Haftanın sürprizleri, çelişkileri ve bunların anlam ve yansımaları

Arap dünyası savaş ve çatışmaların içine çekilmek istemiyor, güvenli ve istikrarlı bir Ortadoğu'nun özlemini duyuyor

İsrail bombardımanının Gazze Şeridi'ne etkileri (AFP)
İsrail bombardımanının Gazze Şeridi'ne etkileri (AFP)
TT

Haftanın sürprizleri, çelişkileri ve bunların anlam ve yansımaları

İsrail bombardımanının Gazze Şeridi'ne etkileri (AFP)
İsrail bombardımanının Gazze Şeridi'ne etkileri (AFP)

Nebil Fehmi

Ortadoğu gerginlik ve çalkantıların yaşandığı bir dönemden geçiyor ve 2023 ile 2024 yıllarının bölgenin geleceğinin şekillenmesinde belirleyici yıllar olacağını söylemek abartı olmaz. Olaylar her geçen gün daha hızlı gerçekleşiyor ve onlarca yıldır aşılmaktan kaçınılan anlaşmalar dağılıyor.

Bilhassa geçen hafta ve hemen öncesindeki birkaç gün pek çok olaya ve sürprize tanık oldu; bunlardan en önemlileri:

- Mısır'ın, operasyonların Refah'a doğru genişlemesine ilişkin uyarılarına rağmen, İsrail, Refah Sınır Kapısının Filistin tarafını ele geçirdi ve Mısır tarafına bakan kapının üzerine İsrail bayrakları astı.

- İsrailli bir bakan, hükümetin savaşın sona ermesinin ardından Gazze'deki durum ile başa çıkmaya yönelik entegre bir planı Haziran 2024'ün ilk haftasının sonuna kadar onaylamaması halinde Başbakanını hükümetten çekilmekle tehdit etti.

- İsrail Dışişleri Bakanı Mısır'ı, Refah Sınır Kapısının kapatılmasından ve açılmasından sorumlu tutarak suçladı. Mısır Dışişleri Bakanlığı yanıtında bunu sert ve kesin bir şekilde yalanladı.

  - Mısır-Katar himayesinde İsrail ile Hamas arasında ateşkes ve rehine takasına ilişkin müzakerelerin aksadığı duyuruldu. Mısır'ın, üzerinde anlaşılan metni değiştirdiği ve taraflara bu değişimin içeriğini gerektiği gibi aktarmadığı gerekçesiyle, aksamadan Mısır'ı sorumlu tutan haberler sızdırıldı.

- İsrail, ABD'nin uyarılarına rağmen Refah'taki askeri operasyonlarına devam ediyor. ABD de kısa bir süre önce Tel Aviv'in Gazze'de binlerce sivilin ölümüne yol açan ihlalleri nedeniyle, bazı ağır bombaların teslimatını erteleyeceğini açıklamasına rağmen, İsrail ile milyarları aşan yeni bir silah anlaşması yaptığını duyurdu.

- İsrail'in Gazze’ye yönelik operasyon planını değiştirdiğine ve değiştirilen planın ABD tarafından örtülü olarak onaylandığına, yeni planın ateşkes müzakerelerinin yeniden başlamasına ve rehinelerin serbest bırakılmasına kapıyı aralayabileceğine dair haberler sızdırıldı.

- Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Ahmed Han, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Galant hakkında “tutuklama kararı” çıkarılması başvurusunda bulundu. Ayrıca Hamas lideri Yahya el-Sinvar, el-Kassam Tugayları lideri Muhammed Dayf ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye hakkında da tutuklama kararı verilmesi talebinde bulundu.

- İspanya, İrlanda ve Norveç “Filistin” devletini tanıdı.

