Yeni bir odun türü keşfedildi: Karbon depolamada çok başarılı

Çin lale ağacı, karbon yakalamadaki başarısı nedeniyle halihazırda Asya'da kullanılıyor (Wikimedia Commons)
Çin lale ağacı, karbon yakalamadaki başarısı nedeniyle halihazırda Asya'da kullanılıyor (Wikimedia Commons)
TT

Yeni bir odun türü keşfedildi: Karbon depolamada çok başarılı

Çin lale ağacı, karbon yakalamadaki başarısı nedeniyle halihazırda Asya'da kullanılıyor (Wikimedia Commons)
Çin lale ağacı, karbon yakalamadaki başarısı nedeniyle halihazırda Asya'da kullanılıyor (Wikimedia Commons)

Bilim insanları ne sert ne yumuşak olan bir odun türü keşfetti. İki lale ağacı türünde görülen bu odun, karbondioksiti çok daha iyi depoluyor. 

Çam ve ladin gibi yumuşak keresteli ağaçlar genellikle inşaat sektöründe kullanılırken, meşe ve huş ağaçlarından elde edilen sert keresteler de mobilya yapımı gibi alanlarda kullanılıyor. 

Bilim insanları bu iki tür kerestenin arasında yer alan yeni bir odun türü tespit etti.

Cambridge Üniversitesi Botanik Bahçesi'ndeki 33 farklı ağaç türünü inceleyen araştırmacılar, bitkilerin hücre duvarını analiz etti. 

Elektron mikroskoplarından yararlanarak detaylı bir analiz yapan ekip, Liriodendron cinsine ait ağaçların hücre yapısının sert ve yumuşak keresteli ağaçlardan farklı olduğunu gözlemledi.

Bir lale ağacı cinsi olan Liriodendron'un halen yaşayan sadece iki türü var: Kuzey Amerika'daki Liriodendron tulipifera ve Çin'le Vietnam'daki Liriodendron chinense. Diğer lale ağacı türleri farklı familyalardan geliyor.

New Phytologist adlı hakemli dergide dün yayımlanan çalışmada bu iki ağacın odunundaki makrofibrillerin, sert keresteli ağaçlardan daha uzun olduğu saptandı.

Selülozdan meydana gelen uzun ipliksi demetler olan makrofibriller, odunsu bitkilerin ikincil hücre duvarlarında yer alıyor. Birincil hücre duvarlarından sonra oluşan ikincil hücre duvarları, bitkinin yapısını güçlendirmekten sorumlu.

Liriodendron ağaçlarının son derece iyi karbon depoladığını söyleyen bilim insanları, bunun uzun makrofibriller sayesinde başarıldığını düşünüyor. 

Polonya'daki Jagiellon Üniversitesi'nden Dr. Jan Łyczakowski başyazarı olduğu çalışma hakkında şöyle diyor:

Liriodendronların, yumuşak ve sert keresteli ağaç yapısından kayda değer derecede farklı, ara bir makrofibril yapısına sahip olduğunu gösterdik.

İki Liriodendron ağacının soyu 30 milyon ila 50 milyon yıl önceye dayanıyor. Aynı dönemlerde atmosferdeki karbondioksit oranında ciddi bir azalma görülürken, bilim insanları bu düşüşü lale ağaçlarının ortaya çıkmasına bağlıyor. 

Dr. Łyczakowski "Her iki lale ağacı türünün de karbonu hapsetmede son derece etkili olduğu biliniyor" diyerek ekliyor:

Bu, lale ağaçlarının karbon depolamada neden bu kadar etkili olduğunu açıklayabilir.

Bilim insanları yaptıkları keşfin, iklim kriziyle mücadelede daha etkili karbon depolama yöntemlerinin önünü açmasını bekliyor. 

"Lale ağaçları karbon yakalama plantasyonları açısından fayda sağlayabilir" diyen Dr. Łyczakowski şöyle devam ediyor: 

Asya'nın doğusundaki bazı ülkeler, karbonu verimli bir şekilde hapsetmek için Liriodendron plantasyonlarını halihazırda kullanıyor ve artık bunun, benzersiz odun yapısıyla ilgili olabileceğini düşünüyoruz.

Independent Türkçe, Cosmos Magazine, Science Alert, New Phytologist



36 kişinin öldüğü uçak kazasının nedeni belli oldu

21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
TT

36 kişinin öldüğü uçak kazasının nedeni belli oldu

21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)
21 Temmuz 2025'te Dakka'da meydana gelen uçak kazasının yaşandığı yerde itfaiye ve güvenlik personeli çalışıyor (AFP)

Bangladeş'in geçici liderine sunulan bir soruşturma raporuna göre, temmuzda 36 kişinin ölümüne yol açan ve Güney Asya ülkesinin tarihinin en kötü havacılık felaketlerinden biri olan kazanın nedeni pilotaj hatasıydı.

