gecesi'ni kutladı.

Türkiye Diyanet Vakfınca (TDV) “Hediyem Kur'an Olsun” kampanyası kapsamında Eski Cami'deki programın ardından vatandaşlara 500 Kur'an-ı Kerim hediye edildi.

Kırklareli ve Tekirdağ

Kırklareli'nde de Hızırbey Cami başta olmak üzere birçok camide program düzenlendi.

Kur'an-ı Kerim, mevlit ve ilahiler okunan programda, İl Müftü Yardımcısı Ramazan Özdemir vaaz verdi.

Ardından vatandaşlar yatsı ve teravih namazını kıldı.

Tekirdağ'da tarihi Rüstempaşa Camisi başta olmak üzere camilerde Kadir Gecesi idrak edildi.



Türk istihbaratının geri dönüşü ve dünya siyasetine etkisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla
TT

Türk istihbaratının geri dönüşü ve dünya siyasetine etkisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla

Kemal Allam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında geçtiğimiz ay yapılan görüşmede, Trump Erdoğan’ın sandalyesini çekerken “Onlar çok akıllı, çok güçlü” ifadelerini kullandı. Trump ile Erdoğan arasındaki şahsi ilişki ve Trump'ın Erdoğan'a duyduğu hayranlık herkesin malumu olsa da Trump'ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'a dönerek “Onlar çok akıllı” sözlerini tekrarladığı kameralara yansıdı.

ABD’nin hem Suriye hem de Ukrayna dosyalarında Türkiye'ye güvendiği biliniyor. Ancak Erdoğan'ın bölgenin ‘güçlü adamı’ olduğu şeklindeki bilinen anlatının ötesinde, Türkiye'nin küresel sahnede artan nüfuzunun ardındaki asıl itici güç, Latin Amerika ve Afrika'dan Doğu Asya'nın uzak bölgelerine kadar jeopolitik meselelerde Türk istihbaratının derinleşen rolüdür. Analistler genellikle Türkiye'deki ‘derin devletin’ nüfuzuna odaklansa da Ankara’yı uluslararası sahnede daha etkili bir konuma taşıyan, bu sistemin Türkiye sınırları ötesinde oynadığı artan rolü oldu.

Osmanlı casuslarından modern zamandaki tezahürlerine

Türk istihbaratının rakiplerine üstünlüğünün tarihteki köklerini anlamak için son zamanlarda yayınlanan üç kitaba başvurabiliriz. Bunlardan ilki tarihçi Emrah Safa Gürkan tarafından kaleme alınan “Sultanın Casusları” adlı kitaptır. Yazar Gürkan bu kitapta, Osmanlı İmparatorluğu'nun gözetleme ve taktik keşiflerin yanı sıra geniş bir stratejik casusluk ağına sahip olduğunu, geleneksel casusluk yöntemlerini kullandığını ve hatta Avrupa saraylarının siyasetine doğrudan müdahaleyi kullandığını belirtiyor.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra hiçbir ülke, Sovyetler Birliği'ne karşı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden daha etkili bir istihbarat teşkilatına sahip olmamıştı. Türkler, Soğuk Savaş döneminde Batı'nın birincil gözü ve kulağıydı.

Osmanlı İmparatorluğu, Habsburglar ve Kutsal Roma İmparatorluğu'ndan Vatikan'ın kararlarını etkilemeye kadar, coğrafi konumunu ve insan sermayesini kullanarak Avrupa siyasetinde önemli bir rol oynadı. Osmanlı tüccarları, sanatçıları ve diplomatları kıtaya yayıldı, yerel topluluklara entegre oldu ve karar alma süreçlerine katıldı. Yüzyıllar boyunca gerçek bir rakibi olmayan Osmanlı İmparatorluğu’nun bu gücü, Britanya İmparatorluğu'nun desteğini alan Akdeniz güçleri, Avrupa’nın iç işlerine açıkça müdahale etmeye başlayana kadar devam etti.