- Azerbaycan'dan dönen bir İran helikopteri İran'ın kuzeybatısında düştü ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan hayatını kaybetti. 19 Mayıs 2024'te bir baraj açılışına katılan İran resmi heyetini taşıyan üç helikopterden düşen tek helikopter buydu. ABD ve İsrail hemen bu olay ile herhangi bir bağlantıları olduğunu inkâr ettiler. Öte yandan olay ile ilgili söylentiler, sızıntılar ve çeşitli açıklamalar çoğalırken, bunları ele almak için henüz çok erken. Ama gergin bir Ortadoğu’nun gölgesinde İran'daki istikrarsızlığın güven verici olmadığını veya iyiye işaret olmadığını da belirtmeliyiz.

- İranlı kurbanlar için yapılan törenlere çok sayıda dünya liderinin yanı sıra, iki ülke arasındaki sınırlı ilişkilere rağmen Mısır Dışişleri Bakanı da katıldı.

- İsrail’in uygulamaları nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki gergin duruma rağmen, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan hem İsrail'e hem de Suudi Arabistan'a yeni bir ziyaret gerçekleştirdi. Sullivan, stratejik ilişkiler ile ilgili ABD-Suudi Arabistan müzakerelerini takip etmek ile görevli isimdir.

- İsrailli bakanlara atfedilen ve ABD'nin Filistin devletinin kuruluşunun artık kabul edilebilir ve uygulanabilir bir fikir olmadığını çok iyi bildiğine dair açıklamalar sızdırıldı.

- ABD Dışişleri Bakanı İsrail'i sorumlu tutan bir açıklama yaptı. Açıklamada, İsrail’in, Araplar ile barış isteyip istemediğine karar vermesi gerektiğini açıkça beyan etti. Burada Araplar ile barışın Filistin davası pahasına sağlanamayacağı gerçeğine sıkı sıkı tutunan Suudi Arabistan ile barışa örtülü bir atıf bulunuyor.

- BM Genel Kurulu Filistin heyetine onu üye devletlerin hak ve sorumluluklarına daha da yakınlaştıran birtakım imtiyazlar sundu. Bu adım, ABD’nin, Filistin'i üye devlet olarak kabul eden karar taslağına karşı veto yetkisini kullanmasının ardından geldi.

- Arap zirvesi önemli liderlerinin katılımıyla gerçekleşti. Tipik bir toplantı olan zirvede derinlemesine tartışmalara yeterli zaman ayrılmadı. Uluslararası topluma birçok çağrı ve talepte bulunuldu. Ama durumun kötüleşmesine, ateşkesin sağlanması veya yeterli miktarda insani yardımın temininin ve dağıtımının güvence altına alınmasına yönelik tüm çabalar sekteye uğramasına rağmen, zirvede Araplar, İsrail ve destekçilerine yönelik herhangi yeni önlemler almadılar.

Bu olayların ve çelişkilerin en önemli sonuçlarından biri, Gazze'deki askeri operasyonların devamı, görüntüsü ve sertliği konusunda bir ABD-İsrail yakınlaşmasının varlığıdır. Bu, Arapların dikkat etmesi gereken bir nokta, çünkü Gazze Şeridi'nde gerilimin ve düşük yoğunlukta da olsa askeri operasyonların devam etmesi, sürekli operasyonlar ve bitmek bilmeyen acılar anlamına geliyor.

Bununla bağlantılı olarak, sınır kapılarının genelini, özel olarak da mal ve eşyaların geçtiği kapıları kontrol etmek için bir Amerikan-İsrail anlaşmasının bulunduğuna dair işaretler var. Bunu, yeni faaliyete geçen Amerikan yüzer iskelesi veya İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınır kapıları yoluyla yapmak konusunda anlaşmış olabilirler. Bu da diğer sınır kapılarından kısıtlı sayıda kişinin geçişine izin verilse de Gazze artık sıkı bir İsrail güvenlik kuşatması altına alınacak demektir.

ABD, Netanyahu'ya ve verdiği sözlere bağlı kalacağına güvenmediği için Mısır tarafına pozisyonunu yumuşatması veya olası ve beklenen İsrail eylem ve ihlallerine karşı tepkisini sınırlı tutması için baskı yapmaya yönelik sistematik bir kampanya da yürütülüyor.

