Kız çocukları Afganistan'daki eğitim yasağını anlattı: "Dünyam başıma yıkıldı"

"Kimse bize yardım etmeye gelmiyor"

Taliban yönetiminin kadınlara ve kız çocuklara yönelik yasakları uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı (Reuters)
Taliban yönetiminin kadınlara ve kız çocuklara yönelik yasakları uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı (Reuters)
TT

Kız çocukları Afganistan'daki eğitim yasağını anlattı: "Dünyam başıma yıkıldı"

Taliban yönetiminin kadınlara ve kız çocuklara yönelik yasakları uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı (Reuters)
Taliban yönetiminin kadınlara ve kız çocuklara yönelik yasakları uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı (Reuters)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, Taliban'ın eğitim görmesini yasakladığı Afgan kız çocuklarının yaşadığı zorlukları haberleştirdi. 

Haberde, eğitim hakları elinden alınan kız çocuklarının "zorla evlendirilme, şiddet ve tecritle karşı karşıya kaldığı" savunuldu. 

Adı Esma olarak paylaşılan Afgan kız, eğitim yasağının ardından evinde sıkışıp kaldığını söyledi.

18 yaşındaki Esma, ailesinin taleplerine karşı çıkmasına rağmen tanımadığı bir adamla geçen yıl evlendirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Onlara eğitim görmem gerektiğinden ve hayallerimden bahsettiğimde bana gülerek 'Taliban başta olduğu sürece artık kızların okumasına asla izin verilmeyecek. En iyisi sen hayatına devam et ve evlen' dediler. Düğünden sonra kocamın ailesi de bana 'Seni satın aldık ve senin için para ödedik, seni bedava almadık. Bu yüzden evde olmalı ve bizim için çalışmalısın' dediler.

Hamile kaldığını söyleyen Esma, bebeğinin cinsiyetini öğrenince büyük üzüntü yaşadığını ifade ederek "Dünyam başıma yıkıldı. Afganistan'da kız çocuğu olmanın hiçbir değeri yok" dedi.

İsmi Benafaşa diye bildirilen genç kızsa Taliban, 2021'de ülkenin kontrolünü ele geçirdiğinde 13 yaşında olduğunu belirtti.

16 yaşındaki gencin kız kardeşi Kudsiye, zorla nişanlandırılan ablasının müstakbel eşinden sürekli şiddet gördüğünü söyledi.

Kudsiye, ablasının Taliban kontrolündeki mahkemelere boşanma başvurusu yaptığını fakat bunlardan sonuç alamadığı gibi hapse gönderildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Yargıç, kadınların boşanmak için her zaman bahane aradığını söyleyerek kocasının tarafını tuttu. Nişanlısıyla birlikte yaşamayı reddettiği sürece hapiste kalacağı söylendi.

15 yaşındaki Arzu'nun annesi Merziye ise kızının okula gidemediği için depresyona girdiğini ve kendi kabuğuna çekildiğini söyledi. Anne, kızının çok zor zamanlar geçirdiğini belirterek şöyle konuştu: 

Bu sorunların sebebinin okulların kapatılması olduğunu biliyorum fakat yapabileceğimiz bir şey yok. Hep kızımın okuyup doktor olmasını, böylece kendi ayakları üzerinde durabilmesini hayal etmiştim.

Başkent Kabil'de yaşayan ve 16 yaşında bir kızı olan Feriye de durumu "anlatılamaz bir trajedi" diye niteledi.

Feriye, güçlü durmakta zorlandıklarını belirterek "Taliban hiçbir şekilde değişmedi. Gelecekten hiçbir umudum kalmadı. Kimse bize yardım etmeye gelmiyor" ifadelerini kullandı. 

ABD'nin Ağustos 2021'de Afganistan'dan çekilmesiyle ülkenin kontrolünü ele geçiren Taliban, 2022'de aldığı kararla 11 yaşından büyük kız çocuklarının okula gitmesini yasaklamıştı.

Washington merkezli yardım kuruluşu Women for Women International'ın verilerine göre, ülkedeki 1,2 milyon kız çocuğu bu karardan etkilendi.

Independent Türkçe, Guardian, Women for Women International



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian