Kültürel çatışmalar

Nathalie Lees
Nathalie Lees
TT

Kültürel çatışmalar

Nathalie Lees
Nathalie Lees

Cabir Muhammed Madhali

Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişi, ekonomik ve siyasi faktörlerin yanı sıra göç meselesinin de katkıda bulunduğu bir tür kültürel çatışmayı yansıtıyordu. Kültürel çatışmalar, dünyanın tanık olduğu birçok dönüşümün dolaylı da olsa her zaman önemli bir nedeni olmuştur. Bu nedenle UNESCO 21 Mayıs'ı Diyalog ve Kalkınma için Dünya Kültürel Çeşitlilik Günü olarak belirledi. UNESCO, dünyadaki mevcut çatışmaların yüzde 89'unun kültürlerarası diyaloğun olmayışından kaynaklandığını tahmin ediyor.

Kuruluşun verilerine göre kültür ve yaratıcılık sektörü dünya çapında 48 milyondan fazla kişiye iş imkânı sunuyor ve bunların yarısını kadınlar oluşturuyor. Ancak küresel çatışmalar hâlâ mevcut ve bu ise yaşananların yeni bir olgu olmadığını doğruluyor. Bu çatışmaların farklı etkenleri ve kaynaklar için rekabetten dini, etnik ve politik anlaşmazlıklara kadar uzanan bir yelpazeden oluşan nedenlerinin ve sonuçlarının çeşitliliğinden ötürü, dünya bunları engellemek için imkanlarını ne kadar seferber ederse etsin, çağlar boyunca yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Bu çatışmalar birçok durumda gördüğümüz gibi gerilimlere ve eşitsizliklere yol açsa da aynı zamanda farklı kültürler arasında öğrenme, gelişme ve anlayış için fırsatlar da sunuyor.

Bu bağlamda, mesafeleri yaklaştırmanın, anlayış ve iş birliği köprüleri kurmanın bir yolu olarak kültürel diyaloğun ve etkili iletişimin önemi ortada. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bu araçlar halklar arasındaki karşılıklı anlayışı ve yakınlaşmayı geliştirmek için kullanılabilir. Bu ise” daha uyumlu, bağlantılı ve barışçıl bir dünya yaratılmasına katkıda bulunacaktır.

Mesafeleri yaklaştırmanın, anlayış ve iş birliği köprüleri kurmanın bir yolu olarak kültürel diyaloğun ve etkili iletişimin önemi ortadadır.

Kültürlerarası çatışmaların ekonomik, dini, sosyal ve politik olmak üzere pek çok nedeni bulunuyor. Sınırlı kaynaklar için rekabetin yoğun olduğu durumlarda ekonomi bunun önemli bir etmeni olabilir. Farklı inançlar birbiriyle çatıştığında dini etmenler büyür ve bu da dini dayatma veya kendisine karşı çıkma girişimlerine yol açar. Sosyal etmen ise ayrımcılık, ötekileştirme, gelenek ve göreneklerdeki farklılıklar yoluyla ortaya çıkar. Siyasi çatışmalar ise bir grup, tahakküm, gözdağı veya zorlayıcı güç yoluyla siyasi kazanımlar elde etmek amacıyla başka bir grup üzerinde kendi kontrolünü dayatmaya çalıştığında belirir.

Farklı kültürel geçmişe sahip grupların çarpışması sonucu çatışmalar ortaya çıkabilir. Bu etkileşim iş birlikçi veya çatışmacı olabilir. Bir kültürü diğerine empoze etme girişimleri olduğunda veya bir insan grubunun üyeleri kendilerini tehdit altında veya aşağılanmış hissettiklerinde çatışma hızla ortaya çıkar. Aynı şekilde göç de farklı kültürlerin birbirleriyle temasa geçme olasılığını arttırır, bu da çoklu çatışmaların oluşmasını ve büyümesini şiddetlendirir.

Tarihe dönecek olursak Haçlı Seferleri eski dünyanın en kötü çatışmalarından biri sayılabilir. Kökleri, Doğu İslam kültürü ile Batı Hıristiyan kültürü arasındaki çatışmaya uzanan siyasi bir çatışmaydı. Modern çağımızda Filistin/İsrail çatışması, siyasi, dini ve kültürel yanları iç içe geçtiği için en karmaşık çatışmalardan biri olarak kabul edilebilir. Çatışmaların her biri dini ve etnik gerginlikler, süregelen siyasi anlaşmazlıklar gibi kalıcı etkiler bırakmakta ve tüm dünyadaki sosyal ve kültürel ilişkileri etkilemektedir.