Bangladeş Hava Kuvvetleri'ne ait Çin yapımı Chengdu FT-7BGI uçağı, 21 Temmuz günü yaklaşık saat 13.00'te, öğrenciler sınıflarından çıkarken başkent Dakka'daki Milestone Okulu ve Koleji'ne çarpmıştı.

Kazada, çoğu 12 yaşın altında 25 çocuk hayatını kaybetmiş ve iki düzineden fazlası ağır olmak üzere yaklaşık 170 kişi yaralanmıştı.

Olayı soruşturmak üzere oluşturulan komite, kazaya pilotun eğitim uçuşu sırasında kontrolü kaybetmesinin yol açtığı sonucuna vardı.

Geçici hükümet lideri Muhammed Yunus'un basın sekreteri Shafiqul Alam, "Kalkışta bir hata vardı" dedi. 

Durum pilotun kontrolünün dışına çıktı. Ulaşılan sonuç bu.

Soruşturmayı yürütenler; uzmanlar ve tanıklar da dahil yaklaşık 150 kişiyle görüştükten sonra sonuca ulaştıklarını söyledi.

Raporda 168 bulguya yer verdiler ve gelecekte bu tür kazaların önlenmesi için 33 öneride bulundular.

Önemli bir öneride kamu güvenliğini sağlamak amacıyla Bangladeş Hava Kuvvetleri'nin temel uçuş eğitim tesisinin Dakka dışına taşınması çağrısı yapılıyor.

Soruşturma ayrıca okulun Başkent Kalkınma Kurumu'ndan onay almadığını ve üç merdiven zorunlu kılınırken sadece bir merdivene sahip olduğunu ortaya koydu.

fg
21 Temmuz 2025'te Dakka'da hava kuvvetleri uçağının düşmesinin ardından halk kurtarma operasyonunu izleyerken, bir yolcu uçağı geçiyor (Reuters)

Kaza, kamuoyunda büyük bir tepkiye yol açtı ve hava kuvvetlerinin "modası geçmiş ve güvenli olmayan" eğitim uçaklarını artık kullanmaması yönünde çağrılar yapıldı.

Ordu ilk başta 27 yaşındaki pilotun rutin bir eğitim görevinde olduğunu ve uçağın mekanik bir arıza nedeniyle düştüğünü açıklamıştı.

Bu olay, 1984'ten beri Bangladeş'te yaşanan  en ölümcül havacılık trajedisiydi. O zaman ulusal havayolu şirketi Biman Bangladesh Airlines'a ait bir uçağın, Dakka Havalimanı yakınlarına inmeye çalışırken bir sazlığa çakılması sonucu 49 kişi hayatını kaybetmişti.

2008'deyse bir başka hava kuvvetleri eğitim uçağı başkent yakınlarında düşmüş ve pilot, teknik bir sorun olduğunu fark ettikten sonra fırlatma hareketini yapmasına rağmen hayatını kaybetmişti.

Independent Türkçe


Yıldız aktris niye samimiyet koordinatörü kullanmadığını açıkladı

35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
TT

Yıldız aktris niye samimiyet koordinatörü kullanmadığını açıkladı

35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)
35 yaşındaki Amerikalı yıldız, sık sık kendi kuşağının en başarılı oyuncusu olarak gösteriliyor (Excellent Cadaver/Black Label Media/Sikelia Productions)

Yeni psikolojik gerilim filmi Geber Aşkım'ı (Die My Love) tanıtmak için Las Culturistas podcast'ine katılan Jennifer Lawrence, rol arkadaşı Robert Pattinson'la çektiği seks sahnelerinde samimiyet koordinatörü kullanmaya gerek duymadığını söyledi. 

4 kez Oscar adaylığı elde edip 2013'te Umut Işığım'la (Silver Linings Playbook) En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanan Lawrence, 39 yaşındaki aktörün uzun süredir sevgilisi Suki Waterhouse'la birlikte olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Rob'la kendimi gerçekten güvende hissettim. O bir sapık değil ve Suki Waterhouse'a çok aşık. Çoğunlukla çocuklarımızdan ve ilişkilerden konuşuyorduk. 'Ondan hoşlandığımı düşünüyor mu?' gibi garip şeyler olmadı. Biraz olsun böyle bir durum yaşansaydı muhtemelen bir samimiyet koordinatörüm olurdu. Pek çok erkek oyuncu onlarla yatmak istemezseniz kızıyor ve sonrasında cezalandırma başlıyor. O öyle değildi.

Samimiyet koordinatörlüğü, #MeToo hareketinin ardından kadın oyuncuları korumak için anaakım film setlerinde standart bir iş haline geldi.

Lawrence ikinci çocuğuna hamileyken filmde çıplak görünmesiyle ilgili olarak da "Ben bu konuda hassas değilim" dedi. 

Ünlü İskoç yönetmen Lynne Ramsay imzalı Geber Aşkım, mayısta Cannes Film Festivali'nde yapılan dünya prömiyerinde gösterimin ardından 9 dakika boyunca ayakta alkışlanmıştı. 

