Suikast girişimi sonrası Trump ve Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerleri yeniden düzenleniyor

ABD başkanlık seçimlerine 7 hafta kala Demokrat Parti’nin başkan adayı Harris’in ivmesiyle ilgili soru işaretleri

Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
TT

Suikast girişimi sonrası Trump ve Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerleri yeniden düzenleniyor

Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump, Demokrat Partili rakibi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in fotoğrafının gölgesinde konuşurken (AP)

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, eski Başkan Donald Trump’ın 13 Temmuz'da Pensilvanya eyaletine bağlı Butler ilçesinde, seçim kampanyası kapsamındaki bir miting sırasında düzenlenen ilk suikast girişiminden kurtulmasından sadece bir hafta sonra, yani 21 Temmuz'da seçim yarışına girdiğinde Trump’a karşı önemli bir ivme kaydetti.

Pazar günü ABD'nin California eyaletinde bulunan West Palm Beach'teki Trump International Golf Kulübü'nde Trump'a yönelik ikinci suikast girişiminin, Harris’in başkanlık seçimleri için adaylığını açıklamasından yaklaşık iki ay ve Cumhuriyetçi rakibini savunmada kalmak zorunda bıraktığı tek münazaradan yaklaşık bir hafta sonra Demokrat Partili adayın ivmesini etkileyip etkilemeyeceği konusunda soru işaretlerine yol açtı.

ABD'li yetkililer, Gizli Servis, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), yerel polis ve diğer güvenlik ve hukuk birimlerinin, sadece iki ay arayla düzenlenen iki suikast girişiminin gerçekleştiği koşulları ortaya çıkarmak için sürdürdüğü soruşturmaların sonuçlanmasını bekliyorlar. Trump ve Harris arasında bir sonraki başkanın ismini belirleyecek yarışın son düzlüğünün önümüzdeki 7 kritik hafta da devam etmesi bekleniyor.

Amerikan siyasetinin satranç tahtasında dengeler geçtiğimiz birkaç hafta boyunca birkaç kez değişti. Eğer başkanlık yarışı Biden ile devam etseydi Trump’ın Beyaz Saray'a güçlü bir şekilde döneceğinin öngörüldüğü zamanlar oldu.Trump'a yönelik ilk suikast girişimi, onun gücünü arttıran bir faktöre dönüşünce Biden, Harris lehine seçim yarışından çekilmek zorunda kaldı. Harris, olağanüstü bir ivme kazanmış gibi görünüyordu. Ancak Trump'a yönelik ikinci suikast girişimi yaşandı. Peki denklem yeniden değişecek mi?

Biden ve Harris arasında

Harris, Demokratların Beyaz Saray'ı dört yıl daha elde tutma umutlarını yeniden canlandırdı. Harris, Biden'la yarışa devam edilmesi halinde Trump'ın lehine sonuçlanacağı neredeyse kesin gibi görünen Georgia, Wisconsin ve Arizona gibi eyaletlerini yeniden kazanmakla kalmadı, aynı zamanda Florida da dahil olmak üzere uzun süredir Cumhuriyetçilerin elinde bulunan kırmızı eyaletlerde de önemli ilerlemeler kaydetti. Hatta Iowa'da yapılan yeni bir anket Harris'in bu Ortabatı eyaletinde Trump'ın popülaritesini önemli ölçüde daralttığını gösterdi.

sxdvf
ABD Başkanı Joe Biden dün Wilmington ve ardından Philadelphia'ya yapacağı ziyaret için Beyaz Saray'dan ayrılmadan önce gazetecilerle konuşurken (AP)

İlk suikast girişiminden sonra olduğu gibi, ikinci suikast girişiminden sonra da meydan okurcasına tepki veren ve gücünü gösteren Trump, Beyaz Saray'a dönüşünü engelleyebilecek hiçbir tehlike karşısında ‘pes etmeyeceğini’ ve ‘durmayacağını’ vurgulayarak kendisini Amerikan halkının amansız bir savunucusu olarak gösterdi. Seçim kampanyası danışmanları Chris LaCivita ve Susie Wiles bir e-postayla kampanya çalışanlarına ‘günlük işlerine gidiş gelişleri sırasında uyanık olmaları’ çağrısında bulundular. Ancak Trump'ın ne düşündüğünü en açık şekilde ifade eden kişi Trump'ın müttefiki Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham oldu. Graham, X platformundan yaptığı bir paylaşımda, Trump ile konuştuğunu ve onun ‘moralinin yerinde ve ülkemizi kurtarmak için her zamankinden daha kararlı’ olduğunu söyledi.