Öte yandan Mısır'ın açıklama ve uyarılarının şiddeti arttı ve İsrail'in eylemlerinin Mısır için kabul edilebilir sınırı aştığı açıkça görülüyor. Mısır kamuoyu, ABD'nin çifte standartlığına çok kızgın ve İsrail'in kibri karşısında da derin bir öfke duyuyor. Belirli ve daha sert diplomatik icraatlarda bulunulması için baskı yapıyor. Mısır'ın olaydan önce İran ile temaslarının artmasının, Kahire’nin cenaze törenine bakanlar düzeyinde katılımının, Mısır'ın genel olarak Ortadoğu'da daha bağımsız pozisyonlar alma arzusunun bir göstergesi olduğuna inanıyorum.

Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların ve sınır kapılarının kontrolünü ele geçirmenin bir sonraki aşamasının şekli konusunda ABD-İsrail arasında neredeyse fikir birliği olmasına rağmen, iki devletli bir çözüme doğru ilerlemenin metodolojisi ve hatta fizibilitesi konusunda aralarında halen anlaşmazlık var. İsrail artık bu çözümü tartışılabilir alternatif olarak bile kabul etmiyor ve bu da ABD için gerçek bir engel teşkil ediyor. Blinken İsrail ile ilgili açıklamalarını bu nedenle yaptı, çünkü Suudi Arabistan’ın iki devletli çözüm pahasına olmasını reddettiği Arap-İsrail barışı konusunda ilerleme kaydetmek ABD için önemli.  

İsrail'de farklı açılardan bir siyasi kaynama ve gerilim yaşanıyor ve bu durum yetkililer arasındaki çelişkili açıklamalara da yansıdı. İsrailli yetkililer ABD gibi en yakın dostlarla bile kamuoyu önünde sözlü çatışmaya gittikçe daha fazla hazır hale geliyorlar. Bunlara bazı Batılı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıdığını açıklamasının ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısının bazı İsrailli yetkililer hakkında tutuklama talebinde bulunmasının ardından yapılan açıklamalar da eklendi.

İsrail'deki kaynama ve gerilimin pek çok nedeni var. Bunlardan ilki, kanun kaçağı, itaatsiz ve kibirli bir devlet olması. Korunmaya ve uluslararası düzeyde kendisinden hesap sorulmamasına alışkın çünkü ırkçılık, soykırım ve zorla yerinden etme uygulamalarına rağmen Batı'nın, özellikle de ABD'nin siyasi kalkanına sahip. Ama birdenbire kendisini neredeyse izole edilmiş halde buldu. Devlet ve yetkilileri olarak, uluslararası mahkemelerde kendisinden hesap sorulur bir devlete dönüştüğünü gördü. İki devletli çözüm çağrısı yeniden büyürken, İsrail'in dostları arasında bile Filistin'i tanıyan ülke sayısı artıyor.

Son günlerde yaşanan gelişmelerin, uluslararası toplumun ve kamuoyunun artık bıktığını ve İsrail'in bu boyuttaki ihlallerini, hukuki ve insani açıdan Filistinlilere yönelik çifte standardı artık kabul edemediğini yansıttığına inanıyorum. Filistinliler ile Arapların yatırım yapması gereken nokta da budur.

Sonuç olarak kendimize karşı dürüst olmalıyız. Arap dünyası savaşlara ve çatışmalara sürüklenmek istemiyor, güvenli ve istikrarlı bir Ortadoğu'nun özlemini duyuyor. Arap dünyası, kapsamlı Arap-İsrail barışının ana ve samimi savunucusudur. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını stratejik bir hedef ve temel pozisyon olarak benimsiyor. Fakat gerekiyorsa uygulamalarını ve mekanizmalarını gözden geçirmeli, çünkü koşulları tipik veya geleneksel olarak ele almak, İsrail'in ihlallerine karşı bir tutum benimsemeyip, önlem almamak hepimizin güvenilirliğini sınırlıyor. Bölgedeki uygulamaların doğasına orman kanunları hâkim oluyor ve bu çok tehlikeli.



