İlaç kullanmadan kolesterolle başa çıkmanın iki yolu

Uzmanlar herkesin ilaca ihtiyacı olmadığını söylüyor

Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
TT

İlaç kullanmadan kolesterolle başa çıkmanın iki yolu

Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)
Kötü kolesterol, kalp krizi riskini artıyor (Unsplash)

Kolesterol seviyesi normalin üstünde olan bazı kişiler, yan etkilerinden dolayı ilaç kullanmak istemeyebiliyor. 

Doktorlar çok yüksek kolesterol seviyelerinde çoğunlukla ilaç kullanılması gerektiğini belirtirken, belirli bir düzeyin altındakiler için bunun zorunlu olmayabileceğini ekliyor. 

Kolesterol, kandaki düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) seviyelerini ifade ediyor. LDL genellikle kötü, HDL ise iyi kolesterol diye anılıyor. 

Kandaki kötü kolesterol oranının artması damarların tıkanmasına ve kalbin kan pompalarken zorlanmasına yol açabiliyor. 

20 yaş ve üzeri yetişkinlerin kanındaki LDL seviyesinin desilitre başına 100 miligram olması sağlıklı kabul ediliyor. 190 miligrama ulaştığında genellikle ilaç yazılırken, Amerikan Kalp Derneği, 189 ve altı için yaşam tarzı değişikliklerine gidilmesinin yetebileceğini belirtiyor. 

Düzenli ve iyi uyumak, sigarayı bırakmak ve stresi azaltmak kolesterol seviyesini düşürebilir. 

Diğer yandan Harvard Üniversitesi T.H. Chan Halk Sağlığı Fakültesi'nden Dr. Frank B. Hu yaşam tarzında yapılacak özellikle iki değişikliğin önemli fark yaratacağını söylüyor.

1) Egzersiz yapmak

Egzersiz yapınca iyi kolesterol kan dolaşımına salınarak damarlardaki yağlı plak birikintilerini topluyor ve vücuttan atılacakları karaciğere taşıyor.

Emory Üniversitesi'nden Dr. Felipe Lobelo, haftada 150 dakika normal veya 75 dakika ağır egzersiz yapmayı tavsiye ediyor.

Uzman, yürümekten yüzmeye kadar çeşitli şekillerde egzersiz yapılabileceğini söylüyor.

Özellikle hayatında spor olmayan kişilerin kolesterol seviyesinin bu sayede düşebileceğini belirten Dr. Lobelo, bazı kişilerin istenen sonuca ulaşmasının biraz vakit alabileceğini de ekliyor.

2) Beslenme biçimini değiştirmek

Vücudun enerjisini nereden aldığı pek çok şey gibi kolesterolü de etkiliyor. 

Kırmızı et ve işlenmiş gıdaların sağlığa çeşitli şekillerde zarar verebildiği pek çok çalışmada görülürken, kolesterolle mücadelede portfolyo diyeti öne çıkıyor. 

Dr. David J.A. Jenkins tarafından geliştirilen bu beslenme biçimi, çoğunlukla bitkisel gıdaları içeriyor. 

Örneğin soya, mercimek, nohut gibi protein kaynaklarının yanı sıra yulaf, arpa, badem ve fındık tüketilmesi tavsiye ediliyor.

Bu beslenme biçimi meyve-sebze sınıfında da patlıcan, brokoli, şalgam, elma, armut ve portakal gibi besinlere odaklanıyor. Ayrıca zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar içeriyor. 

2018'de yapılan bir araştırmada kolesterol seviyesi yüksek olsa da ilaca ihtiyaç duymayan 440 kişi bu diyeti uygulamıştı. Çalışmada kötü kolesterolün yüzde 30 oranında düştüğü kaydedilmişti. 

Yaklaşık 210 bin kişiyi 30 yıl boyunca takip eden başka bir çalışmada da bu diyeti uygulayan kişilerin kalp damar hastalığı riskinin yüzde 14 düştüğü gözlemlenmişti.