“Derin rahatsızlık duydum”

Biden ve Harris, olayı kınarken eski Başkana yönelik suikast girişiminden derin rahatsızlık duyduğunu söyleyerek siyasi şiddetin ABD’de yeri olmadığını vurgulayan Demokrat Partili adayın ivmesi üzerindeki potansiyel etkileri değerlendirdi.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar siyasi şiddeti kınama konusunda hemfikirdi. Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçilerin çoğunluk lideri Scalise, X hesabından yaptığı açıklamada siyasette şiddete kesinlikle yer olmadığını söyledi.

cdfvgbr
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AP)

ABD Kongresi'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nin Demokrat üyesi Adam Schiff de “Bu çılgınlık sona ermeli. Şiddet, siyasi farklılıklarımıza bir çözüm değil” diye yazdı.

Trump’a yönelik suikast girişimi, Des Moines Register gazetesi ve Mediacom Iowa tarafından yürütülen ve sonuçları pazar günü yayınlanan son ankete de yansıdı. Anket, Harris'in Iowa’da önde olan Trump ile arasındaki farkı yüzde 47'ye yüzde 43 olmak üzere 4 puana indirdiğini gösterdi. Bu sonuç, Trump'ın eyaletteki konumunun şok edici bir şekilde tersine döndüğünü de ortaya koydu. Çünkü ilkbaharda yapılan benzer bir anket, Trump'ın Iowa'da Biden'a 18 puan farkla yüzde 50'ye yüzde 32 önde olduğunu göstermişti.

Anket şirketi Selzer’in başkanı ve anket uzmanı Ann Selzer, “Trump için 4 puanın rahatsız edici olmadığını düşünmüyorum. Rekabet dramatik bir şekilde yoğunlaştı” değerlendirmesinde bulundu.

Çoğu analistin rahatlıkla kırmızı olacağına (Cumhuriyetçilerin sağlam bir çoğunluk elde edeceğine) inandığı Arizona, Nevada, Georgia, Kuzey Carolina, Pennsylvania, Michigan ve Wisconsin gibi salıncak eyalet (seçim sonuçlarını belirleyecek kararsız seçmenlerin bulunduğu eyaletler/swing states) olarak görülmeyen Iowa, bu yılki yarışta genellikle sonradan düşünülen bir yer oldu. Trump bu eyaleti 2016 yılındaki başkanlık yarışında 10 puan farkla, 2020'de de benzer bir farkla kazanmıştı. Bu fark 2024 yılında da Harris için aşılamaz görünüyor.

Kırmızı ve mavi eyaletler

Ancak Iowa, 2000 yılında Demokrat Başkan Yardımcısı Al Gore, 2004 yılında Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush ve 2008 ve 2012 yıllarında eski Başkan Barack Obama lehine dönen bir salıncak eyalet oldu.

Demokratlar aylardır kasımdaki başkanlık seçimlerinde kendilerini Beyaz Saray'a taşıyabilecek kuzey eyaletlerinden Wisconsin, Michigan ve Pennsylvania’yı yakından takip ediyor. Çünkü bu üç eyalet, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in seçim kampanyası ekibinin başındaki isimlerin temmuz ayında yazdıkları üzere ‘zafere giden en belirgin yol’.

sdvfbr
Eski ABD Başkanı Donald Trump (Arşiv - DPA)

Buna karşın Trump’ın seçim kampanyası ekibi, kuzeyde Büyük Göller çevresindeki ‘mavi dalga’ ile örtüşen gerçek bir ‘kırmızı dalga’ üçlemesiyle doğuya doğru kendi yoluna odaklandı. Trump’ın seçim kampanyasından bir yetkili, geçtiğimiz ay yaptığı “Kuzey Carolina'yı elimizde tuttuğumuz sürece Georgia ve Pennsylvania'yı kazanmamız yeterli olur. Kazanmak için ihtiyacımız olan tek şey bu” açıklamasında bulundu.

Ancak her iki kampanya ekibi de Minnesota, Virginia ve New Hampshire gibi eyaletlerde personel bulunduruyor ve her ikisi de yatırımlarını Arizona, Georgia, Michigan, Nevada, Kuzey Carolina, Pennsylvania ve Wisconsin gibi sadece 7 eyaletten ve Nebraska'nın 2. Kongre Bölgesi’nden oluşan daha küçük bir alana yapıyor.

Ancak Trump'a yönelik ikinci suikast girişimi, seçim kartlarını yeniden kararken hem Trump’ın hem de Harris’in Amerikan siyasetinin satranç tahtasındaki yerini ve güçlerini de yeniden düzenliyor.



'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
TT

'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)

İnci Mecdi

ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra 2011 yılında İslamabad'da bulması ve Bin Ladin’in ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetleri (Navy SEALs) tarafından öldürmesi neredeyse on yıl sürdü. El Kaide lideri Afganistan dağlarında ve ötesindeki ceplerde izini kaybettirmenin bir yolunu bulmuştu. Bazen videoların içine gizlenen mesajlar ve şifrelerle dünyanın en tehlikeli terör örgütünü oradan yönetti.

Ölümünden sonra Pakistan'daki gizli bir karargâhta bulunan mektuplarına göre Bin Ladin, dış dünyaya mesaj göndermek için çoğunlukla kuryeleri kullanıyordu. Çünkü şifreli e-postaların, takip edilmesini engellemeye yeteceğine inanmıyordu. Aynı geleneksel iletişim yöntemi, İsraillilerin Hamas Hareketi’nin bazı liderlerinin, son olarak da Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta tasfiye edilmesine rağmen, neden Hamas lideri Yahya es-Sinvar'a ulaşamadıklarını açıklayabilir.

Elle yazılan mektup ve notlar

ABD merkezli gazete Wall Street Journal (WSJ), Sinvar'ın İsrail'in kendisini takip edememesi ve nerede saklandığını bulamaması için telefon görüşmeleri, cep telefonu mesajları ve diğer dijital iletişim araçları, hatta şifrelenmiş olanlar da dahil olmak üzere dış dünyayla iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktan büyük ölçüde kaçındığını ve ‘tünellerde saklanırken Hamas’ın operasyonlarını yönetmek için karmaşık bir kod sistemi ve elle yazılan notlar’ kullandığını ortaya çıkardı.

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 31 Temmuz öncesinde yürütülen ateşkese yönelik müzakerelerde bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye'nin öldürülmesinden ve Sinvar'ın Hamas’ın başına geçmesinden sonra Sinvar’ın, Heniyye ile nasıl iletişim kurduğuna dair soru işaretleri oluştu. WSJ’ye göre Sinvar mektuplarını el yazısıyla yazıyor ve Hamas'ın güvenilir bir üyesine iletiyor. O da mesajı, bazıları sivil de olabilen bir kuryeler zinciri ile yerine ulaştırıyor. Mektuplardaki yazılar genellikle şifreli oluyor. Farklı zamanlarda ve koşullarda farklı alıcılar için farklı kodlardan oluşuyor. Bu sistem, Sinvar ve diğer Hamas üyeleri tarafından İsrail hapishanelerinde kaldıkları sırada geliştirildi. Son olarak mektup, Gazze'deki bir Arap aracıya ya da telefonla yahut başka yollarla yurtdışındaki Hamas üyelerine ileten bir Hamas ajanına ulaşıyor.

WSJ’ye göre İsrail'in başta Hamas'ın askeri kanadının kurucularından Salih el-Aruri'yi Beyrut’ta düzenlediği suikast olmak üzere, Sinvar’ın yakın çevresinden kişileri bulup öldürmeyi başarmasından bu yana Sinvar'ın iletişim yöntemleri daha tedbirli ve karmaşık hale geldi. WSJ’ye konuşan Arap aracılara göre Aruri'nin ölümünden bu yana Sinvar neredeyse tamamen elle yazılan mektuplara ve sözlü iletişime geçti. Bazen ses kayıtlarını küçük bir yardımcı çemberi aracılığıyla dağıtıyor.

İsrail askeri istihbaratının Filistin işlerinden sorumlu eski başkanı Michael Milstein, İsrail ordusunun Sinvar'ı bulamamasının ana nedenlerinden birinin tüm şahsi hareketlerini çok sıkı bir şekilde koruması olduğuna inanıyor.

Gazze'de yaşayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) araştırmacısı Azmi Kişavi, Sinvar’ın Hamas’ın eski iletişim yöntemlerine geri döndüğünü söyledi. ICG’den başka araştırmacılar da Sinvar'ın Hamas üyeleri ve dış dünya ile iletişim kurmaya yönelik mevcut ilkel yaklaşımının, Hamas'ın ilk günlerinde kullandığı ve Sinvar'ın 1988 yılı ve sonrasında İsrail hapishanelerinde tutukluyken bizzat benimsediği bir sisteme dayandığını söyledi.

Sinvar hapse atılmadan önce İsrail'le iş birliği yaptığından şüphelenilen kişileri yakalamak üzere Hamas'ın Mecd adlı iç güvenlik teşkilatını kurmuştu. Mecd, İsrail hapishanelerinde de çalışmalarını sürdürdü. İsrail casusuna dönüşen eski bir Hamas üyesi tarafından yazılan ‘İbn Hamas’ (Hamas’ın oğlu) adlı kitaba göre Mecd’in hapishanelerde ‘es-Sevaid’ adı verilen ve şifreli mesajları bir koğuştan diğerine dağıtan ajanları vardı.