Trump, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekâtını savunuyor

Donald Trump, 16 Eylül 2025'te İngiltere ziyaretine çıkmadan önce basına konuştu (Reuters)
Donald Trump, 16 Eylül 2025'te İngiltere ziyaretine çıkmadan önce basına konuştu (Reuters)
TT

Trump, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekâtını savunuyor

Donald Trump, 16 Eylül 2025'te İngiltere ziyaretine çıkmadan önce basına konuştu (Reuters)
Donald Trump, 16 Eylül 2025'te İngiltere ziyaretine çıkmadan önce basına konuştu (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekatını savunma amaçlı bir eylem olarak nitelendirerek, binden fazla noktaya yayılan saldırının şiddetine dikkat çekti. Hamas'a rehineleri insan kalkanı olarak kullanmaya kalkışmaması konusunda sert bir uyarıda bulunan Trump, bu taktiği sürdürmesi halinde korkunç sonuçlarla karşılaşacağı tehdidinde bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu yaparlarsa, başları büyük belaya girecek.”

İngiltere ziyareti öncesi gazetecilere konuşan Trump, İsrail güçlerinin müdahale etmek istediklerini duyduğunu ve Hamas'ın 20 rehinemizi ve cesetlerini alıp cepheye koymayı planladığını söyledi.

ABD başkanının Gazze hakkındaki açıklamaları, Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlara yönelik eleştirilerle doluydu. İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan bir BM raporuna atıfta bulunarak, “Bunu oyladılar... Ne olacağını göreceğiz. Oylamaya sunulacak” diyerek raporu reddetti. Trump, ABD'nin alacağı somut önlemler hakkında ayrıntılı bilgi vermedi, ancak kimsenin bu durumdan memnun olmadığını vurguladı.

Trump'ın açıklaması, İsrail'in Gazze'ye büyük bir kara harekatı başlattığı bir dönemde geldi. Trump, Beyaz Saray'da İngiltere'ye yapacağı  resmi ziyaret öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada bu sözleri sarf etti.

Bir İsrail askeri yetkilisi Salı günü, ordunun Gazze Şehri'ni kontrol altına almak için başlattığı saldırıda “ana” operasyona başladığını belirterek, kara kuvvetlerinin şehrin derinliklerine doğru ilerlediğini ilerlediğini kaydetti.

Ordunun Hamas'ı yenmek için gerekli olduğu sürece operasyonlara devam etmeye hazır olduğunu da ekleyen yetkili, hareketin militanlarının sayısının “2 bin ila 3 bin  arasında” olduğunu tahmin ettiğini belirtti.

İsrail, Gazze'de askeri operasyona hazırlık olarak geçen ay Gazze Şehri sakinlerini tahliye etmeye çağırdı, ancak çoğu kişi Gazze'nin güneyindeki aşırı kalabalık ve yüksek ulaşım maliyetleri nedeniyle tahliye edemediklerini söyledi.

Pazartesi günü erken saatlerde, tahmini 300 bin  Gazze sakini Gazze Şehrinden güneye kaçmış, ancak yaklaşık 700 bin kişi şehirde kalmıştı.


İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

TT

İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

İsrail ordusu kara harekâtı kapsamında Gazze şehrinin merkezine doğru ilerliyor

İsrail ordusu Gazze'de genişletilmiş operasyonun başladığını duyurdu ve şehir sakinlerini güneye gitmeye çağırdı.

Bir İsrail askeri yetkilisi bugün, ordunun Gazze şehrini kontrol altına almak için başlattığı operasyonda ‘ana’ harekâta başladığını belirterek, kara kuvvetlerinin şehrin derinliklerine ve merkezine doğru ilerlediğini kaydetti.

Ordunun Hamas'ı yenmek için gerekli olduğu sürece operasyonlara devam etmeye hazır olduğunu ifade eden yetkili, Hamas mensuplarının sayısının ‘2 bin ila 3 bin arasında’ olduğunun tahmin edildiğini belirtti.