İçinde bulunduğumuz yüzyıl, dünyayı benzeri görülmemiş şekilde birbirine bağlayan muazzam teknolojik ilerlemenin bir sonucu olarak, kültürel çatışmalarda artışa tanık oluyor. İnternetin yaygınlaşması ve kültürler arası iletişimin artması çatışma olasılığını artıran faktörler. Pek çok bölgede siyasi, dini ve etnik gerilimlerin açıkça görülmesi, içinde bulunduğumuz yüzyılı kültürel çatışmaları körükleyen bir çağa dönüştürüyor.

Günümüzde yapay zekanın hayatın her alanına hâkim olduğu göz önüne alındığında, yapay zekâ, siyasi propagandanın yayılmasını ve aşırı ideolojilerin desteklenmesini de içerdiği için kültürel çatışmaların yoğunluğunda keskin bir artış ve çeşitlenme göreceğiz. Yapay zekâ aynı zamanda karşılıklı anlayışı teşvik ederek kültürleri bir araya getirmenin ve bilgiyi yaymanın bir aracı da olabilir. Dolayısıyla halkların bu tehlikeden kurtulma gücü, modern teknolojinin çatışmayı körüklemek yerine diyaloğu geliştirmeye katkıda bulunacak şekilde nasıl yönlendirildiğine ve kullanıldığına bağlı olabilir.

İçinde bulunduğumuz yüzyıl, dünyayı benzeri görülmemiş şekilde birbirine bağlayan muazzam teknolojik ilerlemenin bir sonucu olarak kültürel çatışmalarda artışa tanık oluyor.

Herhangi bir kültürel çatışma sonuçta iki şeye bağlıdır; ya farklı kültürler arasında anlayışa ve barış içinde bir arada yaşamaya ya da bir kültürün diğerine hâkim olmasına. Bundan en çok etkilenenler genellikle en zayıf veya en az temsil edilen kültüre mensup kişilerdir; çünkü bunlar ötekileştirilmeye, kimlik kaybına ve ayrımcılığa maruz kalırlar. Kültürel çatışmaların devam etmesi nedeniyle toplumlar bir bütün olarak sosyal ve ekonomik düzeyde büyük kayıplara maruz kalmaktadır.

Çağlar boyunca karmaşık ve iç içe geçmiş insanlık tarihi, kültürel çatışmalardan kurtulamadı. Bu nedenle, bunun etmenlerini ve nedenlerini anlamak, farklı veya savaşan kültürler ve dinler arasında barış içinde bir arada yaşamayı teşvik edecek çözümler bulmaya yardımcı olabilir. Günümüzde yenilikçi sosyal medya platformlarının çatışma alanları ve bölünme araçları haline gelmesine izin vermek yerine, bu platformları farklı kültürler arasındaki diyaloğu ve anlayışı geliştirmek için kullanma ihtiyacı zaman zaman artıyor.

* Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



Dünyanın en zengin 10 kadını: Servetlerinin toplamı dünyanın en zenginlerinin sahip olduğu 505 milyar doları oluşturuyor

Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
TT

Dünyanın en zengin 10 kadını: Servetlerinin toplamı dünyanın en zenginlerinin sahip olduğu 505 milyar doları oluşturuyor

Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)
Amerikalı milyarder Alice Walton (75) yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin kadınları listesinde bir numarada yer alıyor (AFP)

Halid el-Munşavi

Bir yandan ABD, diğer yandan Çin başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri arasında artan gümrük tarifeleri ve ticaret savaşı nedeniyle küresel piyasaların uğradığı kayıplara rağmen, kadınlar içinde bulunduğumuz yıl boyunca dünyanın en zenginlerinin parasında büyük bir pay sahibi olmayı sürdürdü.

Forbes dergisi daha önce yayınladığı bir haberde dünyanın en zengin 10 kadınının yaklaşık 505 milyar dolara sahip olduğunu belirtmişti. Servetlerini perakendecilik, kozmetik, finans ve gemicilik gibi çeşitli sektörlerden elde eden bu kadınlar, küresel ekonominin ve hayırseverliğin şekillenmesine katkıda bulunan büyük bir ekonomik gücü temsil ediyor.

Listeye göre kadınlar dünyadaki toplam milyarder servetinin yüzde 13,3'ünü kontrol ediyor ve bu kadınlar yalnızca geleneksel liderlik modellerini yeniden tanımlamakla kalmıyor, aynı zamanda iş dünyasında erkek egemenliğine ilişkin yerleşik normlara da meydan okuyor.

Büyük servetlerin varislerinden milyarlarca dolarlık imparatorluklar kuran girişimcilere kadar uzanan bu liste, kadınların küresel ekonomiyi şekillendirmede nasıl hesaba katılması gereken bir güç haline geldiğini gösteriyor.

