Sudan ordusunun farklı bölgelerden geri çekilmesi ordunun performansına olan güveni sarsıyor

Burhan, güçlerinin savaşı kaybetmediğini söylüyor

Omdurman'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaş sonucunda imha edilen bir tank (Reuters)
Omdurman'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaş sonucunda imha edilen bir tank (Reuters)
TT

Sudan ordusunun farklı bölgelerden geri çekilmesi ordunun performansına olan güveni sarsıyor

Omdurman'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaş sonucunda imha edilen bir tank (Reuters)
Omdurman'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki savaş sonucunda imha edilen bir tank (Reuters)

Aradan altı aydan fazla bir süre geçmesine rağmen, Sudan ordusunun El Cezire eyaletinin başkenti Vad Medeni şehrinden çekilmesi ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) önünde savaşı kaybetmesi senaryosu, HDK yeni bir şehrin kontrolünü ele geçirir geçirmez paniğe kapılan ve ordunun onu yenemeyeceği algısına dayanarak kaçmak için acele eden Sudanlıların zihninde halen tazeliğini koruyor.

Uzmanların ve eski askeri personelin değerlendirmesine göre, ordunun HDK’ye karşı Sudan şehirlerinde geri çekilmesi, kuvvetlerinin performansına ilişkin şüpheleri artırdı ve bu şehirleri geri alma kabiliyetlerine olan güveni sarstı. Buna vatandaşların sosyal medya platformlarında dile getirdiği benzer hoşnutsuzluk ifadeleri eşlik etti.

Öte yandan ordu yetkilileri, HDK'yi yenmeye yemin eden ateşli konuşmalar yapıyor. Son olarak salı akşamı Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, ihlallerini sürdüren bir ‘düşmanla’ müzakere etmeyeceklerini ve ‘güçlerin prestijini ve iradesini ortadan kaldıran ve halkın isteklerini karşılamayan bir müzakere ile herhangi bir şantaja’ boyun eğmeyeceklerini söyledi.

dcfgt
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (solda) ve yardımcısı Yasir el-Ata Omdurman'da (Sudan Ordusu)

Burhan ayrıca kuvvetlerinin bir muharebeyi kaybedebileceğini, ancak ‘savaşı kaybetmeyeceklerini’ belirtti. Burhan, “Eğer insan kaybımız olursa biliyoruz ki bizimle yan yana savaşacak Sudanlılar çoktur” dedi. Bu, nisan ayı sonunda yaptığı bir konuşmada ülke nüfusunun tamamı öldürülse bile savaşa devam edeceklerini söyleyen yardımcısı Yasir el-Ata tarafından da yinelenen aynı fikir.

Diğer gözlemciler bu ateşli konuşmaları, ‘orduya ve savaşa katılan İslamcı tugaylara yönelik’ olarak değerlendirdi.

HDK kontrol sahasını genişletiyor

Sudan'ı oluşturan 18 eyaletten beşi üzerindeki etkisini arttırırken, altı eyaletin geniş alanlarını kontrol eden, beş eyalet başkentini ve büyük şehirleri kuşatan ve birden fazla eyaleti tehdit eden HDK'nin kontrol ettiği alanların haritası giderek genişledi ve ülke yüzölçümünün yarısından fazlasına yaklaştı.

Ordu, Sudan'ın üç doğu eyaleti ve iki kuzey eyaleti olmak üzere sadece beş eyalet üzerinde tam kontrole sahipken, başkent Hartum'un yüzde 80'inden fazlasını da kontrol ediyor. Ayrıca ülkenin batı ve güney eyaletlerini doğu, kuzey ve merkeze bağlayan kara yollarının çoğu da ordunun kontrolünde bulunuyor.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku’l Avsat'a konuşan eski bir ordu subayı, ‘vatandaşların ordunun ilerlemesini ve hızlı zaferler kazanmasını beklediğini, ancak ordunun geri çekilmeye devam ettiğini ve liderlerini savunmakla yetinerek kontrol alanlarını koruyamadığını’ söyledi.

Eski subay, şehirlerin ve askeri komutanların HDK'nin eline ‘art arda düşmesini’ ‘ordunun şehir savaşındaki düşük kabiliyetine’ bağladı.

zcvfgbhn
Sudan ordusu tarafından kontrol edilen Omdurman'da bir sokak (Reuters)

Eski Sudanlı subaya göre, ordunun tabanı ve aktivistler arasındaki hoşnutsuzluk durumu normal. Çünkü vatandaşlar orduların ana görevi olarak geri çekilmeyi değil güvenliği arıyor.

Eski subay, “Vad Medeni'deki ordu güçleri uzun süre dayanacak ve savaşacak pozisyondaydı. Ancak ordu tümeninin komutası geri çekildi, bu da birçok kişinin benzer bir durumla karşılaşmaktan korkmasına neden oldu. Bu yüzden herkes, HDK bölgelerine yaklaştığında kaçmayı düşünüyor” ifadelerini kullandı.

Azalan popülerlik

Siyasi analist Eşref Abdulaziz, “HDK bölgeselliği aşan ittifaklar kurmayı başardı ve bu da El Cezire eyaleti ile güney-merkez eyaletlerde harekete geçmesini ve ilerlemesini sağladı. HDK'nin bu coğrafi bölgede konuşlanması orduya manevra kabiliyeti kaybettiriyor ve savaşmak için hareket etmesi ona ülkenin merkezindeki diğer şehirleri kaybettirebilir” dedi.

Abdulaziz, ‘ordunun popülaritesindeki düşüşü’, HDK'nin kontrolü altındaki bölgelerde gerçekleştirdiği ihlaller, yağmalama, öldürme ve sivilleri terörize etme eylemlerinin ahlaki meşruiyetini kaybetmesine rağmen ordunun sessiz kalması ve insanları gerçeklerden haberdar etmemesinden duyulan bıkkınlığa bağladı.

zasdfrgthy
Sudan'ın Batı Darfur eyaletinin başkenti el-Cuneyne'den kaçtıktan sonra Çad'ın Adre kentinin eteklerinde Kızıl Haç yardımı için sırada bekleyen Sudanlı kadınlar (Reuters)

HDK’nin hızlı hareket ve manevra kabiliyeti açısından ordudan daha üstün olduğuna inanan Abdulaziz, HDK'nin ikmal hatları açık ve kesintisiz. Ülkenin en batısındaki el-Cuneyne'den Hartum'a kadar uzanıyor. Sennar eyaletindeki konumu güneyden yeni ikmal yolları açmasına izin verebilir” şeklinde konuştu.

Orta rütbeli emekli bir subay, Sudan ordusunun ‘geri çekilme’ hamlelerini küçümseyerek, ‘artık modern savaşlarla ve şehir savaşlarıyla yüzleşemeyeceklerini ve nüfusun yoğun olduğu bir bölgede bu tür bir savaşın büyük sivil kayıplara neden olabileceğini’ belirtti.

Emekli subaya göre, ordunun uygunsuz taktikleri ve ağır kayıpları Sudanlıların mevcut ordu liderliğine olan güvenlerini kaybetmelerine ve yakın bir zafer elde etme konusunda umutsuzluğa kapılmalarına neden oldu.



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.