İsrail’de aralarında milletvekillerinin ve bakanların da olduğu yüzlerce aşırı sağcı askeri üslere saldırdı

Saldırganlar Filistinli mahkumlara işkence yapılmasına ilişkin soruşturma başlatılmasına izin verdiği için Halevi'nin görevden alınmasını istediler

İsrail’de aralarında milletvekillerinin ve bakanların da olduğu yüzlerce aşırı sağcı askeri üslere saldırdı
TT

İsrail’de aralarında milletvekillerinin ve bakanların da olduğu yüzlerce aşırı sağcı askeri üslere saldırdı

İsrail’de aralarında milletvekillerinin ve bakanların da olduğu yüzlerce aşırı sağcı askeri üslere saldırdı

İsrail, ordu ve askeri polise ait üç üsse yapılan vahşi saldırının şokunu henüz atlatamamışken sayıları yüzlerle ifade edilen bir grup aşırı sağcı, iktidar koalisyonunda yer alan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi ve Bezalel Smotrich liderliğindeki Dini Siyonizm Partisi’nden milletvekilleri ile başta Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir olmak üzere bazı bakanlarla birlikte pazartesi gecesi Filistinli mahkumlara acımasızca işkence ettiğinden şüphelenilen askerler hakkında soruşturma açılmasını protesto etti, çeşitli siyasi ve halk güçlerinin teşvikiyle Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin görevden alınmasını istedi.

dfverbt
İsrail polisi, Batı Şeria'daki bir otoparkta bir kamyonun ateşe verilmesi ve bir diğerinin üzerine 'intikam' yazılmasının ardından hasarı inceliyor (AFP)

İsrail basını ordunun, Mecdel Şems saldırısına misilleme olarak Hizbullah'a karşı kuzey cephesindeki operasyonlarla ilgili görüşmeleri askıya almak zorunda kaldığını ve Genelkurmay Başkanı Halevi'nin saldırı bölgesine gittiğini aktardı. Ordu, Batı Şeria'da operasyonel savunma görevleri yürüten güçleri salı gününden itibaren Beit Lid Üssü’ndeki güçlere destek amacıyla takviye olarak gönderme kararı aldı. Genelkurmay Başkanı Halevi, isyancıların üslere girmeye çalışmasının kaos anlamına gelen ve orduya, devlet güvenliğine ve savaş faaliyetlerine zarar veren tehlikeli bir davranış olduğunu söyledi.

7 Ekim ile ilgili suçlamalar

Halevi'nin ‘isyancılar’ olarak adlandırdığı kişiler, aralarında siyasetçilerin de olduğu 2 bin kadar aşırı sağcı fanatikten oluşuyordu. Bu kişiler, askerlere fiziksel saldırıda bulunup binalara zarar vererek İsrail ordusuna karşı düşmanca davranıp nefret kustu. Her ne kadar bunu yapmalarının sebebi ‘Hamas'ı savunan askeri polise duyulan öfke’ olsa da asıl mesele aşırı sağcıların ordu komutanlarına ve diğer güvenlik birimlerinin yetkililerine karşı yürüttüğü akıl almaz provakatif kampanyaydı. Gazze Şeridi'nde, Batı Şeria'da ve Lübnan'da Filistinlilere karşı devam eden tüm saldırgan askeri operasyonlara rağmen, aşırı sağcılar tarafından ‘korkak olmakla ve savaşma, angajman ve cesaret doktrinini terk etmekle’ suçlanıyorlar. Bazıları ise onları ‘Hamas’ın 7 Ekim saldırısını önceden bilmekle, ancak Netanyahu hükümetinin düşmesine neden olacağı umuduyla saldırıyı önlemek için hiçbir şey yapmamakla’ da suçluyor. İsrailliler bu görüşü ‘komplo teorisi üretenlerin akıllarındaki bir saplantı’ olarak nitelendirerek hafife alsa da aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir, salı günü Netanyahu'ya yazdığı mektupta bu komplodan bahsetti. Ben-Gvir mektubunda Netanayahu’dan Savunma Bakanı Gallant ile güvenlik birimlerinin yetkililerinin Hamas’ın 7 Ekim saldırısını önceden bilip bilmediklerinin ve neden engellemediklerinin soruşturulmasını istedi.