Lawrence, oğlunun doğumundan sonraki aylarda psikoza sürüklenen çiçeği burnunda bir anneyi konu alan filmde Robert Pattinson, Sissy Spacek ve LaKeith Stanfield'la başrolleri paylaşıyor. 

Bu, Samantha Morton'ın başrol oynadığı rahatsız edici psikolojik drama Morvern Callar ve Joaquin Phoenix'in beğeni toplayan gerilim filmi Hiçbir Zaman Burada Değildin'e (You Were Never Really Here) imza atan İskoç yönetmen Lynne Ramsay'in yönettiği 5. uzun metraj film.

Geber Aşkım, ABD sinemalarında 7 Kasım'da, Birleşik Krallık ve İrlanda sinemalarındaysa 14 Kasım'da vizyona giriyor. Film Türkiye'de Filmekimi festivalinde gösterildi.

Independent Türkçe, Variety, Deadline


Michael Jackson'ın hayatını anlatan filmden ilk fragman geldi

Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
TT

Michael Jackson'ın hayatını anlatan filmden ilk fragman geldi

Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)
Michael'ın ilk fragmanı perşembe yayımlandı (Lionsgate)

Michael Jackson hayranları,  Jaafar Jackson'ın Popun Kralı'nı nasıl canlandırdığını nihayet ilk kez duydu.

29 yaşındaki Jaafar, gelecek yıl vizyona girecek biyografik film Michael'da ikonik amcasını canlandırıyor. Filmin perşembe yayımlanan ilk fragmanında, pop yıldızının yeğeni amcasının ünlü dans hareketlerini gösteriyor, ölen şarkıcının tiz perdesinden konuşuyor ve hatta imza niteliğindeki "hi-hi" nidasında bulunuyor.

Zaten amcasına tuhaf bir şekilde benzeyen oyuncunun, aktör Kendrick Sampson'ın canlandırdığı Quincy Jones'la bir kayıt stüdyosunda konuştuğu kısa bir kesitte görülüyor. Fragman, Sampson'ın Jones'unun "Uzun zamandır bu anı beklediğini biliyorum. Kayıtlar tamamlandı, şarkılar hazır. En baştan alalım" demesiyle başlıyor.

xcdf
Jaafar Jackson yakında vizyona girecek biyografik filmde amcası Michael Jackson'ı canlandırıyor (Kevin Mazur/Lionsgate)

Gelecek haftadan itibaren sinemalarda tamamı gösterilecek fragmanda Jackson'ın çocukluğunun yanı sıra en ünlü performansları ve müzik videolarındaki bazı anları içeren görüntüler yer alıyor.

Jackson'ı canlandıran Jaafar fragmanın sonunda "Q, sana zahmet, ışıkları kısar mısın?" derken amcasının yumuşak tınısını nasıl taklit ettiği duyuluyor. "Tabii ama unutma: Burada o ayaklar kıpır kıpır oynamayacak" yanıtını veren Jones, Jackson'ın gülmesine neden oluyor.

Michael'ın yapımcıları yaptıkları açıklamada şöyle dedi: 

Film, Michael Jackson'ın müziğin ötesine geçen hayatını anlatıyor; Jackson 5'ın solisti olarak keşfedilen olağanüstü yeteneğinden, onu dünyanın en büyük eğlencesi haline getiren vizyoner sanatçılığa uzanan yolculuğunu takip ediyor. Hem sahne dışındaki yaşamına hem de erken solo kariyerinin en ikonik performanslarına ışık tutan film, izleyicilere Michael Jackson'ı daha önce hiç olmadığı kadar yakından tanıma fırsatı sunuyor. İşte onun hikayesinin başladığı yer.

Jaafar ilk kez bir uzun metrajlı filmde başrol üstlenecek olmasına dair 2023'te yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:

Michael amcamın hikayesini hayata geçireceğim için onur ve gurur duyuyorum. Dünyanın dört bir yanındaki hayranlar, yakında görüşürüz.

Ayrıca Colman Domingo, Jackson'ın babasını, Nia Long ise annesini canlandıracak. Oyuncu kadrosunda Jackson'ın avukatı rolünde Miles Teller, müzik yöneticisi Suzanne de Passe rolünde Laura Harrier ve Diana Ross rolünde Kat Graham de yer alıyor.

Antoine Fuqua'nın yönettiği biyografik filmin 2025'te seyircilerle buluşacağı açıklansa da vizyon tarihi kayda değer bir ertelemeyle 24 Nisan 2026'ya taşındı. Yapım Mayıs 2024'te tamamlandıktan sonra film, bazı aksiliklerle karşı karşıya kaldı. Bunlar arasında şarkıcının ailesinden gelen tepkiler ve haziran gibi yakın bir tarihte gerçekleştirilen maliyetli yeniden çekimler de var. Bununla birlikte, iki bölüme ayrılarak yayımlanacağına dair son haberlere rağmen filmin tek parça halinde kaldığı görülüyor.

Independent Türkçe