Yetkili, “Ordu, Gazze şehrinde hızlı ama güvenli bir şekilde operasyonlar yürütmeyi planlıyor ve rehinelerin ve sivillerin güvenliğini öncelikli tutuyor... İsrail, nüfusun yaklaşık yüzde 40'ının şimdiden Gazze Şeridi'nin güneyine göç ettiği şehirdeki güçlerini kademeli olarak artıracak ve insani yardım çabalarını genişletecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee bu sabah X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, kuzey Gazze'yi hedef alan ve en az 20 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan şiddetli hava saldırılarının ardından İsrail operasyonunun genişletileceğini duyurdu.

İsrail, Gazze'de askeri operasyon hazırlıkları kapsamında geçtiğimiz ay Gazze şehri sakinlerine tahliye çağrısı yapmıştı. Ancak birçok kişi Gazze'nin güneyindeki aşırı kalabalık ve yüksek ulaşım maliyetleri nedeniyle şehirden ayrılamadıklarını söyledi.

Adraee’nin X platformundaki paylaşımında şu ifadeler yer aldı: “Gazze sakinleri… İsrail Savunma Kuvvetleri Gazze şehrindeki Hamas altyapısını yok etmeye başladı. Gazze şehri tehlikeli bir savaş bölgesi ve bu bölgede kalmak sizi tehlikeye atıyor. Er-Reşid Caddesi üzerinden Gazze Vadisi'nin güneyindeki bölgelere araçla veya yürüyerek mümkün olan en kısa sürede gidin. Güvenliğinizi ve sevdiklerinizin güvenliğini sağlamak için, şehri terk eden bölge sakinlerinin yüzde 40'ından fazlasına katılın.”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün Gazze şehrinde ‘yoğun bir operasyonun’ başladığını duyurdu. Şehri kontrol altına almak için kara harekâtı başlattığını açıklayan İsrail ordusu, şehir sakinlerine ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sakinlere ‘mümkün olduğunca çabuk’ güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

İsrailli bir askeri yetkili kara operasyonunun ana aşamasının başladığını bildirirken, İsrail medyası ordudan aldığı bilgiye dayanarak 162. ve 98. tümenlerin Gazze şehrinin batı kesiminde operasyon yürüttüğünü bildirdi.

İki İsrailli yetkili daha önce CNN'e yaptıkları açıklamada, ordunun Gazze şehrine kara harekâtı başlattığını doğrulamıştı. CNN, yetkililerden birinin Gazze şehrindeki kara operasyonunun başlangıçta ‘kademeli’ olacağını söylediğini aktardı.

‘Gazze yanıyor’

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Filistin topraklarına yönelik yoğun hava saldırılarının ardından bugün yaptığı açıklamada, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi.

Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

AFP'ye konuşan görgü tanıklarına göre, Gazze şehri bu sabah erken saatlerde İsrail'in yoğun bombardımanına maruz kaldı. Bu olay, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Yahudi devletine ABD'nin ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmek için İsrail'i ziyaret etmesinden bir gün sonra meydana geldi.

The Jerusalem Post'a göre, Gazze şehrine yönelik hava saldırılarının haftalarca sürmesi ve çok katlı yüksek binaların yıkılmasıyla birlikte, İsrail ordusu daha geniş çaplı bir kara harekâtı için dönüm noktasına ulaşmış görünüyor.

Dün erken saatlerde tahmini 300 bin Gazze sakini Gazze şehrinden güneye kaçmak zorunda kaldı, ancak yaklaşık 700 bin kişi şehirde kaldı.

İsrail ordusu, Refah'ta olduğu gibi, İsrail kara kuvvetleri şehre ilerlemeye başladığında Gazze'deki sivillerin çoğunun kaçacağını umuyordu.


İsrail ordusu Gazze şehrine kara harekâtı başlattı ve bölge sakinlerine güneye doğru gitme talimatı verdi

Gazze şehrinde bugün meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Gazze şehrinde bugün meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrine kara harekâtı başlattı ve bölge sakinlerine güneye doğru gitme talimatı verdi

Gazze şehrinde bugün meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Gazze şehrinde bugün meydana gelen patlamanın ardından yükselen dumanlar (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bugün Gazze şehrinde ‘yoğun bir operasyonun’ başladığını duyurdu. Şehri kontrol altına almak için kara harekâtı başlattığını açıklayan İsrail ordusu, şehir sakinlerine ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki sakinlere ‘mümkün olduğunca çabuk’ güneye gitmeleri konusunda uyarıda bulundu.

