Zengezur Koridoru’nun endişelendirdiği İran’dan Rusya'nın dizginlenmesi çağrısı

İran-Rusya ilişkileri, stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayanıyor

Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
TT

Zengezur Koridoru’nun endişelendirdiği İran’dan Rusya'nın dizginlenmesi çağrısı

Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)
Ermenistan-ABD ortak Eagle Partner 2024 askeri tatbikatı başlangıç töreninde yürüyen Ermeni askerler (AFP)

Hanan Azizi

“Birçok değişikliğe yol açması beklenen Zengezur Koridoru, içinden çıkılmaz bir düğüm olmaya doğru ilerliyor.”

Bu cümle, İran merkezli haber sitesi KhabarOnline tarafından 11 Eylül'de yayınlanan “Bir güvenlik sorunu olarak İran'ın Zengezur Koridoru’na ilişkin endişeleri’ başlıklı bir analizde geçiyor. Analiz “Ancak bu sadece siyasi ve güvenlikle ilgili bir sorun değil, aynı zamanda bizim için temel bir ticari sorun yaratacak, çünkü koridorla ilgili gelişmeler İran'ı Avrupalı üç komşusundan birine erişimden mahrum bırakacak” diye devam ediyor.

Rusya'nın Azerbaycan’ın koridoru faaliyete geçirme hakkını desteklediğini açıklamasının ardından İran ve Rusya arasında Zengezur Koridoru konusunda yaşanan anlaşmazlıklar arttı.  KhabarOnline analizinde, “Kuzey sınırında yer alan bu koridorun faaliyete geçmesi halinde İran jeopolitik olarak boğulacak” ifadeleri yer alıyor. Öte yandan Zengezur Koridoru, Türkiye'yi Hazar Denizi ve Orta Asya'ya bağlayacak.

KhabarOnline’ın analizi şöyle devam ediyor:

“İran, Ermenistan ile olan ortak sınırının potansiyelini tam olarak kullanamasa da bu sınır İran için büyük önem taşıyor. Sınırın değiştirilmesi, kalıcı bir değişikliğe kapıyı aralayacak. Azerbaycan ile Nahçıvan bölgesi arasındaki Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, İran- Ermenistan sınırını kesiyor. Zengezur Koridoru İran için jeopolitik ve ekonomik öneme sahip çünkü kuzey sınırında yer alıyor. Bu koridorda yapılacak herhangi bir değişiklik İran'ın çıkarlarını doğrudan ya da dolaylı olarak olumsuz etkiler. Ermenistan, İran'ı Gürcistan gibi ülkelere ve Avrupa'ya bağlıyor. Ancak Azerbaycan’ın açacağı böyle bir koridor, İran'ın kuzeyle bağlantısını ya sınırlar ya da tamamen keser. İran, Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesini ulusal çıkarlarına yönelik bir tehdit olarak görüyor. Birçok gözlemci bu koridorun faaliyete geçmesinin İran'ın Güney Kafkasya'daki ekonomik, güvenlik ve jeopolitik ilişkilerine önemli ölçüde zarar vereceğini vurguluyor. Koridorun Orta Asya ve Avrupa arasında malların transit ticaret için ana koridorlardan biri olan İran toprakları üzerinden mal ve hizmetlerin giriş ve çıkış oranlarında düşüşe yol açması bekleniyor. Zengezur Koridoru, ticaret hacminde ve bunun sonucunda ekonomik kayıplara uğrayacak olan İran’ın gelirlerinde düşüşe yol açacak.”

İran-Irak Ortak Ticaret Odası Üyesi Hamid Hüseyni, KhabarOnline’a yaptığı açıklamada “Eğer Zengezur Koridoru faaliyete geçerse bu, İran’ın ticaret sektöründeki rakiplerinin lehine olacak. Bu koridor, Çin'in İran sınırlarına ihtiyaç duymadan Avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, ekonomisi zarar görecek olan İran'ın rakiplerinin jeopolitik olarak durumlarını iyileştirecek ve aynı zamanda Türkiye'nin Orta Asya'ya daha kolay erişmesine olanak tanıyacak” ifadelerini kullandı.

Çin’in yükselen bir küresel güç olarak Avrupa'ya doğrudan ulaşmanın yollarını aradığını belirten Hüseyni, “Çin'in halihazırda Avrupa'ya uzanan ve tamamı İran'dan geçen dört deniz koridoru bulunuyor. Şu an tartışma konusu olan Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi, Türkiye, Azerbaycan ve Rusya'yı İran'a ihtiyaç duymadan birbirine bağlayacak” dedi.

İran-Rusya ilişkilerinin stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayanıyor.

Bu soruna bir çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Hüseyni, Zenzegur Koridoru konusunda bir çözüme ulaşılamamasının gerilimi tırmandırdığını ve ortaya çıkan siyasi anlaşmazlığın askeri bir anlaşmazlığa dönüşeceğini, İran’ın ise içinden geçtiği bu zor dönemde bunu istemediğini söyledi.

Öte yandan uluslararası ve siyasi ilişkiler uzmanı İhsan Muvahhidyan, İran'ın 15 ülkeyle deniz ve kara sınırı olduğunu, ancak bunun, sınırlardan birinin değişmesinin önemsiz olduğu anlamına gelmediğini belirtti.

Muvahhidyan, sözlerini sürdürdü:

“İran, Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleriyle iş birliği yapmanın yollarını bulmasını gerektiren bir stratejiye sahip. Bu da Zengezur Koridoru’nun ve Ermenistan ile İran arasındaki sınırın mevcut durumunun korunmasının, özellikle İran'a uygulanan yaptırımlar ve Avrupa ile ilişkilerin önemi çerçevesindeki önemini vurguluyor. İran, 15 komşusundan üçü olan Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlanıyor.”

İran'daki bir üniversitede öğretim üyesi olan Muvahhidyan, şöyle devam etti:

“Türkiye ve Azerbaycan Batı kampında yer alıyor ve İran’ın diğer ülkelerle bağlantısını sağlayan koridorlara erişimini engellemeye çalışıyorlar. Türkiye yıllardır İran demiryolu ağını Türkiye'deki demiryolu ağına bağlayacak pratik adımlar atmaktan kaçındı. İran-Ermenistan sınırının önemi, coğrafi olarak öneminden kaynaklanıyor. İran'ın Avrupa’ya açıldığı üç komşusu arasında siyasi gerilimin en az olduğu tek ülke Ermenistan. İran ve Ermenistan arasındaki 30 kilometre uzunluğundaki sınırın değişmesinin endişe yaratmayacağını düşünmek yanlış olur. Çünkü sınır değişikliği İran'ı jeopolitik olarak boğacaktır. Ermenistan-İran sınırı, İran'ın Avrupa'ya uzanan can damarı ve gelecekteki olası bir savaşın önündeki bir engel. Eğer sınırlar değiştirilirse, İran kendisini tamamen çevresi sarılmış halde bulacak. Çünkü İran’ın Hazar Denizi'ndeki filosu artık yıpranmış durumda ve İran gemileri soğuk mevsimlerde Rusya'ya yanaşamıyor. Aynı şekilde İran ve Türkiye arasındaki demiryolu henüz aktif hale getirilmediğinden, İran’ın kullanabileceği tek rota olan Zengezur Koridoru ile baş başa kalacağız. Bu koridorun kapatılması İran'ın tamamen kuşatılması demektir.”

İran’ın etrafının sarılması halinde savaş seçeneğine başvurmak zorunda kalacağını vurgulayan Muvahhidyan, “Şattularap nehri üzerindeki sınır anlaşmazlığının İran ve Irak arasında sekiz yıl süren savaşa yol açan ana nedenlerden biri olduğu unutulmamalı. Zengezur Koridoru, İran için Şattularap'tan daha büyük bir güvenlik ve ekonomik öneme sahip. Bu koridorun faaliyete geçmesi de İran'ın kuşatılmasına neden olacak ve nihayetinde savaşa yol açacak” yorumunda bulundu.

 cdfvbg
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Bakü'deki görüşmelerinin ardından düzenlenen devlet yemeğine katıldılar, 19 Ağustos 2024 (AFP)

Muhammed Mehdi Mezahiri, 10 Eylül'de İttilaat gazetesinde kaleme aldığı ‘Lütfen Rusya'yı dizginleyin!’ başlıklı yazısında, İran-Rusya ilişkileri stratejik iş birliğinden ziyade geçici krizlerin ele alınması için mecburi iş birliğine dayandığını savundu. Mezahiri, “Bu, ciddi dış politika sonuçları olabilecek acı bir gerçek” ifadelerini kullandı.

Mezahiri, makalesini şöyle sürdürdü:

“Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Azerbaycan’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Rusya'nın Zengezur Koridoru’na ilişkin yaptığı son resmi açıklamalar, Rusya'nın İran’a yönelik tutumuna dair tartışmalara yol açtı. Rusya, Azerbaycan-Ermenistan sınırının netleşmesini kolaylaştıracağını ve Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine katkıda bulunmaya devam edeceğini açıkladı. Tüm bu gelişmelerin, Ukrayna'nın Rusya topraklarına saldırdığı, bazı Rus şehirlerini ele geçirdiği ve savaş sahasında koşulların Putin'in Azerbaycan ve Rusya arasındaki stratejik ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik görüşmelerde bulunmak üzere Azerbaycan’ı ziyaret etmeye itecek şekilde değiştiği bir döneme denk geldi. Putin, Azerbaycan ziyareti sırasında Zengezur Koridoru hakkında konuştu. Bununla birlikte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov kısa bir süre sonra Rusya'nın Bakü ve Erivan arasında Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesini sağlayacak şekilde bir barış anlaşmasının imzalanmasını desteklediğini açıkladı. Rusya'nın bu tutumu İran'ın ulusal çıkarlarını açıkça tehdit ediyor. İran Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Tahran Büyükelçisini çağırarak Rusya’nın Zengezur Koridoru kararını protesto etti. Ancak Rusya bu tutumundan ödün vermemekle kalmayıp İran'ın endişelerini dikkate aldığını ve İran'la aralarındaki belirsizlikleri gidermek için çalışacağını açıkladı. Bu da Moskova'nın bu konudaki kararını verdiği ve İranlı yetkililerin de bunu kabul etmekten başka çaresi olmadığı anlamına geliyor.

Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi halinde İran’ın komşularının sayısı 15'ten 14'e düşecek. Aynı zamanda stratejik çıkarlarını ve jeopolitik konumunu da olumsuz etkileyecek.

Makale, şöyle devam etti:

“Rusya, bu adımı, İran ile arasındaki Kapsamlı Stratejik İşbirliği Anlaşması'nın nihai metninin tamamlandığı bir dönemde attı. Ancak Rusya’nın stratejik ilişkiler konusunda İran'dan farklı bir anlayışa sahip olduğu görülüyor. Zira Rus yetkililer kırmızı çizgilerin kendi çıkarları ve ulusal güvenlikleriyle sınırlı olduğunu düşünüyor. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi İran’ın çıkarları için bir tehdit oluştursa da Rusya'nın çıkarlarını şimdilik güvence altına alıyor. Bu koridorun faaliyete geçmesiyle İran’ın Avrupa ile arasındaki stratejik öneme sahip bağı kopacak ve İran'ın bu koridor üzerinde hiçbir kontrolü kalmayacak. Bu da İran'ı transit ticaret hakkından mahrum bırakacak. Zengezur Koridoru’nun faaliyete geçmesi halinde İran’ın komşularının sayısı 15'ten 14'e düşecek. Aynı zamanda stratejik çıkarlarını ve jeopolitik konumunu da olumsuz etkileyecek. Buna karşın koridor, Rusya'nın Avrupa'nın Moskova'ya uyguladığı yaptırımları aşmasına yardımcı olacak. Ayrıca koridorun faaliyete geçmesinin ardından Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan'daki nüfuzunu arttırabilecek. Dolayısıyla Zengezur Koridoru konusunda İran ve Rusya'nın çıkarları örtüşmüyor, aksine aralarında bir çıkar çatışması söz konusu.”

Rusya'yı İran'a yönelik mevcut politikasından vazgeçmeye ve İran'a karşı tutarlı ve stratejik bir tutum benimsemeye itecek önlemler ve eylemler alınması çağrısında bulunan Mezahiri, “Bu hedef doğrultusunda İran'ın, Rusya'yı kendisi ile müzakere masasına oturmaya ve anlaşma yapmaya zorlayabilecek bir bölgesel güç düzeyine ulaşması gerekiyor. Dış politikayı dengelemek, belirlenen hedeflere ulaşmak ve çıkarları güvence altına almak için çeşitli seçenekler benimsemek, İran'ın Rusya ile ilgilenme biçimin yapıcı ve etkili bir hamle olabilir” ifadelerini kullandı.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinde çevrilmiştir.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı
TT

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

ABD, Ukrayna ve Avrupa’dan yetkililer pazar günü İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik barış planını ele alacak. Kiev’de ise bu planın “zorunlu bir teslimiyet” anlamına gelebileceği endişesi hâkim. Washington ise önerinin nihai bir teklif olmadığını vurguluyor.

