Elon Musk'ın yapay zekaya dair bir iyi bir de kötü tahmini var

X, xAI, Tesla ve SpaceX'in sahibi, teknoloji konusunda heyecanlı olduğu kadar temkinli de konuşuyor (AFP)
X, xAI, Tesla ve SpaceX'in sahibi, teknoloji konusunda heyecanlı olduğu kadar temkinli de konuşuyor (AFP)
TT

Elon Musk'ın yapay zekaya dair bir iyi bir de kötü tahmini var

X, xAI, Tesla ve SpaceX'in sahibi, teknoloji konusunda heyecanlı olduğu kadar temkinli de konuşuyor (AFP)
X, xAI, Tesla ve SpaceX'in sahibi, teknoloji konusunda heyecanlı olduğu kadar temkinli de konuşuyor (AFP)

Ünlü teknoloji girişimcisi Elon Musk, Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen VivaTech 2024 adlı teknoloji zirvesi kapsamındaki bir konferansa perşembe günü webcam aracılığıyla bağlandı.

52 yaşındaki iş insanı, yapay zekanın insanların işini ellerinden alacağını savunurken bunun kötü bir şey olarak görülmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi:

İyi bir senaryoda muhtemelen hiçbirimizin işi olmayacak. Hobi gibi bir iş yapmak isterseniz yapabileceksiniz. Onun haricinde yapay zeka ve robotlar istediğiniz mal ve hizmeti sağlayacak. Mal ve hizmet konusunda eksiklik hissedilmeyecek. Asıl mesele, mana olacak. Eğer bilgisayar ve robotlar her şeyi sizden daha iyi yaparsa sizin hayatınızın bir anlamı olacak mı? Bu noktada insanlara yine de yer olabileceğini düşünüyorum, yapay zekaya mana katabiliriz.

Bu senaryonun işlemesi için "evrensel yüksek gelir" gerektiğini söyleyen Musk, kendi ürettiği kavramın ne anlama geldiğini açıklamadı. 

Ancak "evrensel temel gelir"den farklı olduğunun altını çizdi. Bu sosyal güvenlik kuramı, devletin her bireye düzenli gelir sağlamasını öneriyor.

Son yıllarda yapay zeka alanında kaydedilen gelişmeler, şirketlerin yanı sıra bireyleri de yeni bir dünyaya hazırlanmaya mecbur bırakacak gibi. 

Diğer yandan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde ocak ayında yapılan araştırmada şirketlerin yapay zekaya adaptasyonunun beklenenden çok daha yavaş ilerlediği bildirilmişti. 

Akıl sağlığıyla ilgilenen profesyoneller, öğretmenler ve yaratıcı işleri sürdürenlerin yapay zeka tarafından elimine edilmesini pek çok uzman gerçekçi görmüyor. Bu tarz işlerdeki insani iletişim ve duygusal zeka gereksinimi buna gerekçe olarak gösteriliyor. 

Musk yapay zekayla alakalı pespembe bir tablo çizmedi. Aynı konuşmada en büyük korkusunun teknoloji olduğunu söyledi. Ailelere seslenerek, çocukların sosyal medyada geçirdikleri sürenin kısıtlanması gerektiğini zira "dopaminleri en üst düzeye çıkaran yapay zekanın onları programladığını" savundu. 

OpenAI, Google ve Meta'nın yapay zeka sistemlerinin doğruyu aramaktan ziyade siyaseten doğruculuğu tercih ettiğini öne süren Musk, xAI adlı girişimi ve Grok isimli sohbet botuyla yarışta. 

Teknoloji sitesi Quartz, tüm yapay zeka girişimlerinin insanlığı diğerlerinden kurtarmayı vadettiği ve Musk'ın da aynı çizgiyi sürdürdüğü yorumunu yaptı. 

Independent Türkçe, CNN, Quartz



"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
TT

"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)

Şehirlerdeki sıçan sayısının artmasının nedeni nihayet bulundu: İklim değişikliği.

Dünya genelindeki kentlerde sıçan görmek gittikçe daha yaygın bir hal alıyor. Kemirgenler sağlık riski yaratmalarının yanı sıra altyapıya zarar veriyor, kabloları kemirerek yangına yol açabiliyor, gıdaları kirletebiliyor. ABD'de yılda yaklaşık 27 milyar dolar zarara neden oldukları tahmin ediliyor.