İkinci çalışmada yer alan, New York Üniversitesi'nden Dr. Andrea Glenn, bu diyetin sırrının kolesterolü düşüren farklı besinleri bir araya getirmesi olduğunu söylüyor. 

Dr. Glenn, kahvaltıya fındık eklemek ya da kırmızı et yerine nohut ve tofu tüketmek gibi küçük değişikliklerin bile kolesterolü normal seviyeye çekebileceğini belirtiyor.

Egzersiz yapmak ve beslenme biçimini değiştirmenin kolesterole iyi gelebileceğini söyleyen Dr. Hu, "Kesinlikle sihirli bir değnek yok" diye ekliyor: 

Meseleye bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşmalıyız.

Independent Türkçe, New York Times, Healthline, National Library of Medicine, Circulation



Trump'ın ekibi 25 çocuğun ölümüyle Kovid aşıları arasındaki "bağlantıyı açıklayacak"

Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
TT

Trump'ın ekibi 25 çocuğun ölümüyle Kovid aşıları arasındaki "bağlantıyı açıklayacak"

Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)
Trump yönetiminin sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bir bağlantı olduğunu açıklayacağı bildirildi (Jim Watson/AFP)

Rachel Dobkin 

Trump yönetimindeki sağlık yetkililerinin, 25 çocuğun ölümüyle Kovid-19 aşıları arasında bağlantı olduğunu açıklamaya hazırlandığı bildirildi.

Aşılar ve özellikle Kovid-19 aşıları Trump yönetiminin sağlık gündeminin odak noktası olurken, bunun başını aşılara şüpheyle yaklaşan ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr. çekiyor.

Washington Post konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump'ın ekibinin, gelecek hafta Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi (ACIP) toplantısında son iddiasını sunmayı planladığını bildirdi.

Yayın kuruluşuna göre iddia, federal Aşı Yan Etki Bildirim Sistemi'ne (VAERS) sunulan bilgilere dayanıyor gibi görünüyor. Herkes bu sisteme rapor sunabileceği gibi CDC, bir raporun "aşının yan etkiye yol açtığı anlamına gelmediğini" belirtiyor.

Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sözcüsü Andrew Nixon, Washington Post'a yaptığı açıklamada "FDA (ABD Gıda ve İlaç İdaresi) ve CDC personeli, VAERS ve diğer güvenlik izleme verilerini rutin olarak analiz ediyor ve bu incelemeler, yerleşik ACIP süreci aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor" dedi.

Güncellenmiş Kovid-19 aşılarıyla ilgili tüm öneriler, birinci sınıf bilimsel verilere dayanacak ve gelecek hafta ACIP'de şeffaf bir şekilde tartışılacak.

Kennedy'nin büyük ölçüde koronavirüs aşısı politikasını eleştiren kişilerle doldurduğu CDC'nin bağışıklama danışma kurulunun, Kovid-19 aşısı için yeni öneriler üzerinde çalıştığı bildiriliyor.

Gıda ve İlaç İdaresi, yüksek riskli en az bir sağlık sorunu yaşayan yaşlı ve gençlere yönelik son Kovid-19 aşılarını kısa süre önce onaylamıştı.

Kennedy aşı politikaları nedeniyle, özellikle önceki haftalarda ABD Senatosu'ndaki duruşmada tepkiyle karşılaşmıştı.

Massachusetts'in Demokrat Senatörü Elizabeth Warren, Kovid-19 aşılarına getirilen yeni sınırlamalarla ilgili Kennedy'yi sıkıştırmıştı.  

Warren "Eğer aşıyı tavsiye etmezseniz, bu durum birçok eyalette eczaneye gidip aşı olamamakla sonuçlanır. Bu, sigorta şirketlerinin 200 dolar civarındaki maliyeti karşılamak zorunda olmadığı anlamına gelir" demişti.