Sistematik işkence

Tüm bu öfkeyi tetikleyen olay, Negev'deki bir İsrail askeri üssünde bulunan Sde Timan gözaltı merkezinde Filistinli tutuklulara işkence yapıldığına dair Avrupa'da yayılan ve tutuklu Hamas üyelerine karşı korkunç ve sistematik işkenceler yapıldığına dair haberlerdi. Bu işkenceler bazı tutukluların ölümüne neden olurken tutuklular çeşitli cinsel ve fiziksel saldırılarla psikolojik ve fiziksel işkence görüyor. İngiltere'deki insan hakları örgütleri heyetler göndererek bu suçlarla ilgili raporlar hazırladı ve İsrail askeri polisini bu konuda soruşturma açmaya zorladı. Askeri polisten yapılan açıklamada, soruşturmanın askerleri, haklarında tutuklama emri çıkarabilecek olan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden (UCM) korumak için açıldığı, ancak İsrail'in adli kovuşturma yürüttüğüne inandıkları takdirde soruşturmayı geri çekecekleri belirtildi.

fergthy
İsrail gözaltı merkezlerindeki işkencenin neden olduğu yara izlerine sahip eski bir Filistinli tutuklunun bir hastane yatağındaki hali (Reuters)

İsrail askeri polisi, pazartesi akşamı Sde Timan gözaltı merkezinde görev yapan dokuz şüpheli askeri tutuklamaya çalıştı. Ancak maske takmış bir grup ortaya çıktı ve askeri polisle karşı karşıya geldi. Yüzlerce aşırı sağcı, suçlanan askerleri savunmak için protesto için Sde Timan gözaltı merkezinin önünde toplanarak işkenceci askerleri ‘kahramanlar’ olarak tanımladılar. Bu sırada kargaşayı önlemeye çalışan diğer askerlere de saldırdılar. Sayıları yaklaşık bin 200 olan aşırı sağcı eylemci daha sonra İsrail’in orta kesimlerinde bulunan Beit Lid askeri üssünde bulunan askeri mahkeme binasına saldırdı. İsrail güvenlik güçleri, özellikle bakanların ve milletvekillerinin aşırı sağcı eylemcilere katılmasından sonra durumun kontrolünü kaybetmiş görünüyordu. Bir askeri polis yetkilisi, üst komuta kademesine meseleyi görmezden gelme ve deneyimsiz ast subaylara bırakma emri verildiğini açıkladı.

“İsrail'in Guantanamosu”

Filistinli mahkûmu tedavi eden Yahudi doktorları şoke eden korkunç işkence ve cinsel saldırı, ikincil bir mesele haline getirildi. Bu durum İsrail gazetesi Haaretz “Cinsel saldırı faillerini savunduğunuzun farkında mısınız? Bugün bir Filistinliye tecavüz edenin yarın bir Yahudiye tecavüz edeceğinin, bir Filistinliye saldıranın bir İsrailliye saldıracağının farkında mısınız?” sorularını sormasına neden oldu.

Gazete, haberinde şu ifadelere yer verdi:

“Sde Timan açıkça bir işkence tesisi ve burada çok korkunç şeyler yaşanıyor. Bu tesiste görev yapmış ya da buradan serbest bırakılmış kişiler tanık oldukları korkunç olayları anlatmaya başladı. İnsanlık dışı gözaltı koşulları, cinsel taciz, ağır cinsel saldırı, uykusuz bırakılma, uzun süreli yüksek sesli müzik ve ağır fiziksel şiddet dahil olmak üzere gerçek istismar olayları…  Sde Timan boşuna ‘İsrail'in Guantanamosu’ olarak adlandırılmıyor. Gazze'nin karadan işgalinden bu yana 4 bin tutuklu İsrail'e getirildi ve bunların yüzde 40'ından fazlası serbest bırakılarak Gazze'ye geri gönderildi. Bu da serbest bırakılan kişilerin Hamas üyesi olmadıkları, dolayısıyla tesiste bulunmalarının ve maruz kaldıkları işkencenin herhangi bir ‘güvenlik’ gerekçesinin bulunmadığı anlamına geliyor. Sorgulanmak üzere gözaltına alınan kişilerin sadistçe istismar edilmesinin hiçbir güvenlik gerekçesi yoktur ve asla da olmayacaktır.”

scdfvrgt
Beit Lid askeri üssünü basan aşırı sağcı fanatikler ile İsrail askeri polisi arasında arbede yaşandı (DPA)

Haaretz gazetesi son olarak ise şunları kaydetti:

“İsrail kritik bir dönüm noktasında. Halen hukukun üstünlüğüne sahip bir devlet mi yoksa hiçbir güvenlik gerekçesi olmadan şok edici suçlar işlediklerinden şüphelenilse bile askerlerini savunmaya gelen silahlı aşırı sağcı yerleşimci fanatikler tarafından yönetilen bir devlet mi olduğuna karar vermeli. Aksi takdirde dünyaya sadece ‘kendi kendini soruşturmak istemiyor ve bunu yapamıyor’ mesajı verilmiş olacak. Buradan tutuklama kararlarına, yaptırımlara ve uluslararası izolasyona giden süreç uzun sürmez.”