İbrahim Kalın ve Hakan Fidan gibi isimleri anlamak için kavramsal bir çerçeve sunan diğer iki kitap ise Egemen Bezci’nin “Türk İstihbaratı ve Soğuk Savaş: ile ABD ve İngiltere Arasında Türk Gizli Servisi” ile Benjamin C. Fortna tarafından kaleme alınan ve Türkçe’ye “Kuşçubaşı Eşref” adıyla çevrilen eserlerdir. Fortuna'nın ilk kez 2016 yılında yayınlanan çalışması, Türkiye'nin modern Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kurucu babası sayılabilecek, "Türkiye'nin Arabistanlı Lawrence'ı" olarak bilinen Eşref Kuşçubaşı'nın gizemli dünyasını inceliyor.

Kafkasya bölgesinden olan Kuşçubaşı Eşref, Osmanlı istihbaratının üstünlüğünü somutlaştırdı. Rusya'ya karşı askeri yenilgileri, çok sayıda mülteciyi seferber ederek ve onları imparatorluk projesinin hizmetinde birer araç olarak kullanarak stratejik kazançlara dönüştürdü. Osmanlı Devleti'nin hem insanını hem de coğrafyasını kullanarak rakiplerini zayıflatmadaki kurnazlığını örneklendirmişti; bu özellik, günümüz Türk istihbarat teşkilatında da varlığını sürdürüyor.

sdfrgt
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin başkenti Washington’taki Beyaz Saray'da bir araya geldi, 25 Eylül 2025 (Reuters)

Osmanlı İmparatorluğu son dönemlerinde ‘Avrupa'nın hasta adamı’ olarak tanımlanıyordu, ancak yine de Kırım'dan Libya'ya ve Hindistan'a kadar birçok cephede İngiliz, İtalyan ve Rus imparatorluklarını devirmeye çok yaklaştı. Bazı önyargılı Avrupalı tarihçilerin tasvir ettiği kadar zayıf değildi. Güç dengesizliğine rağmen, sayıca daha az ve silahları daha zayıf olan Osmanlı ordusu, Libya'da İtalyanlara, Bulgaristan'da Ruslara ve Irak ile Çanakkale'de İngilizlere önemli yenilgiler yaşatmayı başardı.

Bu başarıların çoğu, Osmanlıların askeri teknik üstünlüğünden ziyade, düşman hatlarının gerisinden elde ettikleri istihbarat bilgilerine atfedilebilir. Osmanlılar bu konuda o dönemde Almanların desteğine güveniyorlardı. Egemen Bezci'nin kitabı, Osmanlı istihbaratını, dağılmış imparatorluğun ordusunu miras alan modern Türk devletiyle ilişkilendirerek bu mirası okuyucusuyla buluşturuyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ten İsmet İnönü ve Fahrettin Altay’a kadar, ilk dönem devlet adamlarının ve yurtdışı büyükelçilerinin çoğu, cumhuriyet kurulmadan önce imparatorluğun çeşitli bölgelerinde görev yapmış subaylardı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra hiçbir ülke, Sovyetler Birliği'ne karşı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden daha etkili bir istihbarat teşkilatına sahip olmamıştı. Türkler, Soğuk Savaş döneminde Batı'nın birincil gözü ve kulağıydı. Bunu, Almanya'daki göçmen işçileri Sovyetler Birliği’ni gözetlemek için kullanarak ya da Baas Partisi iktidara gelmeden önce Suriye'de gerçekleşen birçok darbeye derinlemesine müdahil olarak yaptılar.

Kitabının bir bölümünü tamamen Suriye'ye ayıran Bezci, ABD ve İngiltere'nin bu ülkede neler yaptığını ortaya koyuyor ve Suriye'de bugün neler olup bittiğini anlamayı kolaylaştıracak bir giriş sunuyor. Suriye, sadece Şam'ı kimin yöneteceğini belirleyen bir arena değil, aynı zamanda Sovyetlere karşı yürütülen karşı casusluk operasyonlarında hayati bir merkezdi ve önemi Çin'e kadar uzanıyordu.

Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Avrupalılar bile, Türk Hava Kuvvetleri'nin dikkat çekici yükselişi nedeniyle, sadece istihbarat konusunda değil, askeri teknoloji konusunda da Türkiye'ye güvenmeye başladılar.