Duruşmadan birkaç gün önce Kennedy ve eski CDC direktörlerinin yazdığı karşılıklı köşe yazıları, Kennedy'nin liderliğindeki CDC'nin mevcut durumu hakkında birbirine zıt tablolar çizmişti.

Kennedy, The Wall Street Journal'da "halkın güvenini" geri kazandığını yazarken eski CDC yönetimi, The New York Times'ta onun "bütün Amerikalıların sağlığını tehlikeye attığını" söylemişti.

The Washington Post'a göre CDC Direktörü Susan Monarez, danışmanlarıyla görüşmeden Kovid-19 aşıları için belirli onayların iptalini desteklemeyi reddettiğinden, geçen ayın sonunda görevinden alınmıştı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Kylian Mbappe'den akıl sağlığı itirafı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Kylian Mbappe'den akıl sağlığı itirafı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Kylian Mbappe, elit sporcuların ruh sağlığını konusunu hâlâ tabu olarak gördüğüne ve yargılanma korkusuyla kırılganlıklarını kabul etmekten kaçındığına inanıyor.

Real Madrid süperstarı, spor dünyasının en tanınmış simalarından biri ve 19 yaşında Fransa formasıyla kazandığı Dünya Kupası da dahil birçok takım başarısına ve bireysel başarıya imza atmış durumda.

Ancak Bernabeu'da kupasız geçen ilk sezonun ardından Mbappe, spordaki yükselişlerle birlikte gelen düşüşlerin de farkında.

Akıl sağlığına her zamankinden daha fazla önem verilen bir çağda Mbappe, elit sporcuların henüz duyguları hakkında açıkça konuşmayı öğrenmediğini düşünüyor.

L'Equipe'e verdiği röportajda Mbappe'ye, 4 kez Fransa Bisiklet Turu şampiyonu Tadej Pogacar'ın yarışma sırasında sıkıntılı anlar yaşadığını kabul etmesi soruldu.

"Karmaşık olan şu ki, insanlar bununla mücadele ediyor. Bunu göstermemeleri gerekiyor" dedi.

Bunu en başta söyleseydi, paramparça edilirdi. Ama kazandığınızda neredeyse dokunulmazsınız. Bir maçı kaybedip yorgun olduğunuzu söylerseniz, kötü oynadığınızdan böyle dediğinizi söylerler. Daha önce böyle hissetmiş olsalar bile.

Geçen hafta Ukrayna ve İzlanda'ya karşı kazandıkları Dünya Kupası eleme maçlarında iki gol atan Fransız oyuncu, kendisini en zorlu standartlara göre değerlendirdiğini söyledi.

"Başarısızlığı asla kabul etmek istemedim, bu yüzden başkalarının beni bunun için suçlamasını umursamıyorum. Kendime karşı çoğu kişiden daha sertim, bu yüzden bu konuda rahatım" diye ekledi.

Mbappe ayrıca kamuoyunun beklentisiyle kişisel duygular arasındaki ince çizgiye de dikkat çekti.

Evimde söyleyebilirim. Ya da bağlam uygun olduğunda. Dünya Kupası'nı kazanırsam, üç gün sonra gelip bana sorarsanız söyleyebilirim. Ama bir yenilgiden sonra mı? İnsanlar bunu kabul etmez.

CDFGRT
Kylian Mbappe, gerçek tutkusu olmasa futboldan çoktan "tiksinmiş" olacağını itiraf etti (AP)

Aralık ayında 27 yaşına girecek olan Mbappe, 2016-17 sezonunda Monaco'da henüz genç bir oyuncuyken sahneye çıktığından beri oyunun zirvesinde.

Kariyerindeki 445 maçta 337 gol ve 132 asiste imza atan Mbappe, 7 kez Fransa Ligi şampiyonu oldu ve ligin gol krallığı sıralamalarında da aynı sayıda zirveye yerleşti.