Alice Walton 112 milyar dolar ile listenin başında

İlk sırada yaklaşık 112 milyar dolarlık servetiyle 75 yaşındaki Amerikalı milyarder Alice Walton yer alıyor.

Dünyanın en zengin kadını olan Alice Walton’ın servetinin ana kaynağı babası Sam Walton tarafından kurulan perakende devi Walmart.

Küresel süpermarket zinciri Walmart'ın kurucusunun tek kızı olan Walton, Forbes dergisinin dünyanın en zengin kadınları arasında yaptığı son sıralamaya göre dünyanın en zengin kadını seçildi. Walton, 81,5 milyar dolar değerinde servete sahip olan kozmetik devi L'Oréal'in Fransız varisi Françoise Bettencourt-Meyers'in önünde, dünya milyarderleri arasında 15’inci sırada yer aldı.

Walton'ın serveti, babasının ikonik markasının yüzde 40 oranında yükselmesinin ardından geçtiğimiz yıl 28,7 milyar dolar arttı.

İkinci sırada ise 74,4 milyar dolarlık servetiyle Fransız Françoise Bettencourt-Meyers (71) ve ailesi geliyor. Bu ailenin ana servet kaynağı ‘L'Oréal’ adlı kozmetik markası.

L'Oréal imparatorluğunun varisi olan Bettencourt-Meyers, şirketin küresel genişlemesinin yönetiminde kilit bir rol oynuyor. Bettencourt-Meyers, 2024 yılının mart ayından bu yana net değeri 28,9 milyar dolar düşerek dünyanın en zengin kadını unvanını kaybederek üçüncü sıraya geriledi.

Üçüncü sırada ise yaklaşık 74,2 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı Julia Koch (62) ve ailesi yer aldı. Koch’un servetinin kaynağı imalat, enerji ve emtia alanlarında faaliyet gösteren Koch Industries. Koch ve üç oğlu, 2019 yılında kocası David Cook'un ölümünden sonra Koch Industries şirketinin yüzde 42 hissesini devraldı. Şirketin net değeri 2024 martından bu yana 9,9 milyar dolardan fazla arttı.

sdfgthyu

Dördüncü sırayı, yaklaşık 42,3 milyar dolarlık servetinin kaynağı Mars'tan kalan miras olan 85 yaşındaki Amerikalı milyarder Jacqueline Mars aldı. Babası Forrest Mars Sr.'ın 1999'da ölümünden sonra onun hisselerini devralan Jacqueline Mars, yaklaşık 20 yıl boyunca şirkette çalıştı. 2016 yılına kadar yönetim kurulunda görev alan Jacqueline Mars, 2024 yılının mart ayından bu yana net servetine 3,2 milyar dolar ekledi.

Çelik ve enerji alanında Hindistan'ın en zengin kadını

İsviçreli milyarder Rafaela Aponte-Diamant (79) yaklaşık 39 milyar dolarlık servetiyle beşinci sırada yer alıyor. Servetinin kaynağı ise dünyanın en büyük denizcilik şirketlerinden biri olan Mediterranean Shipping Company (MSC).

Altıncı sırada yaklaşık 36 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı zengin Abigail Johnson (63) yer alıyor. Johnson, dünyanın en büyük yatırım şirketlerinden biri olan Fidelity Investments'ın başkanı ve CEO'su.

Hint milyarder Savitri Jindal (74 yaşında) ve ailesi yaklaşık 32,3 milyar dolarlık servetiyle yedinci sırada yer aldı. Çelik ve enerji sektöründe faaliyet gösteren Jindal Grup'u yöneten Jindal, Hindistan'ın en zengin kadını.

Sekizinci sırada, 32,3 milyar dolarlık net servetiyle dünyanın en zengin insanlarından biri olan Jeff Bezos'un eski eşi MacKenzie Scott (54) yer alıyor. Hayır kurumlarına milyarlarca dolar bağışladıktan sonra dünyanın en büyük hayırseverlerinden biri haline geldi.

Dokuzuncu sırada yaklaşık 31,5 milyar dolarlık servetiyle Amerikalı milyarder Miriam Adelson (79) ve ailesi yer aldı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre kumarhane imparatorluğu olan Las Vegas Sands'in yarısından fazlasının sahibi olan Adelson, tıbbi araştırmalara ve siyasi amaçlara yatırım yapan önde gelen bir hayırsever olarak biliniyor.

Son olarak onuncu sırada yer alan Amerikalı zengin Marilyn Simons (74) ve ailesi yaklaşık 31 milyar dolarlık bir servete sahip. Renaissance Technologies'in kurucusu Jim Simons'ın dul eşi olan Marilyn Simons, servetini hedge fonlarına borçlu.