Genç Türkiye Cumhuriyeti, yüzyıllara dayanan kurumsal hafızayı miras aldı. Modern istihbarat literatüründe yaygınlaşan ve bugün Hillary Clinton, Donald Trump ve NATO ülkelerinin liderleri gibi politikacılar tarafından kullanılan ‘derin devlet’ kavramının ilk çıkış noktasının Osmanlıların ‘derin devlet’ ifadesi olduğu söylenebilir. Osmanlı İmparatorluğu, imparatorluğun çöküşünden sonra hayatta kalmak için bir mekanizma olarak son günlerinde bu terimi icat etti. Böylece bu mirası sadece yeni cumhuriyette değil, Türklerin nüfuz alanı içinde kabul edilen uzak topraklarda da devam ettirebildi.

Hakan Fidan ve İbrahim Kalın da bu mirasın günümüzdeki mirasçıları olarak karşımıza çıkıyor.

Trump’ın “Çok akıllılar” dediği Fidan ve Kalın

Donald Trump'ın Türklerin ‘çok akıllı’ olduğu yönündeki açıklamasına geri dönelim. ABD Başkanı, bu sözle yetinmedi, onların bu kadar güçlü ve zeki olmalarını sevmediğini belirterek, ihtiyatlı ama samimi bir dille hayranlığını “Onları görmezden gelmek mümkün değil” sözleriyle ifade etti. “Türkiye Suriye'yi ele geçirdi” şeklindeki tekrar eden ifadesinden ise Ukrayna'nın Rusya'ya karşı insansız hava araçları (İHA) ile yürüttüğü savaşında Ankara'nın rolüne kadar, Washington'ın Türkiye'ye bakışında bir değişiklik olduğu açıktı.

fghy
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılını kutlamak için İstanbul Boğazı'nda düzenlenen deniz geçit töreninde, TCG Anadolu (L-400) çok maksatlı amfibi gemisinde bulunan bir Bayraktar TB2 İHA’sı ve helikopterler, 29 Ekim 2023 (AFP)

Trump'ın Suriye'ye tekrar tekrar odaklanması, Türk istihbaratının başarısının kanıtı oldu. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Beşşar Esed’in Rusya'ya kaçmasının ardından Şam'a ilk giden yetkili oldu. Akademisyenlik, klasik müzik, dilbilim ve felsefe gibi çok yönlü bir kariyere sahip olan Kalın, ABD’de eğitim görmüş, ancak kökleri Asya'ya dayanan bir düşünürdür.

Türkiye'nin Şam Büyükelçisi (Nuh Yılmaz), Suriye ve Irak'taki savaş dosyaları arasında gidip gelerek uzun yıllar gölgede kaldıktan sonra, dışişleri bakan yardımcısı olarak kamuoyu önüne çıktı ve ardından şu anki görevine atandı. Rusları ve İranlıları ustaca atlatmayı başaran Büyükelçi hem Türkiye'nin hem de ABD'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için ihtiyaç duyduğu kişi haline geldi.

Bir diğer örnekte, İran'da dokuz yıl görev yapan bir Türk diplomat, Türkiye'yi Tahran'la gizli ilişkilerde ve ona karşı yürütülen casusluk faaliyetlerinde kilit oyuncu haline getiren ‘gölge savaşçılardan’ biri olarak değerlendiriliyor.

Çerkeslerin Türk istihbaratında oynadığı rol, Karadeniz bölgesinin jeopolitiğinde Rusya'ya üstünlük sağladığından Moskova'nın Ankara ile koordinasyon kurmaktan başka çaresi kalmamıştır. Türk derin devleti ile Kırım Tatarları arasındaki sağlam bağlar, Rusya’nın bu bölgede yayılmasına karşı mücadelede kilit bir faktör olarak rol oynuyor.

Bu üstünlük, ABD'nin sadece gözlemci olarak kaldığı Ermenistan'da Rusya ile yaşanan çatışmada da açıkça görüldü. Hatta bazıları Türkiye'nin, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevi için aday gösterdiği Joel Rayburn'ün geri çekilmesinde parmağı olduğunu, çünkü Türkiye'nin uzun süredir Rayburn'ün Suriye konusundaki vizyonuna karşı çıktığını söylüyor. Bir de Trump'ın Türkiye’deki elçisi olmaktan ziyade şakayla karışık ‘Türkiye'nin Ortadoğu Temsilcisi’ olarak anılan ABD'nin Ankara Büyükelçisi (Tom Barrack) var ki, bu da Türkiye'nin ABD'nin üst düzey çevrelerinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Türkiye ve Hava Kuvvetleri istihbaratı: Bayraktar'dan Kaan'a

Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Avrupalılar bile, Türk Hava Kuvvetleri'nin dikkat çekici yükselişi nedeniyle, sadece istihbarat konusunda değil, askeri teknoloji konusunda da Türkiye'ye güvenmeye başladılar. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre bu durum artık ABD savunma sanayisine girmeye hazırlanan Bayraktar İHA’larıyla sınırlı kalmayıp Türk istihbaratının, özellikle Hakan Fidan'ın rolüyle yükselişe geçen Pavo Group ve Canik Arms gibi daha küçük şirketleri de kapsıyor.

“Küresel güçlerin savunma tedarikçisi olarak Türkiye'ye yönelmesinin sebebi sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan ve teknik unsurları içeren entegre bir istihbarat sistemi olması da buna itiyor.

Fidan, dışişleri bakanlığı görevini üstlenmeden önce yaklaşık 15 yıl boyunca Türkiye'nin istihbarat teşkilatının başında görev yaptı. Ayrıca, Ankara'nın Latin Amerika'dan Afrika ve Güney Asya'ya kadar uzanan etki alanını genişletmesinde önemli bir rol oynayan, Türkiye'nin dünya çapındaki yardım programından da sorumluydu.

Endonezya tarafından satın alınan ve diğer Doğu Asya ülkelerinin de ilgisini çeken TUSAŞ Kaan savaş uçağı, sadece bir mühendislik projesi değil, Türkiye'nin ABD'ye bağımlı olmadan kendi motorlarını geliştirme konusundaki bağımsızlığının da bir ifadesidir.

dfgt
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bölünmüş başkenti Lefkoşa'da, 1974 yılında Kıbrıs'ın işgalini anmak için düzenlenen askeri geçit törenine katıldılar, 20 Temmuz 2025 (Reuters)

Küresel güçlerin savunma tedarikçisi olarak Türkiye'ye yönelmesinin sebebi sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan ve teknik unsurları içeren entegre bir istihbarat sistemi olması da buna itiyor. Türkiye'nin ABD ve Avrupa'ya tamamen bağımlı olmadan öğrenme, uyum sağlama ve yenilik yapma kabiliyeti, onu ABD’nin savunma alanında hegemonyasına alternatif arayan Afrika, Asya ve hatta Güney Amerika ülkeleri için cazip bir seçenek haline getirdi.

Türk istihbaratının yükselişi Trump'ın dikkatini çekerken, Avrupalılar da Ankara'yı Rusya ve Çin'e karşı stratejik bir seçenek olarak görmeye başladı.


İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
TT

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)

İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun maketinin cumartesi günü Trabzon'da "Netanyahu'ya idam" afişiyle birlikte bir inşaat vincine asılmasına tepki gösterdi.

Pazar günü X'te yapılan paylaşımda, Artvin Çoruh Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünde öğretim üyesi olan Kemal Sağlam'ın öncülüğüyle gerçekleştirilen eylemde TOKİ konutları inşaatındaki bir vincin kullanıldığı hatırlatıldı:

Türk akademisyen Başbakan Netanyahu'nun maketini bir 'İdam Cezası' afişiyle birlikte asıyor. Bir devlet şirketi gururla yardım ediyor. Türk yetkililer bu skandala karşı çıkmadı. Erdoğan'ın Türkiyesi'nde nefret ve antisemitizm kınanmıyor, kutlanıyor.

Sağlam, yerel basına yaptığı açıklamada Gazze'deki katliamlara dikkat çekmek istediğini belirterek "İsrail hükümetinin politikası uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor" demişti. 

Türkiye'deki resmi makamlar henüz konuya dair herhangi bir açıklama yapmadı. 

Gazze savaşı Ankara-Tel Aviv ilişkilerini gerse de Türkiye, Mısır ve Katar'la birlikte ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddelik planının garantörlerinden biri oldu. 

ABD'nin talebi üzerine Türkiye, ateşkes ve rehine takası anlaşmasını imzalaması için Hamas'ı ikna etmişti. Trump da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteği için teşekkür etmişti.

Diğer yandan Türkiye'nin Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak uluslararası güvenlik gücünde yer alamayabileceği son günlerde bildiriliyor.

