İsrail Netzarim Koridoru’nu genişletiyor mu? 250 bin kişi zorla yerinden edildi

Deyr el-Beleh Belediyesi 72 saat içinde 250 bin kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı (Reuters)
Deyr el-Beleh Belediyesi 72 saat içinde 250 bin kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı (Reuters)
TT

İsrail Netzarim Koridoru’nu genişletiyor mu? 250 bin kişi zorla yerinden edildi

Deyr el-Beleh Belediyesi 72 saat içinde 250 bin kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı (Reuters)
Deyr el-Beleh Belediyesi 72 saat içinde 250 bin kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı (Reuters)

İsrail'in Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki bölgelerin boşaltılması yönünde emir vermesi yeni bir göç dalgasını tetikledi. Öte yandan İsrail’in Gazze Şeridi'ni ikiye bölen Netzarim Koridoru’nu genişletileceğine dair bilgiler basında yer aldı.

Uydu görüntülerinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun askerlerini çekilmeyi reddettiği Netzarim Koridoru boyunca ve Gazze ile Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru'nda dört büyük askeri mevzi kurulduğunun görülmesi söz konusu genişlemeye işaret etti. Mısır ise dün Philadelphia (Salahaddin) Koridoru'nda ve Refah Sınır Kapısı’nda İsrail’in askeri varlığını reddettiğini bir kez daha yineledi.

Diğer taraftan Deyr el-Belah Belediyesi, İsrail'in Gazze'nin merkezinin boşaltılması talimatı vermesinin ardından 72 saat içinde yaklaşık 250 bin kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı. Birleşmiş Milletlerden (BM) üst düzey bir yetkili, BM'nin Deyr el-Belah'ın boşaltılması talimatı nedeniyle insani yardım faaliyetlerini askıya almak zorunda kaldığını açıkladı.

Öte yandan İsrailli aşırı sağcı bakan Itamar Ben-Gvir, Mescid-i Aksa'da bir sinagog inşa edilmesini desteklemesinin ardından tartışmalara yol açtı. Buna karşın Netanyahu, “Tapınak Tepesi'ndeki (Mescid-i Aksa'nın Yahudilerce kullanılan adı) mevcut durumda herhangi bir değişiklik yok” diyerek Ben-Gvir’in açıklamalarına itiraz etti.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times