Trump, yaklaşık dört yıldır süren savaşın sona erdirilmesine yönelik planına Kiev’in 27 Kasım tarihine kadar onay vermesini istemişti. Ancak Ukrayna, taslakta Rusya lehine görülen bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Rus vizyonu tartışması

ABD yönetimi, planın Amerikan resmi politikasını yansıttığını belirterek, Senato üyelerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun planı “Rusya’nın dilek listesi” olarak nitelediği iddiasını reddetti.

xscd
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (Reuters)

28 maddelik taslak, Ukrayna’nın bazı topraklardan vazgeçmesini, ordusunun küçültülmesini ve ülkenin NATO’ya katılmama taahhüdünü içeriyor.

Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada planın “nihai teklif” olmadığını, amacının çatışmaları “bir şekilde” durdurmak olduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da metni “devam eden bir çalışma” olarak nitelendirdi.

Avrupalı müttefikler ise hazırlık sürecine dahil olmadıkları plana temkinli yaklaşıyor ve daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. G20 zirvesi sırasında Kiev’in elini güçlendirecek karşı öneriler üzerinde çalışıldı.

ABD Heyeti Cenevre’de

Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün (Pazar)Cenevre’ye ulaştı. ABD’nin diplomatik temsilcilerinden Steve Whitkov’un da görüşmelere katılması bekleniyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ise Kiev’de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştükten sonra Cenevre’ye geçiş yaptı.

Rubio sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, barış planının ABD tarafından hazırlandığını belirterek, “Bu, devam eden müzakereler için güçlü bir çerçeve sunuyor. Rusya’nın katkılarının yanı sıra Ukrayna’nın önceki ve mevcut önerilerini de içeriyor” dedi.

Rusya’nın katılımı belirsiz

Zelenskiy, başmüzakereci görevine Andriy Yermak’ın getirildiğini duyurdu. Kararnamede müzakerelere “Rusya Federasyonu temsilcilerinin” de katılmasının öngörüldüğü ifade edildi; ancak Moskova’dan bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.

Zelenskiy, “Barışı sağlamak için atılması gereken adımlar konusunda ortaklarımızla istişarelerde bulunacağız” dedi. Ukrayna lideri, temsilcilerinin ülkenin ulusal çıkarlarını savunmayı bildiğini ve “Rusya’nın üçüncü kez saldırmasını engelleyecek” şekilde hareket edeceklerini vurguladı.

Avrupa’dan güvenlik vurgusu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, üst düzey yetkililerin Cenevre’de “ilerleme kaydetmek” için bir araya geleceğini söyleyerek, Ukrayna’ya güçlü güvenlik garantileri verilmesinin önemini vurguladı. İngiltere’nin ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell’ın da toplantıya katılacağı belirtildi.

cdfg
Trump ve Putin, geçen Ağustos ayında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek için yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında el sıkışıyor (Reuters)

İtalya’nın güvenlik danışmanı Fabrizio Saggio’nun da Cenevre’ye gideceği bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise AB, Fransa ve Almanya’dan güvenlik yetkililerinin görüşmelere katılacağını açıkladı.

Johannesburg’daki G20 toplantısı sırasında Starmer, Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’ın planını ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeye Avustralya, Kanada ve Japonya’dan yetkililer de katıldı.

Liderler, yayımladıkları ortak açıklamada ABD planının “üzerinde çalışılması gereken bir temel” olduğunu kaydetti. Açıklamada ayrıca “sınırların güç yoluyla değiştirilemeyeceği” ve Ukrayna ordusuna getirilebilecek kısıtlamaların ülkeyi gelecekte risk altında bırakabileceği uyarısı yer aldı.

fgb
Rusya Savunma Bakanlığı'nın 18 Kasım'da yayımladığı bir videodan alınan bir karede, bir Rus askerinin Ukrayna'da açıklanmayan bir konumda bulunan Ukrayna ordusu mevzilerine top mermisi ateşlediği görülüyor. (EPA)

Macron, planın Ukrayna’nın NATO ilişkileri ve AB’de dondurulan Rus varlıkları gibi Avrupa’yı ilgilendiren kritik konular içerdiğini belirterek, “Hepimiz güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu barış tüm Avrupalıların güvenliğini gözetmelidir” dedi.

Kiev’de kritik günler

Zelenskiy, cuma günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ukrayna’nın tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini söyledi. Trump’ın planına alternatif öneriler sunacağını belirterek, ülkeye yönelik baskının “çok yoğun” olduğunu dile getirdi.

Ukrayna lideri, ülkesinin “onurunu kaybetmek ile en önemli müttefikini kaybetme riski arasında çok zor bir seçimle” karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise planın nihai barış için “temel oluşturabileceğini” söyledi ancak Ukrayna’nın masadan çekilmesi halinde daha fazla toprak alacağı tehdidinde bulundu.


İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.