Washington Post: İran, Azerbaycan'daki Yahudi lideri öldürmeye çalıştı

Azerbaycan ve İran makamları, Amerikan gazetesine konuyla ilgili yorum yapmadı (AP)
Azerbaycan ve İran makamları, Amerikan gazetesine konuyla ilgili yorum yapmadı (AP)
TT

Washington Post: İran, Azerbaycan'daki Yahudi lideri öldürmeye çalıştı

Azerbaycan ve İran makamları, Amerikan gazetesine konuyla ilgili yorum yapmadı (AP)
Azerbaycan ve İran makamları, Amerikan gazetesine konuyla ilgili yorum yapmadı (AP)

Washington Post, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü'nün, Gürcistan'da faaliyet gösteren bir uyuşturucu baronunu kullanarak Azerbaycan'da yaşayan Haham Shneor Segal'i öldürmeye çalıştığını bildirdi.

Sonbaharda planlanan suikastın ocak ayında boşa çıkarıldığı da aktarıldı. 

Yahudi topluluğunun liderini öldürmesi ve bir eğitim merkezine saldırması için Agil Aslanov'a 200 bin dolar teklif edildiği bilgisi de haberde yer aldı. 

Aslanov, Azerbaycan'da yaşayan birini görevlendirerek Haham Segal'i takip ettirmiş. 

Ortadoğu ve Batı ülkelerinin güvenlik kaynaklarına dayandırılan habere göre Azerbaycan'ın iç istihbarat teşkilatı Devlet Güvenlik Hizmeti, Aslanov ve işbirlikçisini ocakta ele geçirmiş. İkili, terör saldırısına yeltendikleri gerekçesiyle yargılanacak. 

Devlet Güvenlik Hizmeti, Aslanov'un "dini bir toplumun üyesi hakkında bilgi toplamak için çalışarak onun ev ve iş adreslerini bu işe uygun bir telefon uygulamasıyla bir yabancı istihbarat ajansının temsilcisine gönderdiğini" duyurdu. 

Haham Segal'in adı bu açıklamada geçmese de yerel basın Yahudi topluluğunun liderinin hedef alındığını bildiriyor. 

Haham Segal, önceden konuya dair bilgisi olmadığını ve kendisine yönelik suikast planını medya sayesinde öğrendiğini Washington Post'a söyledi. 

xscdfrgt
Segal "Burada barışçıl bir şekilde yaşıyoruz. Sokaklarda yürüyorum, korku yok" dedi (YouTube/Dahan Center)

Tahran, benzer suikast ve saldırı girişimleriyle daha önce de suçlanmıştı. 

2023'te Azerbaycan milletvekili Fazıl Mustafa, Kalaşnikoflu suikast girişimini atlatmıştı. "Terör saldırısı" diye nitelenen saldırı hakkında konuşan Mustafa, Azerbaycan topraklarında dini çatışma çıkarmaya çalışmakla suçladığı İran'ı olaydan sorumlu tutmuştu. 

Almanya'daki savcılar, ülkedeki sinagoglara ve bir okula saldırı düzenlenmesi için İran'ın suçluları kullandığını 2023'te öne sürmüştü. 

Mart 2024'te de Peru polisi, Kudüs Gücü mensubu olduğu ve bir İsrail yurttaşını öldürmeye çalıştığı iddiasıyla bir İranlıyı tutuklamıştı.

ABD'de yaşayan İranlı muhalif gazeteci Mesih Alinejad'ı öldürmek için Devrim Muhafızları'nın 500 bin dolar önerdiği iddia edilen Rafat Amirov ve Polad Omarov da geçen ay New York'ta suçlu bulunmuştu.

Kasım 2024'te BAE'de kaybolduğu duyurulan 28 yaşındaki Haham Zvi Kogan'ın cesedi bulunmuştu. 

Olayla ilgili aranan üç Özbekistan yurttaşı Türkiye'de yakalanmıştı. 

Hahamı Umman'a götürüp rehin almaya çalışırken öldürdükleri bildirilen zanlılar, geçen hafta BAE'de idam cezası aldı. 

İsrail'in Haaretz gazetesinin BAE'deki kaynakları, Kogan'ın İran'a bağlı bir hücre tarafından kaçırılmış olabileceğini öne sürmüştü. Sonrasında İsrail'in kamu yayıncısı KAN, Tahran bağlantısının kesin bir şekilde belirlenemediğini belirtmişti. 

Independent Türkçe, Washington Post, Times of Israel