İsrailli bir askeri yetkili kara operasyonunun ana aşamasının başladığını bildirirken, İsrail medyası ordudan aldığı bilgiye dayanarak 162. ve 98. tümenlerin Gazze şehrinin batı kesiminde operasyon yürüttüğünü bildirdi.

İki İsrailli yetkili daha önce CNN'e yaptıkları açıklamada, ordunun Gazze şehrine kara harekâtı başlattığını doğrulamıştı. CNN, yetkililerden birinin Gazze şehrindeki kara operasyonunun başlangıçta ‘kademeli’ olacağını söylediğini aktardı.

AFP'ye konuşan görgü tanıklarına göre, Gazze şehri bu sabah erken saatlerde İsrail'in yoğun bombardımanına maruz kaldı. Bu olay, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Yahudi devletine ABD'nin ‘sarsılmaz’ desteğini ifade etmek için İsrail'i ziyaret etmesinden bir gün sonra meydana geldi.

Filistin devlet televizyonu, şafak vakti itibarıyla İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 38 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

fvgt
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail'in kara ve hava operasyonları sırasında yıkılan binaların üzerinden uçan İsrail füzeleri (AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail ordusuna ait tankların yaklaşık iki yıldır Gazze'nin kuzeyinde görülmemiş bir savaş sahnesinde şehrin merkezine girdiğini bildirdi.

The Jerusalem Post'a göre, Gazze şehrine yönelik hava saldırılarının haftalarca sürmesi ve çok katlı yüksek binaların yıkılmasıyla birlikte, İsrail ordusu daha geniş çaplı bir kara harekâtı için dönüm noktasına ulaşmış görünüyor.

dffr
Sahil yolunu takip ederek Gazze'nin kuzeyinden güneye doğru ilerleyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (AP)

Dün erken saatlerde tahmini 300 bin Gazze sakini Gazze şehrinden güneye kaçmak zorunda kaldı, ancak yaklaşık 700 bin kişi şehirde kaldı.

İsrail ordusu, Refah'ta olduğu gibi, İsrail kara kuvvetleri şehre ilerlemeye başladığında Gazze'deki sivillerin çoğunun kaçacağını umuyordu.

Güvenlik muhalefeti

Şarku’l Avsat’ın The Jerusalem Post’tan aktardığına göre, Gazze şehrinin işgali, İsrail savunma kurumları içinde de tartışma yaratıyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de dahil olmak üzere çoğu güvenlik yetkilisi bu harekete karşı çıkıyor.

vfd
Gazze sınırının İsrail tarafında bulunan tanklar (Reuters)

Ancak Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun işgale devam etme emrini vermesinin ardından istifa etmeyi reddetti. Gazeteye göre Zamir bu kararını, saldırının şiddetini ve İsrailli rehineler, İsrailli askerler ve Filistinli siviller üzerindeki etkisini hafifletme kabiliyetiyle gerekçelendirdi.

Netanyahu, Gazze şehrinin işgalinin Hamas'a son iki yılda uğradığı ağır yenilgilerden daha büyük bir yenilgi yaşatacağını belirtti.

Ağır bombardıman

Şehrin sakinlerinden Ahmed Gazal, AFP'ye yaptığı açıklamada, “Gazze şehrine yönelik yoğun ve sürekli bombardıman var ve tehlike artıyor… Bu sabah erken saatlerde yeri sarsan korkunç bir patlama duyduk. İsrail ordusu, birçok ailenin evlerinin bulunduğu bir binayı hedef aldı. Yıkılan evlerin çoğunda insanlar yaşıyordu. Çok sayıda vatandaş enkaz altında kaldı” ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise Gazze şehrine yönelik yoğun bombardımanın devam ettiğini; ölü ve yaralı sayısının arttığını bildirdi. Bugün şafak vakti İsrail uçaklarının eş-Şeva Meydanı yakınlarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alması sonucu enkaz altında ölü, yaralı ve kayıplar olduğunu ifade eden Basal, saldırıyı ‘büyük bir katliam’ olarak nitelendirdi.