Ancak şunu da kabul ediyor ki gerçek bir tutku olmadan, sporun ihtişamı ve gösterişi, dış baskılar arasında futboldan hayal kırıklığına uğramasını engelleyemezdi.

"Dürüst olmak gerekirse, bu tutkum olmasaydı, futbol beni uzun zaman önce tiksindirirdi" diye itiraf etti.

Independent Türkçe


Küresel diyabet araştırması: Hastaların yarısı farkında değil

Yeni bir araştırmaya göre, diyabet hastalarının neredeyse yarısı diyabet hastası olduğunu bilmiyor (Unsplash)
Yeni bir araştırmaya göre, diyabet hastalarının neredeyse yarısı diyabet hastası olduğunu bilmiyor (Unsplash)
TT

Küresel diyabet araştırması: Hastaların yarısı farkında değil

Yeni bir araştırmaya göre, diyabet hastalarının neredeyse yarısı diyabet hastası olduğunu bilmiyor (Unsplash)
Yeni bir araştırmaya göre, diyabet hastalarının neredeyse yarısı diyabet hastası olduğunu bilmiyor (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre diyabeti olan kişilerin neredeyse yarısı bu hastalıktan muzdarip olduğunu bilmiyor.

The Lancet Diabetes & Endocrinology adlı hakemli dergide pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre araştırmacılar, bu kronik hastalığa sahip 15 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 44'üne tanı konmadığını tespit etti.

2000-2023 döneminde 204 ülke ve bölgeden elde edilen veriler, son çalışmada analiz edildi.

Yazarlar, "Son 20 yıldaki gelişmelere rağmen, diyabette yetersiz tanı ve yetersiz glisemik yönetim, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere küresel çapta büyük sorunlar teşkil etmeyi sürdürüyor" diye yazıyor.

Çalışmanın başyazarı Lauryn Stafford, CNN'e yaptığı açıklamada analiz ettikleri diyabet hastalarının çoğunun tip 2 diyabet hastası olduğunu söyledi.

"Diyabeti olan kişilerin yüzde 56'sının bu hastalığı taşıdığının farkında olduğunu tespit ettik" diyen Stafford, diyabet hastası genç yetişkinlerin sadece yüzde 20'sinin bu hastalığı taşıdığını bildiğini ekledi.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri'ne (CDC) göre, tip 2 diyabette "vücut, insülini iyi kullanamıyor ve kan şekerini normal seviyelerde tutamıyor". Tip 2 diyabet genellikle yetişkinlerde görülse de gittikçe daha fazla gence teşhis konuyor.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya genelinde yaklaşık 830 milyon kişi diyabet hastası ve yarısından fazlası tedavi görmüyor.

CDC, 2021'de 38,4 milyon Amerikalının yani ABD nüfusunun yüzde 11,6'sının diyabet hastası olduğunu aktarıyor. Kuruma göre hastalıktan muzdarip 18 yaş ve üstü 8,7 milyon kişi diyabet hastası olduğunu bilmiyor ya da bildirmemişti.

Stafford, "Yüksek glikoz seviyeleriyle uzun yıllar yaşayabilirsiniz" diye açıkladı. 

İnsanlar ancak komplikasyon yaşadıkları noktada diyabet teşhisi alıyor.

CDC'ye göre diyabetin belirtileri arasında çok idrara çıkma, çok susama ve/veya acıkma, istemeden kilo verme, bulanık görme, ellerde veya ayaklarda uyuşma veya karıncalanma, bitkin hissetme, çok kuru bir cilt, yaraların yavaş iyileşmesi ve normalden daha fazla enfeksiyon geçirme yer alıyor.

ABD Ulusal Diyabet ve Sindirim ve Böbrek Hastalıkları Enstitüsü'ne göre, diyabet belirtileri gösteren herkes doktor kontrolünde kan vererek hastalık için test yaptırmalı.

Independent Türkçe