Ancak bilim insanları şehirlerdeki sıçan yoğunluğunun artmasına neyin yol açtığını tam olarak bilmiyordu.

Richmond Üniversitesi'nden Jonathan Richardson ve ekip arkadaşları bu soruyu yanıtlamak adına "türünün ilk örneği" niteliğinde bir çalışma yürüttü.

ABD'nin 13 şehri ve Toronto, Tokyo ve Amsterdam'dan, kentteki sıçan sayısının uzun vadeli seyrini gösteren veriler istediler. Halkın bildirimleri, tuzaklar ve inceleme raporlarından oluşan veriler ortalama 12 yıllık bir dönemi kapsıyor.

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (31 Ocak) yayımlanan çalışmaya göre bu süre zarfında en büyük artış Washington, San Francisco, Toronto, New York ve Amsterdam'da yaşandı.

ABD'nin başkentinde yüzde 300, New York'taysa yüzde 162 civarında artış tespit edildi.

Araştırmacılar gözlemledikleri artışın nüfus yoğunluğu ve kentteki bitki örtüsünün azalması gibi birkaç nedeni olduğunu saptadı ancak içlerinden biri öne çıktı. Şehirlerdeki sıçan sayısındaki artışın yaklaşık yüzde 40'ının artan sıcaklıklarla bağlantılı olduğu saptandı. 

Bilim insanları sıçanlar gibi küçük memelilerin kış mevsiminde kapalı yerlere sığındığını ve yiyecek aramaya daha az vakit ayırdığını söylüyor.

Ancak sıcaklıkların artması etrafta dolaşabilecekleri ve üreyebilecekleri zaman aralığının genişlemesine neden oluyor. 

Kentsel ekolog Michael Parsons, daha sıcak bir iklimin büyüme mevsimlerini uzatarak sıçanlara daha fazla gıda ve saklanacak bitki örtüsü sağlayabileceğini ifade ediyor. Çalışmada yer almayan Parsons, "Yiyecek ve çöp kokuları bile sıcak havalarda daha uzağa gidebilir" diyor.

Richardson da çalışma hakkında "Evet, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde sıçan sayılarının genel olarak arttığını bulduk" ifadelerini kullanıyor: 

Ve daha hızlı ısınan şehirlerde zaman içinde sıçan sayısında daha büyük artış yaşanıyor.

Sıçan sayısı nasıl azaltılabilir?

Araştırmacılar inceledikleri 16 şehrin sadece üçünde (New Orleans, Louisville ve Tokyo) sıçan sayısının azaldığını gözlemledi. 

Richardson, New Orleans'taki azalmanın arkasında iklimden ziyade kentin sıçanlarla mücadele politikasının yattığını söylüyor:

Epey büyük bir kemirgen kontrol ekipleri var ve evlerin sıçan istilasına uğrama ihtimalini azaltmaya yönelik halka bilgi vermeye çalışan eğitim kampanyalarına odaklanıyorlar.

Tokyo'daki düşüşünse halkın temizliğe çok özen göstermesinden kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Bu üç kentten ders alınması gerektiğini söyleyen Richardson, hayvanları öldürmenin sorunu çözmeyeceğini de ekliyor. Bunun yerine kemirgenlerin gıda atıkları ve çöplere erişimini kısıtlamak gerektiğini ifade ediyor.

Uzmanlar sıçan yoğunluğuna dair uzun vadeli veri toplamanın elzem olduğunu da belirtiyor. Yeni araştırmayı yürüten ekip temasa geçtikleri 200 ABD şehrinin sadece 13'ünde aradıkları bilgileri bulabildi. 

Ayrıca sorunun kaynağının tespiti de kritik bir adıma işaret ediyor. Kanada'daki Simon Fraser Üniversitesi'nde kentlerdeki sıçanlar üzerine çalışan Kaylee Byers, yer almadığı araştırmanın iklim değişikliğiyle fare popülasyonları arasındaki bağlantıyı saptayarak "türünün ilk örneği" olduğunu söylüyor.

Richardson "Havanın ısınmasının sıçanlarda genel bir artışa yol açabileceğini öğrenmek iyi bir haber değil" diyerek ekliyor: 

Ancak bu eğilimi yavaşlatma yolunda daha fazla kaynak ayırabilmek adına, karşılaştığımız zorlukları vaktinden önce bilmek gerçekten önemli.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post, National Geographic, Science Advances