Yine aynı kitapta, es-Sevaid’lerin el yazısıyla yazılmış mektupları ekmeğin içine sarıp top haline getirip kuruttuktan sonra beyzbol oyuncuları gibi bu ekmek toplarını hapishanenin bir koğuşundan diğerine fırlatarak ‘Özgürlük savaşçılarından mektup var!’ diye bağırdıkları yazıyor.

Sabit telefon

Aralarında CIA Başkanı William Burns'ün de bulunduğu ABD'li üst düzey yetkililer, haziran ayında İsrail ve Hamas'ı ateşkese varmaya zorlamak için Ortadoğu'ya gittiler. Burns, Katar’ın başkenti Doha'da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim es-Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmeler yaptı. Ardından Hamas yetkililerine bir anlaşma yapmaları için baskı uygulamak üzere Heniyye ile bir araya geldi.

İsrail, Hamas'ın tünellerde sabit hatlı bir telefon sistemi kurduğunu en az on yıldır biliyor. Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığı analize göre İsrail’in Hamas ile arasında 2018 yılında günlerce sürecek bir çatışmaya yol açan başarısız operasyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın telefon ağına girme girişimiydi.

Arabulucular, Gazze Şeridi’ndeki mevcut savaşın başlarında İsrail ile Hamas arasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalini önleyecek bir rehine anlaşması yapmaya çalışıyorlardı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üyeleriyle görüşmek ve şifreli mesajlar iletmek üzere Gazze'ye haberciler gönderdiler.

WSJ’ye konuşan aracılar, Sinvar'ın Hamas'ın sabit hat ağındaki aracılarla tünellerde telefon görüşmeleri yaptığını, gün ve saati belirlemek için kodlar kullandığını söylediler. Aracıların aktardığına göre telefon görüşmelerinin ayarlanması için Sinvar, mesajlarda takma isimlerin yanı sıra bazen gerçek kimliğini gizlemek için hapishanede birlikte kaldığı kişilerin isimlerini de kullandı.

İletişim kurmanın yaygın yolları

Gözlemcilere göre son yirmi yılda teröristler ve organize suçlular için mevcut seçeneklerin sayısı arttı. Tabii ki sıradan, yasalara saygılı vatandaşların birbirleriyle iletişim kurma olanakları da dijital teknolojideki büyümeye paralel olarak gelişti. Ancak radikal teröristler, izlenebilir bir 'dijital ayak izi' bırakmanın ve asıl göndericinin kimliğinin tespit edilmesini tehlikelerinin tamamen farkındalar. ABD istihbaratının, mesaj ve verileri elden teslim eden kuryelere güvenen Usame bin Ladin'in izini bulması da bu yüzden bu kadar uzun sürdü.

Dijital olsalar da anonim olarak satın alınabilen, cep telefonuna takılan, bir kez kullanılıp atılan ucuz ve yasal sim kartları gibi iletişim kurmanın yaygın yolları da var. Bu sim kartları Rusya ve Çin'deki şirket yöneticileri tarafından da cep telefonlarının hacklenmesine karşı bir önlem olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sosyal medyada, sohbet odalarında ve oyunlarda da şifreli dil kullanılabilir. Bu yüzden e-oyun oynayanlar arasındaki yazışmalarda mesajları gizlemenin giderek yaygınlaşan bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Terör eylemlerinin planlayıcıları da hedeflerini müzakere ederken kod ya da metaforlar kullanarak iletişim kurarlar. Örneğin, ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısının planlayıcılarından Muhammed Atta ve Remzi bin eş-Şibh, Dünya Ticaret Merkezi'nden ‘İmara’ (mimari), ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) ‘funun’ (sanat) ve Beyaz Saray'dan ‘siyase’ (siyaset) olarak bahsetmişlerdir.

Uydu telefonları, Mısır'daki 25 Ocak devrimi sırasında, hapishaneden kaçan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin) üyelerinin iletişim kurmak için Thuraya mobil uydu telefonları kullandıkları söylentisiyle gündeme gelmişti. Bu telefonlar şifreleme teknolojisine sahip olsa da gizli dinlemeye karşı savunmasız bir yapıya sahip. Terör örgütlerinin liderleri, uzak ve az nüfuslu bölgelerde bile bu telefonların kullanımına karşı uzun zamandır temkinli davranıyor. Ancak gözlemcilere göre bu telefonlar, terör örgütlerinin liderleri arasında popüler bir iletişim aracı olmaya devam ediyor ve takip edilmelerini zorlaştırıyor.