ABD Dışişleri Marco Rubio, Gazze'de görev yapacak güvenlik gücünün İsrail tarafından da onaylanması gerekeceğini cuma günü söyledi.

Rubio, Türkiye'nin katılımına dair doğrudan açıklama yapmazken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance'le 22 Ekim'de yaptığı görüşmede Türkiye'nin olası rolüne dair "Bu konuda karar İsrail yönetimine danışılarak alınacak. Çok net görüşlerim var" demişti.

Independent Türkçe, RT, Haber61


Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
TT

Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)

Türkiye bölgedeki hava gücünü artırmak için Avrupa ve ABD'den savaş jetleri satın alma çalışmalarını hızlandırdı.

Reuters'ın analizinde Ankara yönetiminin, ABD'nin tedarik ettiği F-15, F-16 ve F-35 jetlerine sahip İsrail'in Gazze, İran, Suriye, Lübnan ve Katar'a düzenlediği saldırılar karşısında tedirgin olduğu yazılıyor. Türkiye'nin "potansiyel tehditlere karşı koymak ve savunmasız kalmamak için hava gücünün hızla artırılmasını" istediği ifade ediliyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir kaynak, Türkiye'nin acil ihtiyacını karşılamak için Katar ve Umman'dan 12 adet kullanılmış Eurofighter Typhoon jeti satın alacağını söylüyor.

Satışın, Eurofighter konsorsiyumundaki Birleşik Krallık (BK), Almanya, İtalya ve İspanya tarafından onaylanması gerekiyor. Bu süreçte 28 yeni savaş uçağının daha ileri tarihlerde tedarik edilmesi planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ve Umman ziyaretlerinde jet sayısı, fiyatlandırma ve teslim takvimini gündeme getireceği öne sürülüyor.

BK ve Türkiye, temmuzda 40'a yakın Eurofighter uçağı için ön anlaşma imzalamıştı. Londra yönetiminden bir kaynak, "Sözleşmenin son detaylarını yakında belirlemeyi umuyoruz" diyor.

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, nihai bir anlaşmaya varılmadığı ve Britanya'yla görüşmelerin olumlu yönde ilerlediği, diğer konsorsiyum üyelerinin de jet tedarikini desteklediği belirtiliyor.

Katar ve Umman ise gelişmelerle ilgili yorum yapmadı.

Türkiye, 2020'de Rus menşeli S-400 hava savunma sistemlerini satın almış, ABD de misilleme olarak CAATSA yaptırımlarını devreye sokup Ankara'yı F-35 programından çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan'ın geçen ay Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinde ilerleme sağlanamadığı savunuluyor. Ancak Türkiye'nin, Gazze savaşında Hamas'ı ateşkes anlaşmasını imzalamaya ikna etmekte oynadığı rolle ivme kazandığı, bu sayede CAATSA yaptırımlarını aşmayı istediği aktarılıyor.

Kaynaklar, Trump'ın özel bir "muafiyet" kararı alarak, F-35 tedarikinin önünü açabileceğini söylüyor. Ankara'nın ilerleyen süreçte Washington'a böyle bir hamle teklifiyle gidebileceği öne sürülüyor.

AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Harun Armağan şu yorumları yapıyor:

CAATSA meselesinin çözülmesi gerekiyor. Bunun başkanlık muafiyetiyle mi yoksa Kongre kararıyla mı olacağı ABD'nin inisiyatifinde. Diplomasi ve işbirliği çabaları sürerken, bu CAATSA meselesi biraz tuhaf görünüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Trump'ın Türkiye'nin stratejik önemini bildiğini ve "tüm bu bekleyen sorunlara yaratıcı çözümler aradığını" söylüyor. Ancak olası planlara dair daha fazla bilgi paylaşmıyor.

Reuters, Türkiye'nin Batılı ülkelerden silah tedarikinde yaşadığı zorlukların ardından kendi beşinci nesil savaş uçağı KAAN'ı geliştirdiğine de dikkat çekiyor. Ancak KAAN'ın, Türk hava gücünün belkemiğini oluşturan F-16'ların yerini almasının yıllar sürebileceği yazılıyor. Ayrıca hava savunma sistemi Çelik Kubbe'nin geliştirme sürecinin de hızlandırıldığı belirtiliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Defence News