‘Gazze yanıyor’

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Filistin topraklarına yönelik yoğun hava saldırılarının ardından bugün yaptığı açıklamada, Gazze'nin ‘yandığını’ söyledi ve ülkesinin ‘geri adım atmayacağını’ bildirdi.

Katz, İsrail ordusunun ‘terörün altyapısını demir yumrukla vurduğunu ve askerlerin rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın yenilgisi için gerekli koşulları yaratmak amacıyla cesurca savaştığını’ belirtti. Katz, “Misyonumuzu tamamlayana kadar durmayacağız ve geri adım atmayacağız” dedi.

vfd
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Tel Aviv'den ayrılırken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (AFP)

Bu gerginlik, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İsrail'i ziyaretinden bir gün sonra ortaya çıktı. Bakan, ziyaretinde, Amerika'nın İsrail'in Gazze'deki hedeflerine ulaşması için sarsılmaz desteğini sürdüreceğini taahhüt ederek, Hamas'ın ortadan kaldırılması çağrısında bulundu.

Rubio, İsrail'in saldırısının ardından Washington'un Doha'ya desteğini göstermek için bugün Katar'ı ziyaret edecek.

Geçtiğimiz hafta İsrail, Katar'daki Hamas liderlerinin kaldığı binaya hava saldırısı düzenleyerek Ortadoğu'nun çeşitli bölgelerine yayılan askeri operasyonlarını genişletti. 9 Eylül'de Doha'ya düzenlenen saldırıda, Hamas liderlerinden Halil el-Hayye'nin oğlu ve Katarlı bir güvenlik yetkilisi dahil altı kişi yaşamını yitirdi.

dfv
Gazze Şeridi sınırında ilerleyen İsrail zırhlı personel taşıyıcısı, 16 Eylül 2025 (Reuters)

Trump rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor... Aileler Netanyahu'yu sorumlu tutuyor

ABD Başkanı Donald Trump da Truth Social platformu üzerinden yaptığı bir paylaşımda, rehinelerin karşı karşıya olduğu tehlikeyi kabul etti.

Trump dün Truth Social platformu üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle dedi: “Hamas'ın rehineleri İsrail'in kara saldırısına karşı canlı kalkan olarak kullanmak için bölgeden uzaklaştırdığına dair bir haber okudum. Umarım Hamas liderleri böyle bir şey yaparlarsa neyle karşı karşıya kalacaklarını anlarlar. Bu, daha önce çok az kişinin tanık olduğu bir insani zulüm. Bunun olmasına izin vermeyin, yoksa her şey biter. Tüm rehineleri hemen serbest bırakın!”

(Truth Social gönderisi)

Öte yandan Rehine ve Kayıp Aileleri Forumu, dün gece geç saatlerde yayınladığı açıklamada, Gazze şehrinde askeri operasyonların yoğunlaştırılması kararını eleştirdi.

Açıklamada, “Teröristler tarafından 710 gece esaret altında tutulan rehineler için bu gece son gece olabilir… Onların cesetlerini bulup onurlu bir şekilde defnetmek için son şansımız olabilir” denildi.

vfdb
İsrailli rehine Matan Zangauker'in annesi Einav Zangauker, İsrail Başbakanı’nın konutunun önünde rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep eden bir protesto eyleminde diğer rehinelerin aileleriyle birlikte oturuyor. (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Başbakan Binyamin Netanyahu, rehinelerin kaderinden kişisel olarak sorumlu. Bu çok açık” ifadeleri yer aldı.

Forum ayrıca, Einav Zangauker, Ophir Braslavsky ve Anat Angrist dahil olmak üzere rehinelerin ailelerinin Kudüs'teki Başbakanlık Konutu’na gittiğini bildirdi.